6

Zehra'yı da kızların olduğu haneye tıktılar.Zehra ablasını gördüğünde gözlerini kaçırdı.Çünkü Fatma kardeşine öyle bir hayal kırıklığıyla bakıyordu ki."Neden geldin" dedi sitemle.Zehra "Seni babamdan önce kurtarabilirim sanmıştım,özür dilerim." Melisa iki kardeş arasına girmek istemediğinden sessiz kalmayı seçti.Bunu kendi aralarında halledebilirlerdi.Fatma'nın öfkesi buraya kadardı.Kardeşine karşı duyduğu sevgi öfkesini bastırıyordu.Hiçbir şey demeden kardeşine sımsıkı sarıldı.Zehra bu sarılmayla kendini topladı."Babam gelecek,bugün."Fatma bitkinlikle nefesini verdi."Babamın işlerine karışmaktan ne zaman vazgeçeceksin?" Bu soru Zehra'yı gülümsetti."Vazgeçmeyeceğim."

Kanca,Patron ve çetelerinden on kişi kamyonun gelişini bekliyordu.Fatma ve Zehra'yı patronun arkasındaki 4 adam tutuyordu.Adamların dördü patronun önünde,diğer ikisi her iki yanında duruyordu.Kanca ise kızların yanında duruyordu.O çok beklenen içi silah dolu kamyon görüş alanlarına girdi.Yue de gelmiş olmalıydı.Kızlarını başkasına emanet edebilecek birine benzemiyordu.

KL'dekiler patronlarının hareketine paralel şekilde hareket ediyorlardı.Kamyona yaklaştılar.Fakat hiçbir hareketlenme olmadı.Patron sağındaki adama kamyonun arka kapaklarını açması için başıyla işaret verdi.Adam tam açmaya yeltendi ki birden kapaklar iki yöne açıldı ve içerisinden düzinelerce adam çıktı.Adamlarının ardından sürücü koltuğundaki maskeli adam indi ve maskesini yere fırlattı.

Delici bakışları direkt kızlarını buldu.Bakışları yumuşamıştı.Gözleri onca adamın içerisinden KL'nin Patronu'nu bulduktan sonra geriye sadece nefret kalmıştı.Saf nefret."Ben aptal değilim kurucu." Patron'un yüzünden hiçbir duygu okunmuyordu.Kanca patronunun konuşmayacağını anladığında dikkatleri üzerine çekmeye karar verdi.Alayla"İlk defa mafyaya benzemişsin.O silahları tıpış tıpış getireceğinden neredeyse emindim oysaki."Bakışları bi yılanın bakışlarını anımsatıyordu.Yue Kanca'ya bakmayı es geçiyordu.Kendine bir yasak koymuştu sanki."Kızları verin.Sayıca üstünüz."Kanca gözlerini kısarak "Daha üstün bir pozisyondayız.Kızlarının kafasına dayalı olan silahları görmüyor musun yoksa?"Yue dişlerini sıkıyordu.Onlarca anlam içerrn bir ses tonuyla"Oo peki ya patronun kafasına dayanan silahı görmüyor mu?"Kanca'nın bakışları değişti.Yue gülümseyip Kanca'ya göz kırptı.Patron derin bir nefes verdi.Sanırım üsse elimiz boş döneceğiz gençler."Kanca şaşkınlıkla "Bu da ne demek?"Patron itiraza müsaade etmeyen bir ses tonuyla "Ne dediysem o demek.Kızları bırakın.Sayıca üstünler."KL'nin adamları birbirine baktı.Kızlar serbest kaldığında babalarının yanına koştular.Patron sanki son kozunu oynuyormuş gibi başını Yue'ye çevirip "Umarım gerçeği yakında öğrenirler." dedi ve arkasını dönüp adamlarıyla oradan uzaklaştı.

Patron alamadığı hırsını bir şeylerden çıkarmak istiyordu yoksa örgütünün adı yine manşetlere süs olacaktı.Doğru ya..İşe yaramayan bir esiri hanelerinde tutmalarının nedeni neydi?"Kanca."Kanca bir cevap bekliyormuş gibi patronuna baktı."Şu esit kızın saçlarını kesin."Kanca ona sanki saçmalamış gibi bakıyordu şimdi de."Saçlar anıları tutarmış.O anılarından herhangi bir iz taşırken ölmesini istemiyorum.Saçlarını kestikten sonra elektrik verin." "Anlaşıldı."

Yue