Yeni Üyelik
15.
Bölüm

(15. Bölüm)Yüzleşme

@elisa_turkoglu

AKINGİLİN EV


(Televizyon izliyorlardır,biranda kapı çalar)


Tarık:Akşam Akşam,kim bu saate ya


Seray:Saat daha 8 komşu filandır herhalde


Akın:Ben bakarım


(Akın kapıyı açar ve karşısında gördüğü isimlerle göz bebekleri büyür,Tarık içerden seslenir)


Tarık:Oğlum kim gelmiş


(Akın cevap vermeyince,Tarık ta kapının önüne gider gördüğü isimler onuda şaşırtır)


Tarık:Sen...


Anıl:İyi akşamlar 


(Herkes şaşkın bir şekilde Anıl ve ailesine bakar,Akın'ın gözleri dolmuştur ve donup kalmıştır)


Asel:Amcaaaa 


(Akın a doğru koşar ve sarılır,Akın ilk başta tepki vermez sonra Asel i kucağına alır)


Akın:Sen ne kadar büyümüşsün öyle

(Tebessüm eder)


FLASBELLEK 4 SENE ÖNCE 


(Anıl ve Akın koltukta oturuyordur ortalarında ise Asel'i yatırmışlardır.

Akın elleriyle gözlerini kapatıp açar)


Akın:Ccii eee (bir kaç defa tekrarlar)


Anıl:Abicim 6 aylık bebek ne anlasın cci ee,mmi eeden


Akın:Ama gülüyor abi baksana


(Anıl,Asel'e bakıp tebessüm eder)


Anıl:Çok tatlı demi


Akın:Evet,aynı sen


Anıl:Aynı,ben mi


(Akın evet manasında başını sallar)


Anıl:Ben tatlımıyım ki


Akın:Yaa öyle değil yüzü filan hep sana benziyo o manada dedim ben


Anıl:Tatlı değilim yani


Akın:Abi yaa


Anıl:Tamam tamam (gülerler)


FLASBELLEK BİTTİ


(Akın'ın gözleri dolar,Asel'e sımsıkı sarılıp başını okşar ve öper)


Seray:Oğlum (sarılır)


(Daha sonra)


Seray:Kızım


(Seray Reyyan a da sarılır.)


Seray:Hoşgeldiniz


Anıl,Reyyan:Hoşbulduk


(Tarık hâlâ tepkisizdir. Anıl Tarığa yaklaşır)


Anıl:Baba 


(Anıl Tarığın elini öpmek için eğilir Tarık Anıl ın omuzunu sıvazlayarak durdurur sonra birbirlerine bakıp sarılırlar.Asel ise Akın ın kucağından inip Tarığın yanına geçer)


Asel:Öpiyim mi dede?


Tarık:Öp bakalım 


(Tarık,Asel çok küçük olduğu için ona elini öptürür,o sırada Reyyan ayakkabılarını rahatça çıkarsın diye Anıl Liya yı,Reyyan ın kucağından alır)


Tarık:Bu ufaklık


Anıl:Liya,1 buçuk yaşında


Tarık:Hiç haberimiz olmadı


(Anıl ve Reyyan üzgün gözlerle birbirine bakar)


Seray:Ben alıyim kızım Liya'yı sizde montlarınızı filan çıkarında gelin


(Tarık,Seray,Asel ve Liya içeri geçer,Akın'ın yüzünde ise hüzünle ve sinirle karışmış bir burukluk vardır)


Anıl:Abicim


(Bir kaç saniye birbirlerine bakarlar sonra Anıl,Akın'a sarılır,Akın ise dolu gözlerle,elini yumruk yapar,karşılık vermez.Birden geri çekilir ve ikisininde yüzüne bakmadan)


Akın:Montlarınızı alıyim ben "der"


(Daha sonra vesdiyerden iki çift terlik çıkartır 1 çiftini Reyyan ın önüne,1 çiftini Anıl'ın önüne koyup hızlıca içeri geçer.Akın yüz vermeyince Anıl'ın morali bozulur,Reyyan ise sırtını sıvazlayarak Anıl'a destek olur)


Anıl:Akın beni asla affetmeyecek,sarılmadı bile


Reyyan:Zamana ihtiyacı var,sıkma canını


(Reyyan tebessüm eder,Anıl da karşılık verir)


Reyyan:Hadi içeri geçelim


(Anıl tamam manasında başını sallar ve içeri geçerler)


............


(Ali arabasının içinde sinirden deliye dönmüş bir şekilde hızlıca arabayı sürer ve direksiyona vurarak konuşur)


Ali:Allah kahretsin ya Allah kahretsin,nasıl anlamadım,nasıl tanımadım nasıl


(Ali,Sarp'ı arar,Sarp ilk başta telefonu açmaz)


Ali:Aç lan şu telefonu aç


(Ali son sürat arabayla gitmeye devam ediyordur ve Sarp'ı tekrar arar)


Ali:Aç lan aç


(Sarp bu sefer telefona cevap verir)


Sarp:Âlo kardeşim


(Ali bağırarak konuşur)


Ali:Sus,kardeşim deme bana


(Sarp nolduğunu anlamaz,çekinerek konuşur)


Sarp:Tamam


Ali:Nerdesin


Sarp:Ali noluyo


Ali:Nerdesin dedim


Sarp:Evdeyim


Ali:Ormana gel


Sarp:Ormana mı


Ali:Evet


Sarp:İyide bu saatte


(Ali,Sarp'ın sözünü keser)


Ali:Ormana gel dedim,konuşmamız lazım


Sarp:Tamam da neresine geliyim


Ali:Zeytin ağacının önüne


Sarp:Oğlum ormanda bir sürü zeytin ağacı var ben nerden bi


(Sarp ne olduğunu anlamış gibi duraksar)


Ali:Haa şimdi bildin bence hangi zeytin ağacından bahsettiğimi (biraz duraksar) Buğra


(Ali telefonu kapatır)


(Sarp'ın gözleri büyür biraz tedirgin olur ve yutkunur)


Sarp:Ali kim olduğumu öğrenmiş ama nasıl olur bu?


(Cahit arkadan gelmiş ve duymuştur)


Cahit başkan:Nediyorsun oğlum sen,nasıl öğrenmiş?


Sarp:Bi-bilmiyorum yanına çağırıyo,napıyim?


Cahit:Bu saatten sonra yapabileceğimiz birşey yok git ve yüzleş.Yarın ben onunla konuşurum


Sarp:İyide beni asla affetmiyicek


Cahit:Ali merhametli,kin beslemeyecek kadar temiz kalpli,akıllı bir delikanlı hepimiz biliyoruz.İlk başta affetmeyebilir niye sakladın diye kızar,bağırır ufak bi hesap sorar ama kıyamaz daha sonra affeder merak etme


Sarp:Gidiyorum o zaman


Cahit:Git


(Sarp montunu giyip evden çıkar)


SELİMGİLİN EV


(Fatih,Selim ve Barış haber izliyordur,haberlerde İsrail'in ateşkesi sonlandırdığı,yazıyordur)


Selim:Adi herifler yine başlamışlar


Fatih:Ya nolucaktı oğlum,dururmular sence


Selim:Durmazlar


Barış:Yani,tabikide hep böyle kalmayacaklardı. Hatta bu kadar bile zor durmuşlardır buna yemin edebilirim ama kanıtlıyamam işte


(Selim'in gözleri dolar,elini yumruk yapar,sinirle koltuğun kenarına vurur ve gider)


Fatih:Oğlum


Barış:Abicim


(Fatih derin bir nefes alıp verirbir kaç saniye sesszilğin ardından Barış sessizliği bozar)


Barış:Vay be ordumuzun lideri olacak,namı diğer 3.Fatih diye bahsedilen kişi Selim şimdi öyle mi?


(Fatih'in yüzünde hüzünle karışmış bir korku oluşur ve hafif hüzünlü hafif telâşlı bir ses tonuyla konuşur)


Fatih:Öyle oğlum,öyle...


(Barış ağzından derin bir nefes verir)


(O sırada Ayşe gelir)


Ayşe:Noldu oğlum?


(Fatih eliyle televizyonu gösterir)


Ayşe:Başlamışlar yine haa!


Fatih:Evet


(Ayşe hüzünlenir)


Ayşe:Allah başta Filistin de ki kardeşlerimiz olmak üzere tüm islâm âleminin yar ve yardımcısı olsun.


Fatih,Barış:Amiiin!


ORMANDA ZEYTİN AĞACININ DİBİ


(Ali'nin gözlerinden yaş akıyordur,eliyle Ali Batur,Buğra,Anıl,Barış yazan zeytin ağacının gövdesini okşar sonra ağacın dibine oturur sırtını gövdesine yaslar dizlerini kendine doğru çeker ellerini dizlerinin üzerine koyup sesli bir şekilde ağlamaya başlar,kendi kendine söyleniyordur)


Ali:Neden söylemedin lan neden,niye bunca yıl saklandın bizden niye


(O sırada Sarp gelir,Ali elleriyle dizlerinin üzerine kapandığı için fark etmez.Sarp ise Ali'nin ağladığını görünce gözleri dolar elini yumruk yapar)


Sarp'ın iç sesi:Aferin Sarp aferin niye sakladın ki gerçekleri,bunca yıl niye çıkmadın karşılarına ama mecburdum ailemi,onları korumak için mecburdum


Sarp:Ali


(Ali,Sarp'ın sesini duymasıyla kafasını kaldırıp Sarp'a bakar ve duraksar gözlerinden yaş akıyordur,bir kaç dakika öylece tepkisizce bakmaya devam eder,Sarp ise gözlerinden yaş aka aka yutkunur)


Ali:Sen 


(Birden ayağa kalkar ve gidip Sarp'ın boynuna sarılır,Sarp ilk başta durur sonra oda ellerini,Ali'nin sırtına koyar ikiside kendini tutamaz ve aynıanda ağlamaya başlar)


BİR KAÇ DAKİKA SONRA


(Sarılmaya devam ederken,Ali biran durup sakinleşir sağ eliyle ıslanan yüzünü siler ve birden sarılmayı bırakıp,Sarp'ı sinirle iter,Sarp itmenin etkisiyle önce bir sarsılır sonra toparlanır.Ali bağırmaya başlar)


Ali:Niye söylemedin l×n niye,sen benim dostum değilmiydin,dosttan öte kardeştik lan biz,niye bunca yıl bizden yaşadığını sakladın niye


Sarp:Mecburdum


Ali:Neye mecburdun l×n neye. Geride bıraktıklarını düşündün mü hiç beni Anıl'ı,Barış'ı dostlarını en önemlisi Asaf ustayı hiç düşündün mü adam oğlunu kaybetti diye,perişan oldu,herşeyi geçtim senin küçük bir kardeşin var oğlum,Erva bebekti o zaman onudamı düşünmedin.Biz yıllarca öldü bildik seni,ama sen yaşıyormuşsun hiçmi merak etmedin...Bizden yaşadığını saklarken ben sevdiklerime bunu nasıl yaparım diye hiçmi düşünmedin l×× hiç mii?


(Sarp daha fazla dayanamaz ve oda bağırarak konuşur)


Sarp:Düşündüüüm,düşündüm,ben babamdan ayrı geçen her günüm için ağladım,sizden saklandığım için her geçen gün vijdan azabı çektim bunu nasıl yaparım diye... Belkide sizin için daha kolaydı,en azından beni öldü biliyordunuz ve bir daha geri gelmeyeceğimi bile bile kabullendiniz belkide...Ama ben yaşadığım halde sizden saklanmak zorunda kaldım,yıllarca,gizli gizli ailemi,sizi uzaktan izledim,izledimde bi gelip sarılamadım l××.Bu acıyı sana tarif bile edemem.Aileni görüyorsun ama yanlarına gidemiyorsun,sarılamıyorsun,konuşamıyorsun,acı çeke çeke uzaktan izliyorsun.Ama mecburdum Ali mecburdum,böye olmak zorundaydı...


(Ali biraz daha sakinleşir,Sarp ta sakinleşmiştir. Ali ağlamaklı bir ses tonuyla konuşur)


Ali:Niye Buğra niye (biraz duraksar) ?


Sarp:Ben bunu söyleyemem.


Ali:Ne demek söyleyemem.


Sarp:Söyleyemem işte zorlama, mecburdum onu bil yeter.


(Ali sinirle hafif bi kahkaha atarak ve ellerini yüzüne vurarak konuşur)


Ali:Allahım çıldırıcam ya çıldırıcam,mecburdum söyleyemem diyiyo


(Ali ellerini yüzünden çeker)


Ali:L×× oğlum 14 sene,dile kolay bunca yıl biz seni öldü bildik bizden yaşadığını sakladın niye diyiyorum,mecburdum diyiyorsun,niye diyiyorum söyleyemem diyiyorsun

oğlum biz dost değilmiydik insan dostundan böyle birşeyi niye saklar?


(Ali parmağıyla zeytin ağacını gösterir)


Ali:Bak şu ağaca bak hatırladın mı,bak bi ne yazıyo üstünde...


(Sarp'ın gözleri tekrar dolar)


FLASBELLEK 18 SENE ÖNCE


Sarp:Buraya niye geldik baba


(Anıl,Ali,Barış ve Sarp neden olduğunu anlamaya çalışan gözlerle önce birbirine,sonra Asaf'a bakarlar)


Asaf:Tohum ekiceksiniz


Anıl,Ali,Sarp,Barış:Tohum mu


(Asaf evet manasında başını sallar sonra elindeki tohumları Sarp'a verir)


Asaf:Buğra bunları al bakalım oğlum.


(Sarp alır)


Ali:Peki ne tohumu bunlar hocam?


Asaf:Zeytin ağacı


Anıl:Niye ekiyoruz ki 


Asaf:Bu tohum sizin dostluğunuzun simgesi olacak,sizinle beraber büyüyecek,siz koca birer delikanlı olduğunuz zaman oda kocaman bir zeytin ağacı olacak.


Sarp:Neden peki özellikle zeytin ağacı


Asaf:Zeytin ağacı barışı simgelerde ondan;Barış sizin dostluğunuzun temeli olacak.Her daim barış ,birlik,beraberlik içinde olacaksınız.

Dostluğunuzda sevgi,saygı asla eksik olmayacak ve siz bu ağacın kökleri gibi her zaman birbirinize tutunacaksınız.


(Ali,Anıl,Barış,Sarp tamam manasında başını sallar)


Asaf:Biriniz yalnış yola saptı mı diğeri onu yalnış yoldan tutup çekecek her zaman birbirinize destek olacaksınız anlaştık mı?


4 ü aynıanda:Anlaştık


FLASBELLEK BİTTİ


Ali:Bu ağacı ekeceğimiz gün Asaf usta nın söylediklerini hatırlıyorsun demi...


(Sarp evet manasında başını sallar)


Ali:Şimdi ne anlamı kaldı Asaf ustanın bize söylediklerinin,ne anlamı kaldı haa! Birde dosttuk öyle mi Buğra 14 sene 14 sene ne demek l××


Sarp:Ali yeter! Mecburdum diyiyorum


(Ali ellerini kaldırır)


Ali:Tamam,tamam sus


Sarp:Özürdilerim


Ali:Dileme özür filan istemez. Ama şunu bil sen neden olduğunu anlatmadığın sürece seni asla affetmiyicem asla


(Ali yavaş yavaş ilerler tam gidiyorken)


Ali:Cahit başkan yarın konuşacak seninle


(Ali durur ve Sarp'a döner)


Ali:Nee!


Sarp:Cahit başkan yarın konuşacak seninle diyiyorum.


(Ali,Sarp'a yaklaşır)


Ali:Bidakka oda biliyordu,seni o büyütmüştü zaten demi


(Sarp evet manasında kafasını sallar)


Ali:Nasıl ya iyide Cahit başkan,Asaf ustanın en yakın arkadaşı senin yaşadığını bile bile,Asaf ustanım gözlerinin içine bakmaya devam mı etti

yani?


Sarp:Mecburduk dedim ya


Ali:Hâlâ mecburduk diyiyo ya oğlum siz kafayı mı yediniz,delirdiniz mi siz bi insan dostunun gözlerinin içine baka baka nasıl böyle bir kazık atar,Cahit başkan nasıl böyle birşey yaptı ya Asaf usta kaç kere ona senden bahsetti seni çok özlediğini,seni ne kadar sevdiğini anlattı.Yok bu adam...be-benim aklım almıyo ya (Ali sesini yükseltir) benim-aklım-almıyo


Sarp:Ali kardeşim bi sakin ol


Ali:Kardeşim deme bana,sakin ol hiç deme olmuyorum sakin filan bu nasıl bir düğüm ya


(Ali hızlı hızlı gitmeye başlar,Sarp arkasından seslenir)


Sarp:Nereyee!


Ali:Cehennemin dibine


Sarp:Alii! Bi dur ya...


(peşinden koşar)


......


SABAH OLUR


ALPERENGİLİN EV


(Hümeyra kahvıaltı hazırlıyordur,Alperen,Yağmur,Hifa sırayla merdivenden iner Hümeyrayı görünce çok şaşırırlar)


Yağmur,Alperen:Anne


Hifa:Annem gelmiş


(Koşup sarılırlar)


Yağmur:Anne sen ne zaman geldin


Hümeyra:Sabah namazında 


(O sırada Tahir elinde tavayla mutfaktan çıkar)


Tahir:Günaydın gençler


Alperen,Yağmur,Hifa:Günaydın baba


(Tahir elindeki tavayı masaya koyar)


Tahir:Hadi herkes kahvılatıya


(Herkes sandalyelerine oturur)


Hümeyra:Hemen kahvıaltınızı yapıyorsunuz sonra doğru okula


Alperen:Abim nerede


Hümeyra:Ben geldiğimde oda çıktı.Neyse hadi hızlı hızlı kahvıaltınızı yapında okula geç kalmayın.


Alperen,Yağmur,Hifa:Tamam


AKINGİLİN EV


(Kahvıaltı yapıyorlardır)


Asel:Amcam ve dedem neyede


Seray:onlar sabah erkenden çıktı kuzum .


(Anıl keyifsizdir)


(Seray tatlı bir ses tonuyla)


Seray:Oğlum yesene


Anıl:Yiyiyorum anne


Seray:Düzgün ye


Reyyan:Canıımm,sen iyi misin?


Seray:Hakikatten oğlum niye keyifsizsin? Hem dün pek konuşamadık nolduda birdenbire geri döndünüz


Anıl:Tahinim buraya çıktı anne


Seray:Kaç gün oldu geleli


Reyyan:1 hafta filan


Seray:1 hafta mı


(Anıl ve Reyyan evet manasında başlarını sallar)


Seray:Oğlum 1 hafta boyunca nerede kaldınız ya


(Araya Liya girer)


Liya:Anne


(Herkes başını ona çevirir)


Reyyan:Efendim annecim


(Liya parmağıyla reçeli gösterir)


Liya:Yeçey


(Reyyan,Seray ve Anıl tebessüm)


Seray:Reçel mi istiyorsun sen


(Liya evet manasında başını sallar,sonra Seray küçük bi ekmeğe reçel sürüp Liya'ya verir)


Seray:Al bakalım.


(Alır,sonra herkes önüne döner)


Seray:Eee oğlum nerede kaldınız 1 hafta boyunca söyle


Anıl:Evimizde kaldık anne


Seray:Gelir gelmez hemen nasıl ev buldunuz


Reyyan:Yok aslında öyle olmadı biz buraya gelmeden önce Anıl'ın bi arkadaşı vardı Anıl ondan yardım istedi.Sağolsun o bize ev baktı birtane buldu telefondan filan bize gösterdi...


Anıl:Bizde baktık,tamam dedik,evimize yerleştik,dünde işte bi sizi ziyarete gelelim yarım saat durup kalkalım dedik ama kaldık burada...


Seray:Oğlum ne demek o,tabiki kalıcaksınız burası sizinde eviniz


Anıl:Sağol annem ama babam öğlen arası gelsin onu görüp evimize geçicez


(Seray Tarık ve Anıl ın durumunu bildiği için çaresiz bakışlarla tamam manasında başını sallar daha sonra tebessüm eder)


Seray:Ev nasıl peki güzel mi,beğendiniz mi


Reyyan:Evet gayet güzel bi ev


Seray:Madem tayinin çıktı iş başı ne zaman yapıcan


Anıl:Bir kaç güne


Seray:Hangi okulda


Reyyan:Özel Fatih Sultan Mehmet Koleji olarak geçiyor


Seray:Aaaa bizim çocukların okulu


Anıl:Hadi yaa!


Seray:Öyle öyle


(Hafif sesli gülerler)


YARIM SAAT SONRA KOLEJ İLK DERS ÖNCESÎ TENEFÜSTE KANTİN


(Sekiz köşe bir aradadır)


Yağmur:Eee ilk ders boşmu geçecek yani


Nil:Niye boş olsun ki


Yağmur:E Edebiyat hocamız yok


Erva:İyide güzelim ilk ders Edebiyat değil Kimya


Lema:Aynen üçüncü ders edebiyat


Yağmur:Üçüncü ders mi,ben niye ilk ders olarak hatırlıyorum


Eren:Karıştırdın herhalde


Yağmur:Herhalde


(Yağmur unuttuğu için biraz morali bozulur)


Erva:Ufff şu Kimya dersinden yemin ediyorum hiç birşey anlamıyorum ya


Nil:Al bendede o kadar


Lema:Vallaha bende,sinir bozucu karmakarışık bir ders


Eren:Canım sizde amma abarttınız haa!Kimya dersi gayet eğlenceli ve kolay bi ders


Erva:Eğlenceli mi,yok artık


Nil:Senin için kolay tabi bunca yıllık mucitsin ama bizim için öyle değil,demi Selim?


(Nil,Selim'e bakar sonra sırayla Alperen'e ve Akın'a bakar 3 üde dalgın ve moralleri bozuktur.Daha sonra Nil,Erva,Yağmur,Lema ve Eren anlamsız gözlerle birbirlerine bakarlar)


Eren:Bunların nesi var ya


(Yağmur ve Erva bilmiyorum manasında dudak büzer)


Nil:Hakikatten haa 3 üde dalgın


(Eren hafif sesini yükseltir)


Eren:Âlooo dünyadan amcaoğullarına dünyadan amcaoğullarına


(Eren masanın üzerine vurur)


Eren:Piştt,oğlum kendinize gelin ya


(Selim,Alperen ve Akın birden irkilir)


Selim:Birşeymi dedin Eren


Alperen:Noldu bize mi dediniz


Erva:Oh ohh bizi duymuyor musunuz?


Yağmur:Hayırdır neyiniz var sizin


Nil:Niye böyle dalgın ve üzgünsünüz kötü birşey mi oldu.


Selim:Benim derdim belli dün ki haberleri gördünüz mü adi herifler ateşkesi bitirmişler son sürat devam ediyorlar.


Alperen:Benimde canım ona sıkkın,o yüzden dalmışım,Allah bu İsrail'inde onlar gibi olanlarında belâsını versin.


Sekiz köşe:Amiiin!


Alperen'in iç sesi:Aslında sadece o değil başka bi mevzuda var.Neyse


(Akın hiç birşey söylemez morali çok bozuktur)


Yağmur:Akın senin neyin var?


Akın:Hiç


Erva:Ne demek hiç sen onlardan da betersin noldu söyle


(Akın derin bir nefes alıp verir)


Akın:Benimde dün ki haberlere sıkıldı canım


Yağmur:Akın başka birşeyde var,söyle


(Akın sakin bir ses tonuyla konuşur)


Akın:Offf tamam söyliyicem


Selim:Dinliyoruz kardeşim


Akın:Dün abimler geldi


Sekiz köşe:Nee!


Lema:Bu senin için güzel bi haber değil mi abinler gelmiş sonuçta,niye üzülüyorsun


(Akın hafif bağırır)


Akın:Değil Lema,bilmediğin şeyler var. Her neyse ben biraz hava alıcam


Alperen:Aynen sen git havanı al


(Akın gider Alperen ise göz devirip başını sağa çevirir)


Alperen:Amcaoğlu,nolucak bunun hâli böyle?


Selim:Vallaha bilmiyorum amcaoğlu, artık napıyim,nediyim şaşırdım ben...

Biraz kendi haline bırakalım bence


Alperen:Doğru diyiyorsun,neyse birazdan zil çalıcak hadi sınıflara geçelim en iyisi


Yağmur,Nil:Bencede


(Yağmur ve Nil birbirine bakıp tebessüm eder)


Erva:Lema sende üzülme,Akın'ı biliyorsun


Lema:Biliyorum biliyorum,yani anlayabiliyorum onu,o yüzden sıkıntı yok.


Eren:Neyse,hadi gidelim


(Aynıanda kalkar ve sınıfa doğru giderler)


KARAKOL


(Börü yine toplantı halindedir)


(Ali'nin yüzü asık ve dalgındır sağ bacağını sallıyordur)


Cahit:Evet börü Şiraziler ile ilgili son durum nedir,bi gelişme var mı?


Hanne:Yok başkanım


Mehmet:Kendilerini çok iyi gizliyorlar


Cahit:Bir an önce bulmamız gerek,hepsi Kasabada ellerini kollarını sallaya sallaya geziyorlar ama hâla bi iz yok.Elimizi çabuk tutmamız lazım,bunlar çok tehlikeli bi örgüt


Barış:Merak etmeyin başkanım Allahın izniyle en kısa zamanda bulucaz.


Gülçehre:İnşallah başkanım.Bunların haricinde farklı bir gelişme var başkanım


Cahit:Nedir


Mehmet:Ateş Kotan'ın çocukları tuttuğu mekânı bulduk


Cahit:Nee!


Barış:Baskın yapıp suç üstü yakalayabilirsek kurtuluşu olmaz.


Cahit:Süper bi haber,aferim börü aferim böyle devam hepinizle gurur duyuyorum.


(Ali hariç herkes güler,Hanne Ali'nin üzgün ve dalgın olduğunu görünce yanında oturan Barış'a sessizce sorar)


Hanne:Barış,Ali'nin neyi var


(Barış bilmiyorum manasında dudak büzer)


Cahit:Peki hâlâ eklemek istediğiniz birşey yoksa toplantıyı bitirelim


(Ali hariç diğerleri yok manasında kafalarını sallar)


Cahit:Toplantı bitmiştir o zaman... Ali,Sarp ve Barış üçünüz odama gelin


Sarp,Barış:Tamam başkanım


(Ali dalgın olduğu için cevap vermez)


Cahit:Ali duydun mu beni?


(Ali yine cevap vermez)


Cahit:Alii!


Hanne:Aliii! (Ali birden irkilir)


Ali:Haah ba-banamı dediniz


Cahit:Evet sana dedik,sen bizi dinliyor musun evlat?


Ali:Dinlemiyorum.


(Hanne ve Gülçehre gözlerini kocaman açar,Cahit kaşlarını çatar,Mehmet ise sessizce kendi kendine fısıldanır)


Mehmet:Ooo


(Cahit sinirli bir şekilde bakmaya devam ediyordur)


Cahit:Odama gelin konuşucaz.


(Ali sert bi tavırla)


Ali:Gelelim tabi başkanım gelelim


(Cahit göz devirip başını sağa çevirir)


Cahit:Fesubhanallah!


(Odasına girer)


Barış:Amcaoğlu bi frenlesen mi bastın gaza gidiyorsun ne bu haller tavırlar


Hanne:Hakikatten Ali ayıp oldu Cahit başkana


Ali:İşinize dönün siz sorun bizim aramızda içerde gönlünü alırım onun


Hanne:İyi peki


Sarp:Ali,Barış geçelim mi artık


Barış:Geçelim kardeşim


(Ali sessizce fısıldanır)


Ali:Kardeşimmiş


Sarp:Birşey mi dedin


Ali:Ha,yok ya,geçelim...


(Odaya geçerler)


45 DAKİKA SONRA KOLEJ/SINIF


2.DERS


DERS:Matematik


Ömer:Evet çocuklar herkes çözdümü soruyu


Sınıf:Çözdük hocam


Ömer:Tamam madem herkes bitirdi bir kişi gelsin tahtada çözsün,kim gelmek ister


(Sekiz köşe nin hepsi ve Derya,Taner,Yiğit parmak kaldırır)


Ömer:Yağmur gel bakalım kızım


(Yağmur tahtaya çıkar sağ eline kalemi alıp soruyu çözmeye başlar bir kaç saniye sonra çözümü bitirecekken bir anda sağ kolu tutulur,Yağmur atak geçiriyordur,kolunu hareket ettiremez gözleri dolar ve duraksar)


Ömer:Yağmur ne güzel çözüyordun neden durdun kızım


(Yağmur ilk başta cevap vermez)


Ömer:Yağmur


Alperen:Abiciim


(Yağmur'un elinden kalem düşer birden önüne döner,ne olduğunu belli etmemeye çalışır fakat tedirgin olan ses tonu onu ele veriyordur.)


Yağmur:Hocam ben bi elimi yüzümü yıkayabilir miyim


(Ömer nolduğunu anlamaya çalışır)


Ömer:Ta-tabi


(Yağmur hızlıca sınıftan çıkar)


Alperen'in iç sesi:Noldu ya


Akın'ın iç sesi:Birşey oldu yine


(Alperen ayağa kalkar)


Alperen:Hocam ben bi peşinden gidebilir miyim,birşey oldu galiba


Ömer:Git oğlum


.....


(Yağmur merdiven basamaklarına oturmuştur,sol eliyle,sağ bileğini tutar ve gözlerinden yaş akarak konuşur)


Yağmur:Sakin ol Yağmur geçicek,geçicek daha önce geçmişti yine geçicek sakin ol


(Sınıftan çıkan Alperen az ilerde,merdiven basamaklarda Yağmur'u görüp seslenir)


Alperen:Yağmur


(Yağmur hemen gözyaşlarını siler o sırada Alperen yanına gelip oturur elini sırtına koyarak konuşur)


Alperen:Abicim,sen ağlıyor musun?


Yağmur: Yoo!Ne âlâkası var, ağlamıyorum.


Alperen:Gözlerin öyle söylemiyo ama hem sen lavaboya gidicem demedin mi abicim niye burdasın?Söyle bakıyim noldu?


Yağmur:Birşey olmadı abi ben dersten biraz sıkıldım da bahane olsun diye öyle şey ettim


Alperen:Aynen,bende yedim,doğru söyle


Yağmur:Peki aslında çözmüştüm ama tahtada heyecanlandım mı nolduysa takıldım ondan kötü hissettim


Alperen:Hiç inandırıcı gelmedi hem zaten yalan söylediğin belli oluyo yanakların kızardı ayrıca gözlerin ele veriyor o yüzden hiç kıvırma,ama şimdi zorlamıyıcam seni,hadi gidelim elini yüzünü bi yıka kendine gel sonra derse girelim akşam konuşucaz


(Alperen ayağa kalkar ve elini Yağmur'a uzatır)


Alperen:Hadi abicim


(Yağmur,Alperen'in elinden tutup kalkar,Alperen tek eliyle Yağmur'un başını,kendi omuzuna yatırıp öper ve giderler)


....


KARAKOL


BAHÇE


(Ali bi bankta biraz sinirli,biraz üzgün bir şekilde başını öne eğmiş tek başına oturuyordur.O sırada Hanne elinde 2 kahve ile gelir,kahve nin birini,Ali ye uzatır)


Hanne:Kahve


(Ali başını kaldırır,Hanne ye tebessüm eder sonra uzattığı kahveyi alır)


Ali Batur:Sağol


Hanne:Rica ederim


(Hanne de Tebessüm eder)


Hanne:Oturabilir miyim?


Ali Batur:Tabi tabi


(Hanne oturur)


Hanne:Ali


Ali Batur:Hı


Hanne:Cahit başkanın odasından çıktığında çok üzgündün hatta gözlerin dolmuştu gerçi sabahtan beri iyi değilsin,Sarp ve Cahit başkana tavırlısın,noldu,neyin var?


Ali Batur:Önemli birşey yok ya


Hanne:Bak bana anlatabilirsin,belki bi faydam dokunur


Ali Batur:Biliyorum Hanne sağolasın ama karışık bi mevzu,anlatmasam daha iyi


Hanne:Peki sen bilirsin zorlamıyim ama ne zaman anlatmak istersen dinlerim


(Ali tebessüm eder)


Ali Batur:Sağol


Hanne:Son birşey sorsam olur mu?


Ali Batur:Sor


Hanne:Siz yoksa Sarp ile filanmı tartıştınız


(Ali sesli tebessüm eder)


Ali Batur:İlla anlat diyiyorsun yani


Hanne:Hayır sadece bunu merak ettim,detayını filân sormıyıcam


Ali Batur:Evet tartıştık,Cahit başkanla da benzer bi durum oldu o yüzden böyleyim


Hanne:Anladım.Bak her nolduysa daha fazla sıkma canını ben ne zaman kötü birşey yaşasam daha kötüsü olabilirdi diye düşünürüm. Ben inanıyorum aranızdaki sorunu en kısa zamanda hallediceksiniz.


Ali:Sağol Hanne,haklısın daha kötüsüde olabilirdi,üzülüp kendi kendini yemek çözüm değil...


Hanne:Aynen öyle hem akşam harika bi operasyon bizi bekliyor biliyorsun Ateş denen o adi heriften kurtulucaz onlarca öldürdüğü,dilendirdiği çocukların intikamını alıcaz...


Ali Batur:Ama Kaya denen o i× herif hâlâ dışarda


Hanne:Ateş denen adamı bi yakalayalım da sonra zaten Kaya yı buluruz,Allahın izniyle


Ali:İnşallah!


4 SAAT SONRA KOLEJ


ÖĞLEN ARASI KANTİN


(Selim,Erva'ya matematik çalıştırıyordur)


Selim:Böylece cevabımızı bulmuş oluruz...


Erva:E,kolaymış


Selim:Kolay tabi,matematik bulmaca gibidir,mantık istiyor aslında


Erva:Sağol Selim böyle giderse sayende matematiğim düzelicek herhalde


Selim:Benim yaptığım birşey yok olay sende bitiyor ben sadece anlatırım dinleyip dinlememek sana kalmış.Sende dinlemeyi tercih ediyorsun böyle azimli,istekli olursan matematiğin benden bile iyi olur söyliyim haa


Erva:Yok canım yinede senin kadar olmaz


Selim:Olur diyiyorsam olur (tebessüm eder)


Erva:İyi peki öyle diyiyorsan öyle olsun


(Erva'da tebessüm eder)


Selim:Bu arada bizimkiler nerede yine hepsi kayboldu,buraya geleceklerdi


Erva:Birazdan gelirler ya


Selim:Neyse onlar gelene kadar biraz daha çözelim mi test


Erva:Olur.


.......


BAHÇE 


EFSANE


Taner:Bu hafta yeniyoruz onları


(Yiğit kahkaha atar)


Emre:Niye gülüyorsun oğlum


Yiğit:Gülemez miyim kardeşim


Beril:Gülersin tabi gülersinde ortada birşey yok nediye durup dururken gülüyorsun


Yiğit:Aklıma birşey geldi çünkü


Taner:Ne geldi Allah aşkına


Derya:Yani farkındaysan ciddi bir konu konuşuyoruz burada


Yiğit:Ya ne var ya ciddi ortamlarda gülünmez diye bir kural mı var ya da insanın aklına komik birşey gelemez diye bir kural mı var hayır varda ben mi bilmiyorum


Taner:Hey Allahım ya!


Tuğçe:Eğer gülmen ve konuşman bittiyse konumuza dönelim


Yiğit:Dönelim dönelim,en son bu hafta onları yenicez diyiyordun Taner, pardonda nasıl olucak o


Taner:Bi planım var


Derya:Hile mi yapıcaksın?


Taner:Onlara birşey yapmıyıcam


Tuğçe:Napıcaksın peki


Taner:O gün gelince görürsünüz


Derya:Taner hile filan yapıcaksan ben yokum,onun yerine düzgünce çalışalım hem artık özel hocada tuttuk söyleriz derslerimizi arttırır bir şekilde kazanırız hileye filan girmeye hiç gerek yok.Onlar her gün çalışıyor biz ise haftada 4 gün çalışıyoruz,böyle olduğu sürece tabiki onlar kazanır...


Tuğçe:Ammada abarttın haa nolucak,napıcaz sanki


Derya:İyi siz bilirsiniz ama dediğim gibi hile varsa ben yokum


Yiğit:Bende yokum


Taner:Madem öyle siz ikiniz bu hafta katılmazsınız


Emre:İyide o zaman 4 kişi oluyoruz nasıl olucak


Beril:Birimiz 2 atış yaparız


Taner,Tuğçe:Aynen öyle


Emre:Tabi Ömer hoca müsade ederse


Tuğçe:Eder eder


Emre:İyi öyle olsun bakalım.


ASAFGİLİN EV


Tahir:Ya usta iyice çıkmaz bir hâl aldı bu iş,bir türlü bulamıyoruz emanetçiyi napıcaz


Asaf:Bilmiyorum Tahir,ama elimizi sıkı tutsak iyi olur.İçimden bir ses yakında pek iyi şeyler olmayacak diyiyor,Şiraziler içimize kadar sızmış olabilirler


Yakup:Nasıl yani


Asaf:Dün beni Selim aradı


FLASBELLEK


DÜN AKŞAM SAAT 22:30


(Asaf telefonla konuşuyordur)


Asaf:Selim,hayırdır evlat bu saate


Selim:Kusura bakmayın hocam rahatsız ettim uyumuşmuydunuz


Asaf:Estağfurullah oğlum ne kusuru,bu saate aradığına göre çok önemli birşey söyleyeceksin,zaten konuşmak istediğini söylemiştin,bende geç kaldığınız için sonra konuşalım demiştim


Selim:Evet hocam öyle dediniz ama ben dayanamadım Erva ile ilgili söylemem gereken çok önemli bi mevzu var,tehlikeli olabilir


Asaf:Nediyorsun oğlum sen,noldu söyle


Selim:Hocam Eren rahatsızlandığı gün Erva tek gelmesin diye Nil'e gidip alalım demiştim


Asaf:Eee


Selim:Sonra işte onu almaya geldik oda okula doğru gidiyordu


Asaf:Evet


Selim:İşte o gün birşey oldu


Asaf:Noldu


Selim:Erva biz biranda arkasından gelince bjr an korktu nolduğunu sorduğumda sanki takip ediliyormuş gibi hissettim dedi bende etrafa baktım

ilerde bir adamın saklandığını gördüm yani gerçekten takip ediliyormuş Nil ve Erva panik yapmasın diye çaktırmamaya çalıştım ama bu Erva nın takip edildiği gerçeğini değiştirmiyor.Bu yüzden biran önce bilmeniz gerektiğini düşündüm,,bekleyemeyip bu saate rahatsız ettim kusura bakmayın


Asaf:Yok oğlum yok iyi yaptın sağolasın


Selim:Rica ederim


Asaf:Hadi hayırlı geceler


(Asaf telefonu tam kapatacakken)


Selim:Hocam


Asaf:Efendim evlat


Selim:Napmayı düşünüyorsunuz,yardım edebileceğim birşey varsa zevkle ederim


Asaf:Yok evlat yok sen üzerine düşen vazifeyi yaptın,bundan sonrası bende bi ihtiyaç olursa söylerim


Selim:Peki hocam nasıl isterseniz


(Kapatırlar)


FLASBELLEK BİTTİ


Asaf:Böyle işte


Fatih:Nediyorsun usta sen kim neden takip etsin Erva yı diyicem ama aklıma tek birşey geliyor oda şiraziler


Asaf:Bilmiyorum


Yakup:Eğer öyleyse sadece Erva nın değil çocuklarımızın hepsinin hatta hepimizin başı belada yavaş yavaş harekete geçmeye başlamışlar demektir


Tahir:Telaşlanmayın,tedbirlerimizi almadık mı naparlarsa yapsınlar hiç birimize zarar veremeyecekler


Asaf:Öyle,durumu Cahit'e anlattım oda sağolsun bizim çocukların peşine gizli koruma taktı


Fatih:Yinede tedbiri elden bırakmayalım usta


Asaf:Öyle yapıcaz zaten,takip eden kişinin kim olduğu ortaya çıkana kadar anamı memlekete yolladım


Tahir:İyi yapmışsın usta...


Yakup:O zaman gerisi bizde usta


Asaf:Aynen

......


KOLEJ


SON DERS ÖNCESİ TENEFÜS


(Yağmur koridorda sınıfa doğru gidiyordur,karşıdan 2 tane öğrenci konuşa konuşa geliyordur)


Demir:Sunum hazır demi,kağıtları sırayla dizebildin


Efe:Hazır hazır hepsini hallettim,kesin 100 alıcaz


Demir:İnşallah


(Yağmur ile çarpışırlar,Efe nin elindeki dosya düşer ve kağıtlar birbirine karışır)


Demir,Efe:Hiih!


Efe:Napıyorsun kızım sen önüne baksana


Yağmur:Afederdiniz görmedim


Demir:Körmüsün,senin yüzünden sunumlar birbirine karıştı


Yağmur:Kağıtları tekrar düzenlemek ne kadar zamanınızı alabilir ki,isterseniz yardım ederim beraber düzenleriz


Demir:Şuna bak ya birde yüzsüzlük yapıyor


(Yağmur sinirlenir)


Yağmur:Pardonda bu yüzsüzlük mü oluyo


Demir:Ya ne,geldin çarptın senin yüzünden sunumumuz birbirine karıştı birde yardım ediyim diyiyorsun herşeyi mahvettikten sonra ne anlamı kalıyor bu işin


Yağmur:Cidden uzattınız ha,sizinle uğraşamıyıcam çekilin önümden


(Efe ve Demir sinir bozucu bi kahkaha atar)


Demir:Çekilin önümden haa,çok merak ediyorum çekilmezsek nolur


Yağmur:Pişman olursunuz


Efe:Sen mi pişman ediceksin bizi


Yağmur:Ya sabıır


Demir:Allah aşkına napıcan ya


(Yağmur iyice sinirlenir ve Efe nin sağ ayağına sert bir şekilde vurur.Efe acıyla eğilir,Demir ise şaşırır)


Yağmur:Noldu canın mı yandı


(Demir,hemen Efe nin kolundan tutar)


Demir:Efe iyi misin kardeşim


(Yağmur tam gidicekken)


Demir:Napıyorsun kızım sen "diyerek"


(Yağmur'u iter.Alperen,Akın,Nil,Lema ve Eren uzaktan olanları görür)


Alperen,Akın:Hoop hoop noluyo


(Koşarak yanlarına gelirler Alperen ve Nil yere düşen Yağmur'un yanına geçerken Akın,Demir'in burnuna yumruk atar)


Akın:Napıyorsun sen ha napıyorsun


(Demir vurmanın etkisiyle sarsılır sonra kanayan burnunu eliyle siler ve ayağa kalkar tam Akın'a karşılık verecekken Efe,Demir'i tutar,Eren ve Lema ise Akın'ı tutar)


Eren:Tamam kardeşim


Alperen:Abicim iyi misin


Nil:İyi misin Yağmur


Yağmur:İyim,iyim


(Bi kolundan Alperen,diğer kolundan Nil tutup Yağmur'u ayağa kaldırır.Alperen sinirle Demir'e doğru yürüyüp iter)


Alperen:Naptığını zannediyorsun sen ha

kimin kardeşini itiyorsun


(Alperen tam yumruk atacakken,Selim durdurur)


Selim:Amcaoğlu dur


Erva:Noluyo burada


Demir:Dua edin okuldayız yoksa ikinizide mahvederdim


Selim:Ya tamam uzatma sende 


Demir:Uzatırsam nolur ha nolur


Akın:Oğlum bas git


Demir:Seni varya (Tam harekete geçecekken Emin bey görür)


Emin:Heey noluyo,kesin gürültüyü


Eren:Efendim eee


Emin:Kesin dedim,hepiniz doğru odama


(Akın,Demir ve Alperen burnundan soluyordur)


Emin:Hadi dedim


(Akın başını olumsuz bir şekilde sağa çevirir ve Emin beyin peşinden giderler)


.......


NİHAYET AKŞAM OLUR 6 SAAT SONRA

BÖRÜ BİR KAÇ POLİS İLE OPERASYONDADIR


(Ateş'in mekanına gelmişlerdir, ormanın içinde tenha bir yerde bulunan binanın etrafı onlarca korumalarla doludur sessizce operasyonu yürütüyorlardır,Sarp ve Ali bir kaç polis ile beraber gizlice ön taraftan yaklaşırken,Gülçehre ve Barış bir kaç polis ile arka taraftan yaklaşıyordur. Ekibin geriye kalanları ve diğer polisler ise binanın sağ ve sol tarafını kuşatmışlardır suç üstü yapabilmek için sessizce ilerliyor önlerine gelen korumaları susturucu taktıkları silahlarıyla vuruyordur.Cahit ise bir kaç polisle beraber operasyonun gerçekleştiği alana yakın bir yerde aksi bir durum olursa diye polis minibüsünün içinde ışıkları kapatmış bir şekilde bekliyordur Telsizden anons geçer)


Cahit:Çok dikkatli olun aksi bir durum halinde biz destek vericez


BİNANIN İÇİ ATEŞ'İN ODASI


(Odasında yüzleri gözleri kir pas içinde ve yırtık kıyafetler giymiş 10 çocuk vardır,Ateş dilendirdiği çocuklardan sırayla kazandıkları paraları topluyordur,çocuklardan birine sıra gelmiştir)


Ateş:Sinan sen ne kadar kazandın bu gün


(Sinan elindeki 10 tl yi Ateş'e uzatır,Ateş sinirlenir)


Ateş:Bu kadarcık mı l××


(Sinan cevap veremez,Ateş ise çocuğa vurur o sırada adamlarından 2 tanesi aniden içeri girer)


Ateş:Noluyo be


1.Adam:Efendim bi hareketlilik var


Ateş:Ne hareketliği


2.Adam:Anlamadık bizde,baskına uğradık galiba


Ateş:Neee!


(Ateş panik yapar sonra hemen telefonuyla destek çağırır)


BÖRÜ 


(Sarp,Ali ve yanlarındaki polisler Ateş'in hemen odasının kapısının önündedir,kulaklıklarla birbiri ile konuşuyorlardır


Ali:İçeri giriyoruz


Barış:Tamam dikkat edin biz dışarıyı kuşattık


Sarp:Tamam


(İçeri dalarlar fakat sadece çocuklar vardır hepsi çok korkmuştur)


Sarp:Çocuklar


(Ali arka tarafa çıkan pencerenin açık olduğunu fark eder)


Sarp:Kaçmışlar


(Bir anda silah çatışma sesleri duyulur)


Sarp:Noluyo


Ali:Barış noluyor bir ses ver


Barış:Ön taraf saldırıya uğradı


Sarp,Ali:Neee!


(Sarp bir anda pencereden az ilerde kaçan Ateş'i görür)


Sarp:Adi herif orada,ben peşinden gidiyorum


(Sarp pencereden atlar ve hemen Ateş'in peşinden koşmaya başlar)


Ali:Sarp bekle


(Ali diğer polislere döner)


Ali:Burası sizde,ben Sarp'ın peşinden gidiyorum


1.polis:Emredersiniz komiserim


(Ali de pencereden atlar ve Sarp'ın peşinden koşar)


Ali telsizden anons geçer:Tüm ekiplerin dikkattine tüm ekiplerin dikkatine ormanın çıkışını tutun Ateş Kotan oraya doğru geliyor


Telsizden cevap gelir:Anlaşıldı tamam


(YARIM SAAT SÜREN BİR KOVALAMA SONUCU ATEŞ,YANINDAKİ İKI ADAM,SARP VE ALİ İLE BİRLİKTE ORMANIN TENHA BİR YERİNDE HEPSI BİRER AĞACIN ARKASINA SAKLANMIŞ Bİ HALDE ÇATIŞMAYA GİRERLER,ALİ BİR YANDAN ÇATIŞIR BİR YANDAN İSE ATEŞ E SESLENİYORDUR)


Ali:Bu ormandan çıkışın olmayacak Ateeeş,dışarda hâlâ adamlarımız var yine yakalanacaksın


Sarp:O yüzden teslim olsan iyi edersin çünkü oyun bitti


Ateş:Oyun ben bitti demeden bitmez


(Tam o anda Sarp sırtından vurulur)


Sarp:Ah! (Sarp yere yığılır)


Ali:Saaaaarp!


BÖLÜM SONU


☆Eyvah neler oluyor?


☆Acaba yeni bölümde bizleri neler bekliyor?


☆Sarp'a ne olacak?


☆Sizce Sarp bunca yıl neden yaşadığını sakladı?


☆Ali ve Sarp yüzleşmesinde sizce kim haklı?


☆Sizce Akın neden,Anıl'a bu kadar kızgın?


☆Sizce efsanenin planı ne?


☆En sevdiğiniz sahne hangisiydi?


☆Bölümü genel olarak nasıl buldunuz?


Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın,şimdilik hoşçakalın🤗😉


Loading...
0%