Sevgili Günlük

İki gündür bu lanet olası yerdeydik. Uzun zamandır sana bir şey anlatamıyorum çünkü okul zamanım çok kötü geçmeye başlamıştı. 1 yıl öncesinden başlamalıyım.

‘11. Sınıfın 2. Dönemi Kayra diye bir çocuktan hoşlanmaya başladım ama bilirsin çocuk okulun popüler çocuğu olunca bende hislerimi içime gömmeye başladım. Tabii ki benim onu sevdiğimi öğrenen kızlar Kayra’ya yetiştirmişler bile.

Ya ben, Elif bade, bade ismimi hiç sevmem şarap içki anlamına geliyor ahh annecim ve babacım beni terk etmeden önce neden isimsiz bırakmadınız ki? neyse konumuz bu değil Kayra benimle sürekli ‘badem, içki var mı?’ Diyerek dalga geçmeye başlamıştı. Neyse ki okullar yaz tatiline girdi ve kendime ayırabileceğim bir süre oluşmuştu bunu çok iyi değerlendirebilecektim. Harika bir değişim geçirmek istiyordum. Kilolu, çirkin, saçları hep dağınık hepsini değiştirmek üzere adım atacaktım. Tabii ki Asen’de bana yardımcı olacaktı. Önce kilom ile başlamak istedim spora yazılamazdım çünkü koleje gitsem de burslu okuyordum.

Evde yapabileceklerimin en iyisini yaptım ve 2 ayda 76 kilodan 48 kiloya düştüm tabii ki bu süre zarfında saçlarımın arkasını gece mavisi, üstlerini siyah ve gece mavisi karışımı bir renge boyadım. Saçlarım çok güzel olmuştu yüzüme baktığım zaman eski kendimi göremiyordum. Yüzüm aşırı zarif bir yüze dönmüştü yanaklarım yok olmuştu bu beni biraz üzdü ama daha da güzelleşmemin yanında sönük kaldı.

Asen benim bu güzelliğim karşısında hayrete düştü. Ama ben ona sanırım kırgındım çünkü bana her gün zayıflamam için limonlu su içiriyordu hadi ama tadının çok ekşi olduğunu bilmiyorum deme çok ekşiydi üstüne bir de maydonoz sevmememe rağmen bana her sabah maydonoz yedirdi. Gerçi bu konuda ona ne kadar muhtaç hissettiğimi bilmiyor olmalısın? Ah tabii ya ben ne kadar kötü bir arkadaşım kız bana yardım etti.

Ama Asen’de çok güzel olmuştu çünkü o da benim gibi bu tarifleri uyguladı sadece o saçının arkasını gece mavisine boyadı üst taraf ona abartı geldi. Tatilin bitmesine 1 hafta kala harika kızlara dönmüştük.

Okullar açıldıktan bir hafta sonra Kayra bana aşık olmuştu hala onu seviyordum ama ben fiziksel olarak değiştiğim için onun duygusunun sadece dış güzelliğime olduğunu anladım.

Aradan birkaç gün geçti Asen ile okuldan çıkıp kiraladığımız eve doğru yürümeye başladık. Yanımızda siyah yabancı plakalı büyük bir araba durdu. Kapı açıldı, iki yarı adam yanımıza geldi ve ikimizi arabaya bindirdi. Yaklaşık 1 saat boyunca yol gittik. Yollar çok bozuktu muhtemelen çünkü araba sürekli zıplıyordu.

Yüzümüzde bandaj vardı önümüzü göremiyorduk taki birisi gelip yüzümüzü açana kadar KAYRA? ağzım bantlı olmasına rağmen öyle bir açıldı ki bu Kayra’yı güldürdü. Bizi o kaçırmıştı iyide neden? Ben ona ne yaptım ya da Asen ona ne yaptı? Önce benim ağzımdaki bandı 1 saniyede çekti ve onun acısı üzerine bağırdım sonra aynısını Asen’e de yaptı ve Asen daha az tepki vererek hafifçe inledi. ‘Bizi neden buraya getirdin? NEDEN!’ Soruyu soran bendim ‘beni sevmiyor muydun ufaklık bak seni yanıma çektim işte daha ne istiyorsun?’ Ne ciddi mi bu tamam artık ya ben bundan soğudum çıkar çıkmaz ihbar ederim ben bunu ‘ne saçmalıyorsun sen ya!?’ Evet bunu soran da Asen’di. ‘Senden bir şey istiyorum Elif, seni yarın akşam yemeğe çıkaracağım ve sohbet edeceğiz buna karşı çıkmaya hakkın yok eğer ben seninle hiçbir yere gelmem dersen bir daha güneş yüzü göremeyebilirsiniz.’ ‘Ne?’ Asen şok olmuş bir şekilde bir bana bir Kayra’ya bakıyordu tabii ki buradan çıkmak için kabul edecektim mecburdum biz kimsesizdik kimse bizi merak edip aramazdı. ‘Tamam ama bizi bırakacaksın sana güvenmem lazım ayrıca nasıl sağlayabilirsin bunu?’ ‘Yarın anlarsın’ dedi ve çıktı gitti.

Ertesi gün bir kahvaltı getirdiler. Biz yemek istemesekte zorla yedirdiler ve en son tabağı alıp çıktılar. Ardından başka bir kadın içeri girdi, ‘sizi alıp hazırlamam istendi efendim.’ Diyerek beni alıp odadan çıkardı başka bir odaya götürdü burası makyaj malzemeleri ile dolu bir odaydı kadın bana harika bir makyaj yaptı. Ardından çok güzel bir kıyafet verdi üstümü değiştirmem için müsade istedim kadın dışarı çıktı elbiseye baktım, gerçekten çok güzeldi. Siyahtı ve upuzun bir yırtmacı vardı göğüs dekoltesi çok olmasa da harika güzellikte bir elbiseydi. Elbiseyi giyip odadan çıktım. Kadın kapının önünde sırtını duvara yaslamış beni bekliyordu beni alıp dışarı çıkardı ve kapının önünde çok şık bir spor araba duruyordu. Kadın kapıyı açtı, binmem için elini ileri doğru uzattı, arabaya bindim ve kadın arkadan kapıyı kapatırken ‘teşekkürler.’ Dedim.

Yaklaşık yarım saat sonra bir yerde durduk, indi ve bende tam kapıyı açıp inecekken benden önce kapıyı açtı ve elini uzattı tutmam için. Etrafta kimse olmamasına rağmen içeri girerken eğer el ele olmazsak yüksek ihtimal dikkat çekerdik. İstemeye istemeye de olsa elimi siyah ceketinin olduğu koluna geçirdim. İçeri girdik ve girdiğimiz gibi bizi kapıda karşılayan 2 görevli gördük. Ben Kayra’nın kolundan çıktım ve elini tuttum. Her türlü yanlış anlaşılabilirlik sonuç olarak o zengindi ve okul annesinin di evet annesi çünkü babası daha Kayra 8-9 yaşındayken ailecek arabada giderken kaza yapmış ve Kayra babası ile kız kardeşini o kazada kaybetmiş. Duyduğum an çok üzülmüştüm ama Kayra’nın o kadar da üzülmediğini fark ettiğimde kendime ‘ben neden üzülüyorum o üzülmüyorsa?’ Dedim ve artık takmamaya başladım. Görevliler bizi içeri geçirdiler, çok güzel manzaralı bir yerde oturduk. Kadın görevli menüyü getirdi ve direk olarak Kayra’ya verdi. İkimize de pilav üstü tavuk sote sipariş etti.

‘Bizden ne istiyorsun?’

‘Seni seviyorum, bu yeterli değil mi?’

‘Asen’i neden kaçırdın?’

‘Onun yanından ayrılmıyordun mecbur ikinizi kaçırmak zorunda kaldım.’

‘Buradan çıkınca beni rahatsız edecek misin?’

‘Beni sevdiğini düşünüyordum?’

‘Bu benim soruma cevap değil.’

‘Yani, rahatsızlık değil de-‘ derken yemeklerimiz geldi. Konuşması bile tamamlanamadı garibimin, ‘afiyet olsun.’ ‘Sağol canım.’ Iyy canım ne ya insan sanada afiyet olsun falan der. Neyse çok bozuntuya vermeden yemeğimi yerken ‘Seni rahatsız etmem ama arkadaş kalmak isterim. Belki bana karşı olan tavrın değişir ne dersin?’

Ne? Benle arkadaş mı kalacakmış tavrım değişecekmiş yok daha neler ‘öyle olsun bakalım.’ ‘Ne o trip mi atıyorsun?’

‘Dağ ayısı mısın ya?’ ‘Ne?’ Heh onada geçti şaşırma aynen canım bende öyle düşünmüştüm. ‘Ne ne?’ ‘Hadi canım yemeğini ye sen afiyet olsun.’ Hala böyle konuşması kendinden nefret etmemi sağlıyor.

Bazı şeyler düşündüğün gibi ilerler mi? bir film düşün, başı çok güzel gidiyor ve sen bunun sonu kesinlikle harika biter diyorsun değil mi ama sonunda bir şey oluyor ve herkesi bozguna uğratarak sonu kötü biter ya da tam tersi bir olay olur ve sonu çok güzel biter. Hayatta bunun gibi daha geçen yıl Kayra’yı severken bugün nefret etmek üzereydim evet nefret etmiyordum ama etmek üzereydim.

‘Kalkmayı düşünüyor musun?’

‘Ama daha çay içip birbirimizi tanıyacaktık.’

‘Beni tanıyıp ne yapacaksın?’

‘Belki evleniriz güzelim?’

‘Bunu beni kaçıran adam mı söylüyor?’

‘Neden her şeyi buna bağlıyorsun ki?’

‘Seni seviyorum ve sende beni seviyorsun, ama her seferinde seni kaçırmama bağlıyorsun?’

‘Her seferinde? ilk ve son buluşmamızdayız. Bir daha seninle buluşmam.’

‘Yoksa sana zarar vereceğimden mi korkuyorsun?’

‘Babamı ve kardeşimi 8-9 yaşındayken geçirdiğimiz trafik kazasında kaybettik ve ben o günden sonra kaza ile bile olsa bir karıncayı ezmedim.’

‘Bunu bana neden anlatıyorsun?’

‘Kimseye zarar vermeyeceğimi söylüyorum, seni öldüreceğimi düşündüğün için.’

Haklıydı ama bende haklıydım çünkü ondan korkuyordum. ‘Artık kalkalım mı?’

‘Öyle olsun bakalım.’

Yaklaşık yarım saatlik bir sessizliğin sonunda her şeyin başlangıç noktasına kaçırıldığımız yere dönmüştük.

Burada bekle diyip içeri geçti. 5 dakika sonra Asen geldi ama Kayra içeriden çıkmadı.

‘Ne oldu, iyi misin?’

‘B-bana çok kötü şeyler dedi.’ Sesi titriyor?

‘Ne dedi kızım sana taksit taksit anlatmasana?’

‘Benim çok sevdiğim birisini kaza ile öldürmüş ve vicdan azabı çekmemek için bana yüklü miktarda para verecekmiş.’

‘Sevdiğin kişi? Annen değil mi? Lanet olası pislik.’

‘Annemin katili oymuş, beni ailesiz bırakan oymuş.’