Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@eliffbulu

3 Nisan 2000

"Biricik kızım benim." Hakan kızını kucağına almış, salonda bir oraya bir buraya yürüyordu. "Baba," dedi kızı Hakan'a. "Babam." Diyiverdi Hakan.

"Bu ne?" Dedi babasının kolundaki kurşun izine bakarken. Girdiği sınır çatışmasında olmuştu o yara. "Uf oldu, babacığım."

"Uf mu? Annem benim bir yerim uf olunca öpüyor, öyle geçer diyor. Bunu da öpersem geçer mi?" Hakan güldü.

"Sen öpersen geçer, birtanem."

Bir öpücük kondurdu izin üzerine kızı. Sonra güldü. "Annem bugün bana bir şey dedi," Hakan ilgili bir şekilde baktı. "Yarın uçakla gidecekmişsin." Sesi kısık, gözleri doluydu.

"Evet, kızım. Gideceğim." Dedi Hakan.

"Geleceksin değil mi?"

"Tabii, geleceğim kızım. Hatta o çok sevdiğin çokomelden alacağım sana." Dedi

"Kaç tane?" Güldü Hakan. "Çok tane."

"Üstünde benim baş harfim de olacak mı?" Diye soruverdi kızı. "olacak tabii, hepsinde senin baş harfin yazacak." Diye cevapladı Hakan.

"Bakıyorum bensiz çok eğleniyorsunuz." Dedi Feyza. "Gel buraya, canım benim."

Feyza gelip Hakan'a sarıldı. Hem de kızına

Mutlu aile tablosu buydu. Gerçek aile buydu.

Akşama kadar güldüler, eğlendiler, sırf kızları seviyor diye saatlerce Pepe izlediler.

Sonra sabah oldu, Hakan havalimanına gitmek için hazırlandı. Evinin kapısının önünde, karısına ve kızına baktı.

Feyza dolu gözleri ile baktı Hakan'a, onun ne iş yaptığını bile gerçekten bilmiyordu.

Asker olduğunu biliyordu evet. Hakan öyle söylemişti. Ama öyle değildi.

Hakan, bu gece vatanı için herşeyinden vazgeçecekti.

Yıllarca Milli İstihbarat Teşkilatının başkanlığını yapmıştı. Üstüne birde kurduğu tim vardı.

İsimsizler Timi.

Tam 12 kimsesiz vatan evladının herkesi olan bir tim kurmuştu.

1 gün sonra

Haber yoktu Hakan'dan. Saatlerce hiç kimse ulaşamadı. En son oturup beklemeye başladı, Feyza.

Televizyonu açıp rastgele bir haber kanalına girdi. Ve bir haber.

"Sayın izleyiciler, ne yazık ki bugün İstanbul'dan Ankara'ya çıkış yapan uçak, ormanlık bir arazi yakınlarına düştü."

Feyza'nın kalbinde bir acı.

"Uçaktaki vatandaşlarımız arasında maalesef sağ kurtulan yok. Kaydı alınan 19 kişi, hayatını kaybetti. Başımız sağ olsun."

Feyza'nın kelimeleri boğazında düğümlendi. Konuşmadı. Ölmüş müydü?

Yıllarca sevip aşık olduğu adam, ölmüş müydü?

Akşama kadar her şey yerine oturdu.

Hakan'ın işe gidiyorum diye bindiği uçak, düşmüştü.

Onlar bunu böyle bildi. Belkide sonsuza dek...

İnsanın çok sevdiği birisini kaybetmesi, ölü ya da diri, korkunç bir şeydi. Hani küsünce derler ya "ne ölüne ne dirine" diye. İşte yıllarca beddua okusan bu kadar yakmaz insanın canını.

Bir anda terk edip gitmek, kim olursa olsun, sebebi ne olursa olsun cayır cayır yakar insanın kalbini.

Birisi gider canı yanar, diğeri kalır canı yanar. Ama giden mutlaka bir yer bulur kendine, başka bir liman. Kalan ise bekler.

Ne vakit olursa olsun bekler.

O da bekleyecekti; Elfida, Hakan Türkeç'in kızı Elfida Türkeç. Bekleyecekti.

Çünkü onun adında fedakarlık vardı. Elfida feda etmek demekti.

Elfida her şeyini feda edecekti.


Loading...
0%