@elisa_turkoglu
|
Ali:Bu ormandan çıkışın olmayacak Ateeeş,dışarda hâlâ adamlarımız var yine yakalanacaksın Sarp:O yüzden teslim olsan iyi edersin çünkü oyun bitti Ateş:Oyun ben bitti demeden bitmez (Tam o anda Sarp sırtından vurulur) Sarp:Ah! (Sarp yere yığılır) Ali:Saaaaarp! (Ali Batur ilk önce ufak bir donup kalır Tam o anda Barış yanında bir ekiple gelip arkadan Ateş'in bacağına sıkar o acıyla elinden silahı düşen Ateş sendeleyip dizlerinin üstüne düşer Barış ise Ateş'in bileklerinden kavrayıp arkaya alarak kelepçeler) Ateş:Bırakın l×× beni Barış:Kes sesini kurtulqbileceğinimi sandın hatsiz kö××k (Sarp'ın arkasından vuran adam haric diğer iki adamda yakalanmıştır hepsini arabaya bindirirler Barış:Götürün bunları 1.polis:Tamam komiserim (Barış telsizden anons geçer) Barış:Tüm ekiplerin dikkattine Ateş ve adamları yakalandı tekrar ediyorum Ateş ve adamları yakalandı Telsizden gelen ses:Anlaşıldı tamam Sarp'ı vuran nişancı:Beceriksizler (Tam Ali ye de sıkacakken mesafesi biraz uzakta olan nişancıyı Barış fark eder) Barış:Amcaoğluuu,dikkaat et! (Barış nişancıyı vurur,Ali Batur silah sesiyle irkilip kendine gelir) Ali Batur:Sarp (Hemen Sarp'ın yanına koşar,başını dizlerine koyar okşayıp ağlamaya başlar hemen peşinden Barış ta gelir,Sarp'ı o halde görünce oda telaşlanır) Barış:Sarp,Sarp... (Barış,Sarp a doğru eğilir) Barış:Noldu noldu (Ali Batur telâşlı ve hüzünlü bir şekilde cevap verir) Ali Batur:Bilmiyorum bilmiyorum bir anda vuruldu,ambulansı ara ambulansı ara hemen Barış:Ta-tamam arıyorum (Barış ayağa kalkıp cebinden telefonu çıkarır ve ambulansı arar) Ali Batur:Sarp,kardeşim hadi aç gözlerini,kardeşim nolur aç bırakma beni,sana kavuşmuşken tekrar kaybedemem,nolur yapma bunu,nolur Sarp,hadi ses ver kardeşim,ses ver,nolur aç gözlerini Barış:Aradım ambulansı geliyor (Barış ağlamamak için kendini sıkıp,sakin kalmaya çalışır. Ali Batur ise hüngür hüngür ağlayarak başını havaya kaldırıp son ses bağırır) Ali Batur:Saaaaaarp! (Sonra tekrar Sarp a eğilir başını göğsüne koyar) Ali Batur:Sarp nolur bırakma kardeşim bizi,nolur (Sarp zorlanarak öksürmeye başlar,Ali ve Barış ses duyunca bir an umutlanır Ali,Sarp ın başını göğsünden tekrar dizlerine koyar sakin ve duygusal bir ses tonuyla konuşur) Ali Batur:Kardeşim (Barış tebessüm eder) Barış:Sarp (Sarp hafifçe gözlerini aralar ancak alnından boncuk boncuk ter dalmıyordur,bir yandan öksürüyor bir yandan ise zorlanarak konuşmaya çaĺışıyordur) Sarp:İ-iyi misin kardeşim? Ali Batur:İyiz kardeşim iyiz sende iyi olacaksın merak etme Barış:Tabi ya iyi olucaksın,tekrar eski günlerimize dönücez (Sarp hâlâ nefes almakta ve konuşmakta zorlanıyordur) Sarp:Ço-çok soğuk Barış:Soğuk mu (Barış hemen montunu çıkartıp Sarp'ın üstüne örter) Barış:Dayan dayan kardeşim ambulans gelmek üzeredir (Sarp zorlanarak konuşmaya devam eder) Sarp:A-Ali ben si-sizin için ya-yaptım herşeyi (Ali gözlerinden akan yaş ile Sarp'ın alnından akan terleri siler) Ali:Yorma kendini yorma Sarp:A-A-Affetin mi beni,affetin mi (Ali duraksar ve gözleri dolar Barış ise anlık kendini tutamaz kafasını arkaya doğru çevirip ağzını kapatarak sessizce ağlamaya başlar) Ali Batur:Afettim kardeşim (Sarp'ın hiç takati kalmaz son kez zorlanarak konuşur) Sarp: O-o zaman gözüm arkada gitmiyicem,hakkınızı he-helal edin babam ve kardeşim önce Allah'a sonra si-size emanet (Sarp yutkunur) Ali:Bişe olmayacak sana tamam mı iyi olacaksın bırakma kendini (Sarp'ın gözleri yavaş yavaş kayar) Ali:Yo yo (ve gözlerini kapatır) (Barış arkası dönük ve ümitsiz bir şekilde ağlamaya devam eder,Ali'nin de ağlaması şiddetlenir) Ali Batur:Sarp,Sarp Sarp aç gözlerini Saaaarp! AKINGİLİN EV (Yemek yiyiyorlardır) (Akın yemeğini yemek yerine morali bozuk bir şekilde yemeği karıştırıyordur) (Tarık imalı bir şekilde konuşur) Tarık:Oğlum,keyfin yok galiba (Akın'ın yüzü kızarır,Tarığa doğru başını kaldırır) Tarık:Kavga etmişsin (Akın ilk ònce cevap veremez sonra verir) Akın:Evet Tarık:Eksi almışsın (Akın cevap veremez) Tarık:Ya oğlum siz hiç akıllanmayacak mısınız ya,abinde böyleydi...Üç eksi oldu mu okuldan atılacaksınız biliyorsun demi Akın:Biliyorum baba Tarık:Eee,o zaman (Akın ses tonunu hafif yükseltip,hafif sinirle cevap verir) Akın:Yağmur'u rahatsız edip ittiler baba napiyim Tarık:Ne demek napiyim,Alperen ilgilenirdi Akın:Oda ilgilendi hatta oda eksi aldı amaaa (Tarık sözünü kesip,bağırır) Tarık:Haah,aferim size ya aferim!Ne güzel birlikte girin kavgaya gürültüye sonrada okul hayatınız bitsin...Abin gibi olun tamam mı oğlum (Akın tekrar sert bi ses tonuyla konuşur) Akın:O atılmamış ki sen kendin almışsın baba abimi okuldan,sonrada sanayiye vermişsin ,açıktan okumuş gayet başarılı bir edebiyat öğretmeni olmuş sen birde onu mu suçluyorsun ayrıca ona ne kadar kızgın olsamda o benim abim,suçsuz yere onu suçlama Seray:Oğlum Akın:Yalan mı anne,babam almadı mı okuldan abimi? Tarık:Sen karışma bu işlere tam olarak senin sandığın gibi bi durum yok ortada onun okul hayatını bitirende bi kavga oldu Akın:İyi tamam (Akın elindeki kaşık ve çatalı masaya bırakır) ben zaten hiçbirşeye karışmiyim sırf ufak bi kavga yüzünden neyse (bir kaç saniye duraksar) ama şunu söyliyim yine olsa yine yapardım kimse benim sevdiklerimin canını yakamaz...(Akın önce annesine sonra babasına bakar) Size afiyet olsun (Masadan kalkıp odasına gider kapıyı sertçe kapatır) Seray:Ah Tarık ah kaç kere daha söyledim yemek yerken şu çocuğa birşey söyleme sonra yemeğini yemiyor Tarık:Ya ben ne dedim Allah aşkına abartmıyor mu sencede Seray:Hayır abartmıyor birlikte büyüdüler,o kadar şey yaşadılar birde kaza meselesi var tabii (bi kaç saniye duraksar) biliyorsun olayları,hassas işte... Tarık:Haklısın ama hata name almışlar Seray:O ne ya Tarık:Nebiliyim ben okul sahibi Emin beyin çıkarttığı bir kural nasıl birşey anlamadım herhalde her bi hatalarında uyarı ile birlikte,eksi alıyorlar o eksi üç oldu mu da okuldan atılacaklar Seray:Ne saçma birşey bu ya Tarık:Yine şükürlük daha ilk hatada okuldan atan müdürler var,bu en azından üç hak veriyor Seray:Orasıda öyle ama en ufak bi hatada bile eksi veriyormuş öyle demiştin Tarık:Doğru ilkinde Güneş hoca sayesinde ceza alarak eksi almaktan kurtulmuşlar bundan sonraki hatalar için öyle birşey olmayacak galiba e Akın da öfkesini kontrol edemiyor onun okuldan atılma ihtimali çok daha kolay Seray:Napıcaz peki Tarık:Hiç bi fikrim yok Seray:Hayırlısı ne ise o olsun,artık nediyim... YARIM SAAT SONRA HASTANE (Ambulans acil önüne gelir durur Barış ön tarafta şoförün yanında Ali ise arka tarafta Sarp ın yanındadır hızlıca ambulanstan inerler ve içeriye doğru koşarak sedyeyi sürüklemeye başlarlar) 1.personel:Çabuk çabuk Ali Batur:Kardeşim dayan,dayan kardeşim Barış:Nolur dayan Sarp nolur (İçeri girdikten sonra) Levent:Nedir Personel:28 yaşında polis,silahlı yaralanma gelirken 1 kez kalbi durdu (Levent ufak bi muayene eder) Levent:Hemen ameliyathaneye alıyoruz (Sarp'ı ameliyathaneye alırlar,Barış sakin kalmaya çalışır Ali ise gözlerinden yaş akarak elindeki kanlara bakar) (Bir kaç dakika sonra,Barış bunu fark eder ve Ali nin yanına yaklaşır) Barış:Amcaoğlu (Ali kafasını kaldırıp,çaresiz bir şekilde Barış'a bakar) Ali Batur:Elimde hâlâ Sarp'ın kanı var amcaoğlu,keşke Cahit başkan bizi yanına çağırdığı zaman kırmasaydım Sarp'ı,keşke affetseydim amcaoğlu sırf şiraziler denen şe××××izlerin yüzünden kardeşimin kalbini kırdım Barış,eğer bişe olursaa Barış:Olmayacak Allahın izniyle,hiçbirşey olmayacak böyle düşünme tamam mı Buğramızı bir kere daha kaybetmiyicez,bırakma kendini hem sen demiyor muydun hep asiltürklere çökmek yakışmaz diye dik dur azcık (Ali hüzünle,hafif bi tebessüm eder) Ali Batur:Bana diyorsunda sende zor tutuyorsun kendini,iyi değilsin Barış:Evet değilim ama elimizden duadan başka birşey gelmezki amcaoğlum önce Allah'a sığınıcaz sonrada birbirimize tutunucaz kardeşim tamam mı,ikimizde dik durucaz,hem oda böyle isterdi ben inanıyorum Buğra iyi olacak (Sarılırlar) ALPERENGİLİN EV Yağmur ve Hifa nın odası (Yağmur masada ders çalışıyordur Hifa ise yatağında uyuya kalmıştır.Yağmur gidip Hifa nın elindeki kitabı yavaşça alır komidine koyar sonra Hifa nın üzerini örter,başını okşayıp,alnına yavaşça öpücük kondurur ve yerine geçer) Kapı çalar Alperen:Abicim müsait misin Yağmur:Müsaitim abi gelebilirsin (Alperen kapıyı açar,Hifa nın uyuduğunu fark eder ve yavaşça aradan konuşmaya başlar) Alperen:Napıyorsun birtanem (Alperen kavga ettikleri için,Yağmur ona hafif kızgındır) Yağmur:Ders çalışıyordum (Alperen içeri girer kapıyı yavaşça örter ve odalarında bulunan ikili koltuğa oturur) Alperen:Biraz konuşalım mı (Hafif sert bir ses tonuyla ) Yağmur:Olur "der" Alperen:Ama öyle olmaz yanıma gel Yağmur:Buradan da konuşabiliriz hem karşılıklı daha rahat olur Alperen:Olsun ben yinede yanıma oturmanı istiyorum Yağmur:İyi (Yağmur sandalyesinden kalkıp Alperen'in yanına oturur) Yağmur:Dinliyorum Alperen:Ya abicim ben seni korumaktan başka naptımda trip yiyiyorum şimdi Yağmur:Kavga ettiniz abi daha nolsun,ben zaten onlara hadlerini bildirmiştim,size gerek yoktu... Alperen:Biliyorum birtanem sen kesin çok güzel hadlerini bildirmişsindir ama abiyim ben,olayın ortasından girdik seni öyle ittiğini görünce napalım yani (Yağmur yumuşak ve birazda üzgün bir ses tonuyla ufler) Yağmur:Birşey yapmayın,benim yüzümden eksi aldınız abi,Kolejden atılırsanız nolucak Alperen:E sende aldın hem bişe olmaz başka kolej mi yok (Yağmur üzgün bir ses tonuyla cevap verir) Yağmur:Orası öyle tabide,nebiliyim (bir kaç saniye duraksar) keşke kendinizi tutsaydınız Alperen:Ama tutamadık zaten imkansız birşeydi o an için...Basit bi mevzu niye trip yi... (Yağmur,Alperen'in sözünü keser) Yağmur:Trip atmıyorum abi sadece okuldan atılmanızı istemiyorum hemde benim yüzümden Alperen:Ya abicim niye senin yüzünden olsun,dediğin gibi biz kendimizi tutabilirdik ama tutamadık senin bi hatan yok yani,suçlama kendini,hem farzedelim ki senin hatan nolursa olsun senin iyi olman hatandan daha önemli değil...Söz veriyorum sana bundan sonra daha dikkat edicem ve birdaha kavgaya karışmıyıcam,abi sözü,tamam mı? (Yağmur sıkıntılı bir nefes verir sonra tebessüm eder,masum bir şekilde cevap verir) Yağmur:Tamam (Alperen de Yağmur'un o halini tatlı bulduğu için kafasını iki yana sallayarak taklit eder) Alperen:Tâmâm (Yağmur güler,Alperen elini,Yağmur'un boynuna atar) Alperen:Gel buraya (başını öper) barıştık mı Yağmur:Küsmemiştik,sadece biraz kırılmıştım,azcıkta kızdım (Yağmur baş ve işaret parmağıyla gösterir) ama şu kadarcık (Alperen güler) Alperen:Pek o kadarcık değildi ama neyse Yağmur:Abartma abi Alperen:Abartmıyorum beni yiyicek gibi bakıyordun hatta sonra mı konuşsam acaba diye bi içimden geçirdim (Gülerler ve Alperen tekrar başından öper) ... 4 SAAT SONRA HASTANE/AMELİYATHANE (Mehmet ve Gülçehre de gelmiştir,Ali ve Barış çaresiz bir şekilde sandalyelerde oturmuş bekliyorlardır) Mehmet:Hâlâ birşey demediler mi kardeşim (Ali Batur ağlamaklı bir ses tonuyla konuşur) Ali Batur:Yok 4 buçuk saat oldu,hiç kimse birşey demiyor bize,ne kadar daha bekliyicez bilmiyorum Barış:Niye bu kadar uzun sürdüyse (Gülçehre,Barış'ın sırtını sıvazlar,o sırada Cahit ve Hanne de gelir.Cahit telaşlı bir şekilde konuşur) Cahit:Noldu nasıl oldu bu,nerde Sarp içerde mi haa! Ali Batur:Evet içerde ameliyata almışlardı hâlâ çıkmadılar nasıl oldu hiç birşey anlamadım ben Mehmet:Bekliyoruz yani-de siz iyi misiniz başkanım üstünüz başınız dağılmış Cahit:İyiz biz önemli birşey yok (Ali Batur,Hanne'nin omuzunu tuttuğunu görünce,telâşının üstüne telaş eklenir ve oturduğu yerden kalkar) Ali Batur:Hanne noldu,iyi misin? Hanne:Ateş'in mekânından dönerken saldırıya uğradık,kurşun sıyırdı geçti,ama önemli değil iyim yani,halledilir... Gülçehre:Gel biz bi acile inelim yaranı temizlesinler Cahit:Aynen kızım,biz haber veririz size (Hanne ve Gülçehre tamam manasında kafa sallar ve giderler.Cahit panikle sorar) Cahit:Kaç saattir ameliyatda (Ali dolu gözlerle yutkunur ve çaresiz bir ses tonuyla cevap verir) Ali Batur:Dört buçuk,beş olucak neredeyse (Hemşire ameliyathaneden çıkar,herkes ona yaklaşır) Cahit:Hemşire hanım oğlum nasıl Hemşire:Doktor bey gerekli açıklamayı yapıcak (Hemşire gider,Levent çıkar) Cahit:Haah Levent Ali Batur:Kardeşim nasıl? Barış:Abi nolur bize iyi birşey söyle Levent:Öncelikle çok zor bi ameliyatdı kurşunları çıkarttık ama birisi omiriliğine hafif bir zarar vermiş sakat kalma ihtimali var Ali,Barış:Nee! Levent:Maalesef öyle ayrıca iç kanama geçirdiği için önümüzdeki 24 saat çok kritik,hayati tehlikesi devam ediyor,o yüzden yoğun bakıma alıcaz. (Hepsinin gözleri bir kez daha dolar) Barış:Yoğun bakım mı (Levent evet manasında başını sallar) Ali Batur:Ama iyi olucak demi yani yaşıyıcak kardeşim Levent:Elimizden geleni yapıyoruz merak etmeyin ama ümidinizi kaybetmeyin,dua edin... (Ali dolu gözlerle tamam manasında başını sallar) (Levent gider Ali yutkunur ve gözyaşlarını bırakıp Levent in arkasından çaresiz bakışlar atar,Cahit Ali nin koluna girer) Cahit:Gel evlat oturalım şöyle (Ali yi oturtur kendiside yanına oturur) Ali Batur:Başkanım hayati tehlikesi var dedi iyileşir demi Buğra,bizi tekrar bırakmaz (Barış hüzünle hafif bir tebessüm eder) Barış:İyileşir ya,sen iyileşmiştin oda iyileşir demi başkanım Cahit:İnşallah Cahit'in iç sesi:Allahım sen onu bize bağışla ..... 2 GÜN SONRA KOLEJ/SINIF (İlk ders öncesi sekiz köşe sınıftadır) Nil:Alperen sen niye hiç konuşmuyorsun Alperen:Hoş gelmiyor Nil. Nil:Sende bi haller var,bir kaç gündür iyi değilsin (Alperen tebessüm eder ve naif bir ses tonuyla cevap verir) Alperen:İyim,merak etme (Ayağa kalkar) Akın:Nereye Alperen:Bi elimi yüzümü yıkıyıcam (Gider,diğerleri arkasından bakar) Akın:Yağmur noluyo Yağmur:Bilmiyorum (Eren ve Erva gelir) Eren:Gü-nay-dııın (Eren'in bu neşeli hallerini gören sekiz köşe güler) Selim:Sabah sabah hayırdır (Eren birden,Selim'in sağ omuzuna sertçe vurur) Selim:Ahh! Eren:Hayırdır kardeşim,hayırdır (Selim gözlerini sıkarak sızlanır,Eren tebessüm ederken diğerleri alt dudağını ısırır) (Selim,Eren'in elini tutup yere indirir) Selim:Oğlum senin elin ne sert ya (Eren,Selim'in omuzunun gerçekten acıdığını fark edince özürdiler) Eren:Çokmu acıdı,özürdileriim,kusura bakma kardeşim benim ani refleksler biraz şey yani bi anda... Selim:Aynen senin refleksler biraz şey Eren:Cidden çok mu acıdı l×× Akın:Ne acıması,kesin ezildi (Eren başını sağa çevirir) Eren'in iç sesi:Hay elimin... (Akın,Selim'in üstüne güler,Selim ise ciddiyetle cevap verir) Selim:Gülme amcaoğlu Akın:Napiyim ağliyim mi Selim:Birde dalga geçiyor Erva:Kusura bakma Selim (Selim tebessüm eder) Selim:Önemli değil (Zil çalar herkes yerine oturur diğerleride sınıfa girer öğrencilerin ardından Güneş hocada hemen girer,sınıf ayağa kalkar) Güneş hoca:Günaydın gençler Sınıf:Günaydın hocam Güneş hoca:Oturabilirsiniz (Otururlar) Güneş:Çocuklar unutmadan sorayım biliyorsunuz tarih derslerimizi daha eğlenceli hale getirmek için 15 günde bir,iki öğrencimiz,istediği bir kahramanımızın hayatını veya bi efsaneyi araştırıp gelip burada bizimle paylaşıyor,bu hafta sıra kimlerdeydi? (Yağmur önce Akın'a bakar sonra Güneş hocaya) Yağmur:Akınla ben hocam (Akın tebessüm eder) Güneş:Çok güzel o zaman Cuma günü sizden dinliyoruz (Akın ve Yağmur evet anlamında başlarını sallar) HASTANE BAHÇESİ (Ali ve Barış bi bankta oturuyordur) Ali Batur:İki gün oldu niye uyanmıyor hâlâ Barış:Ya amcaoğlum korkma Levent hoca,durumunun yavaş yavaş iyi gittiğini söyledi ya,ayrıca normal odaya almak için sadece gözlerini açmasını bekliyoruz da dedi...Sanada aynısını demişti,uyanır merak etme Ali Batur:Dedide sakat kalma ihtimalide var dedi,detaylı cevap vermek için son tahlil sonuçlarını bekliyorum dedi sanki bir anda birşey olacakta Sarp'ın durumu kötüye gidecek gibi bir his var içimde... Barış:Ağzından çıkanı yel alsın amcaoğlu,biz üstümüze düşeni yapıcaz duamızı edicez,herşeyin hayırlısını diliyicez ve gerisini Allah'a bırakıcaz... Ali Batur:Haklısın-da kaybetme korkusu böyle birşey demek ki,o orada hayat mücadelesi veriyor,bizde ölücek mi,kalıcak mı diye bekliyoruz,çok zormuş be amcaoğlu... (Barış,Ali'nin sırtına elini koyar) Barış:Sen böyle hissediyorum filan dedin ya,ben nasıl hissediyorum biliyor musun amcaoğlu Ali Batur:Nasıl Barış:Sarp en kısa zamanda gözlerini açacak ve sapa sağlam buradan çıkacak,yine eski günlerimize dönücez umudunu kaybetme (Ali tebessüm eder) Ali Batur:İnşallah amcaoğlu,inşallah .... BİR KAÇ SAAT SONRA KOLEJ/BAHÇE (Akın,Erva ve Nil düşünceli bakışlarla bankların birinde otururken Selim,Eren ve Lema gelir) Selim:Burada mıydınız? Akın:Evet buradaydık (Selim bir yere baktıklarını fark eder ve merakla sorar) Selim:Siz nereye bakıyorsunuz öyle (Selim,Eren ve Lema,onların baktığı yöne doğru bakar) Selim:Haa,Alperen! Nil:O kadar ısrar ettim hiç birşey anlatmıyor Akın:Gel diyiyoruz gelmiyo,yanına gidiyoruz konuşmuyo Erva:Yalnız bırakın beni diyip duruyor Eren:Alperen bir derdi olduğu zaman kendi isteğiyle gelip bizimle paylaşırdı bu sefer paylaşmak istemiyorsa farklı bir durum var demek ki Lema:Ne gibi Selim:Yani söylemek istiyor ama üzülmeyelim diye saklıyor gibi bişe Eren:Ya Selim,birde sen mi konuşsan, belki sana anlatır Selim:Kaç kere konuştum ama anlatmıyor Akın:Birdaha denesen amcaoğlu belki bu sefer anlatır haa! Yani ben bu durumda olsaydım Alperen 50 sefer benim derdimi öğrenmiş hatta belkide çözüm bile üretmişti...Ama ben hiç birşey yapamıyorum. (Nil hafif sesini yükseltir) Nil:Anlatmıyor ki bir çözüm üretelim,hiç birşey bilmiyorum-ruz yani,böyle uzaktan izlemekte çok sinir bozucu,kafayı yiyicem ya Selim:Abicim tamam bi sakin ol öğreniriz bi şekilde Erva:Nasıl olucakmış o Selim:Akın'ın dediği gibi tekrar konuşmayı deniyicem biraz huyuna gitmemiz lazım🙂 Akın:Hah!Süper... (Ayağa kalkarlar,tam gidecekken) Akın:Selim Selim:Efendim Akın:Yağmur nerede ya,sizinle değil miydi? Selim:Lavaboya gitmişti (bir kaç saniye duraksar) gerçi baya oldu ama Lema:Amaa,gelmedi hâlâ Eren:Başına bi iş gelmiş olmasın (Herkes telaşlı gözlerle birbirine bakar,Akın en son Selim'e bakar,bir kaç saniye sonra) Akın:Tamam amcaoğlu sen Alperenle ilgilen,Yağmur a biz bakarız Selim:Tamam,haber verin (Sekiz köşe tamam manasında kafasını sallar ve giderler) ASAFGİLİN EV Tahir:Usta var mı bi gelişme,çocuklar hâlâ takip ediliyor mu Asaf:Cahit'in dediğine göre bir süredir edilmiyorlarmış ama başka bi gelişme var Fatih:Ne gelişmesi usta Asaf:Cahit bi adamdan bahsetmişti,Ateş miydi adamın adı ne Yakup:Haaa evet,şirazilerle bağlantısı olduğunu düşünüyorlardı Asaf:Ha işte,onu yakalamışlar! Fatih:Sen ciddi misin usta Asaf:Ciddiyim Tahir:E bu çok güzel bi haber Asaf:Öyle (Hepsi sevinir,bir kaç saniye sessizlik olur...Sessizliği Yakup bozar) Yakup:Usta konuyla âlâkası yok ama aklıma geldi,birşey sorucam... Asaf:Sor Yakup:Bu emanetçi'nin özellikleri neydi tekrar sayar mısın bi? Asaf:Öncelikle 2.Bayezit gibi çok halim,selim,cesur ve atılgan biri olması gerekiyor...Ha birde herkesin çok güvendiği,çok saygı duyduğu,korumacı ruha sahip olduğu söyleniyor... Tahir:Peki en belirgin özelliği... Asaf:Bu özellikler Tahir:Anladım usta bu özelliklerin hepsi olması gerek çocukta ama en belirgin özelliği hangisi (Asaf hafif sinirlenir) Asaf:Yaav Tahir,bu özelliklerin hepsi çocuğun en belirgin özellikleri Tahir:Haaaa,öyle desene usta! Yakup:E zaten,öyle dedi abi! Tahir:Amaaan!Bende kafamı kaldı ki? Fatih:Al bendende o kadar her gün yeni bi olay,resmen kafam çorba oldu. (Yakup ve Asaf güler) ... KOLEJ/BAHÇE (Selim ve Alperen birlikte bankta oturuyordur Selim düşünceli ve yumuşak bi ses tonuyla konuşmaya başlar) Selim:Eee amcaoğlu nasılsın Alperen:İyim,sen Selim:Pek öyle değil gibi ama Alperen:Yo,niye öyle dedin ki? Selim:Bu halinle kime iyim dersen böyle der amcaoğlum (Selim biraz duraksar,Alperen ise morali bozuk bir şekilde başını öne eğer) Selim:Senin neyin var kardeşim,niye tek takılıyorsun,biz birşey mi yaptık? Alperen:Estağfurullah amcaoğlu,biraz tek takılmak istedim sadece,sizle âlakası yok yani Selim:Niye peki kardeşim derdini söyle ki yardım edelim,dertler paylaştıkça azalır bilmiyor musun Alperen:Biliyorum biliyorum da Selim:da-ne? Alperen:Nasıl söyliyiceğimi bilmiyorum Selim:Bir anda söyle nolucak ki Alperen:O işte senin dediğin gibi olmuyor kardeşim Selim:Ya nasıl oluyormuş kardeşim Alperen:Amcaoğlu zorlamasan,gerçekten hem zaten büyütecek birşey yok Selim:Ama (Alperen derin bi nefes alıp hafif sesini yükseltir) Alperen:Ya oğlum ısrar etmeyin rahat bırakın beni Allah Allah Selim:İyi tamam birşey söyleme ama bu seni rahat bırakacağım anlamına gelmiyor...Böyle bir durumda biz olsak sen ağzımızdan laf alana kadar peşimizi bırakmazdın şindide ben bırakmıyorum,sabırla bekliyicem Alperen:Diyiyorsun Selim:Diyiyorum Alperen:Sen bilirsin (Selim ve Alperen hafif sinirli bir şekilde ses tonlarını yükselterek tatlı bir atışma içine girer) Selim:Ya oğlum niye anlatmıyorsun? Yemin ederim ben senin kadar inatçı birini görmedim Alperen ya... Alperen:Ben gördüm Selim:Öyle mi kimmiş? Alperen:Sen (Selim göz devirip,başını sağa doğru çevirir,Alperen hızlıca ayağa kalkar tam gidecekken) Selim:Nereye Alperen:Cehennemin dibine Selim:İyi,bende geliyorum (Selim de ayağa kalkıp hızlıca gitmeye başlar,Alperen gülerek Selim'i izler...Selim bir kaç adım ilerledikten sonra Alperen'e döner Selim:E hadi,gelmiyor musun (bir kaç saniye duraksar ve bastırarak) cehennemin dibine "der" (güler ve giderler) SINIF Erva:Burdada yok Lema:Lavaboya gidicem demişti ama orada da yok Akın:E nerde o zaman (Alperen ve Selim gelir) Alperen:Kimi arıyorsunuz siz Akın:Yağmur u Alperen:Ne demek Yağmur'u,Selim sizinle değil miydi Selim:Lavaboya gidecekti Akın:Orada yokmuş amcaoğlu Selim:Nasıl yok (Alperen sinirlenir) Alperen:Ya yanından ayrılmayın demedim mi ben size niye tek bırakıyorsunuz Lema:Ben gidecektim peşine ama hemen gider gelirim dedi Alperen:Keşke gitseydin Lema Eren:Alperen bi sakin,nereden bilsin kız bağırıp durma Alperen:Bilseniz de bilmesenizde tek bırakmayın Yağmur'u gerçi hata bende ben bırakmamalıydım (Sekiz köşe bu kadar tepki vermesine anlam veremez) Erva:Alperen sencede biraz abartmıyor musun Yağmur çocuk değil sonuçta Alperen:Evet değil ama Akın:Ama Alperen:Neyse (Selim sanki birşey anlamış gibi derin bir düşünceye dalar) Selim'in iç sesi: Bidakka yaa,kontrole gittikleri zaman neden olduğunu sorduğumuzda Yağmur bizi geçiştirmişti Alpren'de nasıl söyliyiceğimi bilmiyorum dedi,Yağmur un hastalığı nüksetmiş olmalı yoksa böyle bir tepki vermezdi... (Selim'in gözleri dolar,ancak belli etmemeye çalışır,elini Alperen in sırtına koyar) Selim:Tamam sakin ol amcaoğlu arar buluruz şimdi (Alperen'in telefonu çalar) Alperen:Nil arıyor Selim:Açsana bakalım ne diyiyor (Alperen telefona cevap verir) Akın:Hopörlere ver (Alperen hopörlere verir) Alperen:Efendim Nil Nil:Alperen,Yağmur burada yani revirde Sekiz köşe:Nee! Nil:Merak etmeyin ciddi birşey yok,gelin konuşuruz Akın:Tmm geliyoruz (Telefonu kapatır ve revire doğru koşarlar,revirin önüne gelince Taner,Derya,Demir ve Efe yi görüp, şaşırırlar,Alperen,Nil,Eren ve Lema hiç takılmadan hemen revir odasına girer) Selim:Sizin ne işiniz var burada (Akın,Demir'in yakasına yapışır) Akın:Siz mi birşey yaptınız (Selim ve Taner ayırmaya çalışır) Selim:Amcaoğlu dur bir Taner:Akın sakin (Akın,başını Taner'e çevirir) Akın:Sen karışma (Demir,Akın'ın bileklerinden tutup yere indirir) Demir:Sen iyi alıştın yakama yapışmaya (Demir geri çekilir ve yakasını düzeltir) Demir:Biz sadece yardım ettik Erva:Tabi tabi bizde inandık Efe:Ne yani yalan mı söylüyoruz biz onu mu demeye çalışıyorsun Erva:Ne anlıyorsanız o (Efe,Erva'nın üzerine doğru yürür) Efe:Bana bak,Erva mısın nesin (Selim Erva'nın önüne geçip,Efe nin göğsünden hafifçe iterek ciddi bir tavırla konuşur) Selim:Geri bas (bir kaç saniye duraksar) eğer birdaha sevdiklerime, dokunmaya kalkarsanız... (Efe ve Demir iyice sinirlenmiştir) Demir:Eeee (Selim bastıra bastıra cevap verir) Selim:Bedelini ağır ödersiniz (Efe ve Demir kaşları çatık bir şekilde burunlarından solur,Efe sağ yumruğunu sıkar,bir kaç saniye sonra) Efe:Dua edin okuldayız birdaha eksi almamak için şimdilik duruyorum ama dışarda hepinizle görüşücez,kim bedel ödeyecekmiş görücez Akın:Olur görüşürüz,şimdi defolup gidin (Demir,Efe ye döner) Demir:Yürü Efe (onlar giderken Taner ikisinede ters bakışlar atar Akın ise sol elini yumruk yapıp bir anda Taner in yakasına yapışır) Akın:Bana bak eğer birşey biliyorsan (Selim Akın'ın omuzlarından tutup geri çekerken Derya ise Taner'in omuzlarından tutup geri çeker) Derya:Napıyorsun Akın ya,bi sakin mi olsan Selim:Oğlum dur,insanları anlamadan dinlemeden yakalarına yapışma,bir gören olucak şimdi yine eksi alıcaz (Akın,burnundan solur) Akın:Pardon Taner:Önemli değil Selim:Taner,Derya sizde birşey biliyorsanız söyleyin (Taner ve Derya önce birbirine bakar sonra Selim'e dönerler) Taner:Yok görüp geldik Akın:Eğer birşey bilip söylemiyorsanız Derya:Bilmiyoruz dedik ya Erva:Akın tamam bilmiyorlarmış işte sonra öğreniriz Yağmur'un yanına geçelim Selim:Aynen amcaoğlu hadi (Tam geçerken onlar çıkar) Akın:Yağmur,iyi misin Yağmur:İyim iyim (Erva,Yağmur'un alnının sağ tarafindaki kızarıklığı fark eder, hafifce dokunur,Yağmur ufak bi sızlanır) Erva:Noldu Yağmur:Ufak bir kaza önemli birşey yok Akın:Emin misin geldiğimizde Demir ve Efe de buradaydı onlar mı birşey yaptı Yağmur:Kimse birşey yapmadı,yardım edip buraya getirdiler sadece Derya:Başka biryerin acımıyor demi Yağmur:Yok Derya (bir kaç saniye duraksar) Taneer sağolun Taner:Birşey değil madem iyisin müsadenle biz gidelim artık (Yağmur tamam manasında başını sallar ve Tanerle,Derya gider Nil:Hadi bizde gidelim (Alperen aynen anlamında kafasını sallar ve giderler geriye sadece Selim,Erva ve Akın kalır) Erva:Yağmur niye teşekkür etti bunlara Akın:Bende anlamadım Selim:Büyük birşey olduğunu sanmıyorum,belliki bi iyilikleri dokundu Yağmur da öylesine teşekkür etti...Amaa Demirle,Efe ne alaka anlamadım Erva:Kesin,bunlar birşey yaptı Yağmur'a Akın:Ben göstericem şimdi onlara (Akın tam gidecekken,Selim durdurur) Selim:Oğlum bi dur Allahını seversen ya ben durdurmaktan yoruldum sen olay çıkarmaktan yorulmadın mı nereye gidiyorsun Akın:Hesap sormaya Erva:Ne hesabı Akın,elimizde kanıt olmadan hesap soramayız Selim:Erva haklı önce bi Yağmur u dinleyelim sonrasına bakarız Akın:Eğer onlar birşey yaptıysa sırf olay çıkmasın,kimse eksi almasın diye Yağmur hiç birşey anlatmaz Selim:Bizde başka şekilde öğreniriz Akın:Nasıl Alperen:Alperenle konuşur bir yolunu buluruz amcaoğlu,ya da Tanerle konuşuruz bilmiyorum (Erva sakin ve olgun bir şekilde konuşur) Erva:Ben daha sonra konuşurum Yağmur la,siz işinize bakın. (Akın ve Selim tamam manasında başlarını sallar) Selim:Hadi gidelim (Giderler) HASTANE YOĞUN BAKIM ÖNÜ (Ali ve Cahit hariç diğerleri mecburen çıkmıştır Levent ise Sarp'ı muayene ediyordur ve sonra tebessüm ederek odadan çıkar) Ali Batur:Levent abi nasıl durumu Levent:Tahlil sonuçlarını inceledim merak etmeyin durumu daha iye gidiyor (Cahit ve Ali nin yüzünde kocaman bir tebessüm oluşur) Cahit:Ne zaman uyanır? Levent:En kısa zamanda uyanır,birazda onun elinde (Cahit ve Ali biraz rahatlamıştır ve derin bi oh çekerler) Cahit:Allahım sana şükürler olsun Ali Batur:Çok şükür (Cahit ve Ali sarılır) .... AKŞAM OLUR ANILGİLİN EV (ÇAY İÇİYORLARDIR) Reyyan:İlk dersin ne zaman Anıl:Allah nasip ederse yarın Reyyan:Hayırlısı...Ha Anıl Ali ve Barış ile görüşebildin mi? Anıl:Yok anca yerleşebildik ya hiç fırsatım olmadı,yani konuştuk filanda burada olduğumdan haberleri yok,Asaf ustayı da bi ziyaret etmem lazım amcamlarla da görüşemedim,yarın görüşürüm ama Reyyan:İnşallah canım (Asel telaşlı bir şekilde gelir) Asel:Anne,baba (Anıl ayağa kalkar ve Asel'e yaklaşır) Anıl:Kızım noldu niye ağlıyorsun sen Asel:Liya ya bişe oluyo baba bi anda tityemeye başladı Reyyan:Nee (Anıl ve Reyyan koşarak çocukların odasına gider beşiğinde baygın bir şekilde titreyen Liya yı görürler Anıl,elini alnına koyar) Anıl:Çok ateşi var (Anıl,Liya yı kucaklar) Anıl:Hadi hadi hemen hastaneye gitmemiz lazım (Anıl hemen koşar,Reyyan da hızlıca Asel'i giydirip kendi üzerinede birşey alır ve çıkarlar) AKINGİLİN EV (Oturma odası) (Hifa yerde oturmuş sehbanın üzerinde resim yapıyor Akın,Yağmur ve Erva ise masada oturmuş ders çalışıyordur,Seray elinde tepsiyle gelir) Seray:Al bakalım fıstık bu muzlu sütün buda havuçlu kekin Hifa:Teşekkür ederim yenge🙂 Seray:Rica ederim🙂 (Seray diğer tabaklarıda Akın,Erva ve Yağmur'un önüne koyar) Seray:Bunlarda sizin Akın:Sağol anne Erva:Sağol Seray teyze (Yağmur da,Seray'a bakıp tebessüm eder) Seray:Afiyet olsun (gider) Erva:Ya ben size slayt hazırlmayı öğrettimde Güneş hoca kızmasın Akın:Niye kızsın ki araştırmayı sana yaptırmadık sonuçta,sadece slayt hazırlamayı öğrettin o kadar Erva:Doğru (Yağmur keyifsiz ve dalgın bir şekilde elindeki kalemle oynuyordur Erva ve Akın fark eder ve önce birbirine bakar sonra Yağmur'a bakarlar) Akın:Yağmuuur burda mısın sen? (Yağmur biranda irkilir) Yağmur:Burdayım evet Akın:Sen niye keyifsizsin,Alperen ayrı sen ayrı birşeyde anlatmıyorsunuz Erva:Gerçekten Yağmur ya (Yağmur derin bi nefes alır) Yağmur:Abimi bilmiyorum benimde birşeyim yok,iyim (Akın tatmin olmaz,göz devirip başını sağa doğru çevirir,ama uzatmakta istemez,bir kaç dakika dururlar bir anda Erva nın aklına birşey gelir) Erva:Yağmuur sana birşey sorucam gerçi konuştuk ama Demirle,Efeee... Yağmur:Birşey yapmadılar Akın:O zaman ne işleri vardı orada Yağmur:Dediğim gibi ben düştüm onlarda yardım etti hepsi bu (Akın hafifce sesini yükseltir) Akın:Yalan söylüyorsun Yağmur,boşuna saklamaya çalışma anlaşılıyor,ayrıca bizden sakladığın başka birşey daha var birşeyim yok diyip durma (Yağmur'da hafifce sesini yükseltir) Yağmur:Her yanağım kızardığında yalan söylüyorum anlamına gelmez Akın, eviniz sıcak,Erva nın da yanakları kızarmış ayrıca sakladığım birşeyde yok (Akın hafif sert bi tavırla cevap verir) Akın:Tamam Yağmur öyle diyiyorsan öyle olsum (Akın ayağa kalkar) Akın:Siz yiyin ben su içip geliyorum (Akın mutfağa doğru giderken Yağmur morali bozuk bir şekilde arkasından bakar sonra Erva ya döner ve sıkıntılı bir şekilde oflar,Erva ise Yağmur'un omuzunu sıvazlar) Erva:Üzülme,Akın ı da anlamaya çalış telaşlanıyor sizin için🙂 (Yağmur olumlu bir şekilde başını sallayarak hafif bi tebessüm eder) Yağmur:Ben bi elimi yüzümü yıkayıp geleyim (Erva tamam anlamında başını sallar,Yağmur hızlıca ayağa kalkar sonra bir anda duraksar) Erva:Yağmur iyi misin (Hifa hemen başını kaldırıp Yağmur'a bakar,Yağmur daha fazla dayanamaz ve bayılır) Hifa:Ablaa! (Erva hemen eğilir) Erva:Yağmur,Yağmur aç gözlerini (Akın ve Seray gelir,Yağmur'u yerde görünce ikiside bir an duraksar) Akın,Seray:Yağmur! HASTANE YOĞUN BAKIM ÖNÜ (Börü camdan Sarp'a bakıyordur,bi umut uyanmasını bekliyorlardır) Ali Batur:Hadi kardeşim hadi uyan Barış:Ne kadar daha böyle uyuyacak niye uyanmıyor başkanım Cahit:Bilmiyorum evlat (Sarp parmağını oynatır) Hanne:Parmağını oynattı (Ve gözlerini açmaya çalışır) Ali Batur:Hadi kardeşim hadi (Nihayet açar) (Hepsi derin bi oh çeker) Cahit:Çok şükür (herkes çok sevinip tebessüm eder,Sarp ta yavaşça başını onlara doğru çevirir ve oda ufak bi tebessüm eder) Mehmet:Ben hemen haber vereyim (Tam gidecekken,Sarp gözlerini tekrar kapatır ve kalbi durur.) Ali Batur:Birşey oluyo birşey oluyo Bqrış:Sarp sakın,sakın Sarp Cahit:Allahım sen onu bize bağışla,nolur Allahım (Bağırışlara Levent yetişir ve hemen içeri girip Sarp'ın gözlerini muayene eder sonra kalp masajına başlar herkes ağlayarak camdan bakıyordur) Ali Batur:Hadi kardeşim,geri dön nolur geri dön,hadi,hadi... BÖLÜM SONU 1.Sarp öldü mü? 2.Yağmur'a noldu? 3.Akın,Erva ve Selim Demir ile Efe konusunda haklı mı?Gerçekten onlar mı birşey yaptı? 4.Taner ve Derya nın Revir önünde ne işi vardı? 5.Liya ya noldu? Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı yeni bölümde sizlerle olacak... ☆Bu arada en sevdiğiniz sahne hangisiydi ☆Alperen ve Selim'in bahçede geçen diyoloğunu nasıl buldunuz😄 ☆Eren'in,Selim'in omuzuna vurduğu sahne nasıldı?😄 (Hoşçakalın oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🤗 |
0% |