@elifsmcninyeri
|
''Sen yanmazsan , ben yanmazsam nasıl karanlıklar çıkar aydınlığa ?'' Bu cümleyi ilk başta hiç anlamamıştım ama insan yaşadıkça , gördükçe anlıyor bazı cümleleri. Keşke hep çocuk kalsaydık, o saf ve temiz halimizle. Peki neden yaşıyoruz bunları? Neden bütün acılar gelip bizi buluyor? Hayatta en güvendiğim, en sevdiğim iki insanı kaybettim. Biri hayatını verdi, biri ise canını... O yıkıldığım günün üstünden iki yıl geçti. Tam iki yıl... ( O talihsiz olaydan bir kesit) ******** Eren bir anda korumalara arkasını dönüp yüzümü elleri arasına aldı, alnımı öptü ve bir anda sarıldı. Zamanın durmasını istedim, bu an hiç bitmesin istedim ama büyük bir ses kulağıma ilişti ve elime gelen sıcak bir sıvı . Korka korka elime baktım . B- bu kan. Ereni sarstım ama daha sıkı sarıldı. Korumalar bizi ayırmaya çalıştı ama onlar ayırmaya çalıştıkça Eren daha sıkı tutuyordu beni . Herkes Eren diye bağırıyordu. Erenin kafasına bir anda vurdular ve Eren dayanamayıp kollarımdan düştü. Beni yine sürüklemeye başladılar. Erene gitmeye çalışıyordum ama izin vermiyorlardı. - EREEENNNN!!!!!!! Biryandan ağlıyor, bir yandan kurtulmaya çalışıyor Erene ulaşmaya çalışıyordum. Arabaya yaklaştığımda var gücümle bağırdım. - ERENNNN!!!!! - SENİ SEVİYORUUUMMMM!!!!! - EREEENNNN ÖLLMEEEEEE!!! - EREEENNN!!! Beni arabaya bindirmişlerdi. Kapı kapanmadan önce gördüğüm son şey yerden kafasını kaldırıp kanlanmış yüzü ve dişlerine rağmen gözümün içine bakıp fısıldamasıydı. - Seni seviyorum bücür. Ve o son gülümsemesi. ******** ''İşte şimdi buradayım Eren. Yanındayım. Bu bir hafta çok zordu. Yine eğitim ve belge yok etmeyle geçti.'' Yavaşça okşadım mezar taşını.Üstünden iki yıl geçti ama ben hala alışamadım gitmesine. O son hali gözümün önünden gitmiyor. Son iki yıldır kabus görüyorum ve hep aynı şey . Erenin son bakışları... Artık gitmem gerekiyordu. Bir saattir Erenin mezarında , Erenle konuşuyordum. Son kez mezar taşını öptüm, okşadım. '' Geri gelicem Eren . Hoşçakal, seni seviyorum'' Arkamı döndüm ve mezarlığın içinde yavaşça yürümeye başladım. Hafif yağmur atıştırıyordu. Hırkamın şapkasını kafama geçirdim, ceplerime ellerimi sokup mezarlıktan yavaşça çıktım. Belirli aralıklarla gelirdim mezarlığa. Mezarlıktan çıktıktan sonra motorumun yanına gittim. Kaskımı takıp motoru çalıştırdım.Onun yanına sürüyordum. Büyük patron... Beni o gün kaçırdıktan sonra işkence etmiş ve eğitim vermişti ve şimdi tam istediği gibi bir çalışanı olmuştum.Bora abim çoğu zaman beni bulmaya yaklaşmış fakar hiçbir zaman başarılı olamadı. Eğitimim bittikten sonra bazı görevlerden sonra kaçmayacağıma inanmış ve bana güvenmişlerdi. Artık kendim kaçıyorum abimden. Bazen onu izliyorum , bazende ufak tefek dokunuşlar yapıyorum hayatına. Bu iki yıl herkes gibi onun içinde zorlu geçmişti. Grim Timi dağılmamıştı . Sadece iki kişi eksilmişti. Ben ve Eren... Onlar tim olarak görevlere gidiyorlardı, bense tek başıma.Büyük patronun evinin önünde durdum ve motorumdan indim. Heryerde korumalar vardı. Kapıya doğru yürürken Ahmet'i gördüm. Ona olan kinim öfkem hiçbir zaman geçmeyecekti. '' Geç kaldın Gece'' '' Olabilir '' '' Gece olayın üstünden ikiyıl geçti , hala kızgın mısın?'' Yürürken birden durdum. Ahmete döndüm. '' iki yıl geçti , öyle mi ? Sen Ereni görüyormusun? Ben görmüyorum.'' Kollarımı açarak bağırdım. '' EREN! EREN! Bak ses yok. '' Ahmete yaklaştım ve parmağımı yüzüne doğru salladım. '' Bu senin suçun. Şuan yanımda değilse bu senin suçun. Sana kızgın değilim ama uyurken yastığının altında silah bulundursan iyi olur.'' Diyerek içeriye hızlı hızlı yürüdüm. Koltuklardan birine oturdum. Yanıma hizmetli yaşlı Aynur teyze geldi. '' Gece kızım Salih bey yakında gelir. Şuan çalışma odasında.'' '' Tamam Aynur teyze.'' O yaşlı moruk gelene kadar bende iç cebimden Erenin verdiği resmi çıkardım. Yıllardır sol iç cebimde taşırım. Erenden kalan bir yadigardır benim için. '' Hala yanında mı taşıyorsun o fotoğrafı?'' Resmi iç cebime geri koydum. '' Hoşgeldin patron. Gözümüz yollarda kaldı.'' '' Yolumu gözlemene sevindim Kanarya.'' Koltuklardan birine geçip oturdu ve bacak bacak üstüne attı. '' Umarım hala benden nefret etmiyorsundur?'' '' Hayır patron. Beni neden çağırdınız?'' '' Sadede gel diyorsun, tamam. Yeni bir göreve çıkıyorsun ama Grim Timi ile.'' Uzun zamandır bu ismi duymuyordum. '' Hadi ama ben tek çalışıyorum. Biliyorsunuz.'' ''Uzun zamandır onlarla beraber çalışmamı teklif etmiş fakat ben kabul etmemiştim . Onlarla çalışamam helede arkadaşları benim yüzümden ölmüşken...'' Ne kadar herkes aksini söylese bile gerçek bu ve kimse bana aksini kabul ettiremez . '' Kanarya iste yada isteme bu görev için onlarla çalışmak zorundasın . İtiraz yok Gece . Ahmet ana konum atacak , onlarla orada buluşacaksın.Anladın mı Gece?'' Hiçbiriyle söylemeden kafamı yere eğdim. '' Anladın mı dedim sana ?. Çocuk değilsin artık.'' '' Anladım patron .'' Der demez evden çıktım . Telefonuma bildirim geldi . Şimdi gitmeyecektim . Yapmam gereken bir işim var . Son bir yıldır sıkça yaptığım işim. (Boranın anlatımıyla; ) İki yıl oldu kardeşimden ayrılalı. Hayattaki tek amacım , tek benliğim, tek gayem iki yıldır yok. Bir yıl boyunca polislerle beraber her yeri aradım ama hiç birşey bulamadık. Son bir yıldır psikoik destek alıyordum. Her yerde onu görüyorum, sanki sürekli Gece eni takip ediyor. Yada ilaçları fazla kullanıyordum. Şuan kapşonumu kafama geçirmiş markete atıştırmalık almaya gidiyordum. İşte yine o his , sanki biri beni takip ediyor. Bir anda arkamı döndüm , kimse yoktu. Yürümeye devam ettim , hala takip ediyor gibi hissediyordum. Bir anda koşmaya başladım. Bir ara sokağa girip bir binanın ara boşluğuna saklandım. Evet ben deli değilim , kesinlikle biri beni takip ediyor. etrafına bakan kapşonlu biri vardı. Sakladığım yerden çıkıp arkasına geçtim. '' Kimsin sen?'' Hiçbirşey söylemedi. Yüzünü yere eğip gitmeye çalıştı . Kolundan tuttum. '' Gece kardeşim sen misin? Lütfen bunu bilmeye ihtiyacı var!'' Artık ağlıyordum. Kardeşimi kurtaramamış, yangına körükle gitmesine izin vermiştim. Bu acıyı kaldıramıyordum artık. '' Gece sensin biliyorum . Lütfen gitme abicim , benden gitme. Ben bunu artık kaldıramam.'' Bir anda elimi kolundan çekip koşmaya başladı. '' GECE LÜTFEN GİTMEE!!!!'' Dizlerimin üstüne çöktüm. Ayakta duracak halim yoktu artık. Oturduğum yerde hıçkırarak ağladım. Canımı yine kaybettim. (Gecenin anlatımıyla; ) ''Gece sensin biliyorum. Lütfen gitme abicim, benden gitme. Ben bunu artık kaldıramam.'' Ben bu hataya nasıl düştüm. Abim çökmüştür , bensizlik onu kurutmuş. Ama yapabileceğim bir şey yok , ondan uzak kalmam herkes için daha güvenli. Kolumdan elini kurtarıp koşmaya başladım. Bir duvarın arasına saklandım ve abimi izlemeye başladım. Yere diz çöktü ve hıçkırarak ağlıyordu. Yağmurun onu ıslatması umurunda bile değildi. Ne kadar süre oarda kaldı , ağladı bilmiyorum . Ayağa kalktı ve yalpalaya yalpalaya evine gitti. Uzaktan takip ediyordum. Sağsalim evine girdikten sonra duymayacağını bildiğim halde konuştum. '' Özür dilerim abi. Senin için en güvenliği bu.'' Evinin ilerisine park etiğim motorumun yanına gidip çalıştırdım ve Ahmeti bana gönderdiği adrese gittim. Burası timin berber kaldıkları ev. Heryerde koruma vardı. Motorumu park ettikten sonra kapıya geldim. Uzun zaman sonra tekrar görüşecektik. Korkunun ecele faydası yok diye düşünerek çaldım kapıyı. İçeriden bazı sesler geldi. '' Ya ben sizin hizmetiniz miyim? Niye her şeyi ben yapıyorum?'' Bu Chen'nin sesiydi. Kapı açıldı ve beni görür görmez olduğu yerde dondu. '' G-gece? '' '' Kim gelmiş Chen?'' Chen'nin arkasında birden Can belirdi. Beni gördü ve anında gözleri büyüdü . Bir anda yere düştü. Bu hareketine kıkırdadım. Chen donmuştu , onu hafifçe iterek ve Cana basmamaya dikkat ederek içeri girdim. Salonda Enes, Batuhan ve Lia oturuyordu. Beni görünce hepsi ayağa kalktı. Batuhan yanımdan geçip Can'a doğru eğildi ve bir tokat attı. can anında uyandı. '' Ben rüyamı gördüm. Gece mi geldi?'' Ayakta beni görünce hemen kalkıp bana sarıldı. Böyle bir tepki beklemiyordum. Çekinerek bende ona sarıldım. Can benden ayrıldıktan sonra Enes konuşmaya başladı. '' Senin burada ne işin var . S-sen ölmedin mi?'' Ne . Ne ölmesi? '' Ne ölmesi çocuklar. Gördüğünüz üzere hayattayım ve sapasağlamım.'' Etrafıma baktığımda herkes ölü görmüş gibi bakıyordu. Neler oluyor burada.Bir anda kapı çaldı. Chen gidip açtı. Gelen Cenkti. '' Grim Timi sizinle konuşmam gereken şeyler var.'' Herkes onayladı. Cenk bana bakıp; '' Gece istersen banyoya gidip elini , yüzünü yıka.'' '' Cenk, bende bu timdenim.'' '' Olsun Gece'' Ne yaptığını anlamıştım. Grim Timine gerçekleri anlatacatı. Yukarıya çıktım ve lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Neden benim öldüğümü söylemiş olabilirler ki? Aşağıya indiğimde herkes bir köşeye geçmiş kendi hallerinde düşünüyorlar di. Enes çok sinirli gözüküyor du. Benim geldiğimi gören Lia konuşmaya başladı. "Gece de geldiğine göre hadi herkes sofraya." Herkes yavaş yavaş masaya oturdu. Ben ve Cenk için ekstra tabak koydular. Sessizce yemeklerimizi yedik. Böyle hayal etmemiştim. Bana bağırır çağırır yada kovarlar diye düşündüm fakat şuan oturmuş onlarla yemek yiyordum.Cenk konuşmaya başladı. "Yarın erkenden kalkın operasyon var. " "Tam olarak ne yapacağız?" Dedi Batuhan. Chen; " Sofrayı kaldıralım. Ondan sonra içeride oturur rahat rahat konuşuruz." Herkes kafasını olumlu anlamda salladı ve hep birlikte yavaş yavaş topladık masayı. İşimiz bitince içeriye geçip oturduk. "Biliyorsunuz ki Furkan sürekli bize gelen kamyonların yolunu kesip, içlerinde ki malları çalıyor." Can; "Onları Blade ekibi halletti sanıyordum?" "Hallettiler ama yine başladılar çalmaya. Normalde başka bir ekip gonderebilirdik uyarı için ama bu sefer çok önemli bir şeyi çaldılar. " Batuhan; " Neyi çaldılar?" "Hematit taşından yapılmış bir anahtar " Bunu biliyordum . " Yıllar önce kaybolan anahtar,sizde miydi? Onu yer altında bizim gibi kaç adam,tim arıyor haberiniz var mı? Ne işe yaradığını bile bilmediğimiz bir şey. " Lia; "Gece ozaman neden herkes arıyor. Çok önemli bir işe yaramali. Aksi takdirde bu kadar riske hiç kimse girmez." Cenk; "Her neyse gençler. Şimdi herkes yukarı çıkıp uyuyor. Yarın saat beşte herkesi tam donanımlı olarak burada bekliyorum. Herkese iyi geceler." Herkes ayaklanıp yukarı çıktı. Lia bana misafir odalarından birini verdi. Odaya girip direk kendimi yatağa bıraktım. İlk defa timimle beraber operasyona çıkacaktım. Bir kişi eksiğiz. Cebimden Eren'nin verdiği fotoğrafı çıkardım ve Erene bakarak kendimi uykunun karanlık kollarına bıraktım.
|
0% |