5. Bölüm

Değişimle İmtihan

Elif Açeh
elifezgaceh

"Oh çok şükür." deyip annemler yeni bir maceraya atılmadan defteri okumayı bıraktım.

Yarın günlerden pazartesiydi. Yani yurda geri döneceğim. Kalan vaktimi teyzemle geçirip yatmayı planladım. Teyzemin yanına gittim. Radyodan türkü dinliyordu. Karşısındaki sandalyeye oturup yüzümü iki avucumun arasına aldım. Ben de dinlemeye başladım.

"Akşam olur karanlığa kalırsın,

Derin derin sevdalara dalarsın.

Oy gelin gelin,

Sevdalı gelin,

Öldürdün beni."

Bu türkü bana, annemi çağrıştırdı. Babam yaralı bir şekilde yatarken annem onun başında, kalbinde taşıdığı derin sevdasıyla onun iyileşmesini bekliyordu.

Neyse! Yine başladım onları düşünüp defteri merak etmeye. Her ne kadar merak etsem de şimdiye kadar okuduğum olayları hazmetmem ve olanları kabullenmem gerekiyordu. Kendime zaman verip düşüncelerimi yatıştırmalıydım. Ve şimdi anı yaşama zamanı!

Tabi ben bunları düşünürken türkü bitmişti. Teyzem radyoyu kapatıp bana baktı. Türküyle ve defterle beraber onu tanımadığımı fark ettim.

Günler mi hızlı geçti? Yoksa deftere dalıp teyzemi ihmal mi ettim?

"Teyze, ben seni ihmal mi ettim?"

"Bunu nereden çıkardın?"

"Şimdi düşündüm de, iki gündür buradayım ama doğru düzgün konuşmamışım. Defteri o kadar merak ediyordum ki! Özellikle de annemi. Özür dilerim teyzecim!"

"Olur mu kuzum? Senin en doğal hakkın gerçeği öğrenmek ve geçmişi bilmek. Hem üzülme daha çok vaktimiz olacak sohbet etmek için."

Birbirimize sarıldık. Teyzemi çok sevmiştim. Tek akrabam, güvendiğim iki insandan biriydi teyzem. Ona bir şey olmasından çok korkuyordum. Ve bu hayatta neyden korktuysam gerçekleşti.

"Allah'ım, teyzemi lütfen koru ve ona bir şey olmasın!"

Peş peşe dualar etmeye başladım içimden. Teyzemi de kaybedersem kimsem kalmayacak. Ama böyle kötü düşüncelerimden arınmalıyım.

"Teyze bir şey soracağım. Annem, olaylara nasıl bakardı?"

"Ablam her şeye olumlu bakardı. Olumsuzlukları sayıp sonra onları unutturacak olumlu sonuçları bulundu. O hep "Pollyanna" idi. Herkes onun enerjisine hayrandı. Özenirdim onun gibi olmaya."

Söyledikleri benim için önemliydi. Bu yüzden teyzemi can kulağıyla dinledim.

 

Saate bakıp yatma vaktimin geldiğini fark ettim ve teyzemden izin isteyip "İyi geceler." dedikten sonra yatağıma girdim. Şimdi düşüncelerimi serbest bırakma zamanı.

Annemle farklıydım. Ben her zaman olumsuzlara yoğunlaşan ve her şeyin eksi yanını gören biriyim. Ama ben annem gibi olmak istiyorum. O zaman değişeceğim! Artık ben de bir "Pollyanna"yım. Bana "2. Gazal" diyecekler. Dün ve dünden önce yaşadığım kötü günler geride kaldı. Artık isteksiz, sadece sınıf geçmek için çalışan Tamay yok! Artık okulda herkesle tartışan, kavga eden Tamay yok! Kötü anıları geride bırakıp yeni ve güzellerine yelken açma vakti. Ve yarından itibaren her şey çok güzel olacak...

Sabah peynirli omlet kokusuyla uyandım. Hemen kalkıp yatağımı topladım ve okul için hazırlandım. İçimdeki büyük heyecan ile mutfağa gidip sofraya oturdum. Hızlıca kahvaltımı yaptıktan sonra teyzemle birlikte okula gitmek için yola çıktık. Yarım saat sonra okula vardık. Müdürün odasına gidip yurda döndüğümle ilgili bir belge imzaladık. Artık veda vakti gelmişti. Cuma günü okul çıkışında yine burada olacağını söyledi. Başımı salladım "Tamam" makamında. Eşyalarımın olduğu çantayı alıp yurttaki odama götürdüm.

Okulun bahçesine gidip bir banka oturdum zil çalana kadar. O sırada kavgalı olduğum kız grubu bana doğru yaklaşıyordu. Onları takmayıp çizgimi aşmayacaktım. Dün kendime verdiğim sözleri tekrar hatırlayarak bakışlarımı başka yöne çevirdim. Etrafımda yuvarlak olup gözlerini dikerek bana bakıyorlardı. Elebaşları olan Azra'ya baktım.

"Hayırdır Tamay Hanım? Bakıyorum da çok mutlusunuz. Aman nazar değmesin diyeceğim ama şimdi değecek! Bizim sınırlarımız içerisinde mutlu olamazsın. Kalk buradan!"

Eski Tamay'a kalsa iyi bir dayağı hak ediyordu ama yeni Tamay, onun seviyesine düşmeyecekti.

"Azra, hiç uğraşamayacağım. Git buradan!"

"Yenileceğim diye mi korktun? Tamam, az döveceğiz. Kalksana, mahalle kavgası izler gibi izliyor bir de!"

Yanındaki kızlardan biri, sözleriyle sınırlarımı zorluyordu.

"Kanka, bu iki gün teyzesinde kaldı ya! O yüzden böyle bence. Teyze öğüdü dinliyor. Kimsesiz Tamay, teyze kuzusu olmuş!"

"Haklısın. Tamay, o nasihatler boş sözlerden başka bir şey değil! Boş ver, teyze de neymiş? Annen değil, sadece onun soyundan biri. Saçmalamıştır o. Gel hadi, eski Tamay'ı görelim!"

Son sözleriyle bam telime bastı. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım. Teyzemde de aynısından olan, sadece ipten oluşan ve özgürlüğü temsil eden bilekliğime baktım. Bakışlarımı, Azra'nın gözlerine çevirdim. Diğer kızlarla birlikte kıkırdıyorlardı. Tüm gücümü toplayıp gözünün üzerine bir yumruk indirdim. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Azra yerdeydi.

"Azra, iyi misin?"

Azra, sözde "kanka"sına bakış attıktan sonra gözlerini bana dikti.

"Ne bakıyorsunuz? Dövün şunu!"

"Gelin bakalım!"

Azra haricinde beş kişiydiler. Hepsiyle teker teker dövüştüm ve yine galip gelen ben olmuştum.

Biz kavga ederken okuldaki öğrenciler de bizi izliyorlardı. Kavga bittikten sonra içeriden birkaç öğretmen ve müdüre hanım koşa koşa yanımıza geldiler.

"Neler oluyor burada?"

"Tamay?"

Zaten her şeyin suçlusu Tamay'dı. Her zaman Tamay hata yapardı.

"Tamay odama!"

Öğretmenler yerdeki öğrencileri kaldırıp pansuman odasına götürdüler. Ben ise müdürün odasına gittim, eski Tamay gibi. Odadaki koltuklardan birine oturdum. Müdüre hanım iç çekerek sözüne başladı.

"Hiç değişmeyecek misin? Hadi diyelim ki bugüne kadar yalnızlıktan dolayı böyleydin. Ama artık senin teyzen var. Artık bir evin var. Dün aklıma geldin ve dedim ki kendime, değişmiştir. O düzgün biri. Dışarıya ne kadar sert gözükmeye çalışsan da içindeki umut dolu, zarif kızı saklayamıyorsun. Bugün geldiğinde o kızı saklamayıp kendine yeni bir sayfa açacağını düşünmüştüm. Ama sen,artık bir noktaya bile yer kalmayan kapkara sayfaya devam ediyorsun! Bunu yapma Tamay! Hem kendine hem de teyzene yapma, yazık etme."

"Teyzemi benden de mi çok düşünüyorsunuz? Bugünkü yaşananlar farklıydı. Evet değişecektim, bugün değişmeye başlayacaktım. Yapıyorum da. Hep kendimi savunmak için dövüşüyordum. Bugün teyzem için dövüştüm!"

Ağlamaya başladım. "Burası yeri değil, durmalısınız!" dedim gözyaşlarıma. Müdüre hanım yanıma oturup ellerimi tuttu.

"Sakin ol kızım! Neden ağladığını anlatmak ister misin?"

Başımı iki yana salladım. Konuşmak istemiyordum. Asıl ağladığım değişmediğimi düşünmeleri değildi. Ben, annem gibi olamadığım ve ona verdiğim sözü tutamadığım için ağlıyordum.

Hani eski Tamay gitmişti? Bu mu yeni Tamay? Annenden çok başkasın...

Ben kendimle savaşırken müdüre hanım, teyzemi arayıp olayları anlatmış. Teyzem kapıyı açıp içeri girdi. Yanıma oturup bana sarıldı. Müdüre hanım: "Ben çıkayım da siz konuşun. Daha sonra gelirim." deyip dışarı çıktı.

"Teyze," dedim çıkmayan sesimle. Kendimi biraz daha zorlayarak "Başaramadım! Annem gibi olamadım... Olamadım!" dedim. Elleriyle beni kendine doğru çekti ve başımı omzuna yasladı. Saçlarımı öperek "Ah kuzum! Ağlamak o güzel gözlere yakışmıyor. Hadi, sil bakalım o boncukları! Bak güzel yüzlüm, ablam gibi olmak istemen çok doğal ve öyle de ol tabi ki! Ama değişen hangi insan şıp diye değişmiş ki? Zamanla olacak bu. Madem sen değişmek istiyorsun, sana yardım edeceğim." dedi. Ellerimin dışıyla sildim yüzümü.

"İyi ki varsın!" deyip yanaklarına nazik bir öpücük kondurdum. Neler yapacağımızdan bahsedip vedalaştık ve sınıfa geri döndüm. İçimdeki değişme umuduyla derslerime sarıldım. Hiç bitmek bilmeyen dersler hızla bitmişti. Yurda gidip hemen çalışma masama geçtim ve derslerime çalışmaya başladım. Yemek molası haricinde masamdan kalkmıyordum. Bu iki gün boyunca da aynı şeylere devam ettim. Haftanın sonuna yaklaşıyorduk. Yine okula hazırlanıp yurttan çıktım. Okula vardığımda kantinin önünde büyük bir topluluk olduğunu fark ettim. Sınıfa çıkıp çantamı bıraktıktan sonra aşağı inip kalabalığa yaklaştım. Birkaç saniye içinde sesler yok oldu adeta. Gördüklerim karşısında buz kesmiştim...

 

 

Bölüm : 31.01.2025 23:49 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...