Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Giriş

@elifebrarrd

Bir çocuğun hayat savaşı ne zaman başlar? Hayat hep acımasız olmuştur merhamet yok üzülmek yok sadece hayat ve sizin aranızda olan bir savaş bu savaştayken kimseye inanmamalısınız bir ip üzerindesiniz iki seçenek ya ölüm yada savaş iki tarafta aynı yola çıkacak sadece kestirme bir yol olacak bu iki taraftan gitmeyip düz ve uzun yolu seçerseniz ve hayata böyle devam derseniz o ip üzerinde yürümeye çalışacaksınız dengede durmayı öğrenip yolunuza devam diyeceksiniz engelleri ve yol ayrımlarını geçeceksiniz işte o zaman siz kazanmış olucaksınız hayatınıza engel olmayacak hiç birşey hazırlıklı ve güçlü bir insan hayat bize gülmeden biz onu yenmeliyiz ve ona dik bir şekilde karşı durup "kazandım" demeliyiz biz onlara değil onlar bize boyun eğmeli


                                         ༒


Sabah vaktiydi 7 yaşındaki asil masada oturmuş yine önündeki tabağı yemek istemediğini söyleyerek yemek kavgası yapıyordu


"Ya anne ama ben peynir sevmiyorumki" demişti tabağındaki peynire bakarak yüzünü buruşturup "bunun tadı çok kötü yemek istemiyorum işte banane" diyerek tabağını küçük parmaklarıyla itti annesi gülümseyerek onun yanına gidip "ama kızım onları yersen eğer kardeşin ve sana güzel bir sürprizimiz olucak dışarıda sen sürprizleri çok seversin değilmi güzel kızım" dedi annesi asil hediyeyi duyunca gözleri parladı mutlu olmuştu tabağını önüne geri çekerek tabağındaki yemekleri hemen yemeye başlamıştı

Tabağını bitince hızla sandalyesinden atlayarak küçük çıplak ayaklarıyla mutfaktan çıkıp merdivenleri tırmanmaya başlamış annesi onun hızına yetişemiyordu oda onun arkasından giderken "Kızım bekle ama çok hızlısın yetişemiyorum sana hem düşersin şimdi" demiş


Asil odasına koşarak "beni yakalayamazsınki bugün çok mutluyum asla durmayacağım" dedi anneside arkasından odaya girerek asile doğru yaklaşmış ve "hani yakalayamazdım seni küçük cadı" diyerek yatağa uzandırmış asili gıdıklamaya başlamış ikiside çok eğleniyordu başlarına gelecekleri tahmin etmeyerek


1 𝙨𝙖𝙖𝙩 𝙨𝙤𝙣𝙧𝙖


"Hadi anne geç kalıcazz" Asil heyecanla küçük mavi elbisesi açık dalgalı saçları ve beyaz ayakkabısıyla çok tatlı olmuştu yüzünde büyük bir gülümseme içinde kıpır kıpır kelebeklerle merdivenlerden annesinin gelmesini bekliyordu annesi merdivenlerde gözükünce asilin ağzı açık kaldı annesi büyük bir tebessümle merdivenlerden inip "nasıl olmuşum" dıye sordu asilin yüzündeki gülümseme yavaşça soldu annesine bakarak "ama sen çok güzel olmuşsun ben bu kadar güzel değilimki" demiş annesi gülerek ona doğru yürüyüp tam önünde eğilerek "sen dünyanın en güzel kızısın ayreten benim meleğimsin" demiş annesi asil küçük kıskançlığını bir kenara bırakıp annesine doğru atlayarak sarılmış gülerek oracıkta birbirlerine sarılırken "kıskanıyorum ama hadi kardeşinizi de alalım gidelim artık" demiş babası asil annesinden ayrılarak hızla kardeşinin odasına koşmuş kapıyı sessizce açıp içeri girmiş küçük kardeşi hayla uyuyordu parmak uçlarının üstünde onun yanına doğru gitmiş kardeşinin yanına gelince onu korkutmak istemediği için sessizce "kardeşim Beren berenn hadi uyan dışarı çıkıcaz" asil kardeşini biraz dürtmüş kardeşi Beren yavaşça gözlerini aralamış etrafına bakınmış sonra asili görünce gülmüş "efendim abla ne oldu" demiş Beren asil mutlulukla ona bakarak "bugün annemin bize bir sürprizi var hadi çok merak ediyorum bizi sürprize götürücek" Beren heyecanla yataktan doğrulup çıplak ayaklarıyla dolabına gitmiş ve elbise seçmeye başlamış ikiside çok mutluydu...


𝙔𝙤𝙡𝙙𝙖


"Anne ne zaman varıcaz" demiş Asil annesi yola bakarak"az kaldı kızım bak şimdi varıyoruz" demiş asil yola baktığında karşısında kocaman bir park görmüş gözleri öyle bir parlamışki ele avuca sığmayan kalbi çok hızlı atmaya başlamış babası arabayı kenara çekince "bakın sürpriz işte bu şimdi sizi indireyim sizde gidip oyun oynayın tamam mı ama yola çıkmak yok bizde annenizle köşede oturucaz" demiş babası Asil ve Beren kafalarını aynı anda yukarı aşağı sallammışlar babası arabadan inip Beren ve Asilin dışarı çıkartıp parka doğru götürmüştü ikiside koşturarak oyun oynuyorlardı annesi ve babası bankta otururken konuşmaya dalmışlardı "kızlarımızdan büyüyor değilmi canım" annesi başını salladı "evet çok çabuk büyüdüler ve çokta güzelleştiler aynı benim gibi" dedi annesi gülerek babasıda gülerek ona eşlik etti ve kolunu ona sardı


Nasılda mutlulardı öyle değilmi sevimli bir aile en fazla ne olabilir ki öyle değilmi?


"Hey siz kızlar" demiş bir çocuk Asille Beren o tarafa baktığında bir grup görmüşler bir kız ve iki erkek asille beren el ele tutuşup onlara doğru yaklaştılar "efendim neden seslendin" dedi asil kardeşinin elini daha fazla sıkmıştı çünkü ona birşey olabilir diye korkuyordu çocuk gülümseyerek "ben bora bunlarda arkadaşlarım sizde bize katılsanıza" asilin gözleri parlamış gülümseyerek "olur kabul ne oynayacağız" demiş bora ayağının altında tuttuğu topu göstermiş "top oynayacağız" dediğinde asil üzülmüş ve bu yüzünede yansımış bora kaşkarını çatarak "neden üzüldün istemiyormusun" dedi asil kafasını iki yana sallamış "ben biliyorum ama kardeşim bilmiyorki" demiş bora biraz düşünüp ellerini birbirine çarpmış " o zaman oda bizi izlesin belki oda öğrenir" asil mutlulukla berene bakmış Beren tamam diyince oynamaya başlamışlar dakikalar birbirini kovalamış


15 𝙙𝙖𝙠𝙞𝙠𝙖 𝙨𝙤𝙣𝙧𝙖


"Hadi vurucam vurucam" asil topu ayağında taşla belirledikleri kaleye doğru koşmuş tam atacağı sırada Boranın arkadaşlarından olan kız topa vurmuştu ve top başka tarafa doğru gitmişti herkez durup gittiği tarafa baktığında yola düştüğünü görmüştüler "off ama ya yola gitti şimdi kim alıcak" herkes üzülmüştü Beren onların üzüldüğünü görünce hızlıca ayağa kalkmış ve "ben giderim bekleyin" demiş Beren koşarak yola doğru gitmiş eğilip topu almış ama ayakkabılarının bağcığı açık olduğu için yürürken takılıp düşmüş ve...


Çığ𝙡ı𝙠𝙡𝙖𝙧 𝙠𝙤𝙧𝙠𝙪 𝙙𝙤𝙡𝙪 𝙖ğ𝙡𝙖𝙮ış𝙡𝙖𝙧 ö𝙡ü𝙢𝙡𝙚𝙧 𝙞ş𝙩𝙚 𝙗𝙞𝙧 ç𝙤𝙘𝙪𝙠 𝙝𝙚𝙧ş𝙚𝙮𝙞 𝙠𝙖𝙡𝙙ı𝙧𝙖𝙗𝙞𝙡𝙞𝙧 𝙖𝙢𝙖 𝙗𝙪𝙣𝙪 𝙠𝙖𝙡𝙙ı𝙧𝙖𝙢𝙖𝙯


"Beren" dedi asil bağırarak yüzü kanlar içinde olan kardeşine bakıyordu ailesi telaş içindeydi Beren yolun ortasında o küçük bedeniyle yolun ortasında yatıyordu araba son sürat çarpmıştı asıl hızla yanına gitmişti oysaki hayla elinde o topu tutuyordu asil kardeşini sarstı belki uyanır diye küçükken dinledikleri şarkı geldi aklına


"Beren hatırlıyormusun senle şarkı söylerdik hadi uyan yine söyleyelim" demiş ve belki o söylerken devam eder diye şarkıyı söylemeye başlamış


𝘕𝘦 𝘺𝘢𝘯𝘭ı𝘻𝘭ı𝘬 𝘯𝘦𝘥𝘦 𝘺𝘢𝘭𝘢𝘯


Ü𝘻𝘮𝘦𝘴𝘪𝘯 𝘴𝘦𝘯𝘪


𝘋𝘰ğ𝘢𝘳𝘬𝘦𝘯 𝘢ğ𝘭𝘢𝘥ı 𝘪𝘯𝘴𝘢𝘯


𝘉𝘶 𝘴𝘰𝘯 𝘰𝘭𝘴𝘶𝘯 𝘣𝘶 𝘴𝘰𝘯...


Sesi titriyordu veren hayla aynıydı soğumuş ellerini ısıtmak için daha sıkı tutuyordu asıl kimseyi duymuyordu annesi birşeyler diyordu ama anlamıyordu en son hatırladığı şey ise kardeşinin o ölmüş bedenine sarılırken tam bayılıcağı sırada kardeşinin ambulansla alınıp götürüldüğüydü


𝘼𝙨𝙞𝙡𝙞𝙣 𝙝𝙖𝙮𝙖𝙩 𝙨𝙖𝙫𝙖şı 7 𝙮𝙖𝙨ı𝙣𝙙𝙖𝙮𝙠𝙚𝙣 𝙗𝙖ş𝙡𝙖𝙙ı 𝙤 𝙢𝙖𝙨𝙪𝙢𝙙𝙪 𝙖𝙢𝙖 𝙝𝙖𝙮𝙖𝙩ı 𝙤𝙣𝙖 𝙢𝙖𝙨𝙪𝙢𝙡𝙪𝙠 𝙠𝙖𝙩𝙢ı𝙮𝙤𝙧𝙙𝙪 𝙤𝙣𝙪𝙣 𝙝𝙖𝙮𝙖𝙩 𝙨𝙖𝙫𝙖şı 𝙤𝙣𝙖 𝙘𝙤𝙠 𝙖𝙘ı ç𝙚𝙠𝙩𝙞𝙧𝙚𝙘𝙚𝙠𝙢𝙞 𝙜𝙤𝙧𝙚𝙡𝙞𝙢...


Loading...
0%