Ders zili čaldı.sınıfa döndüm ve sırama geçtim.yanımda yine o orospu Diana oturuyordu.onunla muhattap olmak istemiyordum.hiç kavga havamda değildim.

Çıkış zili çaldı.hızla şu lanet okuldan çıkıp gitmek istiyordum.normalde böyle deyildim ama bugün sinirim tuttmuştu.eve döndüm.masama oturdum.kitap yazacaktım.sinirlendiğim ve sıkıldığım zamanlarda hep kitap yazıyordum.yeni kitaba başlamıştım.benim hikayem.gerçektende bu benim hikayemdi.konusu ise bir çiftin ayrılık hikayesiydi.yani ben ve David in hikayesi.bizim hikayemizi yazıyordum.kitap yazarken kapı zilim çaldı. Her halde annabel,Sofia,hana veya Bella gelmiştir dedim içimden.kapıyı açtım.tamda öyle olmuştu.annabel,hana ve Sofia gelmişti,doğum günü partim için.

Onları salona yönlendirdikten sonra bende peşlerinden salona geçtim ve koltuğa oturdum.

L- durun ben yiyecek birşeyler yapmıştım onları getireyim dedim ve mutfağa geçtim.masadan čikolatalı kek ve sade keki aldım.salona masanın üstüne koydum.

S- ooooo ablamız marifetliymiş yaa

L- abartma Sofia dedim ve tekrardan mutfağa girdim.bu sefer sigara böreyini ve pastayı ellerime tutuşturup salona gittim.yiyecekleri masaya koydum.

L- her şey hazır sadece disko müziği ve renk li ışıklar kaldı.dedim.disko müziğini açtım ve renkli ışıklarıda yaktım.

H- yanlız ben çok acıktım hadi biran önce yiyelim yemekleri.gözüm sade kekde bu arada dört dilim yerin baştan söyleyeyim.

B- bencede yiyelim. açlıktan kudurmaya başlıyacağım yoksa haberiniz olsun.

Masaya oturduk.hana dediği gibi tabağına dört dilim kek aldı ve iki tanede sigara böreği aldı.

Ben iki dilim çikolatalï kek ve iki dilimde pasta aldım.

BellA SADECE BİR DİLİM pasta aldı.

Sofia ise her şeyden birer dilim aldı,yemek ayrımı yapmıyordu,her şeyi yiyordu.abartmıyorum her şeyi.bok olsa onu bile yer okadar diyim yani.arkadaşlarım yanımdayken iyi hissediyordum.sanki yuvamdaymışım gibiydi.yemeğimizi yedik ve deli hibi en az bir saat çılgınca dans ettik.

Sonra hepimiz o yorgunlukta uyuya kalmışız.ben ve Bella koltukta,Sofia ve Hana'da yerde uyuya kalmışlardı.

SABAH OLUR...