@eliff.4_
|
Güne çalan alarmımın sesiyle uyandım yataktan kalkıp banyoda rutin işlerimi hallettim geri dönüp yatağımı topladıktan sonra üzerime bir tişört ve pantolon geçirdikten sonra saçlarımı tepeden at kuyruğu yapıp aşağı indim hemen ufak bir kahvaltı hazırladım bu arada ben Mavi, Mavi YILDIRIM 24 yaşındayım doktorum, annem ve babam beni terk ettikleri günden beri benim hayatımdan silindiler hiç var olmamış gibi. Beni terk ettiklerinden bir süre sonra ayrıldıklarını öğrendim annem ayrıldıktan kısa bir süre sonra yeni biriyle evlenmiş babamın ne halde olduğunu bilmiyordum ta ki bir gün çalıştığım hastaneye gelene kadar Bir gün hastanenin bahçesinde otururken onu gördüm beni otururken görüp yanıma gelmeye başladı yüzünü bile görmek istemiyordum o yüzden içeri geçmek için hareketlendim ben gitmeden kolumdan tutup durdurdu hızlıca kolumu çektim "Ne yüzle karşıma çıkıyosun sen benim!" "Senin yüzünü görmeye gelmedim heralde para lazım bana" "Banane bundan!" "Nasıl banane bana para vermen lazım koskoca doktorsun sende iyi para vardır" "Benim sana verecek beş kuruş param yok anladın mı şimdi defol burdan" hemen ardından yanından ayrılıp odama geri dönmüştüm ama peşimi bırakmayacağını çok iyi biliyordum şu anda ortalıkta gözükmese de yakında ortaya çıkardı. Düşüncülerimden sıyrılıp kalktım ve sofrayı topladım yukarı çıkıp çantamı ve telefonumu alıp aşağı indim montumu da alarak evden çıktım arabama binip hastanenin yolunu tuttum.
Hastaneye geldiğimde herkese girişte selam vererek odama çıktım montumu ve çantamı askıya asıp önlüğümü giyindim ve oturup bugün ki randevuları kontrol ettim randevuların başlamasına yaklaşık bir saat vardı bende o yüzden kafeteryaya inip kahve içmeye karar verdim. Boş bir masaya oturup kahvemi içerken berk beni görüp yanıma geldi "Selam, nasılsın?" "İyim sağol sen nasılsın?" "Bende iyim ne olsun" Berkin burda çalışmaya başladığımdan beri bana karşı ilgisi vardı, ki bunu gelip açıkça bana da söylemişti, ama ben nazikçe reddetmiştim o da anlayışla karşılamış ve sonraki zamanlarda da bu konuyu hiç açmamış bir şey olmamış gibi davranmaya devam etmişti iyi çocuktu ama aramızda bir şey olacağını düşünmüyordum çünkü ona arkadaşlıktan başka bir gözle hiç bakmamıştım
Bir şey konuşmayacağımı anlayınca görüşürüz diyip yanımdan kalktı bende hemen ardından kalkıp odama geçtim hastalarımla ilgilenirken bir hemşire kapıyı çalıp içeri girdi. "Doktor hanım çok özür dilerim böldüm ama aşağıda sizinle görüşmek isteyen biri var" "Kimmiş?" "Bilmiyorum sadece sizinle konuşmak istediğini söyledi" "Şu an hastayla ilgileniyorum birazdan geliceğimi söyle" "Tamam doktor hanım" Allah Allah kim ki acaba umarım düşündüğüm kişi değildir eğer oysa umarım bir rezillik çıkarmaz hastamın beni beklediğini farkedince daha fazla düşünmeyi bırakıp hastamla ilgilenmeye devam ettim reçetesini yazıp verirken dışardan bağırışlar yükselmeye başladı ve birden odamın kapısı sert bir şekilde açıldı karşımda gördüğüm kişiyle donup yüzüne baktım korktuğum başıma gelmişti yine gelip başıma bela olacaktı "Beyefendi giremezsiniz diyorum hemen çıkın burdan yoksa güvenlik çağırıcam doktor hanım özür dilerim durduramadım" "Tamam canım sorun değil" diyerek hastama döndüm "Buyrun bu ilaçları bir hafta boyunca kullanın iyi gelicektir" "Teşekkür ederim iyi günler" "Ne demek siz kusura bakmayın asıl biraz kötü bir durum oldu" diyerek mahcup bir şekilde konuştum kadın resmen neye uğradığını şaşırmıştı Kadın gülümseyerek sorun değil diyip çıktı bende herkese çıkmasını söyleyip karşımdaki adama baktım "Ne istiyorsun sen yine ne hakla benim odama böyle izinsiz giriyorsun!" "Küçük hanım büyümüş de bize ahkâm kesmeye başlamış babanım ben senin düzgün konuş benimle" "Baba mı? pardon beni terk ettiğiniz zaman nerdeydi o baba sen benim hiç bir şeyim değilsin şimdi burdan defol" "İstediğim parayı ver gidiyim paraya ihtiyacım var diyorum anlamıyor musun" "Sana ne dedim ben benim sana verecek beş kuruş param yok şimdi hemen defol burdan" Kapıyı açıp güveniği çağırdım "Bu adamı çıkarın burdan" "Hemen doktor hanım" "Bu iş burda bitmedi tekar görüşücez!" Sinirle kapıyı çarpıp sandalyeye oturdum napıcam ben, bu adamdan nasıl kurtulucam ben kovdukça yine gelip huzursuzluk çıkarmaya devam edecek bir şeyler yapmam lazım galiba en doğru çözüm burdan gitmek başka türlü kurtulamiyicam ben kendi kendime düşünürken odamın kapısı çaldı "Gel" dediğimde içeri telaşlı bir şekilde berk girdi "Mavi! iyi misin noldu o adam kimdi?" "İyim sakin ol babamdı" "Baban mı, ne istiyormuş?" "Para ne istiyicek başka bir türlü kurtulamadım gitti şundan" "Polise şikayet etsek olmaz mı?" "Denemedim mi sanıyorsun uzaklaştırma bile çıkardım ama her zaman bir yolunu bulup yine bana huzursuzluk çıkarmayı başardı" derin bir nefes alıp bir süre sessiz kaldım o da bir şey demeden konuşmamı bekledi en son dudaklarımı araladım "Galiba tek çarem burdan gitmek olucak" "Ne! ne diyorsun sen ne gitmesi" "Tayinimi başka şehire istiyicem evimi şu an bilmese de yakında onu da öğrenir başka çarem yok" "Başka bir yol buluruz nerden çıktı bu tayin işi" "Başka yolu yok berk tek yolu bu" "Ama-" "Aması yok şimdi müsadenle başhekimle konuşmaya gidiyim" berk çaresizce yüzüme bakmaya başladı "Ne desem vazgeçmiyiceksin değil mi?" "Üzgünüm" İkimizde odadan çıktıktan sonra berk üzgünce yüzüme bakıp bir şey demeden uzaklaştı bende başhekimin odasına doğru yürümeye başladım.
başhekimle konuştuktan sonra odama geri döndüm tayin isteğimi iletmiştik iki gün sonra belli olur dedi bakalım neresi çıkıcak gün boyunca odamdan çıkmadım gelen hastalarla ilgilendim en son mesai saati bittikten sonra eşyalarımı toplayıp herkese iyi geceler diyip eve doğru yola çıktım Eve geldiğimde hızlıca bir duş alıp üzerimi değiştirdim ufak tefek yiyecek bir şeyler hazırlayıp televizyonun karşısına geçtim bir süre bir şeyler izledikten sonra saatin geç olduğunu farkedip televizyonu kapatıp kalktım bulaşıkları yıkadıktan sonra odaya çıktım yatağa uzanıp biraz telefonla uğraştıktan sonra telefonu da kapatıp uyumaya karar verdim ve bugün olanları düşünerek uyuyakaldım. 2 gün sonra O günün üzerinden iki gün geçmişti bugün tayinim açıklanacaktı sabah kalkıp ufak tefek bir şeyler hazırlayıp yedikten sonra mutfağı toplayıp hastaneye gittim odama çıkıp önce eşyalarımı bıraktım sonra da başhekimin odasına gittim kapıyı çalıp gel komutunu duyunca içeri girdim "Başhekimim" "Gel mavicim hoş geldin" "Hoş buldum ben sonucu öğrenmek için gelmiştim" "Evet bende tam seni çağırıcaktım az önce geldi, hayırlı olsun al bakalım Trabzon" "Teşekkür ederim" başhekimden kağıdı alıp dışarı çıktım demek rotamız trabzon ne hissedeceğimi bilmiyorum o adam yüzünden doğup büyüdüğüm şehiri terk etmek zorundayım neyse kötü düşünmeyelim hem belki böylesi daha iyi olur kendime sıfırdan bir hayat kurma şansımdır bu benim belkide hadi bakalım düşüncelerimden sıyrılıp odama girdim eşyalarımı toplamaya başladım çekmeceden ufak bir koli çıkarıp eşyalarımı içine doldurmaya başladım çok bir şeyim yoktu zaten toparlama işim bittikten sonra montumu ve çantamı da alarak son kez odama bakıp çıktım yanımdan geçen bir hemşireden herkesi girişe toplamasını istedim herkese veda etmem gerekiyordu bana çok yardımları dokunmuştu hepsinin yeri bende ayrıydı. Girişe gidip herkesi beklemeye başladım herkes gelince hepsi üzgünce yüzüme bakıyordu "Hepinizi buraya toplamak istedim çünkü size veda etmeden bir anda gitmek istemedim bu zamana kadar yaptığınız her şey için çok teşekkür ederim hepinizin yeri bende ayrı hakkınızı helal edin olur mu" Hepsi bir ağızdan helal olsun dedikten sonra teker teker herkesle sarıldık sıra berk'e gelince nerdeyse ağlayacak gibiydi "Berk yapma ama böyle başka çarem yoktu biliyorsun" "Biliyorum ama yine de gitmeni istemezdim" Başka bir şey demeden sarıldık ayrıldıktan sonra başhekim geldi "Bende sana her şey için teşekkür ederim mavi böyle ayrılmak istemezdim ama hakkında hayırlısı olsun diyelim" başhekimle de sarıldıktan sonra hepsine son kez el sallayarak ordan ayrıldım dışarı çıkıp gitmeden hastaneye son kez baktım burası hayallerime adım attığım ilk yerdi burayı hiç unutmayacaktım. Arabama binip eve doğru yola çıktım eve geldiğim zaman üzerimi değişip eşyalarımı toplamaya başladım Yaklaşık iki saat sonra her şeyi toplamıştım valizlerimi aşağı indirip kapının önüne koydum sonrada yukardan kolileri indirdim sabah uğraşmamak için kolilerin bazılarını arabanın bagajına koydum sadece mutfak malzemelerinin olduğu koliyle bavullarım kalmıştı içeri gelip bavuldan yarın giyeceğim kıyafetleri çıkarıp kenara koydum sonra gidip kendime atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp televizyonun karşısına geçtim eşyalarım hazırdı sırada ev bulmak vardı internetten ev ilanlarına bakmaya başladım çok güzel dubleks bir ev buldum büyüklüğü de tam bana göreydi hemen altında yazan numarayı aradım yarın yola çıkacağımı ertesi güne kadar orda olacağımı söyledim fiyat konusunda da anlaşınca sadece evrak işleri kalmıştı onları da oraya gittiğim zaman halledicektim. Ev işini de hallettikten sonra telefonumu kenara koyup bir taraftan bir şeyler yerken bir taraftan televizyon izliyordum televizyon izlemekten sıkılınca kolilere koymayı unuttuğum bir kitabımı gördüm ve onu alıp okumaya karar verdim kitap okumaya bayılırdım ama son zamanlarda hiç fırsat bulamıyordum hazır fırsat bulmuşken yarım bıraktığım kitabımı elime alıp okumaya başladım. Kitabı bitirdikten sonra derin bir nefes aldım tam istediğim gibi mutlu sonla bitmişti mutsuz biten kitaplara çok üzlüyordum sadece bir kitapta olsa etkisinden çıkmam zor oluyordu kitabı kapatıp bavulun içine koydum kalkıp tabağı mutfağa götürdüm orayı topladım bulaşıkları yıkayıp kuruladım ve çıkardıklarımı tekrar kolinin içine yerleştirdim yukarı çıkıp yattım gitmeden eve bir satılık ilanı da asmam gerekecekti evimi satma düşüncesi hiç hoşuma gitmese de böyle olması gerekiyordu yarın erken kalkacağım için daha fazla düşünmeden uyudum ne demişler yarın ola hayrola.
Sabah kurduğum alarmın sesiyle uyandım üzerimi değişip rutin işlerimi hallettikten sonra çıkardıklarımı bavula koydum sonra da evde kalan kolilerle bavullarımı arabaya taşıdım eşyalarım için bir kargo şirketiyle konuşmuştum ben gitmeden ulaştıracaklardı. En son her şey tamam mı diye kontrol edip son kez evime baktım ve kapıyı kilitledim taşıma şirketine anahtarın kopyasını verdiğim için onlar gelince açabilirlerdi sonra da anahtarı zaten eşyaların içine koyacaklardı kapıyı kilitledikten sonra arabaya bindim "Hadi bakalım bekle beni trabzon, bismillahirrahmanirrahim diyerek arabayı çalıştırdım ve yeni evime doğru yola çıktım.
HERKESE MERHABA YENİ KURGUMA HOŞ GELDİNİZ UMARIM BEĞENİRSİNİZ PROFİLİMDEN DİĞER KİTABIMA DA ULAŞABİLİRSİNİZ İYİ OKUMALAR DİLERİM OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :) |
0% |