@elifsmcninyeri
|
(Medya:Gece) Yatağımda oturuyordum. Etraf darmadağınık tı. Gene kriz geçirmiş tim. Bir anda odanın kapısı açıldı ve kuzenimi gördüm. Hemen yanıma gelip bana sarıldı. Kuzenimin adı Bora ve benden 4 yaş büyük. Onu abim olarak görürüm. Belkide bu hayattaki tek bana değer veren kişi. Abim "Gece hadi gel benim evime gidelim, burada daha fazla durmanı istemiyorum." Dedi. Bana üzülerek bakıyordu. Başımı sallayarak onu onayladım. Küçük bir çanta alarak bir iki kıyafet aldım. Bora ile beraber odamdan çıkıp aşağıya indik. Buranın da odamdan bir farkı yoktu. Herkes gitmişti. Bora arabanın kapısını açtı bindik ve yola çıktık. Hava hafif yağmurluydu. Pencereden dışarıyı izliyordum. Bora durunca arabadan indim. İki katlı bı evi vardı. Hemen içeri girip yukarıya, bana ayrılan odaya gittim. Hemen sıcak bir duş aldım. Yaralarım sızlıyor du. Banyoda biraz uzun kalmış olmalıyım ki odanın kapısının ardından bora bana seslendi. "Gece! İyimisin birşey mi oldu." " Hayır abi. Çıkıyorum birazdan." Dedim. Banyom bitince hemen üstümü giyip saçlarımı taradım ve kurutmadan ördüm. Aşağıya indiğimde abim sofra kuruyordu. Hazırladıklarını masaya koydum. Sofraya oturduk. Kremalı tavuklu makarna, çoban salatası ve içecekler. Turşu da vardı. Ben yemeğe odaklanmış iken abim; " Gece, o evde kalmak zorunda değilsin biliyorsun değil mi?" "Biliyorum abi. Çocukluğumdan beri yapmadıkları şey kalmadı. Eğer annem yaşasaydı bunları yaşamama izin vermezdi. Onun ölümünü bile benden bildiler abi. Hâlbuki hiçbir şey yapmadım ." "Bana bak abicim amcama katlanmak zorunda değilsin. Gel benimle yaşa istersen başka şehire gideriz." "Önce okulum abi. Benim kaçış yolum." "Tamam. Bende seninle gelirim. Olurmu. Hem bensiz yapamazsın sen orada. Kim yapacak kremalı makarna tavuğu." Dedi ve güldü. Bu söylediklerine bende kıkırdadim. Sofrayı kaldırdık. İyi geceler diyerek odalarımıza çekildik. Yatağa yattığımda acıyan yaralarıma rağmen yorgunluğum ağır basmıştı ve hemen uyumuşum. Sabah kalktığımda aşağıdan sesler geliyordu. İndiğimde abimin kahvaltı hazırladığını gördüm. " Günaydın abi." " Günaydın meleğim. Bir iki eksiğim var onları marketten alabilir misin?" "Alırım abi." Üstümde eşofman ve bol tişört vardı. Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Markete kadar size kendimden bahsedeyim. Ben Gece,18 yaşındayım ve mezunum. Okul sonuclarimin açıklamasını bekliyorum. Annem ben küçükken bir kazada öldü. Babam benden bildi, halbuki hiçbir bağım yoktu. Ondan sonra ne oldu ise oldu. Babam çöktü ve her beni gördüğünde acısını çıkarttı. Bora abim hep savundu,korudu beni. Markete gelmiştim çoktan. İçeri girdim ve mesaj attığı eksikleri aldım. Kasada ödeyip marketten çıktıktan sonra eve doğru yürüyordum ki biri kolumdan tuttu. Arkamı dönmem ve onu itmem bir oldu. Karşımdaki kişi babamdı. " Eğer Bora ya birşey olsun istemiyorsan yarın bu adrese gel." Dedi ve elime bir kağıt tutusturup gitti. Ben Gece Kılıç, tabikide abime zarar gelmesin diye gidecektim. Sevdiklerime zarar gelmesin diye yapamayacağım şey yoktur. O yüzden karar vermem uzun sürmedi. Eve geldiğimde kapıyı açıp girdim. Kahvaltı masasına oturdum. Sucuklu yumurta yapmıştı. Kahvaltımızı yaptıktan sonra televizyona geçip dizi izledik. Dizi film derken akşam olmuştu bile. Odaya geçip duş aldıktan sonra yatağa yattım. Yarın beni bekleyen şeyleri düşünüp uykuya daldım.
Sabah erken kalkmistim. Abim çıktığımı görse beni takip ederdi çünkü. Ses çıkarmadan evden çıktım. Kağıdı odamdaki masanın üstüne bırakmıştım. Adresi telefonuma yazmıştım. Eğer olurda dönmez isem abim beni bulabilsin diye bıraktım kağıdı zaten. Bagcicek sokağı. No:6 babamla yaşadığım eve yakın olduğu için bulmuştum kapıyı tıklayınca ben geleyim diye açık bıraktılar galiba diyerek içeri girdim. Kimse görünmüyor du. Bir odaya girip içerde biri varmı diye bakarken bir anda kafamda ağrı oluştu ve yere düştüm. Biri vurmuştu galiba. Heryer bulanıkti. En son gördüğüm şey babam ve yanındaki bir adamdı. Abimin beni bulmasını umut ederek gözlerimi kapadım. Zihnim yerine gelmişti ama gözlerimi açamıyordum. Olanları hatırlamaya çalıştım. Başım sızlıyor du . En son markette babam bana bir vermişti ve notta yazan yere gitmiştim. Kafama darbe alıp bayılmıştım. Arkadaşlar galiba kaçırıldım. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladım. Gri bir tavanla bakismaya başladım. Hafif doğrulup etrafa baktığımda bir odada olduğumu gördüm ama benim odam değildi. Kalkmaya çalıştım. Uzun süre yatıyordum galiba çünkü ayaklarım uyuşmuştu. Kapı kitlimi diye bakmaya zar zor gittim. Kulbu indirdigimde kapı açılmıştı. Yavaş yavaş çıktım odadan. Lüks bir yere benziyordu. Merdiven gördüm, ağrılarım olduğu için merdiven korkuluğu na tutunarak iniyordum. İçerden sesler geliyordu. Salon olduğunu düşündüğüm yere girdim. Heryer kırmızı siyah ve altın sarısı döşenmişti. İki adam oturmuş konuşuyordu. Birinin arkası bana dönüktü. Diğeri 20 li yaşlarının sonundaydi . Adam beni görünce arkası dönük oturana kaş göz yaptı ve o adam da ayağa kalktı. Oda kırklı yaşlarda gibiydi. Beni süzdükten sonra konuşmaya başladı. "Gel otur buraya." Yavaş yavaş gidip oturdum. Buraya nasıl geldim bunlar kim çok merak ediyordum. "Siz kimsiniz ve buraya nasıl geldim." Kırklı yaşlarındaki adam. " Gece bunun böyle olmasını istemezdik . Bu arada ben Selahattin. Bu gençte (yirmili yaşlarındaki kişiyi göstererek) Cenk. Babanın bize borcu vardı. Parasını istedik ama o para yerine buraya seni getirdi." Beynimden kurşun yemişe döndüm. Ne yani beni bu adamlara borcu karşılığında mı verdi. Beni sattı mı. Adamlara dehşetle bakarken aklıma bı fikir geldi. "Süleyman ve Cenk bey beni bırakın bende borcu odiyeyim. Olmaz mı?" Diye suratlarinda ki mimiklere dikkatle bakıyordum. İkiside birbirine baktıktan sonra Cenk konuşmaya başladı. "Gece bu bizim verebileceğimiz bir karar değil. Bunun kararını büyük patron verebilir. Ondan önce seni biz aldık seni korumak amaçlı. Eğer bizden önce ona gitseydin daha farklı bir şekilde güne başlardın." Dedi. Güne farklı başlarsın dan kastı neydi. Aklıma bin türlü şey geliyor. Süleyman denen adamın telefonu çaldı ve ayağa kalkarak bizden uzaklaştı. O konuşur iken Cenke döndüm. "Cenk bak ben üniversite sonuclarimi bekliyorum bı hayalim var. Borcunuzu da çalışır öderim. Lütfen patronunuzu ikna edin." Ben böyle konuşur iken Süleyman geldi. Bana bakarak. "Senin için ne yapabiliyor isem yaptım kusura bakma küçük hanım dedi. " Bu ne demek oluyor. Süleyman karşıma oturup konuşmaya başladı. " Baban borcuna karşılık seni verdi. Patron da bunu kullanmak istiyor. Senin teklifini söyledim kabul etmedi. Seni kendisi yetiştirip işlerde kullanılacak bir eleman yapmak istiyor." Derken elinde bir bez vardı. Sürekli çevirip duruyordu. Başı öndeydi. "Özür dilerim Gece." Dedikten hemen sonra kafasını kaldırıp bezi burnuma tuttu. Ben daha engelliyemeden gözlerim kararmaya başlamıştı. En son gördüğüm Cenk in başıma gelmesiydi. Acaba uyandığımda neyle karşılaşacak tım. İlerde neler olacaktı. Bunu düşünerek derin bir uykuya daldım. |
0% |