Yeni Üyelik
2.
Bölüm

2. Bölüm: YENİ KOMŞULAR

@eliff.4_

 

Yolda çok fazla mola vermediğim için beklediğimden daha kısa sürede trabzona vardım eve nerden gidileceğini bilmediğim için yolun kenarında kafe tarzı bir yer gördüm ve yanına park ettim çantamı ve telefonumu alıp kafeye doğru ilerledim boş bir masa bulup oturdum gelen garsondan bir bardak çay istedim sonra telefonumu çıkarıp ev sahibini aradım ve trabzona ulaştığımı söyledim o da evrakların hazır olduğunu hemen halledebileceğimizi söyleyince bende onaylayıp bulunduğum kafenin konumunu gönderdim ve ev sahibimi beklerken çayımı yudumlayıp manzarayı izlemeye başladım.

Trabzon gerçekten çok güzel bir yerdi her yer yemyeşildi mis gibi bir hava vardı insanın içi huzur doluyordu. Yaklaşık yarım saat sonra ev sahibi geldi ev ile ilgili bütün işleri hallettikten sonra kalkıp yeni evime doğru yola çıktık bir saatlik bir yolun ardından içerisinde iki tane evin olduğu bir bahçeye girdik ve girişin sağ tarafında bulunan eve doğru ilerledik ev sahibi arabasını parkedince bende hemen yanında park ettim.

Evin içi gibi dışı da çok güzeldi kapının önüne gelince ev sahibi hayırlı olsun diyerek anahtarları bana uzattı teşekkür edip aldım ve o da arabasına binip gitti kapının önünde ki eşyalardan kargo şirketinin eşyalarımı getirdiğini anladım iyi ki buraya gelmeden burdaki bir nakliye şirketiyle de eşyaları içeri yerleştirmeleri için anlaşmıştım tam nerdeler diye arayacakken geldiler kapıyı onlar için açıp içeri girdim montumla çantamı vestiyere asıp eşyaları nasıl yerleştirmeleri gerektiğini gösterdim. Fazla kişiyle geldikleri için iki saatte bitecek iş bir saatte bitmişti teşekkür edip paralarını ödedim ve onlar gittikten sonra yeni evime göz gezdirdim.

Eski evime oranla daha büyüktü salonu da diğer odaları da çok genişti iki katlı üst katta benim kaldığım oda dışında iki oda vardı her şey güzeldi güzel olmasına ama galiba sağlam bir temizliğe ihtyacı vardı iyi ki evde temizlik malzemeleri vardı bugünümü evi temizlemeye ayırmaya karar verdim temizlik bittikten sonra da yeni çalışacağım hastaneye gider işime başlardım hadi bakalım o zaman temizlik başlasın.

*

 

Ne zor işmiş bu temizlik işi ya yap yap bitmedi belim koptu daha iki odayı bitirebilmiştim salon, banyo, mutfak ve lavabo duruyodu hala Rabbim bana yardım etsin ne diyim.

Ben kendi kendime söylenirken birden kapı çaldı kaşlarımı çattım Allah Allah kim ki acaba yaptığım işi bırakıp kapıyı açmaya gittim saçımı ve bandanamı düzeltip kapıyı açtım karşımda kısa boylarda hafif kilolu elinde tencere olan bir kadın vardı gülümseyerek yüzüme bakıyordu

"Buyrun?"

"Merhaba kızım ben yandaki evde oturuyorum yani komşunum seni bugün buraya taşınırken gördüm hem hoş geldin demeye geldim hem de temizlik yaptığını gördüm o kadar işin arasında yemek yapamazsın diye sana yemek yapıp getirdim"

Bir süre şaşırmış bir şekilde kadının yüzüne bakakaldım bu kadar düşünceli biriyle komşu olduğum için de ayrıca sevinmiştim

"Şey ben ne diyeceğimi bilemiyorum çok teşekkür ederim keşke zahmet etmeseydiniz"

"Ne zahmeti kızım artık komşuyuz biz tabi ki birbirimize yardım edicez yardıma ihtiyacın var mı?"

"Yok teşekkür ederim yemek getirmeniz bile yeter buyrun içeri bir şeyler ikram ediyim diyicem de çok dağınık ortalık kusura bakmayın"

"Yok kızım ne kusuru hem benim de evde işlerim var sen işine devam et sonra zaten çok zamanımız var uzun uzun otururuz"

"Ben tekrardan teşekkür ederim çok sağolun"

"Rica ederim kızım ne demek hadi sana olay gelsin görüşürüz sonra"

"Görüşürüz sağolun"

Kapıyı kapattıktan sonra elimdeki tencereyle mutfağa girdim tencereyi açıp içinde ne olduğuna baktım ovv tarhana çorbası en sevdiğim galiba biraz mola vermenin zamanı geldi. Henüz yerleştirmediğim kolilerin içinden tabak ve kaşık aldım öncelikle kirlenmiş olma ihtimallerine karşı yıkadım sonra da tencereden çorba doldurup sandalyeye oturup yemeye başladım. Gerçekten çok güzel olmuştu hayatımda yediğim en iyi tarhana çorbasıydı öyle bir iştahla yemiştim ki ne ara bitirdiğimi hiç anlamadım.

Yemeğimi yedikten sonra hem tencereyi hemde tabak ve kaşığı yıkayıp kenara koydum ve kaldığım yerden işime devam ettim yaklaşık üç saat sonra nerdeyse bitirmiştim çoktan karanlık çökmüştü bile yapmam gereken sadece oturma odası ve mutfağın yerlerini silmek kalmıştı onları da hallettikten sonra kendimi koltuklardan birine attım çok şükür bitmişti ama bende bitmiştim ayaklarımı hissetmiyordum saat henüz erken bile olsa çok yorulduğum için uyku bastırmıştı kalkıp temizlik malzemelerini yerlerine koydum ve odama gidip üzerimi değiştirdim çıkardıklarımı sepete atıp elimi yüzümü yıkadım ve yatağıma uzandım gözlerime ağırlık bastırdığı için yatar yatmaz uyuyakaldım.

 

*

 

Sabah güneşin gözüme vurmasıyla uyandım telefonumdan saate baktığımda öğlen 11'e geliyordu kalkıp rutin işlerimi halledip üzerimi değştirdim aşağı inip kendime kahvaltı hazırladım aslında bugün hastaneye gitmem gerekiyordu ama bugünü kendime izin günü ilan etmiştim yarın gidip hallederdim nasılsa kahvaltımı yaparken bilgisayarımdan film açıp bir taraftan da film izlemeye başladım.

Film bitince kalkıp mutfağı toplamaya başladım toplarken gözüme dünki teyzenin getirdiğ tencere takıldı burayı topladıktan sonra gidip verirdim ama boş göndermek de olmazdı şu an bir şey yapacak malzemem olmadığı için her ihtimale karşı önceden yapıp dolaba koyduğum böreklerden çıkarıp ısıttım sonra da tencerenin içine börekleri koydum, ağzını kapatıp elime alarak dışarı çıktım ve yandaki eve doğru yürümeye başladım.

Evin kapısına gelince zili çalıp beklemeye başladım biraz sonra kapıyı benden bir-iki yaş küçük olduğunu düşündüğüm bir çocuk açtı

"Buyrun kime bakmıştınız?"

"Eee şey ben dün anneniz bana sağolsun yemek getirmişti bende tencereyi getirmek için gelmiştim" Biz konuşurken içerden dünki teyzenin sesi geldİ

"Koray! kim gelmiş oğlum" diye bağırıp kapıya geldi

"Aaa hoş geldin kızım oğlum niye içeri almıyorsun misafirimizi gel kızım içeri gel"

"Yok efendim sağolun ben tencereyi getirmek için gelmiştim rahatsız etmiyim ben sizi şimdi"

"Olur mu hiç öyle şey kızım ne rahatsızlığı bırakmam vala gel gel" teyze çok ısrar edince kırmayıp içeri geçtim evin iç dizaynı benimki gibiydi duvarlarda bir sürü fotoğraf asılıydı galiba eski fotoğraflardı çünkü hem teyze fotoğrafta daha gençti hemde çocukları küçüktü yani kaç yaşında olduklarını bilmesem de az önceki çocuktan onun yaşlarında olduklarını tahmin edebiliyordum.

Evi incelemeyi bırakıp teyzenin peşinden mutfağa gittim isminin koray olduğunu öğrendiğim çocuk odama çıkıyorum diyerek yanımızdan ayrılmıştı mutfağa girince elimdekni teyzeye uzattım elimden alıp içini açıp baktığında börekleri gördü

"Ne gerek vardı kızım hangi ara yaptın sen bunları o kadar işinin arasında"

"Öyle şey olur mu boş getirmek istemedim hem şimdi yapmadım önceden yapıp dolaba koymuştum şu an yapamadığım için onları ısıtıp koydum"

"Zahmet etmişsin kızım sağol"

"Yok canım ne zahmeti rica ederim"

"Bu arada adın neydi kızım?"

"Mavi"

"Bende serap"

"Memnun oldum efendim"

"Teyze de kızım"

"Peki serap teyze"

Ne kadar gerek yok desemde çay demlemişti karşılıklı oturup çay içerek sohbet ettik çok samimi biriydi baya iyi anlaşmıştık akşam yemeğe kal demişti itiraz etsem de dinlememişti hem akşam bizimkilerle de tanışırsın demişti bende el mecbur kalmıştım.

Madem yemeğe kalıcam boş oturmayıp kalkıp serap teyzeye yardım ettim beraber yemekleri hallettik akşam 7'ye doğru herkes gelmeye başladı her gelen bana garip garip bakıyordu kim olduğumu sorunca serap teyze herkes gelsin öyle tanıştırırım diyordu en son herkes toplanıp masaya oturunca serap teyze beni tanıştırmıştı. Sabah gördüğüm fotoğrafta üç tane erkek bir tane de kız çocuğu vardı ama şu an masada sadece iki erkek bir tane de kız vardı diğeri neredeydi acaba amaan sanane mavi nerdeyse nerde Allah Allah kendimle kavga etmeyi bırakıp konuşulanlara dkkatimi verdim anladığım kadarıyla benim merak ettiğim ve adının Poyraz oduğunu öğrendiğim kişi işi uzadığı için geç gelecekti ve galiba en büyükleri oydu onun dışında diğer erkek kardeşler ikizdi kız olan ise onlardan daha küçüktü.

Yemek yedikten sonra serap teyze, ben ve isminin melek olduğunu öğrendiğim kız kalkıp sofrayı topladık serap teyze benim oturmamı söylese de onu dinlemeden yardım ettim elime yapışmazdı sonuçta

Sofrayı topladıktan sonra çay koyduk yanına da kurabiye tarzı yiyeceklerle benim bugün getirdiğim börekleri koyduk o sırada kapı çaldı melek ben bakarım diyerek kapıyı açmaya gitti biraz sonra içeri uzun boylu esmer ve kahverengi gözlü biri girdi bakışlarımız kesiştiğinde birbirimize kilitlenmiş şekilde bakmaya başladık bakışlarımı çekmem gerektiğinin farkındaydım ama çekemiyordum o da benden çekmiyordu "Birileri aşık oldu galiba" iç sesime cevap vermek istesem de öyle bir dalmıştım ki bir şey diyemedim.

 

YENİ BÖLÜMDEN MERHABA

NASILDI BÖLÜM

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR

OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN

BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :)

 

Loading...
0%