@eliose._
|
Körükörüne güvenenlere ithafen ...
İki ay önce
Sadece benim odamda bulunan renkli pencereden dışarıya baktığımda Saray'ın kenarlarından uzanan sivri kayalar ve uçsuz bucaksız karanlık görünüyordu.
"Sen daha hazır değilsin Elara"dedi içeriye nefes nefese giren Natasha. Bugün babamın çok önemli bir misafiri geliyordu bütün bu hazırlık onun içindi.
"Evet Natasha onun için süsleneceğimi mi sandın?"telaşlı hali ile oradan oraya koşuştururken onu izliyordum. "Babanız da bizi aç bıraksın değilmi" bir an işi bırakarak beni süzdü.
"Sana kırmızı giydireceğim bu akşam"dedi kırmızı elbiseleri koluna biriktirdi.
Natasha küçüklüğünden beri sarayda benim yanımda yetişmişti. Hem bir cariye hemde benim en yakın arkadaşımdı. Bu sarayda sadece iki kişi ile konuşurdum Natasha ve babam. Bu odanın dışından çıkmazdım, sadece yemek saatlerinde çıkardım.
"Giymem ben o elbiseyi"sinirle ayağımın birini yere vurdum ve ellerimi göğsümde birleştirdim.
Natasha kafasını kaldırarak ilk kez yaptığım bu harekete bir anlam yüklemeye çalışıyordu.
--------------------------------------------------------------
Tavanda ve duvarda asılı olan mumlar karanlığı yenerek etrafı aydınlatıyodular.
Herkes büyük bir sessizlik ve naziklik ile yemeğini yerken kimseden çıt çıkmıyordu. Natasha da bana her türlü yardımcı olmak için başımda bekliyordu.
Kardeşlerim benim bu masa da olmamdan pek memnun değillerdi, çünkü Elara kralın en sevilen ve en şımarık çocuğuydu.
"Krallığımızın yeniden barış içinde yaşaması beni ve halkımı çok mutlu edecektir Prenses Charles" dedi babam kocaman masanın bir ucunda o diğer ucunda ucube prenses oturuyordu.
Kardeşlerim ve ben prensesin amacının ne olduğunu çok iyi biliyorduk.
"Emin olun bende istediğimi aldığımda mutlu olacağım" söylediği bu cümle ile daha iyi anlamıştık.
"Ne istiyorsunuz Bay Charles?"dedim aşağılayıcı sesimi kullanarak.
Siyahtan bile çekiçi olan gözlerini bana çevirdi. Kendini belli eden elmacık kemikleri vardı. Uzun bir çenesi,arkaya doğru yatırdığı siyah saçları ve başında dimdik duran tacı.
" Sizi istiyorum Prenses Elara"beni istediğini hepimiz biliyorduk ama neden ablam değilde bendim. Ve hepimiz de bunun cevabını merak ediyorduk.
Yemek masası büyük bir sessizliğe uğradığında ne babam ne de ukala kardeşlerim cevabını verememişti prens'e.
Babamın işine geliyordu prens ile evlenecek olmam. Krallık ile ilgili bütün işlerini kolaylıkla halledebilecek ve diğer diyarın da kralı olacaktı. Ama prensin asıl amacı neydi bunu bilmiyorduk.
--------------------------------------------------------------
"Davetimi geri çevirmediğiniz için size teşekkür ediyorum"dedi elbiseden dolayı yavaş ve dikkatli attığım adımlarıma uyarak.
"Teşekkür ediniz diye gelmedim, ne söyleyeceksiniz?" yürümeye devam ederken bir yandan da etrafı izliyordum.
"Sizinle evlenmek istiyorum, diyarın geleceği için"benimle evlenmek için bahanesi de hazırdı.
Diyarın geleceğini sadece kendisi düşünüyor sanıyordu. Hem kendisi benimle evlenirse değil, ölürse diyar kurtulacaktı.
"Sizi sevmiyorum prenses ve sizinle evlenmeyeceğim"onun bu cesaretli konuşmasından sonra korkak olmamalıydım.
Pat diye söylediğim için bir anlığına alğılayamadı.
"Kendimi size sevdirmek için ne yapabilirim?"onun bana olan bu merhameti hoşuma gidiyordu.
Sessiz kalarak kafamı çevirdim.
"Babanız kabul etti ama"dediğinde kaşlarımı çalarak tekrar başımı ona çevirdim.
"Babamla evleniniz o zaman"birbirine girmiş kollarımızı ayırarak sinirli bakışlarımı gönderdim.
Elbisemin uçlarını kaldırarak hızlı adımlarla seradan çıktım. Arkamdan bakakalmıştı. |
0% |