@eliff.4_
|
Sabah uyandığımda hastaneye gitmeme bir saatten az kaldığını görünce yatağımı toplayıp hızlıca banyoda işlerimi hallettim ve üzerime vazgeçilmez kombinim olan pantolon tişört giyinip aşağı indim çok iştahım olmadığı için bir şey yemeden eşyalarımı alıp dışarı çıktım serap teyzeler bahçeye masa kurmuş kahvaltı yapıyorlardı selam vermek istesem de vaktim azaldığı için bir şey demeden arabama doğru gitmeye başladım. O sırada serap teyze beni görmüş olacak ki bana seslendi "Mavi kızım gel sende beraber kahvaltı yapalım" "Yok serap teyze sağol size afiyet olsun ben işe geç kalıcam gidiyim hemen" "Bari iki lokma bir şeyler gelip yeseydin kızım" "Yok gerçekten aç değilim, zaten geç kalıcam gidiyim hemen" "Hanım bırak kız işine gitsin oyalama kızı" "İyi peki madem kolay gelsin kızım" "Teşekkür ederim" diyerek arabama bindim ve yola çıktım.
Yeni odam eskisine göre biraz küçük olsa da sevmiştim ilk günüm olduğu için öncelikle burdaki işleyişi öğrenmem gerekiyordu. Her şeyi öğrendikten sonra gelen hastalara bakmaya başladım. Bugün baya hasta vardı o yüzden de çok yorucu bir gündü. Bütün hastalarla ilgilendikten sonra yorgunluğumu biraz olsun atmak için kafeteryaya inip kahve içmek istedim ben inerken acil tarafında koşuşturma görünce vazgeçip o tarafa doğru gittim karnından yaralanmış birini getirmişlerdi hemen aralarına girip adamın durumuna baktığımda derin bir izdi büyük ihtimalle bıçaklanmıştı hemen ameliyathaneyi hazırlamalarını söyleyip adamı acilen ameliyata aldık. Ameliyat güzel geçmişti ama her ihtimale karşı yoğun bakıma alacaktık eğer adamı hastaneye biraz daha geç getirselerdi kaybedebilirdik dışarda bekleyen yakınlarına durumu anlattıktan sonra odama doğru gittim. Girişte adamı getirirken üzerim hep kan olmuştu yanımda yedek kıyafetim olmadığı için mecbur eve böyle gidicektim. Eşyalarımı alıp çıkarken telefonum çaldı arayana baktığımda yabancı bir numara olduğunu gördüm Allah Allah kim ki acaba diye düşünürken kaşlarımı çatıp tereddütle telefonu açtım "Efendim" "Alo Mavi benim melek acil buraya gelmen gerekiyor" meleğin telaşlı çıkan ağlamaklı sesiyle bende telaşlanıp hemen konuştum "Bir sakin ol dur anlat noldu?" "Annem, anneme bir şey oldu birden bayıldı ne yapıcağımı bilmiyorum herkes dışarda abimden almıştım numaranı ilk aklıma sen geldin seni aradım lütfen çabuk gel" "Tamam tamam hemen geliyorum" Koşar adımlarla hastaneden çıkıp arabaya bindim ve eve doğru yola koyuldum hızlı geldiğim için 10 dakika sonra evdeydim hemen arabadan inip serap teyzelere koştum kapıyı çalınca kıpkırmızı gözleriyle melek açtı "Nerde?" "Salonda uyandıramadım" Hemen salona koşup yerde uzanan serap teyzenin başına gittim parmaklarımı boynuna koyup nabzına baktım. Hayır hayır nabız yok kalp krizi geçiriyor olmalı nabzını ölçmeyi bırakıp kalp masajı yapmaya başladım melek ağlayarak başımda duruyordu bende onunla beraber ağlarken bir taraftan kalp masajı yapmaya devam ettim. Sonunda nabzı tekrar atmaya başlayınca rahat bir nefes verip melekle beraber arabaya taşıdık ve son gaz hastaneye sürdüm. Hastaneye gelince sedyeyle hemen odaya aldık meleğe dışarda beklemesini söyleyip bende içeri girdim. Uzun uğraşlar sonucunda kalp ritmini normale döndürmeyi başarmıştık rahat bir nefes verip odadan çıktım. Melek evdeki herkese haber vermiş olacak ki hepsi burdaydı benim çıktığımı görünce hemen yanıma geldiler hepsinin ağlamaktan gözleri kızarmıştı bende çok farklı değildim "Mavi annem nasıl bir şey yok değil mi iyi?" Hepsi beklentiyle bana bakarken derin bir nefes alıp gülümseyerek cevap verdim "Merak etmeyin iyi zor da olsa kalp ritmini düzene sokmayı başardık" Hepsi sevinçle birbirlerine sarılmaya başladı bende yüzümdeki gülümsemeyle onları izliyordum "Mavi, annemi görebilir miyiz?" "Tabi geçin ama çok yormayın" kafa sallayıp beraber içeri girdiler poyraz girmeden önce bana döndü ve beklemediğim bir anda beni kendine çekip sarıldı. Şok olduğum için ellerim başta havada kalsa da sonradan bende ellerimi beline sardım kokusuyla mayışmıştım ki konuşmasıyla kendime geldim. "Teşekkür ederim mavi, sen olmasan belki annem şu an-" "Allah korusun deme öyle hem teşekküre de gerek yok senin dün bana dediğin gibi kendi isteğimle yaptım teşekkür beklediğim için değil" Benden ayrılınca bir an boşluğa düşmüş gibi hissetmiştim "Kusura bakma öyle birden sormadan sarıldım" gülümseyerek "Önemli değil" diyince o da aynı şekilde karşılık verdi ve içeri girdi onları yalnız bırakmam daha iyi olur diye ben girmedim en iyisi gidip bir kahve içmekti. Kahvemi içtikten sonra serap teyzenin durumunu kontrol etmek için yukarı çıktım. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde gülüşerek bir şeyler konuşuyorlardı "Rahatsız etmedim inşallah" "Yok kızım gel" içeri geçip serap teyzenin yanına gittim serumunu ve kalp ritmini kontrol ederken herkes dikkatle beni izliyordu "Ağrın var mı serap teyze" "Hafif var kızım" "Tamam şimdi bugünlük seni burda misafir edicez her ihtimale karşı, yarın taburcu edebiliriz seni ama bundan sonra yediklerine dikkat etmen gerekiyor fazla yağlı veya tansiyonunu çıkaracak şeyler yememen gerekiyo" "Sen merak etme kızım o etmesede biz dikkat ederiz" murat amcaya gülümseyerek baktım "Sağol kızım melek anlattı beni sen kurtamışsın ne kadar teşekkür etsem az" "Teşekkür etmen için yapmadım serap teyze hem istediğim için hemde bu benim görevim, yani teşekkür ettiğini duymiyim lütfen bir daha" "Peki kızım" "Mavi" koray konuşunca ona döndüm "Efendim" "Senin kıyafetlerin neden hep kan bir şey mi oldu iyi misin?" diye sorunca üzerime ki kurumuş kan lekelerine baktım doğru ya ben bu kadar telaşın içinde bunu unutmuştum herkes kaşlarını çatmış endişeyle bana bakarken bugün olanları açıkladıktan sonra bana bir şey olmadığını anlayınca herkes rahatlamış bir nefes verdi "E ben sizi yalnız bırakayım o zaman odam hemen yan tarafta bir şeye ihtiyacınız olursa gelebilirsiniz" "Kalsaydın kızım" "Yok siz ailece vakit geçirin burdayım zaten" odadan çıkınca kendi odama geçtim ve kendimi koltuğa attım ayaklarım feci durumdaydı, kahvede işe yaramamıştı ve başım çatlıyordu sırtımı yaslayıp dinlenmek için gözlerimi kapattım amacım sadece dinlenmek de olsa gözlerimi kapattığımda uykuya dalmıştım.
Ne kadar uyuduğumu bilmiyorum gözlerimi açtığımda üzerimdeki montla kaşlarımı çattım saate baktığımda sabah olmuştu ben kaç saat uyudum ya ayy bide ben serap teyzelere bir şeye ihtiyacınız olursa gelin demiştim Allah kahretsin resmen rezillik. Hem bu üzerimdeki mont kimindi ve benim üzerimde ne işi vardı ben montun kimin olduğunu çözmeye çalışırken kapı açıldı ve içeri poyraz girdi "Uyanmışsın" "Bu mont senin mi?" "Evet napıyorsun diye bakmaya gelmiştim uyuduğunu görünce üzerine örttüm" "Ya gözlerimi dinlendiriyim demiştim uyumuşum" "İyi yapmışsın dinlenmek iyi gelmiştir" "Serap teyze nasıl oldu" "İyi seni rahatsız etmemek için başka bir doktora sorduk çıkabilir dedi çıkış işlemlerini yaptım sana bakmaya geldim işte" Salaksın sen mavi gerçekten, insanlara rezil oldun off "Ben bakiyim bi o zaman ayıp oldu" "Yok canım ne ayıbı" onu dinlemeden montu elime alıp poyraza verdim ve eşyalarımı alıp çıktık serap teyzenin odasına girdiğimde hazırlanmış çıkıyorlardı "Serap teyze ben çok özür dilerim uyuya kalmışım" "Olsun kızım ne özürü olur mu öyle şey hadi sende bizle beraber gel de dinlen gözlerinden hala yorgunluk akıyor" "Tamam ben başhekimle konuşup geliyorum" ordan çıkıp başhekimin odasına gittim sadece bir kaç saatlik izin için gitmiş olsamda başhekim sağolsun bugün izinli yazmıştı. Bahçeye gittiğimde serap teyzelerde yeni çıkıyordu "İsterseniz benim arabamla da gelebilirsiniz sıkışmayın" diyince poyraz ve melek benim arabamla diğerleri de murat amcayla gitmişti. Eve geldiğimizde arabayı park edip aşağı indim herkese hoşçakalın diyip gitmeyi planlarken serap teyze bugün bizde kal diye tutturdu ne kadar itiraz etsemde dinletemedim "hadi hadi bekliyorum" diyerek eve girdi bende el mecbur önce üzerimdekilerden kurtulmak için eve gidip duş aldım ve üzerimi değiştirip yan tarafa geçtim. Hep beraber oturup yemek yiyip çay içtik ve melekle kalkıp sofrayı topladık serap teyze kalkmaya yeltensede izin vermedik o da tabi bu durumdan şikayet edip durdu hep birlikte salonda oturmuş sohbet ediyorduk arada bir poyrazla göz göze gelsek de gözlerimi kaçırıyordum. Biz sohbete dalmışken kapı çaldı melek kalkıp kapıya bakmaya gitti bir dakika sonra içeri benim yaşlarımda olduğunu tahmin ettiğim sarışın bir adam girdi ben karşımdaki adama kaşlarımı çatmış bakarken herkes sevecen bir şekilde kalkıp hoş geldin dedi ve sarılmaya başladı ama poyraz sadece ağzının kenarıyla hoş geldin demişti. Adam herkesle görüştükten sonra gözleri bende durdu "Merhaba ben Aykut" diyerek elini uzatınca bende ayağı kalkıp elini sıktım "Bende mavi" elimi uzun süre tutunca poyrazın boğazını temizlemesiyle gülerek elimden ayırdı "Aykut mavi yeni taşındı buraya yan tarafta oturuyor" "Mavi aykut da benim yeğenim" murat amca bizi tanıtınca aykut tekrar bana döndü "Hoş geldiniz umarım sevmişsinizdir burayı" "Hoş buldum, evet sevdim gerçekten çok güzel bir yer" "Beğenmenize sevindim" sırıtarak yüzüme bakınca rahatsız olup göz temasını kestim ve herkese iyi geceler dileyip benim için hazırlanan odaya çıktım. Yatağımı açıp içine girdim acaba poyraz aykutu görünce neden hoşlanmadı ve özellikle elimi bıraktıktan sonra ona baktığımda sinirlenmiş olduğunu görmüştüm aralarında bir şey mi oldu acaba. Kendi kendime düşünerek en son daha fazla duramayacağımı anlayınca lambayı kapattım ve kafamı yastığa koyup direk uyuyakaldım.
BÖLÜM SONU UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR SİZCE POYRAZLA AYKUT ARASINDA NELER OLUYOR? PEKİ AYKUT VE MAVİ? OYLAMAYI VE BÖLÜM HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTMEYİ UNUTMAYIN BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE :) |
0% |