Erifu sabahın erken saatlerinde uyanmıştı çünkü bugün onun için çok önemli olan Kılıç Ustaları savaşı vardı.

Hiç zaman kaybetmeden bahçesine çıkmış ve antreman yapmaya başlamıştı.

Yaşıtları doğuştan gelen özel güçleri eline almıştı bile sadece kendisi ve en yakın arkadaşı Eruto özel güçlerini kazanamamıştı.

Bu nedenle okulda her zaman dışlanırlardı ve birbirlerine göz kulak olurlardı.

Erifu çok küçük yaşta iken annesi ve babası zalim kral Kurai ile savaşırken ölmüşlerdi.

Erifu'nun doğduğu klan Kılıç Ustaları Bölgesindeki en güçlü klanlardan biriydi.

Bölgede birden fazla klan vardı bunlar ; Beş duyu organı klanı, Ejder ateşi klanı, Çiçek klanı, Son darbe klanı, Eriten faica klanı ve Binbir saldırı klanıydı.

Beş duyu organı klanında doğan çocuklar beş duyu organlarından bir tanesinin gücünü alırdı.

Göz, Kulak, Burun, Dil ve Deri.

Asırlar boyunca hiç bir zaman göz gücü ortaya çıkmamıştı.

Diğer organlarda kendi ile ilgili her güce sahipti.

Kulak gücüne sahip olanlar yüksek sesli frekanslar ile rakibini sersemletebilir, sağır edebilir, hipnoz edebilir ve aklınıza kulak ile ilgili gelebilecek herşeyi.

Erifu Kılıç Ustaları savaşında kesinlikle karşına kulak gücüne sahip birinin geleceğinden emindi.

Hiç bir güce sahip olmadığı için ölüceğinden emindi. En kötü ihtimalle yarışmadan çekilirdi.

Eğer yarışmadan çekilirse asla Kılıç ustası olamaz , anne ve babasının intikamını alamaz ayrıca masumlarıda kurtaramazdı.

Erifu bu zalim dünyada gerçekten temiz kalpli insanlar arasındaydı asla birini acı çekerken görmeye dayanamazdı düşmanı olsa bile.

***

Kılıç Ustaları savaşına 1 saat kalmıştı ve Eruto hala yatıyordu hiç bir güce sahip olmadığı için kaybediceğinden emindi o yüzden hiç bir çabası yoktu.

Eruto yatarken bi anda kapı açılma sesiyle yerinden sıçradı odaya giren kişi abisi Odayakana idi.

Kaslı cüssesi,uzun boyu,kahverengi saçları ve altın gibi parıldayan gözleri ile bölgedeki her genç kızın hayaliydi.

Abisi "Eruto daha kalkmadınmı! "Diye bağırdı.

Eruto ise hemen yatağından indi ve uyandım uyandım diye yineledi.

Eruto abisinden çok korkuyordu çünkü Ejder ateşi klanındaki en güçlü güce sahipti.

Ejder ateşi klanında doğanlar altı elementten sadece bir tanesi ile doğardı.

Ateş, Su, Toprak, Rüzgar, Buz ve Elektrik.

Odayakana herkes gibi bir element ile doğmak yerine iki element ile doğmuştu.

Bunlar Ateş ve Su idi. İlk başta ateş gücü kendini belli etmişti herşey tam normalleşmişti ki bi anda su gücü ortaya çıktı.

Odayakana Zalim kral Kurai'ye bir çizik atmayı başarmış çok nadir savaşçılar arasındaydı

Köydeki herkes onu çok severdi çünkü gerçekten Erifu gibi çok temiz bir kalbi vardı ayrıca çok güler yüzlü ve kibardı.

Ateşin yanında birde Su gücüne sahip olduktan sonra hem Kurai'nin hemde Urashi'nin hedefi olmuştu.

Ayrıca ortanca kardeşi Nashi'nin düşmanlığını da kazanmıştı.

Nashi abisi kadar uzun olmasada 175 den uzun, açık kahverengi saçları, hafif kaslı vücudu ile abisi gibi yine bölgedeki bütün genç kızların hayaliydi.

Kızlara kaba ve soğuk davranmasına rağmen yinede ulaşılmaz biriydi o.

Eruto iki abiye sahipti onunda anne ve babası küçük yaşta ölmüştü babası Kurai tarafından, annesi de Urashi tarafından öldürülmüştü.

Nashi iki kardeşinin ve abisinin aksine çok soğuk ve suratsızdı.

Kendisi Ateş gücüne sahipti. Abisini sürekli kıskanırdı fakat belli etmezdi.

Ve bu kıskançlık her geçen gün artıyordu.

Odayakana Ejder Ateşi klanının yönetici konumundaydı ve bu Nashi'yi daha da sinirlendiriyordu.

Her zaman ön planda olan abisiydi her şeyi elinden almıştı.

Odayakana kardeşlerine çok düşkündü Nashi ile ne zaman konuşsa Nashi ona arkasını döner ve giderdi.

Bu durum onu çok üzerdi fakat kardeşlerini kırmamak için elinden geleni yapıyordu.

Nashi Eruto'ya karşıda aynı soğukluğu yapıyordu. Erutoyu hiçbir gücü olmayan bir zavallı olarak görüyordu fakat her ne olursa olsun Eruto da abilerine düşkündü.

Bağırması biter bitmez Odayakana onu yere çarptı. Eruto ne olduğunu anlayamadan kendini yerde buldu.

Odayakana baş ucuna geçti ve "tamam senin için daha kolay bir talim yapalım" dedi.

Karşıya geçti ve "Hadi bakalım bana bir çizik atmayı başarırsan kazanırsın dedi.

Eruto ayağa kalktı ve kılıcını çekti Odayakana da hiç istifini bozmadan öylece duruyordu.

Eruto bu sefer abisini yenmeli idi iyice kendini rencide etmişti zaten.

Birden koşmaya başladı ve Odayakana 'ya saldırdı . Odayakana bir yandan esnerken bir yandan da Eruto'nun vurduğu Kılıç darbelerini savuruyordu.

Eruto'ya diğerlerinden bir tık daha sert bir vuruş yaptı ve Eruto sendeleyerek geri gitti.

Eruto kılıcını kaldırdı ve bütün gücüyle abisine saldırdı abisi bir adım geri attı fakat ne olduysa o anda oldu.

Odayakana bi anda karşıdaki duvara çarptı.

Gözleri açılan Odayakana ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Eruto bir elindeki kılıca bir duvara çarpmış abisine bakıyordu.

Odayakana hemen ayağa kalktı ve Eruto'nun kılıcının üstüne baktı hayır Eruto'nun özel gücü olamazdı bu eğer Rüzgar gücüne sahip ise ve o gücü açığa çıkartmışsa bile kılıcının üzerinde rüzgar deseni çıkardı.

Ejder Ateşi klanındaki herkesin hangi güce sahip olduğu böyle anlaşılırdı.

Odayakana bu kadar talim yeter yarışma alanına gitmeliyiz dedi.

Eruto da başıyla onayladı ve bahçeden çıktılar.

Çiçekli yolda yürürler iken Erifu ile karşılaşırlar.

Kar gibi beyaz uzun saçları ve teni, güneş altında parıldayan kırmızı gözleri Bölgedeki bütün erkeklerin aklını başından almasına yetiyordu.

Erifu erkeklere yüz veren ve onlar için süslenen bir kız değildi her zaman doğal hali ile dışarı çıkardı.

Karakin kıtasında kadınlar her zaman alt planda tutulur ve güçsüz varlıklar olarak sayılırdı.

Erifu'nun tek hayali büyük ve güçlü bir savaşçı olmak ve bütün dünyaya kadınlarında erkekler gibi güçlü savaşçılar olduğunu kanıtlamaktı.

Bu soğuk tavırları erkekleri daha da kendine çekiyordu.

Sahi bölgede ona aşık olmayan erkek varmıydı merak konusudur.

Erifu gülümseyerek "Merhaba! " Dedi.

Odayakana ve Eruto da aynı şekilde gülümseyerek ve karşılık verdiler.

Erifu'nun bu hayattaki tek akrabaları Eruto, Odayakana ve Nashi idi.

Aynı şekilde onlarında tek yaşayan akrabası Erifu idi.

Çocuklukları beraber geçmiş ve büyümüşlerdi.

Odayakana da aynı Erifu'nun abisi gibiydi. Birçok Kılıç hareketini ona Odayakana öğretmişti.

Yolda yürürken hepsinin üstünde bir gerginlik vardı Odayakana aslında Erifu ve Eruto'nun kazanacağından emindi ama yinede gergindir

En sonunda Yarışmanın düzenleneceği alana geldiler ve beklemek için stadyuma çıkıp oturdular.

Yarışmanın başlamasına 2 dakika kalmıştı . Herkes çok gergindi.

Eruto altın gibi parıldayan gözleri ve dalgalı kahverengi saçlarıyla aynı Odayakanaya benziyordu.

Herkes bu benzerliğin farkındaydı fakat hiç kimse Erutonun abileri gibi başarılı olabileceğine inanmıyordu.

Hatta bazıları Erutonun evlatlık olduğunu bile düşünüyordu.

Trompet sesleri çaldı ve herkes sessiz bir şekilde sahneye odaklandı.

***