Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. BÖLÜM

@eli_4tbs

 

Selaammm umarım kitabı beğeniyorsunuzdur ilk kitabım ve acemi bir dille yazılmıştır. Gecenin Köründe'nin en uzun bölümü olabilir çünkü yarıda kesmek istemedim. Size iyi okumalaaaaararrr seviliyorsunuzz😻

 

'Kaybetmek yok lügatımda' eskiden babamında dediği gibi kaybetmek yoktu lügatımda, kişiliğimle babamı Dış görünüşümle annemi andırırdım kısacası anneme benzer babam gibi davranırım. Özgürlük kırmızı çizgimdir, özgürlüğüm uğruna ailemi bırakmıştım umrumda değildi eğer Sıraç özgürlüğümü elimden farklı şekillerde almaya çalışırsa katil olmaktan çekinmem.

Gözlerimi kapatıp açtım "Ne duruyorsunuz siktirin gidin sahibiniz sizi bekler!" Bağırmamla Efsa dışındaki katillerin hepsi çıktı odamdan, Efsada kapıyı kapatıp yatağa oturdu "Gel otur biliyorum bir çok şeyi merak ediyorsunki benimde sorucak sorularım birikti. Istediği sor söyliyeyim hemde biraz dertleşmiş oluru-" lafını bitirmesine izin vermeden araya daldım "Ne yapmaya çalışıyors-" benim gibi oda lafımı bitirmeme izin vermedi "Bölme lütfen. Seni buraya getirmesini hiç bir zaman desteklemedim, yalnız hissetmeni istemiyorum senide çok iyi anlıyorum çünkü aynı şeyleri bende yaşadım." Son dediği şeyle kaşlarım çatıldı ve karşısına oturdum. "Nasıl yani senidemi burada zorla tutuyorlar, ama Sidarla sevgili değilmisiniz" buruk bir tebessümle anlatmaya başladı bende onu bölmeden dinlemeye başladım "Doğru biz uzun zamandır sevgiliyiz. Ama hikayenin başını bilemeyiz değil mi? Babamın Arın abinin kumarhanesine borcu vardı ve durumumuz aşırı kötüydü aynı babam gibi, ben öyle kolay bir ailede büyümedim şiddet, kavga, gürültü babamın içip içip eve gelip bize patlaması vb. Özetle babam beni Arın abiye sattı, Arın abide beni bu dört katilin arasına attı yalvardım bırak beni dedim ama dinlemedi." Biraz bekledi, gözleri dolmaya başlamıştı ki benimde içime bir öküz oturmuştu resmen. Derin bir nefes alıp devam etti "En sonunda ağlayıp zırlamalarıma karşı 'Seni bir genelevede bırakabilirim seçim senin' diyince korkudan dört köşe oldum. Bu evde her gün o iki renkli kapısı olan odada ağlayıp uyuyor yemek yemiyordum, ama sana bakıyorum ki buraya geldiğinden beri bir kez bile göz yaşı dökmeden Sıraça diklenebiliyorsun , sonra kendime bir baktım ne kadar acınacak halde olduğumu gördüm." Hemen lafa atladım çünkü tanımları asla doğru değildi. "Ağlamak için göz yaşımı akmalı, korktuğumu anlaman için bir işaret mi göndermeliyim. Sadece ağlamanın hiç bir şeyi değiştirmeyeceğini çok küçük yaşta öğrendim diyelim, korkma konusuna gelirse Sıraça söylemeyeceksen ondan korkmuyor değilim her an bana şiddet uygulayacak korkusuyla yaşamanın ne olduğunu biliyorum ve alışkınım. Uzun lafın kısası duygularımı içimde yaşamayı öğrendim" başını sallayarak konuşmaya devam etti "bu evde yaklaşık bir yıl boyunca esir tutuldum çok kez kaçmaya çalıştım bir ara kaçmaya çalışırken tecavüze uğrayacakken Sidar yetişti ve kurtardı ama geri eve getirdiklerinde büyük bir cezaya mahkum kaldım. Sidar farklıydı, bana diğerleri gibi davranmıyordu cezalardan kurtarıyor, yemek veremedikleri günler gizlice yemek getiriyordu, bir süre sonra ona aşık olmaya başlamıştım sürekli atışsakta onu çok sevdiğimi fark etmiştim. Benim için değişebileceğini söylemişti ama ben ona katil haliyle aşık olmuşken benim için değişmesini isteyemezdim, doğru değildi zorundada değildi. Asla beni bu işlere bulaştırmadı izin vermediki zaten o sıralar özgürlüğüm elimdeydi kaçmak istesem kaçardım ama kaçmadım. Bizimde hikayemiz böyle başladı böyle devam ediyor onu hala çok seviyorum" onu katil olmasına rağmen seviyordu, Sidar ise katil olmasina rağmen onu bulaştırmıyordu.

Ağır ağır salladım başımı "Çok ilginç ve şaşırtıcı bir hikayeniz var aslında çok güzel bir ilişkiniz vardır diye düşünüyorum Allah ayırmasın. Benim hakkımda merak ettiğin bişey olduğunu sanmıyorum, muhtemelen bütün hayatımı özet geçecek bilgiye sahipsin ama merak ettiğin varsa sor" Heyecanla başını salladı.

"Merak ettiğim çok şey. Tabiki hakkında bir çok şeyi biliyoruz ama tamamıyla değil hayatınız sır gibi saklanıyor sen ve ailen hakkında hiç bir şey bilinmiyor neredeyse. Iki sorum var cevaplarsan ailenle neden görüşmüyorsun ve bize nasıl ve niye bulaştığını çok merak ediyorum" normalde asla anlatmazdım ama anlatılmaması gereken bir olay yoktu o yüzden sıkıntıyla söze başladım "Öncelikle birinci sorudan başlayayım, benim hayatım düşündüğünüz kadar toz pembe değil annemin dediği gibi bir prenseste hiç bir zaman olmadım, Annemin babası yani dedem Rusyanın sayılı mafyalarındandı babam ise bir Türk askeri. Dedem babamı, babam dedemi asla sevmezdi ve annem arada kalırdı, babam işine düşkün bir adamdı ben bir yanlış sonucu ortaya çıkan bir çocuktum ve komik gelicek biliyorum ama tetiklendiğim bir küfür var. Bir operasyon sonucu babam dedemin eline düşmüş ve annem babama yardım ettiği için babam onu kullanmış, bir gün çok sarhoş oldukları için kendilerinde olmadıkları için cinsel ilişkiye girmişler ve bam ben ortaya çıkmışım. Annem çok ağlamış aldırmak istemiş yaşı daha çok küçükmüş." Boğazım düğümlendi harfler yetmedi cümle kurmaya, Efsa ise dudaklarını birbirine kilitlemiş gözleri dolu beni dinliyordu " devam etmek istemezsen anlarım" diye sorunca başımı iki yana salladım "on dokuz yaşındaymış dedeme nasıl söyleyeceğini bilememiş bir kaç defa beni düşürmeye çalışmış ama dedem bunu bir şekilde öğrenmiş, annemle babamı evlendirmiş ikiside istememiş ama annem yinede bir şekilde sevmeye çalışmış. Babam asla bana açık açık sevgisini belli etmezdi arada oyuncaklar alır gecede uyuduğumu sandığı gecelerde sessizce iyi geceler derdi o kadar, annem bana sürekli iğrenerek bakardı ama zorla sevgi göstermeyede çalışırdı sağolsun. Ve bomba haberi paylaşıyorum babam bir Türk kızını kurtarmak uğruna gevur kızını patlamanın ortasında bırakarak ölüme terketti, eğer dedem gelip kurtarmasaydı şuan tahtalı köydeydim" sonunu gülerek anlattığım hikayeyi birazdan hıçkırarak ağlayacakmış gibi dinliyordu.

"Gerçekten bu kadar şerefsiz bir Türk askeri görmedim, dedenin adı ney helal olsun valla alnından öpecem o adamın" ikimizde kıkırdadık, "dedemi çok severim bana o baktı o büyüttü sonrasında Türkiyeye geri dönmek istediğimi söyledim oda anlayışla karşıladı. Ikinci sorunuda cevaplayayım sizi tamamen merak duygusu için araştırmak istedim haberlerde gördüm" başını yavaşça aşağı yukarı salladı. "Sen sor o zaman Sıraç veya bizimle ilgili merak ettiklerin illaki vardır" tabiki kafamda çok soru vardı ama bir kaçını soracaktım " Sıraçın gerçek işi ne? Çalıştığım bara iş adamı olarak geldi ama seri katil?" Kafamı en çok karıştıran soru buydu sırıtarak cevap verdi "Aslında Sıraçın bir çok kişiliği ve işi var, evet bir seri katil ama bunun başlangıcı sebebi ne bende bilmiyorum. Senin iş adamı dediklerin mafya liderleri bir grubun üyeleri, Sıraç cemiyette lider olarak tanınır ama asıl iş olarak yaptığı şey kumarhane, genelev vb. yerlerdeki insanları kurtarma diyebiliriz." Kaşlarımı çattım "Nasıl yani? Zevk olarak masum insanları öldürmüyormu?" Gülerek kafasini iki yana salladı "Alâkası yok Sıraç masum insanlara dokunmaz bu işe başladığından beri sayısız geneleve düşmüş kadın kurtardı, işte sana bu yüzden ön yargılı davranmaman için bana istediklerini sor dedim" duyduğum her kelimeyle ayrı şaşırıyordum.

Tam ağzımı açacakken kapı çaldı.

 

eveeettt bölüm sonuuu aşklarımm

1043 kelimelik bir bölüm oldu diğer bölümlere göre bayağı uzun bir bölüm ama efsa ile külün konuşmasının bu kadar uzayacağını düşünmemiştimm bölmek veya yarıda kesmek istemedim o yüzden bayağı uzun oldu.

lütfen satır arası yorum yapıp oylamayı unutmayınnn seviliyorsunuzzzzz😻😻🎀

Loading...
0%