@eliff.4_
|
HERKESE MERHABALAR ELİMDE OLMAYAN SEBEPLERDEN ÖTÜRÜ UZUN BİR ARA VERDİM FARKINDAYIM HEM İKİNCİ BİR KİTABA DA BAŞLADIĞIM İÇİN HEM DE DERSLERİMDEN ÖTÜRÜ VAKİT BULAMIYORUM BULDUKÇA DA YAZIYORUM BENİ ANLAYACAĞINIZI DÜŞÜNÜYORUM UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENİRSİNİZ İYİ OKUMALARR :) . . . . Oradan ayrıldıktan sonra babamlar ne kadar beni ne olur ne olmaz hastaneye götürmek istese de bir şeyim olmadığını söyleydim başta itiraz etseler de ikna etmeyi başarmıştım o yüzden eve gitmek için yola çıktık kerem gerek yok dese de babam bize çay içmeye davet etmişti hep beraber eve gidince onlar içerde otururken bende çay koymak için mutfağa geçtim çayı demledikten sonra bardaklara doldurup içeri geçip çayları dağıttım ve bende yanlarına oturdum "Ben tekrardan sizden özür dilerim efendim ama emin olun bir daha böyle bir şeyin yaşanmasına izin vermiyicem" "Senin bir suçun yok evladım kendini suçlama sizin evliliğinize karşıydım biliyorsun ama dünden sonra kızımın emin ellerde olacağını anladım senin yanında mutlu olacağına eminim umarım yanlış düşünmüyorumdur" "Hayır efendim-" "Baba diyebilirsin bende senin babanım artık" Kerem gülümseyerek devam etti "Hayır baba doğru düşünüyorsun duruya çok iyi bakıcağımdan emin olabilirsin" kafasını bana çevirip gözümün içine bakarak devam etti "Ona bir şey olmasına izin vermem" dediğinde gülümsedim biraz daha sohbet ettikten sonra kerem ben artık kalkayım diyerek kalkmıştı babam ve abimle vedalaştıktan sonra bende onu geçirmek için peşinden gittim ayakkabılarını giyinip bana döndü "İyi geceler görüşürüz dikkat et" "İyi geceler görüşürüz sende dikkat et" bana gülümseyerek son kez el salladı ve arabasına binip uzaklaştı bende kapıyı kapatarak içeri girdim babam ve abime yorgun olduğumu söyleyip odama çıktım üzerimdekileri değişip yatağıma uzandım uzanır uzanmaz da gözlerim ağırlaştı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
*
O olayın üzerinden bir hafta geçmişti bu süreçte keremle daha da yakın olmaya başlamıştık kendimi onun yanında çok huzurlu hissediyordum hiç yaşamadığım duyguları yaşıyordum yarın düğünümüz vardı başta evlenmek istemezken ve keremden nefret edeceğimi düşünürken şu an daha farklı şeyler hissediyordum tek bir sorun vardı o da keremin annesi hala beni istemiyordu beni neden sevmediğini anlayamamıştım umarım aramızdaki buzlar kısa zamanda erirdi. Kerem bizi bugün akşam yemeğine çağırmıştı babam ve abimin son anda acil bir işi çıktığı için ben tek gidicektim. Aşırı stresliydim evet ilk kez gitmiyordum ama o zamanlarda babamlar yanımdaydı ve bulunduğumuz durum farklıydı Ne giymem gerektiğine bir türlü karar verememiştim dolabıma göz gezdirirken geçen sene aldığım mavi elbisem gözüme çarptı galiba bunu giyebilirdim hem rahat hem de şıktı hemen alıp giyindim makyaj yapmayacaktım zaten sadece düğün tarzı yerlerde sadece yapardım sadece dudağıma hafif bir nemlendirici sürdüm saçımı açıp maşayla şekillendirdim aynadan kendime baktığımda gayet güzel görünüyordum. Daha fazla oyalanmadan babamlara çıktığıma dair bir mesaj attım montumu ve çantamı alarak evden çıktım kerem gelip almayı teklif etmişti ama gerek yok ben gelirim diyerek reddetmiştim dışarı çıkarken taksi çağırdım ve taksiyi beklemeye başladım taksi geldiği zaman adresi söyledim ve dışarıyı izlemeye başladım. Geldiğimizde taksiciye parayı verip aşağı indim ve eve doğru yürüdüm kapının önüne gelince derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışarak kapıyı çaldım. Kapıyı kerem açtı gülümseyerek hoş geldin dedi bende aynı şekilde gülümseyip hoş buldum diyerek içeri girdim montumu vestiyere asıp ayakkabılarımı çıkarmak için eğildim o sırada kerem eğilip kulağıma fısıldadı "Çok güzel olmuşsun" Utanarak yüzüne baktım ve "Teşekkür ederim" dedim utançtan daha fazla konuşmadan içeri kaçtım arkamdan güldüğünü tahmin edebiliyordum. İçeri girince herkesle görüşmeye başladım annesi elini öpmeme izin vermediği için moralim bozulsa da belli etmeden geçip koltuğa oturdum "Eee duru nasılsın görüşmeyeli" "İyim abla sağol sen nasılsın?" "Sağol canım bende iyim" Koyu bir sohbet başlamıştı ben henüz tam rahat davranamadığım için sadece konuşulanları dinliyordum sadece bana bir şey sorulunca cevap veriyordum kerem yanımda oturduğu için ara ara yüzüme bakıp gülüyordu bende kapıda olanlar aklıma gelince utanıp başımı başka tarafa çeviriyordum. En son kulağıma yaklaşıp sadece benim duyabileceğim bir şekilde konuşmaya başladı "Çok güzelsin kaçıriyim mi seni burdan, yalnız takılalım he" gözlerimi kocaman açıp ona baktım ya biri duysa utançtan yerin dibine girerdim "Saçmalama olur mu öyle şey hem herkesin içinde öyle söylenir mi ya biri duysaydı" "Duysunlar karım değil misin karımla baş başa vakit geçirmek istemiş olamaz mıyım" "Henüz değilim" "Dediğin gibi henüz yarın karım olacaksınız küçük hanım" "Yarına kadar bekleyeceksiniz o zaman büyük bey" dedim. Sırıtarak "Bekleriz" diyip önüne döndü bende dönüp konuşmalara odaklandım. "Sofraya geçelim o zaman yemekler hazır zaten soğumasın" gamze ablanın konuşması üzerine hep beraber masaya geçtik annesi geldiğimden beri ağzını açmamıştı sadece arada göz göze geldiğimiz zaman bana nefretle baktığını görüyordum. Masaya geçince gamze ablaya yardım ettim ve beraber sofrayı kurduk son şeyleri de ben koyunca oturmak için hareketlendim sadece keremin yanının boş olduğunu gördüm kerem de bunu farkedince sırıtmaya başladı tabi beni utandırmak hoşuna gidiyordu pislik Çekinerek gidip yanına oturdum tamam evleneceğim adam da olsa ister istemez çekiniyordum kimseden çıt çıkmıyordu kerem birden masanın altından elimi tutunca kalakaldım elimi çekmeye çalıştıkça daha sıkı tutuyordu umarım biri görmezdi dönüp keremin yüzüne baktığımda hafiften gülerek yemeğini yiyordu kimsenin duyamayacağı bir şekilde fısıldadım "Kerem napıyorsun bıraksana elimi biri görücek" "Görsünler nolucak" "Nasıl nolucak bırak elimi ya Allah Allah" "Ben halimden memnunum vala" "Kerem bırak ya rezil olucaz şimdi" biz konuşurken gamze abla bize dönüp konuşmaya başladı "Hayırdır ne fısıldaşıyorsunuz" demesiyle sert bir şekilde elimi keremden çekince en sonunda kurtarmıştım ama o hala gülüyordu şaka gibi "Y-yok abla bir şey konuşmuyorduk yani bir şey sordu da ona şey yaptım cevap verdim yani ondan" heyecandan konuşmayı bile unutmuştum herkes gülerek yüzüme bakmaya başlamıştı al işte rezil olduk ah kerem ah ben sana bunu ödetirim ama "Tamam kız sakin bir şey demedim" ben tam cevap verecekken gamze abla sözümü kesti "Tamam dedim aa bir şey demene gerek yok" utançtan kafamı eğip yemeğimi yemeye devam ettim onlar da bir süre bana gülerek bakıp yemeye devam ettiler. Yemek yedikten sonra bende artık geç oldu diyip kalktım biraz daha otur deseler de babamlar merak eder diyip kalktım ne kadar gerek yok desem de kerem ben eve bırakırım diyip peşimden gelmişti birlikte arabaya doğru yürürken içerde olanlar yüzünden triplenip yüzüne bakmadan arabaya bindim o da gülerek peşimden bindi yol boyunca hiç konuşmadık arada dönüp bana baktığını hissetsem de hiç bakmadan dışarıyı seyretmeye devam ettim evin önüne geldiğimizde teşekkür edip arabadan inecekken kapıları kilitlemesiyle ona döndüm "Napıyorsun ya niye kilitledin kapıları" "Yol boyunca yüzüme bakmamanın sebebini öğrenmeye çalışıyorum" "Neden acaba bir düşün bakalım" "Ne var yani karımın elini tutamiyicak mıyım ben hiç insan bu yüzden kocasına triplenir mi ya çok ayıp" dedikleriyle gözlerimi kısarak bakmaya başladım "Herkesin içinde rezil olduk senin yüzünden farkında mısın?" "Yoo rezil olmadık nerden çıkardın" bir şey demeden kapının kilit tuşuna basıp açtım "Peki madem bende gider başkalarının elini tutarım istemiyorsan" tam inecekken dediği şeyle gözlerimi kocaman açıp sinirle ona döndüm "Naparsın naparsın" "Duydun işte" "Hele öyle bir şey yap bak ben sana napıyorum" parmağımı sallayarak konuşurken beni tutup birden kendine çekti "Naparsın söylesene" yüzlerimiz birbirine çok yakın olduğu için sadece yutkunmaktan başka bir şey yapamadım "Doğduğuna pişman ederim seni" sırıtarak beni bıraktı bende ilk afallasam da en son kendime geldim iyi geceler diyip arabadan kaçarcasına indim o da arkamdan iyi geceler karıcım diyerek bağırınca gülümseyerek içeri girdim ben girdikten sonra da o da gitti. Babam çağırınca montumu çıkarıp odaya girdim "Efendim baba" "Kızım noldu sana yüzün kıpkırmızı olmuş" "Az önce romantizmin ortasından çıktı da o yüzden" "Kes sesini iç ses" "Ş-şey babacım dışarısı soğuktu da biraz soğuk şey yaptı yüzüme çarptı o yüzden öyle oldu" bugün noluyo bana ya iki kelimeyi bir araya getiremiyorum "Peki kızım ee nasıl geçti yemek" "Güzel geçti babacım" "İyi bakalım git dinlen sen abin zaten uyudu sende çok geçe kalma uyu" "Tamam babacım iyi geceler" "İyi geceler kızım" Odadan ayrıldıktan sonra koşarak odama çıktım elimi yüzümü yıkayıp üzerimi değiştirdim ve saçlarımı toplayıp yatağa uzandım hala yüzümün kıpkırmızı olduğuna eminim olanlar aklıma gelince istemsizce gülmeye başladım o sırada telefonumun titremesiyle elime aldım kerem mesaj atmıştı "Bugün söylediğim şeylerde ciddi değildim biliyorsun değil mi? senden başkasının bırak elini tutmak yanına bile yaklaşmam benim için sadece sen varsın" 32 diş sırıtarak ekrana bakmaya başladım biliyordum zaten ciddi söylemediğini ama o an söyeyince de sinirlenmiştim "Biliyorum" evet sadece bunu yazdım çünkü başka ne yazmam gerektiğini bilmiyorum yazıyor olduğunu görünce ekrana odaklandım "Ama kıskanmanı görmek çok hoştu arada yapsak mı :)" "Ne ben mi kıskandım hiçte bile nerden çıkardın bunu?" "Tabi canım söyledikten sonra beni öldürecekmiş gibi bakan da bendim zaten" "Öyle bakmıyordum bi kere sen yanlış anlamışsın" "Tabi tabi kesin öyledir" "Kerem!" "Tamam tamam sustum hadi iyi geceler o zaman yatalım ki bir an önce yarın olsun ben artık karımla beraber uyumak istiyorum" Al işte yine beni utandırmanın bir yolunu buluyo "Galiba birileri yine kızardı :)" "Tamam tamam can sağlığım için daha fazla utandırmiyicam seni iyi geceler karıcım tatlı rüyalar" "İyi geceler tatlı rüyalar" "Ben hayatımda böyle odun bir insan görmedim pes" "Napiyim henüz alışamadım" Telefonumu kapatıp kenara koydum ve yüzümde ki sırıtışla uyuya kaldım.
*
Düğün günü Sabah bu yaşıma kadar hiç uyanmadığım bir saatte uyandım 04.00 evet daha karga kahvaltısını etmeden uyandım neden diye sormayın çünkü bende bilmiyorum "Heyecan basmıştır heyecan" "Hadi beni heyecan bastı da uyandım sen niye bu saatte tepemdesin?" "Sen bugün gerçekten balataları sıyırdın galiba ben kimim hatırlıyor musun?" "Kimsin?" "Yok gerçekten gitmiş bu hani ben senin iç sesinim yani bir bakıma senim ya zeki kız sen uyanınca bende uyanmış oluyorum ya hani anladın mı" "Niye anlamiyim anladım tabi salak mıyım ben anlama kabiliyetim mi düşük ne demeye çalışıyorsun?" "İyi bari anlamana sevindim hadi geri uyu daha çok var akşama sabah bile olmadı" "Demesi kolay, kolaysa gel sen uyu uyuyamıyorum ki" "Koyun saymayı denedin mi?" "Ben öyle de uyuyamıyorum" "Başka çözüm bulamadım maalesef zorla uyursun hadi kafam şişti be sabah sabah dır dır dır" "Ben mi sana benle kalk kavga et dedim kendin kavga ediyorsun Allah Allah" "Allah'ım sen sabır ver" "Amin Amin" Napıyorum ben ya kendi kendi iç sesimle kavga ediyorum resmen sabah erken kalkmak bana hiç yaramadı iyice gitti kafam. Kafamı tekrar yastığa koyup gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım ama yok olmuyo uyuyamıyorum en iyisi kalkıp bir şeylerle uğraşiyim da uykum gelsin diyerek ne yapabilirim diye odaya göz gezdirdim gözüme masamın üzerindeki laptopum çarpınca aklıma film izlemek geldi bende kalkıp laptopumu elime aldım ve yatağıma tekrar uzanarak en sevdiğim filmlerden birini açıp izlemeye başladım. Filmin ortalarına doğru göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı ama kalkıp laptopumu yerine koymaya üşendiğim için laptopumun yanına doğru uzandım ve daha fazla dayanamayıp uyuyakaldım. "Sonunda"
Sabah birinin beni yataktan aşağı yuvarlamasıyla gözlerimi aniden açtım kafamı ovalayıp kimin yaptığına bakmak için kalkınca karşımda sırıtarak yüzüme bakan abimi gördüm "Abii! napıyorsun ya böyle insan mı uyandırılır?" "Ben gayet insancıl bir şekilde iki saattir tepende sana sesleniyorum ama çıtın çıkmıyordu bende seni biraz dürtmek isteyince yataktan düştün isteyerek olmadı yani ben hiç öyle bir şey yapar mıyım aşk olsun" diyerek dudaklarını büzüp bana bakmaya başladı bende gözlerimi kısarak hiç inanmadığımı gösteren bakışlarla ona baktım "Ne istiyorsun sabah sabah" "Kızım sen iyi misin saate baksana bir şey hatırlayacak mısın" Kafamı çevirip saate baktığımda öğlen 12' ye geliyordu ama abimin hala ne demeye çalıştığını anlayamamıştım "12'ye geliyo noldu ki" "Yok bunun kafa gerçekten gitmiş devreleri yanmış bugün ne var bir düşün bakalım" "Bilmem ne var?" abim derin bir nefes alıp kendi kendine sabır dilenirken ben hala ankamsızca yüzüne bakıyordum "Kızım bugün sen evleniyorsun ya hani keremle akşama düğününüz var çocuk sabahtan beri seni arıyor açmayınca bizi aradı bizde ne diyelim içerde horul horul uyuyo merak etme dedik yani birazdan seni almaya gelecekmiş" abimin söyledikleriyle her şey kafama dank edince hızlıca ayağa kalktım "Abi! niye daha önce uyandırmadın beni ya saate bak akşam olmuş" "Bu kadar uyuyacağını düşünmedim kusura bakma hem senin düğününe ben mi kaldırıcam seni şimdiye kalkmış olman gerekiyordu insan evleneceği gün bile bu kadar tembel olmaz ki canım" abim söylenirken bende hızlıca banyoya gidip rutin işlerimi hallettim geri odaya döndüğümde abim gitmişti bende hemen üzerime bir şeyler giyindim resmen düğün günü uyuyup düğüne geç kalan ilk gelin olarak tarihe geçtim. Saçlarımı düzeltirken telefonumun çalmasıyla elime aldım üstte yazan cevapsız aramalarla küçük bir şok geçirip telefonu elime aldım kerem arıyordu hemen açıp saçlarımla uğraştığım için hoperlöre aldım. "Efendim" "Günaydın uyuyan güzel bir an kocanı unuttun sandım" gülerek konuşmaya başladım "Ya aslında ben sabah baya erken kalktım uyku tutmadı uykum gelsin diye film izledim o arada uyumuş kalmışım abim uyandırdı keşke alarm kursaydım ya kusura bakma" "Yok canım sorun değil ben seni merak ettim sadece cevap vermeyince, ee hazırlan o zaman beş dakikaya ordayım seni kuaföre bırakiyim bende berbere gidicem" "Tamam hazırım ben zaten görüşürüz" "Görüşürüz güzelim" bir anda güzelim diyince kal geldi telefonu kapatınca aptal aptal sırıtmaya başladım hiç düşünmezdim böyle olacağını bu içimdeki garip his ne bilmiyorum ama ben bu hisi çok sevdim "Ben aşık olucaksın dememiş miydim :)" "Bu hissettiklerimin aşk olduğuna nerden eminsin?" "Şöyle söyliyim sürekli onunla konuşmak, bir şeyler yapmak istiyorsun. Onun yanındayken ayrı bir mutlusun hiç gitmesin istiyorsun en ufak güzel sözünde kalbin yerinden çıkacakmış gibi atıyo daha sayayım mı?" "Tamam tamam anladık sende aşk profösörü kesildin başıma" "Tabi kızım ne sandın" İç sesime göz devirip hazırlanmaya devam ettim ne kadar kızsam da galiba iç ses haklı ben hayatımda ilk kez bu duyguları yaşıyorum ama bunu ona söyleyemem ki acaba o da aynı şeyleri hissediyor mudur düşüncelerime dalmışken gelen korna sesiyle irkilip kendime geldim pencereden baktığımda arabanın içinden bana el sallayan keremi gördüm bende gülerek el salladım telefonumu çantama koyup çantamla dolaptan gelinliğimi aldım ve evden çıktım hızlı adımlarla yürüyüp arabaya bindim gelinliği arka koltuğa bırakıp önüme döndüm "Hoş geldin" "Hoş buldum" bakışları arkaya bıraktığım gelinliğe kayınca "Bir tanecik görsem nolucak ki ya" "Hayır olmaz akşam görürsün" oflayarak önüne döndü ve arabayı sürmeye başladı yol boyunca çocuklar gibi küsüp hiç konuşmadan yüzünü asıp durdu bende sürekli ona bakıp bakıp güldüm. Kuaförün önüne geldiğimizde gelinliği alarak aşağı indim görüşürüz dediğimde trip atar gibi bakıp görüşürüz dedi ve gitti sabah sabah tripte yedik iyi mi gülerek kafamı sallayıp içeri girdim elimdeki gelinliği kadına verip bana ayrılan yere oturdum sonra da kadın gelip saçlarımı yapmaya başladı. Sıra makyaja gelince hafif bir şeyler yapmasını istedim işi bittiğinde gelip beni alması için abimi aradım gelince hemen gelinliğimi alıp çıktım. Eve gelince odama geçip dikkatli bir şekilde gelinliğimi giymeye başladım aslında kuaförde giyinirim diye almıştım ama son dakika evde giyinmeye karar verdim arkasında fermuarı olduğu için rahatlıkla giyinebilmiştim giyinmeyi bitirince dışardan korna sesleri gelmeye başladı elim ayağım birbirine girmişti çok stresliydim dönüp son kez aynada kendimi kontrol ederken babam ve abim odaya girdi bir süre kapıdan bana bakıp yanıma geldiler ikisininde gözleri dolu doluydu. "Kızım, dünya güzeli kızım benim çok güzel olmuşsun ama ben senden nasıl ayrılıcam şimdi" Babama sıkıca sarılıp başımı göğsüne koydum "Babam ben bir yere gitmiyorum ki sürekli gelicem ben hem sizi bırakamam ki her zaman beraber olucaz" "Ohoo evlendirdikte kurtulamadık desene bu bücürden baba" abimin konuşmasıyla dönüp koluna vurdum yalandan acımış gibi yüzünü buruşturunca gözlerimi devirdim "Beni çok ararsın sen ağlarsın arkamdan" "Kim ben mi hiçte bile" "Tabi canım" abim gülerek beni kollarının arasına alıp sıkıca sarıldı bende ona aynı şekilde karşılık verdim dalga geçse de ne kadar üzgün olduğunu görebiliyordum "Çok güzel olmuşsun abicim" gülümseyerek teşekkür ettim "Sizde çok yakışıklı olmuşsunuz beyler" "Tabi kızım ne sandın" üçümüz birden gülerken babam bana yaklaştı elindeki kutuyu girerken farketmemiştim içini açınca bunun bir kolye olduğunu gördüm kolyeyi kutudan çıkarıp boynuma taktı çok değerli bir şeye benziyordu. "Ne gerek vardı baba buna" "Olur mu öyle şey benim bir tane kızım var tabi ki her şeyin en güzelini ona alıcam, keşke annen de şu an burda olup bu anı görseydi" Gözlerim dolunca ağlamamak için yukarı baktım "Tamam ya ağlatmayın beni makyajım bozulucak şimdi" ardından babam abime kuşağı bağlamasını söyledi abimde karşıma geçip kuşağmı bağladı o sırada kapı çalındı ve keremin sesi duyuldu "Gelebilir miyim?" "Gel oğlum gel" kerem kapıyı yavaşça açıp içeri girdi gözlerimiz kesişince bir süre öylece birbirimize bakmaya başladık babamlar ne ara odadan çıktı bilmiyorum ama dakikalarca orda birbirimize baktığımızı biliyorum yavaşça yanıma gelip elimi tuttu "Çok çok çok güzel olmuşsun mükemmel görünüyorsun" "Teşekkür ederim sende çok yakışıklı olmuşsun" ellerimi kaldırıp uzun bir öpücük bırakınca içimin gittiğini hissetim biz hala birbirimize bakmaya devam ederken kapı çalındı ve içeri tekrar babam ve abim girdi "Hadi bakalım kerem sen aşağı in bizde gelelim herkes sizi bekliyor" kerem ellerimizi zor da olsa ayırıp bana bakarak aşağı indi babam ve abim yanıma gelince babam duvağımı örttü ve ikisi de anlıma birer öpücük bıraktı ikisinin de koluna girdim ve aşağı indik kerem kapının önünde bekliyordu yanına geldiğimizde babam konuşmaya başladı "Kızıma iyi bak oğlum onun kılına zarar gelmesine izin verme emanetime sahip çık" "Şüphen olmasın baba kızına çok iyi bakıcağımdan emin olabilirsin" Babam ve abimin kolundan çıkınca keremin koluna girdim ve dualar eşliğinde arabaya binip yola çıktık.
Düğün gerçekten çok eğlenceli geçiyordu ben oynamayı çok beceremesem de arada kaldırdıklarında oynamıştım arada gözüm keremin annesine kayıyordu ama hala memnuniyetsiz tavrının devam ettiğini görüyordum umarım aramızdaki buzlar çok yakında erirdi. Saatler çok hızlı geçmişti takı törenine sıra gelince herkes sıra sıra gelip mutluluklar dileyip takılarını takmışlardı o kadar çok şey takmışlardı ki kendimi ağırlaşmış hissediyordum kollarımdakileri saymıyorum bile Takı töreni bittikten sonra herkes tekrardan oynamaya devam etti bugünün bu kadar güzel geçeceğini hiç tahmin etmemiştim. Düğün bittikten sonra sadece keremin ailesi ve babamlar kalmıştı babam ve abime sıkıca sarılıp ikisini de kocaman öptüm onları da üzmek istemediğim için ağlamamı tutmaya çalışıyordum ama onlar dokunsan ağlayacak gibiydiler "Kendine iyi bak kızım neye ihtiyacın olursa biz her zaman burdayız sakın unutma" "Biliyorum" "Özletme kendini çok cimcime bak bu kocan seni üzerse gel bana söyle hemen" gülerek abime sarıldım "Tamam söylerim merak etme" ikisinden de zar zor ayrılarak arabaya bindik keremin ailesi bugün bizi yalnız bırakmak için başka bir yerde kalıcaklardı o yüzden arabada sadece ikimiz vardık o kadar stresliydim ki avuçlarım terlemişti keremin yüzüne bakamıyordum o da bunun farkındaydı tabi "Eve gelince tam kapıdan girecekken birden beni kucağına aldı "Kerem napıyorsun" "Karımı taşıyorum" "Gerek yok ben kendimde girerim" "Eve ilk girilince böyle girilir karıcım üzgünüm bırakmiyicam" Beni kollarında yukarı kata ikimiz için hazırlanan odaya çıkardı ve içeri girince dikkatlice yere bıraktı "Hadi sen üzerini değiş ben dışardayım senden sonra da ben değişirim" Kafamı sallayarak önceden getirilip dolaba yerleştirilen kıyafetlerimden alıp banyoya girdim gelinliği açmak biraz zahmetli olsa da sonunda başarabilmiştim hızlıca çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyindim saçımı da düzelttim ve son olarak makyajımı silip içeri girdim gelinliğimi dolaba astıktan sonra yatağın üzerindeki takıları alıp çekmecelerden birinin içine koydum ve kereme seslendim ve o da gelip benim gibi kıyafetlerini aldı ve banyoya girdi bende yatakta oturup onu beklemeye başladım offf stresten bayılmak üzereydim resmen fenalık basmıştı. Kerem banyodan çıkınca halime gülerek gelip yanıma oturdu "Karıcım noldu kıpkırmızı olmuşsun yine" "H-hiç öylesine" kekelememle daha çok gülerek yanıma yaklaştı ve saçlarımla oynamaya başladı "Sakin ol sen istemeden sana dokunmam hazır olmadığını görüyorum hem daha genciz biz daha erken sen ne zaman istersen, ne zaman hazır hissedersen o zaman olur" şaşkınlıkla ona döndüm "G-gerçekten mi" "Evet gerçekten istemediğin bir şey yapmam sana" Rahatlamış bir şekilde yüzüne bakıp boynuna sarıldım o da belime sarılıp kokumu içine çekti "Hadi bakalım uyuyalım o zaman" örtüyü açıp yatağa girince bende hemen yanına uzandım birbirimize dönerek bir süre birbirimizi izledik kolunu açıp beni çağırınca utanarak kolunun altına girip başımı göğsüne yasladım o da saçlarıma öpücük bırakıp sıkıca sarıldı "İyi geceler karıcım" "İyi geceler kocacım" ilk kez kocacım dememle gülüp daha da sıkı sarıldı bende aynı şekilde ona sokulup huzurlu bir şekilde gözlerimi kapattım.
BÖLÜM SONU NASIL BULDUNUZ BÖLÜMÜ? SİZCE KEREMİN ANNESİ NEDEN BÖYLE DAVRANIYOR? KEREME KANIMIZ KAYNADI SANKİ :) ASLINDA DAHA UZUN BİR BÖLÜM YAZICAKTIM AMA SİZİ DAHA FAZLA BEKLETMEK İSTEMEDİĞİM İÇİN BU KADAR YAZDIM DİĞER KİTABIM OLAN KİRAZ ÇİÇEĞİNE DE HEPİNİZİ BEKLERİM OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN BİR DAHAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE! |
0% |