Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm : Kılıç Ustası olma yolunda

@elifozen.224

Erifu

Gözümü açtığımda hastanedeyim.

Başımda Odayakana ve sağ tarafımdaki yatakta da Eruto vardı.

Kaç saattir baygındım hiç bir fikrim yoktu ama çoktan ameliyat edilmiştim.

Odayakana rahatlamış bir şekilde bana baktı.

Eruto'ya doğru baktım suratı harika görünüyordu fakat hala baygındı.

Doğrulup kendi yarama da baktım oda mükemmeldi neredeyse eskisinden daha iyiydi.

Anladım ki yaralarımızı Beş duyu organı klanındaki deri taşıyıcıları iyileştirmişti o yüzden hiç iz yoktu.

Odayakana şaşkın ve heyecanlı bir ifade ile yanıma oturdu ve bizim klandaki buz taşıyıcısı gence ne yaptın dedi.

"Benim özel gücüm yokki hiç bişey yapmadım şans eseri yendim"dedim.

Odayakana, hemşiler hala vücudundaki felci ve gözündeki o siyah görüntüyü düzeltemedi dedi.

B-Bunu ben yapmadım dedim ürkerek.O sırada Eruto uyandı.

Başını tutmuş bize bakıyordu. Odayakana Eruto'nun yanına gitti ve ona sarıldı.

Eruto bana baktı ve "Maçı kazanabildin mi Erifu " Dedi heyecan ve hevesle.

Gülümseyerek başımla onayladım.

Eruto "Bu harika artık ikimizde kılıç Ustası olabiliriz" dedi mutlulukla.

Odayakana Eruto'nun yanda duran kılıcını aldı ve incelemeye başladı.

Kılıcın üstünde hiç bir işaret yoktu.

Odayakana merakla Eruto'ya döndü ve o genci nasıl yaktın dedi.

Aynı şekilde bende çok meraklı bir sesle yineledim.

Eruto "Bilmiyorum vücudum bir anda yanmaya başladı v-ve bende bayılmak üzereydim ne olduysa o anda oldu" dedi.

Odayakana kılıcı incelemeye devam ederken hala şaşkındı kendi kendine "Bu çok tuhaf Eruto eğer ateş taşıyıcısı olsaydı kılıcın da yine ateş simgesi çıkardı!" Diyordu kendi kendine.

Kılıç ustaları bölgesinde doğan herkesin klanına özel simge belirme yerleri vardı.

Örneğin Ejder Ateşi klanın da doğanların kılıçlarının üzerinde hangi elemente sahipse o elemente özel renkte çizgiler çıkardı.

Beş duyu organı klanındakilerin ise sırtındaki koyu gri pelerinlerin belinde işaret çıkardı.

Bu kapuşonlu pelerinler kumaştan yapılmıştı çok hafifti fakat bizim için bir zırhtı kılıç darbelerini engelliyordu tıpkı bir kalkan gibi delinmesi yırtılması ve yanması imkansızdı.

Kulak taşıyıcılarının sırtında kulak, Burun taşıyıcılarının sırtında burun,

Dil taşıyıcılarının sırtında dil

Deri taşıyıcılarının sırtında da deri resmi belirirdi. O kolyeler Çiçek klanında doğan herkes için çok değerliydi .

Kolyenin bütün özelliklerini bilmiyorum fakat bildiğim kadarıyla kılıçlarına güç ve enerji yüklüyormuş.

Eğer kolye rakip tarafından kırılırsa

Kriptonit yemiş Superman'e dönüyorlarmış.

Son Darbe klanındaki kişilerin güçleri Zaten serbetti istedikleri dövüş malzemesini yaratabiliyorlardı.

Onların özelliği belirli bir yaşa geldiklerinde kendilerine verilen özel

Diaspor taşlarıydı.

Bu taşların üstünde hangi güç kademesindeler ise o kadar çizgi çıkıyordu.

Bu güç çizgileri dayanıklılığı harcanan enerjiyi ve kaç alet yaratabildiklerini belirtiyordu.

Toplam on çizgi vardı ve kılıç ustaları bölgesindeki tüm öğrenciler en fazla 3 çizgi çıkartabilmişti.

Eriten facia kılanındaki savaşçıların eldivenlerinin iç kısmında çeşitli rakamlar belirirdi.

Bu rakamlar hangi silahla uyuşuyorsa savaşçı o silahla savaşmaya başlardı.

Ve en son olarak Binbir Darbe klanı.

Bu klandaki kişilerin savaş aletleri bendenleri olduğu için işaretleri bir eşyanın üzerinde değilde direk vücutlarında çıkardı.

Savaşçının ruh eşi uzuvlunun üstünde küçük siyah x işareti çıkıyordu.

Eruto ile savaşan çocuğun sağ ve sol kolunda da x işareti vardı.

Odayakana kılıcı kenara bıraktı ve o sırada kapıdan duran Nashi'yi fark ettik.

Çok soğuk ve öfkeli biriydi ama bizi de merak etmiş bir hali vardı.

Kapıya yaslanmış kolları birbirine bağlı ve o soğuk bakışıyla bize bakıyordu.

Odayakana "Nashi hadi gel bunu kutlamalıyız Eruto ve Erifu maçı kazandı! " Dedi heyecanla.

Nashi ters ters baktı ve "yok kalsın" dedi o soğuk sesiyle ve arkasını dönüp gitti.

Odayakana çok üzgündü bize belli etmesede...

Odayakana "merak etmeyin bugün biraz morali bozuk galiba" dedi bize belli etmemeye çalışan hüzünlü sesiyle.

Ayağa kalktı ve "Ben atıştırmalık almaya gidiyorum istediğiniz bir şey varmı? " Dedi.

Kafamızı salladık Odayakana her zamanki gülümsemesiyle odadan çıktı.

Hemşire bize ilaç getirmişti hemde

BEYAZ RENKTE!!!!!!!

iğrenerek içtik malesef sonra odadan çıktı. Bu ilacı içmektense ruh bölgesine giderdim daha iyi.

Bir kaç dakika sonra odaya beklenmedik bir misafir geldi.

Gelen kişi Sagu idi!

Sagu Beş Duyu organı klanının başına geçicek kişiydi.

Daha 18 yaşında olduğundan başda değildi.

Annem ve babam ölmeden önce klanın yöneticisi babammış.

Bütün klan üyeleri benim başa geçmemi istiyordu fakat benimde yaşım tutmuyordu.

Sagu benden nefret ediyordu.

Bunu belli etmese de yaydığı enerjiden anlıyordum.

Beyaz dağınık model saçları, kaslı vücudu, uzun boyu ve öfkeli gözleri tam bir eril enerjiydi.

Bizim klandaki herkesin bu aptala aşık olduğuna emindim.

Kendisi kulak taşıyıcısıydı çok güçlüydü ve Nashiyle de baya yakın arkadaştı.

Yanımıza geldi ve "Demek yarışı kazandın Erifu" dedi tıslayarak.

İstemsizce ürktüm ve daha da yaklaştı.

"Az önce yendiğin çocuğun yanındaydım felcini çözmeyi başarmışlar ama gözleri hala aynı" dedi.

"Sen yine ne işler çeviriyorsun" dedi sinirli bir sesle ve biraz daha yaklaştı aramızda bir nefeslik mesafe kalmıştı.

Bana olması gerekenden daha yakındı o yüzden hareket edemiyordum.

Gerizekalı korkudan donduğumu zannettiği için gülerek geri çekildi ve "korkma yemicem seni" Dedi.

Kapıya doğru yöneldi ve tam çıkarken arkasına dönüp yarım kalan cümlesini tamamladı "henüz değil"dedi pis pis sırıtarak ve çıkıp gitti.

Kızlar bu aptalda ne buluyorduki??

Bütün güzellik algılarının içindeydi fakat karakteri çok kötüydü.

Aklı olan hiç bir kız bununla olamazdı olmamalıydı.

Eruto kılıcını inceliyordu.

Bende odanın camından aşağı baktım savaş hala devam ediyordu.

4 veya 6 kişi kalmıştı.

Ne yani savaş bu kadar uzun mu sürmüştü?

Kafamı kaldırdım ve batan güneşe baktım çok güzeldi.

Eruto yanıma geldi ve oda manzaraya bakarak umarım ateş taşıyıcısı olurum dedi.

Bende gülümseyerek umarım Eruto umarım dedim.

Abisi Nashi ateş ejderi formlarını çok iyi kullanıyordu.

Eruto da o yüzden bu gücü istiyordu.

Ejderha ateşi klanın da olsam bende ateş gücünü çok isterdim.

Güneş tamamen battı ve dev lambalar açıldı dövüş sahası sabah gibi aydınlıktı.

Odayakana ve hemşire odaya girdi.

Hemşire "uyuma vakti" dedi sevimli bir sesle" uyumazsanız büyüyemezsiniz" diye ekledi ardından.

Bu cümleler Erutoyu kızdırmış gibiydi suratı çok komikti ama kendimi tuttum.

Işıklar kapatıldı ve uykuya daldık.

***

 

 

 

 

Loading...
0%