Baba ,annem için sarayın bahçesinden çiçek toplayabilir miyim?

- Tabi kızım ama Daphne de seninle gelecek, anlaştık mı Carol?

- Yihu, tamam baba teşekkür ederim.

Küçük prenses Carol babasından aldığı izinle hizmetlileri Daphne ile annesi için çiçek toplamaya hoplaya zıplaya gider.

- Efendim dikkatli olun, düşeceksiniz.

Carol,Daphne'nin elinden çekerek

- hadi Daphne abla hızlı ol geç kalacağız

Hızla sarayın bahçesine ilerlediler. Küçük Carol annesi için Beyaz gül ve papatya toplamıştı çünkü bunlar annesinin en sevdiği ciceklerdi,kendisi icinde mavi gül topladı. Çiçekleri toplarken hizmetli;

- Efendim geç kalacağız, artık gitmemiz gerkli. Dedi küçük Carol gökyüzüne baktı ve güneşin batmak üzere olduğunu gördü.

Carol hızla topladığı çiçekleri alarak hizmetli ile beraber içeri girdi. Sarayın Hol'ü renk renk çiçekler ve tüller ile süslenmiş,antika görkemli büyük mumlardan vuran loş ışıkla ortam çok sade ve güzel görünüyordu.

Kral - Gel küçük prensesim vakit geldi.

Carol elinde topladığı çiçeklerle usulca babasının yanına gitti. Herkes buradaydı, diğer krallık lardaki soylular,krallar kraliçeler, sarayın hizmetlileri ve bilmeselerde gelecekteki düşmanları bile oradaydı.

Sarayın halkı sokaklara dökülmüş ve sarayın önünde ellerinde mumlar ile sadakatlerini göstererek bekliyorlardı. Küçük prenses önündeki portreye bakarak...

- Meraba anne,sana en sevdiğin çiçekleri getirdim. Umarım gittiğin yerde mutlusundur.dedi ve çiçekleri portrenin önüne bıraktı ama bilmedikleri bir şey vardı kalabalığın içinde bir büyük genç bir çocuk,birde prensesin yaşlarında küçük bir çocuk duruyordu. Küçük çocuk prensesi izlerken sessizce şu sözleri fısıldadı.

- İntikam alınacak,kan dökülecek,ben hayatta iken size refah yok beyaz kelebek. Güzel günlerin tadını çıkar Carol, andım olsun o intikamı alicam beyaz prensesim.

O gün bir yemin edildi . İntikam yemini . Bir siyah intikam istedi, bir beyaz yasını tuttu. Peki ya diğer siyah.

Bu üçlüyü gelecekte ne bekliyor

Savaş, barış, aşk acaba hangisi....