@elfstkn
|
Mabel - Don't Call Me Up İyi okumlar çikolatalarım. 3 ay sonra Barın'dan, Barın: Çilekli Çikolatam: Barın: Çilekli Çikolatam: Barın: Çilekli Çikolatam: Barın: Çilekli Çikolatam: Rüya ile olan konuşmamızda çıkıp kahvaltı yapmaya gittim. Okulun açılmasına üç hafta kalmıştı. Ve okulu görmeye yeni gidiyorum. Bu yıl üniversite sınavına da girmiştim. Rüya'da biliyor fakat kazandığımı bilmiyor. Ondan bir yıl ayrı kalmak benim için çok zor bir durum olacaktı. Belki onunla aynı üniversiteyi kazanabiliriz. Çünkü ikimizde aynı meslek ve aynı üniversiteyi hayal ediyorduk. "Günaydın herkese." "Günaydın oğlum. Hadi hemen kahvaltını yap üniversitene gitmemiz lazım." "Şey... Benim Rüyalara gitmem lazım. Biraz geç gitsek sıkıntı olur mu?" Babam beni anlamış olacak ki; "Tamam, tamam." Kahvaltı yaptıktan sonra evden çıkıp biraz yürüdüm. Şunu söylemek gerekirse bir yıl sevdiğinden ayrı kalmak sadece görüntülü konuşmak ya da başka bir şekilde bağ kurmak cidden zor bir şey. "Barın?" "Buket?" "Selam." Arkadaş bu ne yüzsüzlükle gelmiş benle konuşuyor? "Onca hakaret yetmedi mi? Daha fazlasını istiyorsan söyleyebilirim." "Sadece buradan geçiyordum. Seni görünce selam vermek istedim." "İsteme! Görüysen bile görmemezlikten gel. Seni nasıl görmek istemiyorsam sende öyle isteyeceksin!" Gözleri dolmuş bir şekilde yanımdan geçip gitti. Yüzsüz işte. Bazen kendime çok kızıyorum. Bu kızla nasıl çıktım diye. Biraz daha yürüdükten sonra saatin geldiğini anlayıp Rüyaların evine geldim. Tam o sıra da o çıkıyordu. Yine güzeldi. Yine... "Sevgilim... Buradayım. Yine daldı." "Ha... E hadi gel." Deyip elinden tuttum. Biraz yürüdükten sonra Ayla ablanın kafesinin oraya gelmiştik. İçeri geçip boş olan masalardan birine oturduk. O sıra da Ayla abla anlamış olacak ki bize çilekli çikolatadan getirmişti. "Barın, şey... Sonuçların mı açıklandı?" Şaşırmıştım. "E-Evet. Bunu söylemek için çağırdım." "Belki de son görüşmemiz olacak desene. Daha 3 ay oldu. Ve sen gidiyorsun." "Hayır öyle düşünme güzelim. Yanında olmasam bile kalbimdeyim, kalbimdesin. Elbet bir şekilde konuşacağız, hemde her gün, görüntülü." "Tamam... Peki nereyi kazandın?" İşte sevineceği konu bu. "Ankara Üniversitesi Gıda Mühendisliği." "AAAAAA! Sen... Resmen hayalin olan okula gidiyorsun. Hem bu ildesin. Ama başka bir ilçe de." İşte bu yüzden okula yakın olan bir yerden ev tutmuştuk. Üniversitenin olduğu bölge ve benim oturduğum bölge arasında en az 2 ya da 3 saatlik yol vardı. "Evet güzelim. Sırf yol uzun diye senden ayrı kalıyorum." "Şey Barın... Hafta sonu ben gelsem. Sen kal. Uzak zaten. Benim için de uzak ama ben hala liseliyim. Bir şekilde hallederim. Ne dersin?" "Mükemmel olur derim." Bunun mükemmelliği üzerine bir de tatlı yememiz yok mu? "Ha bu ara da babam üniversitenin oraya götürecekmiş. Bende şey desem. Ailenden izin alsan, hani sende istiyorsun ya orayı, beraber gitsek. Ne dersin?" "Ciddi misin. Tabii kabul ederim. Kızlar halleder bir şekilde." O kızlar olamasa ne olurdu Allah bilir. "Tamamdır o zaman." Tatlılarımızı yiyip kafeden çıktık. El ele tutuşup evin önüne kadar gelmiştik. "Güzelim biz birazdan çıkacağız. Sende işini hemen hallet." "Tamamdır. Hemen geliyorum." İçeri girdiği gibi bizim eve doğru koştum. Babam kapıda bekliyordu. "Babacığım Rüya'da bizimle gelecek. Sıkıntı olur mu?" "Olmaz oğlum olmaz. Hem gelin kızımızla tanışmış olurum." Ne dedi ne dedi. "Öhöm öhöm. Babacığım ne diyorsun ya?" "Bilirim ben bunları. Hadi gidelim. Kapıda beklemekten ağaç olacak." Deyip arabaya bindik. Rüya'da tam kapıda bizi bekliyordu. Arka tarafa geçip; "Merhaba Semih amca. Nasılsınız? "Merhaba Rüya kızım. İyiyiz Allah'a çok şükür. Şu sıpayı okula götürüyorum." "Baba." "Ne var oğlum. Götürmüyor muyum?" "Tamam baba." Uzun geçen tam 3 saatin ardından gelmiştik bile. "Geldik!" "Vayyyy çok güzel." Tabii ki Rüya'dan çıkmıştı bu ses. Onun sesiyle bende baktığım da nutkum tutulmuştu. Tek kelime ile mükemmel bir yerdi. İçeri girdiğimizde bir kaç kızın gözleri de bizim üzerimize dönmüştü. Yalnız attıkları bakışları anlatamam. O sıra da birinin elimi tuttuğunu fark ettim. Fısıltıyla; "Etrafta çok kız var. Seni yiyecek gibi bakıyorlar. Buna göz yumamam aşkım." Sadece güldüm. Sağ tarafıma baktığım da babam bize bakmış gülüyordu. O da fısıltıyla; "Bakıyorum da birileri seni bırakmak istemiyor sanırım. Sende bırakmazsan iyi edersin aslan." "Öyle bir şey olacağını sanmıyorum babacığım." Deyip önümüze döndük. Okulu baya bir dolaştıktan sonra eve gelmiştik. O değil de çok yorulmuştuk. Arabadan inip; "Nasıldı?" "Muhteşem." "E seneye orada görüşürüz o zaman aşkım." "Ayyy inşallah sevgilim ya. Yoksa oradakiler yiyecek seni. Ben olamayacağım. Olan sevgilime olacak." "Sakin güzelim. Sadece bir yıl." "Benim için yine de çok uzun. Hem hafta sonları beraber olacağız." "Aynen. Neyse hadi üşütme hafiften esiyor hava." "Görüşürüz sevgilim." Eve girdikten sonra babamın yanına geçtim. Bizim eve geldiğimiz zaman; "Barın, aslanım elini yüzünü yıka, yanıma gel." "Tamam baba!" Elimi yüzümü yıkayıp üzerime rahat bir şeyler girince babamın yanına geçtim. "Geldim baba." "Direk dolanmadan lafa dalacağım. Rüya'yı gerçekten seviyor musun? Bir de sen mi dedin adımı?" "İlk soru gerçekten ama gerçekten her şeyden çok seviyorum. İkincisi onu bende bilmiyorum. Bana yazdığı zaman da annemin adından bahsetmişti." "Şu kapıda şahıssız hediyenin sahibi mi?" "Sende mi biliyorsun bremin?" "Tabii. Neyse. Konuya gireceğim. Bugün gördüm ki birbirinizi gerçekten çok seviyorsunuz. Ve siz ayrı kalmak da istemiyorsunuz. E o zaman ailesine desin yarın akşam istemeye gidelim." "Ne? Ciddi misin baba?" "Evet." "ALLAH'IIIIIMMM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN!" "Bağırma eşek sıpası. Git kıza haber ver." "Tamam babacığım. Aaa dur annem?" "Biliyor." "Siz varya siz." "Hadi gitsene oğlum." "Tamam tamam. Gittim." Hızlıca odama çıkıp telefonu aldım. Rüya'yı aradığım gibi açmıştı. Ama sesi de uykulu geliyordu. Belki de uyuyordu. Tabii duyacağı şeyin sonunda neler olur bilmiyorum ama, neyse. "Güzelim uyuyorsan uyan." "Yok uyanığım." "Heh güzel." "Sevgilim kötü bir şey yok değil mi?" "Yok, yok. Ama diyeceğim şey sonunda sakın bağırma ya da çığlık atma." "Tamam. E hadi söyle çocuk çatlıyacağım." "Dur kızım bi ya heyecandan konuşamıyorum bile." "Heyecan? Aşkım neler yaşıyorsun? Allah için önce bir sakinleş. Sonra tane tane bana neler olduğunu söyle. Tamam mı?" "Tamam." O sıra da derin bir nefes alıp bir süre tuttuktan sonra geri verdim. Aynı şeyi iki üç kez daha yaptıktan sonra telefona geri döndüm. "Güzelim orada mısın?" "Ben zaten burdayım sevgilim. Sen değilsin burada." "Tamam sakinleştim. Ama dediğim şeyden sonra ben değil sen sakinleşemeyeceksin." "Ne diyorsun Barın. Hadi söyle!" Bir çırpıda hemen söyledim. "Yarın seni istemeye geliyoruz." "NE!"
HIHIHIIIIIO. Evet ben geldim. Sanırım final çok yakın :'( rüyamda bile gördüm. Neyse. Sizleri seviyorum. Kendinize iyi bakın 😋😘 |
0% |