Duştan çıktıktan sonra direk üzerimi değiştirip yatağa girdim ve cama doğru döndüm, şuan sakin görünsemde içimde fırtınalar kopuyordu belli etmek istemiyordum çünki acı çekmemden beslenen bir katilin elindeydim. Aklıma gelen şey ile kaşlarımı çattım, araştırmalarıma göre çete 4 kişilikti ama evde 5 kişi vardı bunu bir ara Sıraça soracaktım.

Bende Külsem buraya asla alışmayacak ve en kısa sürede kurtulacaktım, ben disiplinli bir askerin kızıydım eskiden. Kısa süre içerisinde gözlerim kapandı ve kendimi karanlığa saldım.

🌸

Omuzlarımdan sarsılarak uyandırıldığımda gözlerimi araladım ve başımda beni uyandırmaya çalışan Sidarla göz göze geldim. "Hadi kül kedisi uyan artık öğlen oldu" kulağımın dibinde söylenmesiyle yüzümü buruşturarak doğruldum "Ne bağırıyorsun be kafan mı iyi senin?" Yandaki dijital saate baktığımda saatin daha 06.00 olduğunu görünce gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu "Manyakmısın be adam saat daha sabah altı altı!" Yalandan şaşırmış gibi yaptı "Aaa ben akşam altı zannetmişim pardom uyu sen kül kedisi" gülme seslerini duyunca kapıya doğru kaydı gözlerim Efsa dışında hepsi gülüyordu.

Benle dalga geçiyorlardı.

Efsa sinirle Sidarın yanına gelip "Yeter bu kadar eğlence! Herkes odalarına" Sidar kaşlarını çatıp elindeki su bardağını üzerime dökerken konuştu " Son hamlemide oynamazsam içimde kalır" kafama dökülen su ve üzerime atılan bardak ile çığlık attım. Yine Efsa dışında hepsi gülüyordu, gözlerimi şok içinde kalan Efsadan çekip üzerimde olan bardağı elime aldım hepsi bana bakarken ayağa kalkıp bardağı Sidarın kafasına geçirdim, ve saçlarını tutup kafasını aşağıya çektim. Benim bu hareketimle Efsa gülümseyerek bana gelmek isteyen olursa diye etrafımı çevirmişti " Beni dalga konusu yapmaya çalıştığın denizde boğarım seni Sidar! Ben bir Organelin kızıyım sen bir kurt kızını ezemezsin! Üzerime attığın o bardağın parçalarını yediririm sana duydun mu beni!" Tam oda bana saldıracakken sırtına bir tekme geçirdim , şuanda istese beni yere sererdi ama Sıraç izin vermiyordu muhtemelen. Sidarı yere itince bakışlarım kapıda bana hayran ama sinirli görünmeye çalışan bir Sıraçı ve diğerlerini buldu " Sizde o çenenizi kapatın ve siktir olun gidin!" Elleri pantolonunun cebinde sakince içeri girdi "Bu yaptığın bir kerelikti eğer bir kez daha içimizden birine el kaldırmaya cürret edersen sonu kötü olur Cassandra" gözlerimi kapatıp açtım ve birden avuç içimi Sıraçın yanağına geçirdim "Benim adım Kül, bana Cassandra diyip durma Akıncı" vurmanın etkisiyle suratı sola düştü. Bir süre öyle kalınca birden bana dönüp kolumu tutup kendine çekti yüzlerimiz arasında bir karış bile yoktu, "Senin kemiklerini kırar babana hediye diye yollarım duydun mu Rusya prensesi!" Yüzümde gram mimik oynamazken aklıma eskiden annemin bana rusya prensesi demesi geldi. Annem Rus babam Türktü, "beni korkutamazsın sana dedimki yüreğime saldığın bir gram korkuda ya seni boğarım ya Allah canımı alır" gaywt sakince söylediğim şey ile sinirle kolumu bırakıp odadan çıkınca göz devirdim.