
12.BÖLÜM
Çok eğlenceli olacaktı. Ne zamandır böyle bir göreve çıkmamıştık. Hem eğlenecek hem de iş yapacaktık. 'Ne zaman peki bu balo?' Balo tarihini bile bilmiyorduk. Tabii komutan olarak Giray sormuştu. 'İşte orası biraz karışık. Balo yarın ve...' 'NE?' Yarın mı? Şimdi mi gelmişti aklına söylemek. Görev bile olsa baloya pijamayla gidemezdik. 'Sizin takımınız var mı baylar?' Tahmin edilebildiği gibi Nisa çok telaş yapmıştı.
Tabii ben de. Hiç bir kıyafetim baloya uygun değildi. 'Benim var ama Giray'ı bilmem.' Giray olumsuz anlamda başını salladı. 'Hemen alışverişe çıkmalıyız. ACİLEN.' Hemen toparlanıp üstümüze düzgün bir şeyler geçirip yola çıktık. Kafamda hiçbir şey yoktu. Abiye kıyafetlerin satıldığı bir dükkana gelince durduk. İçeride o kadar fazla seçenek vardı ki Nisa neredeyse bayılacaktı. Çok güzel ve şık kıyafetler arasından seçim yapmak zor olsa da hepimiz birer kıyafet seçip giyinme odalarına geçtik. Seçtiğim kıyafet siyah simli ve vücudu saran bir elbiseydi. Elbiseyi çok beğenmiştim. Üstümde de çok güzel olmuştu. Nisa ve Selin'e göstermek için dışarı çıktım ama kimse yoktu. Herkes giyiniyordu. Giray dışında. Dışarı çıktığımda sanki hipnotize olmuş gibi bakıyordu bana.
'Kızlar yok mu?' Cevap yok. 'Giray? Kızlar nerede?' Yine cevap yok. Donmuş gibi suratıma bakıyordu. 'Ne oldu? Güzel değil mi? ' Çok güzel...' Sanki kendi kendine konuşuyormuş gibiydi. O sırada pembe, kolları incili mini bir elbise içinde Nisa çıktı kabinden. Bir bana bir Giray'a bakıyordu. ' Hipnoz mu yaptın adama ne oldu?' Onun keyfi yerindeydi. Giray hala suratıma bakıyordu. 'Giray kendine gel bir şey mi oldu?' Korkmaya başlamıştım. 'Korkma korkma aşık etmişsin işte adamı kendine.' 'Saçma sapan konuşma Nisa.?' O sırada Giray kendine gelmişti. 'Çok şükür bir şey oldu diye çok korktum. İyi misin?' Nisa arkada kıs kıs gülüyordu. 'İyiyim. Ne oldu ki?' Nisa kulağıma eğilip 'Daha ne olduğunu anlayamamış yanık bu sana yanık. Bak ben diyorum.' Kolunu çimdikleyerek 'Sus çok ayıp duyacak şimdi.' Dedim. 'Bir şey yok öyle bir dondun kaldın da korktuk bir şey oldu diye.' Anlar gibi kafasını salladı.
'Ooo bu ne şıklık Nisa Hanım çok yakışmış pembeler.' 'Çok teşekkür ederim Semih Bey. Beğenmeniz beni mutlu eder.' Kendi aralarında gülüştükten sonra Selin de neyse ki kabinden çıkabilmişti. Üstünde gece mavisi mini ve saten bir elbise vardı. O da çok güzel olmuştu. Hepimiz beğendiğimiz elbiseleri Giray da şık bir takım aldı ve ücretleri verip dükkandan çıktık.
Yarın için hepimiz çok heyecanlıydık. Hemen eve geçtik ve biraz dinlenmek üzere kendimizi koltuklara attık. 'Arkadaşlar pizza mı yapsak? Ben çok güzel yaparım canım çekti.' Gerçekten de Nisa'nın pizzası çok lezzetlidir. Hamurunu çok güzel yapar. 'Tamam o zaman bence hepimiz biraz acıktık.' Selin'in bu sözü üzerine hepimiz kalkıp mutfağa geçtik. Önlüklerimi taktık ve Nisa hamur için malzemeleri çıkarttı. Ta hamur yapmaya başlayacaktık ki Nisa, Selin ve Semih'in telefonları aynı anda çalmaya başladı. Nisa daha önceden zaten bana hamurun tarifini söylemiş olduğu için geç kalmamak adına hamuru yapmaya başladım. 'E sen de biliyormuşsun. Niye Nisa'ya kakaladın.?' 'Çünkü bu tarifin mucidi Nisa'dır ve eğer onun tarifini ondan izinsiz yapmaya kalkarsan seni öldürür. Bu konularda çok hassastır.' Anladığını belirtir şekilde kafasını salladı ve ayağa kalkıp yanıma doğru gelmeye başladı.
Ben maya ve suyu karıştırırken iyice dibime girip küçük bir çocuğun annesi yemek yaparken baktığı gibi bakmaya başladı. 'Sen de sosis ve mantarları kes istersen. İhtiyacımız olacak.' Beni hiç dinlemeden hala beni izlemeye devam etti. 'Asena sana bir şey soracağım. Bugün elbise dükkanındayken bana ne oldu?' 'Aslında hiçbir şey olmadı. Sadece bana hipnotize olmuş gibi bakıyordun. Bana öyle bakınca beğenmediğini düşünüp sordum ve sen de sadece çok güzel deyip donuk bir şekilde bana bakmaya devam ettin.' O cevap veremeden kapı çaldı Ve gidip bakıya baktı.
Bir süre sonra küçük bir kızın sevinç çığlıkları duyuldu. Nereden geliyordu bu ses? Hemen kapıya gittiğimde Giray'ın boynuna sarılan minik bir kız vardı. İkisi de çok mutluydu. 'Abi Asena dediğin abla bu abla mı?' Gerçekten kıza adımı Asena olarak mı söylemişti? Sert bir bakışın ardından küçük kızın yanına eğildim.' Merhaba. Benim adım...' Hemen lafımı kesti. 'Ben senin adını biliyorum ki. Senin adın Asena. Benim adım da Melisa. Memnun oldum.' Diyerek bilmiş bir şekilde elini uzattı. 'Ben de memnun oldum Melisa. Ama benim gerçek adım Felda. Sanırım abin sana ufak bir şaka yapmış. Pizza sever misin? Hadi gel birlikte pizza yapalım.'
'Çoook severim. Abi pizza yapabilir miyiz?' Tabi ki hayır deme gibi bir şansı yoktu. 'Sen abine bakma. Boş ver gel biz yapalım. O istemiyorsa yemez.' Biz mutfağa geçerken Giray da arkamızdan geliyordu. 'Biliyor musun? Biz abimle telefonda konuştuğumuzda abim sürekli senden bahsediyor. Galiba sen çok güzelmişsin. Bence de çok güzelsin. Ama abim biraz abartmayı sever.' Giray'a baktığımda yüzü kıpkırmızı olmuştu. 'Teşekkür ederim. Sen de çok güzelsin. Abin abartmayı çok sever. Hepimiz biliyoruz.' Tatlı bir kahkaha attı. Biz pizza yapmaya devam ederken Giray da bizi izliyordu. Melisa ise bir abisine bir bana bakıyordu. Biraz sonra pizza hazırdı. Hep birlikte oturup pizzamızı yerken bir yandan da sohbet ediyorduk. Melisa çok tatlı, bilmiş ve akıllı bir kızdı. Onu çok sevmiştim.
Biraz daha birlikte oturduktan sonra Giray onu eve götürdü. Daha kapıyı kapatmadan Nisa yanıma geldi. 'Giray senin hakkında ne demiş Melisa'ya?' 'Bir şey dememiş Nisa. Sen de ağzımdan laf almaya çalışıyorsun ama hadi neyse.' Nisa Giray gelene kadar bana soru sormaya devam etti. Galiba Giray'a aşık olduğumu falan düşünüyordu. Ama çok beklerdi.
Ben aşık falan değildim. Öyle miydim? Bilmiyordum. Giray geldikten sonra yarın sabah erkenden kalkacağımız için erken yattık. Bu gün çok yorulmuştum. Gözlerimi kapatır kapatmaz uyuya kaldım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |