Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. bölüm : Beklenen Kanlı Vahşet

@elifozen.224

Erifu

Trampet sesleri ile herkes sahneye odaklandı.

Sunucunun elinde mikrofon ve benzeri birşey olmadığı halde sesi dev alanda bize çok rahat geliyordu.

anladığım kadarıyla bizim klandan biriydi dil veya kulak taşıyıcısı olmalıydı.

Sunucu önce bölgedeki üst düzey senseilere ve önemli kişilere selamını iletti.

Bu önemli kişiler arasında Odayakana da vardı.

Ardından kuralları açıklamaya başladı kurallar şu şekildeydi.

Yere ilk bir damla kanı düşüren kazanır, Rakibi öldüren veya bayıltan kazanır, savaş sahasından çıkmak yasaktır aksi takdirde diskalifiye edilir, yarıştan çekilmek isteyenler yarışmadan çıkar ve bir daha asla yarışmaya giremez.

Kuralları okuduktan sonra iki rüzgar taşıyıcısı ellerinde dev pano ile indiler.

Panoda gördüğüm kadarıyla 87,88 kişi civarı yarışmacı vardı.

Buda demek oluyordu ki kazanan en fazla 44 kişi olabilirdi.

Sunucu ilk çıkıcak yarışmacıların isimlerini söyledi. Bir tanesi Eriten facia klanından diğeride son darbe klanındandı.

Savaşçılar dövüş alanına çıktı . Eriten facia klanından bizim yaşlarımızda bir genç, son darbe klanından ise bir kız çıkmıştı.

Ben sadece kızlar kızlarla erkeklerle de erkekler savaşıcak sanıyordum.

Son darbe klanındaki savaşçılar kesici her türlü alete hükmetme ve yaratma gücüne sahipti.

Eriten facia klanındaki savaşçılar ise zehirle ilgili aklınıza gelebilecek her güce sahipti.

Eriten facia klanındaki genç kumral saçlı, suratında siyah bir maske, uzun boyu ve belindeki kemerde asılı olan zehir şişeleriyle baya havalıydı.

Son darbe klanındaki kız ise siyah saçları küt bir şekilde rastgele kesilmiş, keskin dişleri ve elindeki iki hançerle çok ürkünçtü.

Eriten facia klanındaki gencin surat ifadesini göremiyordum. Son darbe klanındaki kız suratında psikopatça bir gülümseme ile gence bakıyordu.

Gong çaldı ve maç başlamış oldu.

Genç beline bağlı şişelerden birini alıp kızın önüne fırlattı.

Kızın bacakları kalın beli ince bir fiziği vardı buna rağmen çok çevik ve hızlıydı.

Savaş alanının etrafını yeşil bir duman sarmaya başladı.

Son darbe klanındaki kız koluyla burnunu kapayarak geri geri ilerledi.

Her şey sakin ilerliyorduki yeşil dumanların arasından genç atıldı .

Ellerine yeşilimsi ve parlayan eldivenler giymişti.

İnanmıyorum yoksa bu o olabilirmi?

Yoğun asit kaplı eldivenler!

O eldivende kullanılan asitin bir damlası yere düşse yeri delip geçerdi.

Eriten facia klanındaki en tehlikeli silahlar arasındaydı.

Son darbe klanındaki kız da bu eldivenin ne olduğunu biliyordu fakat artık çok geçti.

Eriten facia klanındaki genç yeşil dumanların içinden bir anda kızın üstüne atlamıştı.

Kız ani bir manevra yaptı fakat nafile kızın bir kolunu yakalamıştı.

Kız acı içinde bir çığlık attı o sırada o tarafa bakamadım çünkü içim kaldırmıyordu.

Kızın kolu erimeye başladı ve kopup yere düştü.

Genç soğuk bir ifadeyle pes etsen iyi olur diyordu.

Kız sürüne sürüne duvarın altına geçti asit tıpkı ateş gibi kolunuda eritmeye başlamıştı.

Kız elindeki bir hançeri aldı ve asitin daha da ilerlemesini kesmek için kolunu kesti.

Genç etkilenmiş gibi kıza bakıyordu.

Kız sağ hançerine bağlı beyaz bezi kestiği kolun yerine doladı o sırada acı içinde inliyordu.

Genç iki kolunu birbirine dolayıp kıza doğru acır bir şekilde bakıyordu. Bu beni nedense çok sinir etmişti içten içe kızın kazanmasını istiyordum.

Kız ayağa kalktı ve " eee devam etmiyormuyuz "dedi zorlukla.

Genç siz nasıl isterseniz hanım efendi dedi.

Kız havada üç adet hayalet testere yarattı ve gence fırlattı.

Genç belinden bir zehir tabancası çıkardı ,bu zehir tabancası özel bir yapımdı ruhları yok etmek için üretilmişti.

Testerelere doğru sıktı testereler eridi.

Havada silah yaratmak çok havalı olsada kız çok yorulmuş görünüyordu.

Yok olan testerelerin ardından yalnış görmediysem yirmi adet testere daha yarattı fakat bu testereler ilk yarattıklarına göre daha minik ve daha hızlıydı.

Testereleri gören genç fazla belli etmesede korkduğu anlaşılıyordu.

Kız psikopatça gülümsedi ve testereleri gence fırlattı.

Genç seri hamlelerle ateş etti on yedi tanesini vurdu fakat diğer üç tanesi felaket şekilde gence saplandı.

İlki gencin midesinin tam yanına ikincisi sol omzuna ve sonuncusuda tam diz kapağına girmişti.

Savaşması imkansızdı heryer kan olmuştu. Genç yere çöküp bağırmaya başladı.

O bağırdıkça testereler de daha içeri giriyormuş gibiydi bağırışı daha da arttı.

Siyah maskesinin altından öksürmeye başladı ve kanlar kusmaya başladı.

Bir yandan acıyla inleyip bağırıyor diğer yandan da kan kusuyordu.

Daha fazla dayanamadı ve YETERR!!

PES EDİYORUM!!! diye bağırdı.

Bunu duyan kız testereleri yok etti. Tribünden büyük bir alkış sesi yükseldi .

Kız ellerini kaldırdı ve büyük bir mutlulukla bağırdı.

Kapılar açıldı ve hemşireler yerde yatan genci almaya geldi.

Son darbe klanındaki kız çok fazla enerji harcamış olucak ki birden bayıldı.

Hemşireler onuda alıp gitti.

Gerçekten kanım donmuştu ben yarışmanın bu kadar kanlı ve acımasız olucağını bilmiyordum.

Çok korkuyordum ve yanımda oturan Eruto'nun yüzündende korku okunuyordu.

Hiç bir gücümüz yokken nasıl yenicektik böyle güçlü rakipleri?

Sonum ölmek bile olsa bu yarışı kazanmalıydım.

Annem ve babam için, Tecavüze uğrayan masum çocuklar için, erkekler tarafından dövülen kadınlar için , ruhlar tarafından yenen canlar için...

 

Dört saatin sonunda otuz kişi kalmıştı. Gelenlerin çoğu dövüşmeden çekilmek istemişlerdi.

Ben ve Eruto'nun karşısına gelicek rakip sakat bile olsa çekilmeyecekti bundan emindik.

Tertemiz dövüş alanında kandan başka hiçbirşey yoktu.

Öğlen güneşinin etkisiyle sinekler, cesetler ve kanların üstüne yapışmıştı.

pes edenler kadar ölenlerde çok vardı.

Beni en çok üzen savaş.

Yaralı taklidi yapan bir gence yardım etmek isteyen kızın sonunun ölümle bitmesiydi.

Ve o şerefsiz kızı direkt öldürmedi süründürerek öldürmüştü.

Kız her ne kadar pes etmek istesede kızı dinlemedi ve orda kalbinin tam üstüne mızrak koyup üstüne basıp mızrağı kızın kalbine geçirmişti.

Senseilere bakarak DURDURUN ONLARI!!! diye feryat etsemde kimse umursamadı.

Kız çok fena çığlık atmıştı feryadı ve çığlığı hala kulağımdaydı.

Okulda Eruto ve bana zorbalık yapmayan nadir öğrenciler arasındaydı.

Pek samimi olmasak da o kızı seviyorduk oda bizi seviyordu fakat sınıf baskısından dolayı bizimle konuşamıyordu.

Oruspu çocuğu kızın kalbine geçirdiği gibi mızrağın ucundaki kalbi havaya kaldırmıştı.

O sırada kızın bağırışlarını kelimeler anlatamazdı.

Çoz az kişi kalmıştı ve çıkmamız an meselesiydi.

Bir kaç rakip daha çıktı ve en sonunda beklediğimiz an geldi.

Sunucu Eruto'nun ismini söylemişti.

Suratı bembeyaz olan Eruto sessizce rakibinin kim olduğunu duymaya çalışıyordu.

Eruto'nun rakibi Binbir Saldırı klanındandı.

Binbir Saldırı klanınındaki savaşçıların gücü serbest dövüştü.

Diğer klanların aksine bu klanda yumruklar ve vücudun çokça yeri konuşurdu.

İzlediğimiz en son bu klanın üyesi bir çocuk karşısındaki rakibinin kafasını ezerek parçalamıştı.

Bu klandaki herkes nedense inanılmaz derecede çok kaslıydı kadınları bile .

 

***

 

 

Loading...
0%