Cahit adamlardan birini sıkıştırmıştır ve bağırır)

Cahit:Çocuklar nerede,nerede tutuyorsunuz onları söyle,söyle dedim?

Adam:Sizi uyarmıştık geç kaldınız...

(Cahit ve Asaf'ın gözleri kocaman olur.)

(İkisininde yüzü tamamen hüzne boğulur ve Asaf'ın gözlerinden yaş akar)

Asaf:Oğlum (sesi titriyordur birden gökyüzüne bakar ve avazı çıkana kadar bağırır)

Asaf:Kızııııım!

...

1 GÜN SONRA

KOLEJ/DİSİPLİN KURULU

(Selim ortadaydı,sağında Akın solunda Alperen vardı.Akın'ın yanında Taner onun yanında da Ayaz vardı. Öğretmenler bir aradaydı.Emin sert bir ses tonuyla çocuklara kızıyordu...)

Emin:Yahu evladım okuldan kaçmak ne demek ya,ne demek,sizin gibi gençlere, yakışıyor mu?

Selim:Hocam isterseniz okuldan atabilirsiniz,uzaklaştırmada verebilirsiniz,ne isterseniz yapabilirsiniz ama sadece bana yapın amcaoğullarımın ve arkadaşlarımın bi suçu yok tek suçlu benim...

(Alperen ve Selim aynıanda kollarıyla,Selim'in kollarını dürterler)

Selim:Ah!

(Selim dişlerinin arasından sessizce konuşur)

Selim:L×× yavaş.

(Emin hafifçe masaya vurur)

Emin:Şşş sessizlik.

(Akın elini,Selim'in omuzuna koyar)

Akın:Siz onun dediğine bakmayın hocam beraber gittik,yani kaçtık.

(Alperen ve Selim boğazını temizler,ikiside uyarıcı bakışlar atar)

Akın:Ne bakıyonuz yalan mı?

Alperen:Amcaoğlum Emin bey biliyor zaten ama kaçmak zorunda kaldık desen daha iyi olmaz mı.

(Sonra Emin beye bakar)

Alperen:Efendim ve sevgili öğretmenlerim sizde biliyorsunuz ki şu son zamanlarda çok zor şeyler yaşadık,dün bir tarafta Nil,bi tarafta Erva ve Eren yani babamlar haber filan vermeyince dayanamadık sonrada kaçmak zorunda kaldık ama özürdileriz mecbur kalmadığımız müddetçe bu bir daha tekrarlanmayacak...

Emin:Bakın gençler ben sizi severim yaramazlıklarınız olsada kızsamda severim ama bu yaptığınız affedilir gibi değil...

Selim:Gerçekten çok özürdileriz hocam

Emin bey:Mecbur kaldığınız için özürünüzü kabul ediyorum ama bu vereceğimiz kararı değiştirmeyecek

(Taner'e döner)

Emin:Hadi bunları anladım siz nediye kaçtınız haa!

(Amcaoğulları aynıanda bi cevap bekler gibi Taner'e bakar...)

Taner:Şey hocam,şimdi şey ya şimdi onları öyle telaşlı görünce,birde Akın da gidince,Akın şimdi biliyorsunuz benim çocukluktan beri dostum olan bi kardeşim ya da kardeşim olan bir dos...

Güneş:Tanercim geveleme yavrum.

Taner:Uzun lafın kısası arkadaşım sonuçta,öyle oluncada gittim işte...

(Akın,Taner'in kulağına yönelip dişlerinin arasından konuşur)

Akın:L×× oğlum ben camdan atlasam sende mi atlıyıcan?

Emin:Doğru söylüyor arkadaşın,o camdan atlasa sende mi atlıyıcan?

Taner:Ya yani bilmem olabilir denerdim en azından (başını iki yana sallar) neden olmasın yani...

(Akın elini alnına koyar,Emin bey ve diğer öğretmenler şaşırır)

Emin:Töğbeestağfurullah (Ayaz'a dòner) peki sen niye gittin evladım?

Selim:Harbiden sen niye geldin bende çok merak ediyorum.

Anıl:Şşş!

(Selim ellerini bağlar başını öne eğer)

Selim:Afedersiniz hocam.

Güneş:Evet Ayaz seni dinliyoruz.

Ayaz:Ben şeyden gittim hocam (biraz duraksar) neyden gittim,gittim hocam öyle yani.

Alperen:Hocam o bile daha niye geldiğini bilmiyor ki size ne desin...

Ayaz:Ne âlakası var canım garipsersiniz diye diyemedim...Hocam yardım ederim bi faydam olur diye gitmiştim.

Akın:Gerek yoktu ama yinede sağol.

(Emin bir anda sertce masaya vurur ve hafif bağırır)

Emin:Aaa yeter,sizin yüzününzden bu yaşımda emekli olucam ya...

(Bir anda durur odada bulunan camlara bakar)

Emin:Camlara birşey oldu mu?

(Herkes şaşırır)

Emin:Bak sizin yüzünüzden bağırdım camlar zarar görecek sonra bir ton masraf...

(Anıl boğazını temizler)

Anıl:Emin bey gençleri dinledik dilerseniz gönderelim birde kendi aramızda istişare edelim sonrada bir karar verelim.

Emin bey:Doğru diyiyorsunuz Anıl hocam(çocuklara döner) Tamam gençler siz çıkabilirsiniz.

(Çocuklar başlarını sallar ve kapıya doğru yürür kapıyı açtıklarında kızlar ve Yiğit oradadır aynıanda konuşmaya başlarlar)

Yağmur:Hele şükür neden bu kadar uzun sürdü?

Derya:Ne dedi Emin bey çok kızdı mı?

Yiğit:Okuldan atılmadınız demi

Aymira:Uzaklaştırma mı verdiler yoksa?

Selim:Arkadaşlar bir sakin!

(Hepsi bir anda susar)

Lema:Tamam sakiniz ,noldu söyleyin artık.

Alperen:Yani bizi çıkardılar,birde öğretmenler olarak bi istişare yapacaklar ona göre akibetimiz belli olacak.

Akın:Ama endişelenmeyin zaruriyet vardı diye okuldan atmayacaklar yani atmazlar inşallah.

Selim:Yok ya atmazlar telaş etmeyin.

Taner:Ama bir cezamız olur illaki.

Akın:E yani...

(Selim'in bir anda enerjisi düşer ve hüzünlenir)

Selim:Erva ve Eren nasıl acaba şuanda?

(Diğerleride hüzünlenir)

...

HASTANE YOĞUN BAKIM ÖNÜ

(Asaf,Tahir ve Yakup oradadır,Levent odadan çıkar,Asaf'ın gözleri kıpkırmızıdır hem çok telaşlanmıştır hemde çok korkuyordur)

Asaf:Levent çocuklar nasıl?

Levent:Eren daha iyi,normal odaya alıcaz,birazdan uyanır .

(Asaf hüzünle bir tebessüm eder)

Levent:Peki kızım nasıl?

Levent:Erva'nın biraz daha zamanı var.

Asaf:İyi mi peki?

Levent:Daha iyi,yakında tamamen iyileşicek inşallah,sadece zamana ihtiyacı var.

Yakup:İnşallah!

(Levent gider,Asaf çaresizce sandalyelerden birine oturur)

Tahir:Usta tamam,bak iyi ye gidiyorlarmış sıkma artık canını...

(Asaf olayın şoku ile olanları anlatmaya başlar)

Asaf:Oraya gidince adam geç kaldınız dedi ya sanki kalbime kurşun saplandı Tahir...Öldüler sanmışlar gerçi ilk bulduğumuzda bizde öyle sandık.Sağlık ekipleride bizimle çıktı yukarıya ikiside bembeyaz olmuş,buz gibiydiler ilk başta nabız filan alamadık meğersem ikiside şiddetli hipotermi geçiriyormuş,senin anlayacağın ölümün kıyısından döndüler...

Tahir:Çok şükür kavuştuk ya geriside gelir evelallah!Harap etme kendini...

Asaf:Elimde değil yinede şükürler olsun...(Biraz duraksar,sonra devam eder)Nil nasılmış?

Tahir:Fatih ile konuştum daha iyimiş merak etmeyin dedi.Ama gazdan çok etkilenmiş,evde hâla tedavi görüyor.Bu ne böyle ya bir günde 3 canımızı verecektik az kalsın...

Yakup:Öyle,Allah korudu...Erva ve Eren düzeldikten sonra onuda görmeye gidelim?

Asaf:Gideriz gider,Erva benim için ne ise Nil'de öyle,diğerleride...

...

YARIM SAAT SONRA KOLEJ/SINIF

(Ayaz ve Aymira hariç sekiz köşe ve efsane bir aradaydı,telefonla konuşan Alperen kapatıp onlara döndü)

Alperen:Şimdi babamla konuştum Eren iyimiş,normal odaya almışlar.

Lema:Gerçekten mi?

Alperen:Gerçekten .

(Selim yüzünde hüzünlü bir ifade ve titreyen duygulu sesiyle)

Selim:Peki Erva,o nasılmış?

Alperen:O hâla yoğun bakımdaymış ama durumu iyiye gidiyormuş,üzülme artık...

(Selim'in yüzünde hâlâ hüzünlü bir ifade vardı)

Selim'in iç sesi:Öyle kolaydı sanki,bir tarafta ikizim,bir tarafta arkadaşlarım...

Taner:Daha ne olsun. Bak görürsünüz 2 gün sonra üçüde sapasağlam bir şekilde bu kapıdan içeriye girecek...

Hepsi birden:İnşallah!

(Alperen hüzünle,Selim'e döner)

Alperen:Amcaoğlu Nil nasıl?

Selim:Gazdan ciğerleri biraz kötü etkilenmiş öksürüğü var,dün oksijen verdiler bu gün daha iyi ama öksürüğü biraz daha sürebilirmiş...

Yağmur:Okula gelebilecek mi?

Selim:Biraz toparlansın gelicek. Merak etme genel durumu iyi,ilaç filan verdiler biraz sürer ama toparlanır dediler.

(Hepsi oh be dercesine derin bir nefes verirler)

Lema:Son zamanlarda ne kadar çok şey yaşadık üst üste...Artık her sabah uyandığımda bu gün kim hastanelik olacak diye düşünmeye başladım.

Derya:Allah korusun,böyle zamanlar olur,ama geçer sabretmek,dua etmek ve mücadeleye devam etmek gerekir.

Yiğit:Aynen öyle o yüzden şükredelim.Bu arada disiplin kurulu noldu?

Taner:Cezayla yırttık ama baya ağır ceza okul çıkışı bütün okulu silip süpürücez üstelik bu sefer bizden başka hiç kimse yok.

Akın:Beş kişi koskoca okulu nasıl temizliyicez bilmiyorum ben...

Alperen:Yapıcak birşey yok amcaoğlu...

Tuğçe:Yani hak ettiniz bence...

Selim:Sana hak vereceğim hiç aklıma gelmezdi ama bencede,izin isteseydik durumu anlatsaydık Güneş hoca müsade ederdi ama kaçmayı tercih ettik.

Akın:Seni durdurabiliyor muyuz ki amcaoğlu...

Alperen:Vallaha haklı!

Selim:Tamam olan oldu napalım,mecbur yapıcaz...

(Tam o anda ders zili çalar)

...

10 DAKİKA SONRA HASTANE

(Eren normal odaya alınmıştı,Asaf,Tahir ve Yakup ta onun yanındaydı ve uyanmasını bekliyorlardı,Asaf baş ucunda oturmuş,başını okşayarak birşeyler söylüyordu)

Asaf:Hadi be evlat,uyan artık,uyanda hepimizin yüzü gülsün,iyi ol nolur be evlat...

Tahir:Eren'i böyle görmeye alışık değilim,bir tarafı zaten yaralı...

(O anda Yakup,Asaf'a bakar)

Yakup:Sahi annesinden hâlâ bi haber yok mu usta,yazık değil mi bu çocuğa bi anne 5 yaşındaki evladını nasıl terk eder,bu yük çok ağır şimdiye kadar nasıl dayandı.

Asaf:Ona çok kızgın,çok kırgın zorlandığı çok zaman oldu ama hep susmayı tercih etti hep içine attı,bu yüzden sinir krizi geçirdi kaç sefer,kendi üzülmesine rağmen başkalarının üzülmesine müsade etmedi...Annesi nerede bilmiyorum ama Yeşil evladını terk edecek bir anne değildi ciddi bir sebebi olduğunu düşünüyorum.Yani mecbur bırakılmış ya da mecbur kalmış olabilir başka bi açıklaması olamaz bu durumun.

Yakup:Ya gerçekten keyfi terk ettiyse usta

Asaf:Sanmam dediğim gibi Yeşil öyle biri değil mutlaka geçerli bi açıklaması vardır...

Tahir:Usta bir gün çıkıp gelirse Eren affeder mi annesini?

Eren:Asla!

(Eren yavaşça gözlerini açmıştı,sesini duyunca hepsi aynıanda baktı)

Asaf:Eren evlat...

(Eren zorlanarak konuşmaya başladı)

Eren:Sizi duydum ama duymamayı tercih ederdim o kadının ismini bir daha duymak istemiyorum demiştim amca,benim annem 5 yaşındayken öldü.

Asaf:T tamam,kapattık bu konuyu,iyi misin oğlum?

(Asaf tekrar Eren'in başını okşar,Eren zorlanarak cevap verir)

Eren:Ben iyimde (sağına soluna bakar) Erva yı göremedim o iyi mi,niye burada değil (bir anda telaşla doğrulur) Bi bişey mi oldu yoksa?

Asaf:Yok oda iyi merak etme...

Eren:Gerçekten mi?

(Asaf tebessüm ederek başını olumlu bir şekilde sallar)

Eren:Görebilir miyim?

Tahir:Eren şuanda izin vermiyorlar aslanım hem zaten uyanınca onuda buraya getirecekler korkma tamam mı?

Eren:Neredeki?

(Hepsinin yüzünde buruk bir ifade oluşur bir kaç saniye öyle baktıktan sonra cevap vermeyince Eren konuşur)

Eren:Yoğun bakımda mı?

Asaf:Evet ama durumu iyiye gidiyor.

Eren:Ben görmek istiyorum amca nolur!

Yakup:Eee usta tamam sen dur burada, ben gidip Levent'e uyandığını haber vereyim hemde izin isteyelim görmesi için,müsade ederler belki...

(Asaf tamam manasında başını sallar)

Eren:Sağol Yakup amca.

(Yakup tebessüm eder ve gider)

...

KARAKOL

(Börü bir arada,toplantı halindedir)

Cahit başkan:Barış,Gülçehre sorgu nasıl geçti,konuşturabildiniz mi adamı?

Gülçehre:Maalesef başkanım tek kelime bile sòylemedi

Barış:Zaten belliydi başkanım Şiraziler bunlar,haşa liderlerine bildiğin tapıyorlar,ölümü bile göze alıyor ama mekânları nerede söylemiyor

Hanne:Peki nasıl öğrenicez

Ali Batur:Benim aslında bi fikrim var ama çok riskli ve tutması çok düşük bi ihtimal

Cahit:Fikrin ne evlat

Ali Batur:Başkanım adamı serbest bırakıcaz (Ali sözünü tamamlayamadan Hanne ne yapacaklarını anlar ve araya girer)

Hanne:Sonrada takibe alıcaz

Ali Batur:Aynen öyle

Hanne:Sen varya bir numarasın Ali

Mehmet:Evet ama riskli ayrıca tutma ihtimali gerçekten düşük adam salak değil ya onu serbest bırakmamız kafasında soru işaretleri oluşturur.

Barış:Belkide salaktır...

Cahit başkan:O ne demek evlat?

Gülçehre:Adam çok saf başkanım yani bildiğiniz ger×××××lı onu takibe alacağamızı akletmeyebilir.

Hanne:Akletse bile denemekten zarar gelmez,takibe alacağımız için tekrar tutuklarız.

Ali Batur:Aynen nolursa olsum deneyelim derim başkanım.

Cahit başkan:Tamam deneyelim.

(Herkesin gözü birden dalgın olan Sarp'a dalar.Önce Sarp'a sonra birbirlerine bakarlar Cahit boğazını temizler)

Cahit:Sen ne diyiyorsun?Sarp işler mi bu plan?

(Sarp dalgındır,cevap vermez)

Ali Batur:Sarp...Saarp

(Sarp birden irkilir)

Sarp:Efendim bana mı dediniz?

Barış:Evet sana dedik ama burada değildin kardeşim.

Sarp:Kusura bakmayın dalmışım

(Biraz duraksar sonra Cahit'e döner)

Baba y yani başkanım sizinle biraz konuşabilir miyiz toplantı bittiyse eğer?

Cahit:Tabi konuşalım (diğerlerine dòner) toplantı bitmiştir börü kalkabilirsiniz.

(Hepsi başlarını olumlu bir şekilde sallar ve kalkar)

...

İLKOKUL-ÖĞLEN ARASI-HİFAGİLİN SINIF

(Sınıfta sadece Ceren ve Umut vardır...Ceren üzgündür,Umut bunu fark eder)

Umut:Ceren senin neyin var?

Ceren:Birşey yok Umut.

Umut:Birşey yoksa neden üzgünsün?

Ceren:Canım öyle istiyo...

Umut:Aynen bende inandım,kimsenin canı durupdururken üzgün olmak istemez anlat işte yabancı mıyım ben?

Ceren:Sana bir sır vermiştim hatırladın mı?

Umut:Evet Erva abla ve Asaf dede seniin

(Ceren hemen Umut'un ağzını kapatı)

Ceren:Şşş biri duyucak

(Elini çeker)

Umut:Ee nolmuş o sırra?

Ceren:Birşey olmadı. Dedem bizi tanıştıracaktı ama hâlâ tanıştırmadı.

Umut:Üzülme demek ki doğru zaman henüz gelmemiş.

Ceren:Sorun sadece o değil babam hâlâ kolunu kullanamıyor ve bu yüzden işini yapamıyor bi polisin silahı kolu gibi derdi babam,kolumu aldılar benden demişti.

Umut:Abimde öyle der hep bu yüzden hem seni hemde abini anlıyorum.

Ceren:Anlaman sadece belki biraz beni rahatlatır.Babama ne faydası olucak ki? Bu aralar çok sinirli ve üzgün eskiden birlikte resim filanda yapardık ama artık onuda yapamıyoruz.Gerçi bununda bi önemi yok keşke iyi olsada biz hiç resim yapmasak,razıyım yeter ki iyi olsun...🙁

Umut:Üzülme herşey düzelicek,inanıyorum

(Ceren üzgünce başını öne eğer ve sessizce mırıldanır)

Ceren:İnşallah

(O sırada Eymen ve Hifa birbirlerine tebessüm ederek içeriye girer)

Umut:Hifa neredeydin sen? Hemen geliyorum dedin yarım saat oldu.

Hifa:Narin öğretmenin yanındaydım anlamadığım bir yer vardıda onu sordum.

Umut:Hmm!

Ceren:İsra nerede peki?

Eymen:Onuda rehberlik öğretmeni çağırmış.

Ceren:Allah Allah niyeki bi sorun mu oldu acaba?

Hifa:Bilmiyorum ki...Neyse İsra ya bahçede her zamanki yerimizde bekliyoruz seni dedim gelirse bizi bulamaz oraya gidicez siz gelmiyor musunuz ? Bencd gelin birlikte gidelim hem sende açılırsın Ceren,haa! (tebessüm eder)

Ceren:Tamam. (Hifa Ceren'in yanına geçip başını okşar)

Hifa:Seni üzen ne bilmiyorum ama az çok tahmin edebiliyorum istediğin zaman benimle paylaşabilirsin.

(Ceren tebessüm eder)

Ceren:Sağol.

(Hifa eğilip boynuna sarılır,Ceren'de karşılık verir Umut ve Eymen tebessüm eder sonra Hifa,Ceren'in elinden tutar)

Hifa:Hadi...

(Ve giderler)

...

1 HAFTA SONRA

KARAKOL CAHİT'İN ODASI SARP ORADADIR

Sarp:Baba geçen hafta konuştuk ya Erva ve Eren toparlansın gerçekleri söyleyelim diye ikiside taburcu olmuş hatta bu gün okula gideceklermiş biz ne zaman gideriz yanlarına ben artık kardeşime sarılmak istiyorum,hazırım

Cahit:Sen hazırsında ben hazır değilim evlat,bahsettiğin adam benim 40 yıllık dostum bunca zaman ondan herşeyi sakladım kırılabilir,sinirlenebilir daha kötüsü olabilir

Asaf:Olabilir ama benim için,Asiltürkler için yaptığını duyunca yumuşayacaktır...Bak baba hayat kısa ben 1 hafta önce öz kardeşimi daha kavuşamadan kaybedecektim birdaha olsun istemiyorum,artık kavuşmak istiyorum bu benim hakkım.Beni geçtim çocukların en büyük hakkı.O iki masumun ne günahı varda uzakta kalmak zorunda kalıyorlar nolur baba...Ali gerçekleri öğrenince çok yumuşamıştı hemen affetti beni.Oda benim bunca yıllık dostum,babamda seni affeder.

Cahit:İnşallah aslanım inşallah

Sarp:Ne zaman gideriz artık sabrım kalmadı.

Cahit:Tamam ilk fırsatta gidelim.

(Sarp tamam manasında başını sallar)

KOLEJ İLK DERS ÖNCESİ TENEFFÜS

(Alperen,Yağmur,Lema ve efsane bir aradadır)

Taner:Akın niye gelmedi

Alperen:Sizinde aranız düzeldi diye iki kelimenden biri Akın napsak evlendirsek mi sizi

(Yağmur hafif sinirlenir ve biraz sesini yükseltir)

Yağmur:Aynen hatta telli duvaklı düğün yapalım (göz devirir) Allahım ya

Taner:Ya tamam ne bağırıyon kızım sanki yedim Allah Allah

(Alperen hariç,diğerleri hafif gülerek izliyordur)

Alperen:Yav arkadaş ne Akın sevgisiymiş

Yağmur:Ciddiyete davet ediyorum sizi,gerçekten Akın bu kadar geç kalmazdı,birşey mi oldu acaba...

Derya:Abartmayın ya saate bakıyorum sadece 5 dakika geç kalmış gelir birazdan

(O sırada Nil ve Selim gelir)

Yağmur:Nil (koşarak gidip sarılır,Alperen'de tebessüm ederek ayağa kalkar yanına gitmek ister ama çekinir,Nil ve Yağmur sımsıkı sarılırken Nil bir yandanda tebessüm ederek Alperen'e bakar)

Yağmur:Çok özledim seni,iyisin demi

Nil:Bende seni çok özledim

(Sarılmaya devam ederler Yağmur farkında olmadan biraz fazla sıkmıştır,Nil gülerek konuşur)

Nil:Böyle sıkmaya devam edersen benden geriye birşey kalmayacak

Yağmur:Tamam tamam

(Bırakırlar daha sonra Nil,Alperen'e doğru yaklaşır,Alperen ufak bir buruklukla tebessüm eder)

Alperen:Nihayet okula gelebilmene çok sevindim Nil iyisin demi

(Nil tebessüm ederek iyim manasında başını sallar,Alperen üzgünce)

Alperen:Seni o halde görünceee...

Nil:Tamam geçti artık,korkmana gerek yok (diğerlerine döner) y yani korkmanıza gerek yok (biraz duraksar) Bu arada Alperen,ben özürdilerim.

Alperen:Niye?

Nil:Akın hastanede yatarken Ayaz gil yüzünden seni biraz tersledim ben farklı sanmıştım oysa sadece endişelenmişsin

Alperen:Önemli değil hem sen haklıydın ben biraz abarttım galiba o yüzden asıl ben özürdilerim.

Nil:Sorun yok

(Tebessüm ederler)

Selim:Eveet özürdileme faslınız bitti mi gençler

(Tam o anda Erva ve Eren sınıfa girer,Eren yine o enerji dolu son sesiyle bağırır)

Eren:Gü-nay-dııın

Sekiz köşe,efsane:Oooo

Alperen:Kardeşim

Selim:Erva (bir anda Erva ya sarılır,Erva neye uğradığını şaşırır ama oda Selim'in sırtını sıvazlar,bir kaç saniye sonra bırakırlar)

Selim:İyisin demi

Erva:İyim merak etme

(Alperen ve Eren'de birbirine çakar)

(Sonrada sarılırlar,Alperen sarılırken bir yandanda biraz sertçe Eren'in sırtına vurur)

Eren:Kardeşim yavaş,yaşadım diye öldürmeye mi çalışıyon (güler)

Alperen:Yok be,ben kuvvetini ölçüyorum hâlâ yerinde mi nasılsın sağlam mısın diye?

Selim:Öyle anlıyamazsın kardeşim anlamamız için Eren'in benim sırtıma veya enseme vurması lazım (güler)

Eren:Vallaha vururum haaa

(Selim çok rahat ve profosyonel bir şekilde)

Selim:Hadi vur be

(Eren bir anda,sertçe Selim'in sırtına vurur)

Selim:Ahh...Oğlum yavaş vur dedim öldürdün

Eren:Çok mu acıdı l××?

Taner:Ya ne acıması,senin vurmalarının yüzünden çürüdü çocuğun sırtı.

(Hep birlikte gülerler,daha sonra)

Selim:Oğlum varya bunun hiçbirşeyi yok aynı Eren hatta bir tık daha güçlenmiş Eren

Erva:Eee ne demişler seni öldürmeyen acı güçlendirir.

(Sonra hepsi bir anda hüzünlenir)

Selim:Biz ne yaşadık böyle ya

Yağmur:Herşey üst üste geldi az kalsın dört kişi kalıyorduk

Yağmur'un iç sesi:Benim yüzümden ölüyordu Akın

Yiğit:Allah korusun

Selim:Sekiz köşeden aksiyon eksik olmaz,siz ölümden döndünüz bakalım sıra kimde

(Erva bir an korkup sinirlenir)

Erva:Ne diyiyorsun Selim ya Allah korusun bu kadar aksiyon fazla, birdaha böyle konuşma

Selim:Tamam tamam kızma

(Yağmur hafiften telaşlanır ama belli etmez sonra kapıya doğru bakar gelen var mı diye o anda Akın içeri girer,Yağmur rahatlamış gibi tebessüm eder)

Akın:Ooo kimleri görüyorum hoşgeldiniz gençler

Alperen:Sende hoşgeldin amcaoğlu nerede kaldın ya (Taner ve Yağmur'u kafasıyla işaret eder) birileri meraktan öldü

(Akın onlara bakar)

Akın:Ne o bensiz yapamıyor musunuz

(Yağmur birşey demez,Taner ise güler)

Alperen:Abicim Akın geç kaldı diyiyordun geldi işte

(Yağmur üzgünce Akın a bakar)

Yağmur:Hoşgeldin (hemen önüne dòner,Akın ne olduğunu anlamaz tereddütle cevap verir)

Akın:Hoşbuldum

(Alperen'e dòner noluyo ya der gibi bakış atar,Alperen'de bilmem manasında dudak büzer,Akın derin bi nefes verir ve Yağmur'un yanına oturur)

Akın:Yağmur neyin var

Yağmur:Hiç

Akın:Nasıl hiç soğuk gibisin

(Yağmur derin bi nefes alır ve cevap vermeden ayağa kalkar)

Yağmur:Ben bi elimi yüzümü yıkıyim

(Gider)

Erva:Noluyor ya biz ne kaçırdık

Akın:Vallaha bende anlamadım

(tekrar Alperen'e dòner,sen biliyor musun manasında bakış atar) amcaoğlu...

Alperen:Anlamadım ki az önce seni soruyordu şimdi soğuk yapıyor...

Selim:Kardeşim geç kaldın diye trip yiyiyor olmayasın

Taner:Yok başka birşey var gibi

Nil:Neyse anlarız

(Hepsi yerlerine oturur)

......

KARAKOL

(Ali,Sarp,Barış ve Anıl bir arada kantinde oturuyordur,Anıl onları ziyarete gelmiştir,çay içiyorlardır)

Ali Batur:Okul nasıl gidiyo amcaoğlu?

Anıl:Vallaha güzel.

Barış:Alıştın mı yani?

Anıl:Alıştım alıştım ama okul sahibi Emin bey biraz tuhaf biri

(Sarp (Buğra) sessizdir Ali fark edip ona döner)

Ali Batur:Kardeşim hayırdır

Sarp:Vallaha bilmiyorum hayır mı şer mi

Barış:Noldu ya

Sarp:Babamın karşısına çıkıcaz ya nasıl olucak diye düşünüyorum,bunca yıl sonra

Ali Batur:Merak etme en fazla benim gibi olur ama geçer

Anıl:Bencede

Sarp:Ya sizden birşey istesem...

Ali Batur:İste kardeşim,her zaman

Anıl:Tabi istiyicen olum kardeşler bu günler için vardır ne istersen yaparız

Sarp:L×× daha istemedim bile

Barış:Yapabileceğimiz birşeyse yaparız hadi söylede çatlatma adamı

Sarp:Ben diyiyorum ki hepiniz gelemeseniz bile en azından biriniz gelseniz babamla yüzleşirken yanımda olsanız olur mu?Yani ne olacak bilmiyorum belki bir yardımınız dokunur,manevi destek olursunuz bana...

Ali Batur:Ben Cahit başkanla ayarlar gelirim kardeşim.

Barış:Bende gelirim.

Anıl:Ee kambersiz düğün olmaz bende gelirim be!

Sarp:Sağolun

(Hep birlikte tebessüm ederler)

Ali Batur:Düğün demişken bende size birşey diyicem.

Sarp:Hayırdır...

Ali Batur:Vallaha bende senin gibi hayır mı şer mi bilmiyorum kardeşim

Anıl:Noluyo amcaoğlu

(Barış gülerek ve dalgaya vererek cevap verir)

Barış:Evleniyon mu yoksa

Ali Batur:Şeeey (bir kaç saniye duraksar) baştan söyliyim gülmek yok

(Barış o anda bi kahkaha patlatır)

Sarp:İyi ki gülmek yok dedi çocuk,Barış

(Barış gülmeyi bırakır)

Barış:Bak kesin çok saçma birşey gelecek

Sarp:Saçma değilde tuhaf birşey gelecek anlaşılan

Sarp:Şey

(Anıl bir anda hafifçe ensesine vurur,Ali elini ensesine götürür ve sızlanır)

Ali Batur:Ahh!

Anıl:L×× ne şey şey söyle artık,çatlatma insanı

Ali Batur:Amcaoğlu napıyon ya

Sarp:Ya kardeşim sende söyle artık haklı çocuk

Ali Batur:Taman ya söylüyorum

(Yutkunur,Barış ta o anda çayından içer) ben diyiyorum ki acaba Hanne ye evlenme teklifi mi etsem

Sarp,Anıl:Nee!

(Barış bir anda püskürür ve öksürmeye başlar,Anıl sırtına vurarak konuşur)

Anıl:Oğlum yavaş (bir kaç dakika sonra öksürmesi geçer)

Barış:Evlenme teklifi mi dedin sen

Ali Batur:Hıı

Barış:Yok artık,ben şaka yapmıştım aslında

Sarp:Bencede yok artık

Ali Batur:Niye ya

Anıl:Çünkü öyle olmaz amcaoğlu

Ali:Ya nasıl olur

(Sarp tüm ciddiyetiyle cevap verir)

Sarp:Sen kızı al direk nikâh dairesine götür

Ali Batur:Yok artık o hiç olmaz,şaka mı yapıyon kardeşim

Sarp:Evet çok mu belli oluyo

Ali:Bende bir an ciddi sandım

Anıl:Safsın çünkü amcaoğlu,öyle olur mu kızın gönlü var mı yok mu belli değil dan diye evlenme teklifi yapılmaz hem uygun olmaz bu işlerin bi edebi usulü var

Sarp:Yani,sen babanlara durumu bahsedersin oda gider Cahit başkanla ya da Hanne'nin ailesiyle konuşur Hanne de kabul ederse önce bi oturur konuşursunuz kafalarınız uyarsa gerisi olur

Ali Batur:Haklısın ben hep uzaktan seviyordum onu ama onun bende gònlü var mı bilemem tabi nebiliyim.Ya normalde düşünürümde bu aralar bendede kafa gidik...Öyle yapıyim islâma da en uygun bu olur zaten...

Anıl:Aynen

(Sarp gülerek,hafifçe Ali nin sırtına vurur)

Sarp:Kardeşime bak sen evleniyorsun haa

Ali:Oğlum bir dur olur mu olmaz mı belli bile değil daha

Anıl:Yazıda varsa olur,hayırlısı olsun

(Hep birlikte amin derler)

....

KOLEJ TENEFFÜS

(Alperen,Nil,Eren ve Lema bahçede her zaman oturdukları yerde oturuyorlardır. Nil ve Lema ortadadır)

Lema:Çok korkuttunuz bizi.

Eren:Geçti artık korkmanıza gerek yok.

(Nil de aynen manasında başını sallar,sonra öksürür,telaşlanırlar)

Alperen:Nil iyi misin?

Nil:İyim iyim ciddi birşey yokta öksürüğüm tam geçmedi oda bir kaç güne geçer.

Alperen:Emin misin?

Nil:Eminim.

(Alperen tatmin olmaz ve bir anda ayağa kalkar tam gidecekken Nil elinden tutup durdurur)

Nil:Nereye?

Alperen:Kantine, sana su alıp geliyim.

Nil:Alperen gerçekten gerek yok otur lütfen.

(Alperen bir kaç saniye duraksar,sonra cevap verir)

Alperen:Peki tamam

(Oturur,biraz ilerden Selim ve Akın görür)

Selim:Bunlar bizimkiler değil mi

Akın:Evet onlar

(Akıllarına birşey gelmiş gibi aynıanda birbirlerine bakarlar,bir kaç saniye bakıştıktan sonra Akın sırıtarak cevap verir)

Akın:Amcaoğlu sende benim düşündüğümümü düşünüyon

(Selim sırıtarak cevap verir)

Selim:Sen benim düşündüğümü düşünüyosan,bende senin düşündüğünü düşünüyom amcaoğlu

(Akın birden ciddileşip kaşlarını çatar)

Akın:Ne!

Selim:Yani evet diyiyorum

Akın:Niye uzatıyon peki direk evet desene beynimi yaktın l××

Selim:Ya neyse (tekrar sırıtır) gidip intikamımızı alalım mı?

(Akın'da intikam hırsıyla sırıtır)

Akın:Alalım

(Yavaşça arkaları dönük olan Alperen,Nil,Lema ve Eren'e yaklaşırlar Selim kafasıyla hadi manasında işaret eder aynıanda harekete geçerler Selim bir anda Eren'in sırtına vururken)

Selim:Vay kardeşim

Eren:Ahh

(Akın'da Alperen ve Nil'in ensesinden kavrar ve aralarına oturur,Alperen irkilir)

Alperen:L×× (Nil baş parmağını üst dişine götürür,Akın güler,bir kaç saniye sonra)

Alperen:Komik mi amcaoğlu

Lema:Napıyorsunuz Allah aşkına

Selim:İntikamımız alalım dedik

Akın:Aynen öyle

Alperen:Yaa birden gelinir mi korktum (Nil'e bakar) Y yani korktum derken irkildim

Akın:Vallaha sizde aynısını bize yapmıştınız kardeşim,demek ki geliniyor.

(Selim,Eren'e döner)

Selin:Noldu kardeşim bi sustun

Eren:Sırtımı haşladın be,seninde elin sertmiş hatta bence benden daha sert

(Selim güler)

Nil:Öyledir..

Selim:Sen nereden biliyorsun,ben sana hiç vurmadım bile

Nil:Bilirim ben ikiziz,hem o vibe veriyorsun

(Selim ve Akın tekrar sırıtır)

Eren:Şunlara bak ya birde pişmiş kelle gibi sırıtıyorlar

Selim:Siz yaparken iyidi ama

Nil:Öylede siz o zaman sağlamdınız biz hastalıktan yeni kalktık kalbime inecekti az kalsın

(Selim birden masumca hüzünlenir)

Nil:Ya şaka yaptım hemen asma yüzünü (Selim cevap vermez) Seliim vallaha şaka yaptım ya,ben o kadarda korkmadım

(Selim bir anda Nil'e sarılır,Nil karşılık verir ve gözleri dolar)

Nil:Özürdilerim gerçekten şaka yaptım

Nil'in iç sesi:Böyle üzüleceğini tahmin etmemiştim of ya

Selim:Birdaha sakın beni korkutma Nil,seni o halde görünce çok korktum kaybedicem diye

Nil:Selim t tamam yapma böyle üzülüyorum,lütfen...Hem geçti artık, iyim bak karşındayım seni asla bırakmam ama,sen bırakırsanda affetmem bunu yapma tamam mı?Beni bırakma.

(Selim o an sarılmayı bırakır,Nil'in yüzünü avuçlarının arasına alır)

Selim:Ben seni nasıl bırakıyim

(Alnından öper,daha sonra)

Selim:Abiler kardeşlerini bırakır mı hiç

en azından ben bırakmam,bırakamam

(Alperen'in gözleri dolmuştur ama belli etmemeye çalışır)

Alperen:Yav yeter salya sümük oldunuz

(O an gülerler)

Nil:Ayrıca abim değilsin ikiziz biz

Selim:Abiniim

Nil:Değilsiiin

Selim:Abinim dedim

Nil:Bende değilsin dedim

Selim:Niiil

Nil:Seliiim

Selim:Saçlarını dağıtırım

Nil:Hiç birşey yapamazsın

Selim:Öyle bi yaparım ki

(Akın birden bağırır)

Akın:Yav yeter!Salya sümükken daha iyidiniz ya,bu ne be kafam şişti

Lema:Cidden ya

(Zil çalar,Selim ayağa kalkar)

Selim:Neyse hadi gidelim,zil çaldı

Alperen:Of ya kim girecek şimdi derse ne güzel oturuyorduk

Nil:Biiiz! (Alperen ciddi misin sen bakışı atar bi kav saniye bakıştıktan sonra)

Akın:Ya hadi hadi sonra bakarsınız birbirinize derse geç kalıcaz.

(Giderler)

....

ASAFGİLİN EV

(Asaf namaz kılıyordur selam verir tesbih çeker ve ellerini açıp duaya başlar)

Asaf:Allahım sen bilinmeyenleri bilensin,herşeyi gören sensin,duyan sensin bizi en iyi sen bilirsin Allahım bize yardım et,günahlarımızı bağışla bu zorlu sınavı hayırlı bir şekilde atlatabilmemizi nasip eyle,sen bizleri hedefimize ulaştır (elini yüzüne sürer) Amin

(O sırada kapı çalar,Asaf seccadesini katlayıp kapıyı açmaya gider,kapıyı açtığında Cahit,Ali,Barış,Anıl ve Sarp'ı görür Sarp'yine şapkalı ve gòzlüklüdür ve en arkadadır)

Asaf:Oooo hoşgeldiniz ya

Ali Batur:Ustam (Elini öper ve sarılır)

Asaf:Hangi rüzgâr attı sizi buraya

(Sırayla,Anıl ve Barış'ta elini öper ve sarılır sonra Cahit ile sarılır en son Sarp kalmıştır onunlada el sıkışırlar)

Asaf:Bu delikanlı geçen gòrdüğüm delikanlı mı?

Cahit:Evet usta

Asaf:Yaav başkan bu çocuk niye böyle geziyor hep (Sarp'a döner) evladım çıkar şapkanı gözlüğünü

Sarp:Şimdilik böyle iyi daha sonra çıkartırım

(Demesiyle Asaf bir anda sesini tanımış gibi duraksar kalbinde ufak bir burukluk olur)

Barış:Usta iyi misin

Asaf:İ iyim buyurun içeri geçelim

(İçeri geçerler koltuklara otururlar daha sonra)

Asaf:Böyle hep birlikte geldiğinize göre bi mevzu var anlaşılan

Cahit:Var usta

Asaf:Hayrolsun başkan

(Cahit ve Asaf yıllardır en yakın dostlardı ve genelde birbirlerine ustam, başkanım ya da usta,başkan diye hitap ederlerdi)

Cahit:Hayırdır hayır

Asaf:Çatlatmada sòyleyin hadi

Cahit:Vallah nasıl giriceğimi bilmiyorum ama

Anıl:Dan diye girin başkanım

Barış:Olmaz öyle,alıştıra alıştıra girin başkanım

(Sarp,susun manasında Barış'ın sırtını dürter)

Asaf:Oğlum bi durunda konuşsun adam.Başla sen Cahit.

(Biraz duraksar nasıl söyleyeceğini bilemez sonr akendini toparlar ve konuya girer)

Cahit:Usta şey,hani kaza yapmıştınız ya

Asaf:Meleğimle,Buğra mı kaybettiğim kaza

(Cahit aynen manasında başını sallar)

Asaf:Eee nolmuş o kazaya

Cahit:Kazayı aslında şiraziler yaptırmış

Asaf:Biliyorum söylemişti o şe×××××z

Cahit:Evet söyledi ama neden yaptırdılar söylemedi

Asaf:Niye yaptırmışlar

Cahit:Onlar kendilerince bi araştırma yapmışlar 3 . Fatih kim diye

Asaf:Eee

Cahit:Sonra Buğra diye bir sonuca ulaşmışlar

Asaf:Ne!(biraz duraksar) bidakikaa Bu yüzden oğlumu öldürmek istediler (Sinirlenir,bir kaç saniye sonra konuşmaya devam eder) Ve başardılarda,demek ki bu yüzden uzun bir süre sessiz kaldılar.Tabi Buğra olmadığını öğrenincede tekrar harekete geçtiler

(Herkes şaşırır)

Barış:Helal olsun ustam Leb demeden leblebiyi anladın vallaha..

Cahit:Aynen usta ama bilmediğin bazı gerçekler var.

Asaf:Ne gerçeği?

(Cahit biraz durur sonra titrek bir ses tonuyla konuşmaya devam eder)

Cahit:Buğra yaşıyor usta

Asaf:Ne,n-nediyorsun sen Cahit?

(Cahit birşey diyemez)

Asaf:Yani o şe××××z doğru söyledi,öyle mi?

Cahit:Evet yani öldü gösterildi daha doğrusu teşkilat böyle olmasını istedi.

(Asaf sinirlenir ve şaşırır hafifçe sesini yükseltir)

Asaf:Nee!Bi birdakika ben anlamıyorum teşkilat oğlumdan ayrı kalmamı mı istedi?Nasıl olur bu,benim halimi hiç biri görmedi mi? Babayım ben baba,hiçmi düşünmediler...

Cahit:Tam olarak öyle değil usta iyiliğiniz için yaptılar bunu

(Asaf sakince ama hüzünlü ve titreyen ses tonuyla konuşmaya devam eder)

Asaf:Böyle iyilik mi olur,bi babayla evladını ayırarak...

Ali Batur:Usta bir dinle, izin ver anlatsın başkanım.

Asaf:Önce oğlumu görmek istiyorum,oğlum nerede,nerede oğlum

Barış:Usta sakin ol nolur

Asaf:Sakinim ben oğlumu görmek istiyorum Cahit,teşkilata söyle oğlu mu göstersinler bana,nerede oğlum?

(Sarp babasının acı çekmesine dayanamaz ve Cahit'in herşeyi anlatmasını bekleyemez...Önce şapkasını sonra gözlüğünü çıkarır,dolu gözlerle ve titreyen sesiyle)

Sarp:Burdayım baba

(Asaf,Cahit'in yanında duran Sarp'a döner ve nutku tutulur,gözleri dolar önce birşey diyemez donup kalır,bir süre hüzünle bakışırlar Asaf tüm dikkatiyle Sarp'a bakar toprağa gömdüğü 13 yaşındaki oğlunu koca bir delikanlı olarak görünce gözlerinden yaş akmaya başlar sanki ağzından bir sözcük çıkacakmış gibi dudakları titriyordur)

(Ve nihayet o sözcük çıkar)

Asaf:Oğlum

(Sonra aynıanda kalkıp sarılırlar ama öyle sıradan bi sarılma değildir bu,sanki yılların hasreti bitmiş,omuzlarından yükler kalkmış gibi sımsıkı sarılmadır ve ikiside hüngür hüngür ağlamaya başlar diğerlerininde gözleri dolmuştur,Sarp hıçkırarak konuşmaya başlar)

Sarp:B-baba,b-baba,b-babam

(Yılların hasreti son bulmuşçasına sımsıkı kucaklaşmaya devam ederler)

....

KOLEJ DERS MÜZİK

(Elinde bir gitarla öğretmen sınıfa girer)

Öğretmen:Herkese merhaba çocuklar kusura bakmayın toplantı olduğu için 15 dakika geç kaldım,ben yeni müzik öğretmeniniz Aslı Yalçın.Bir süre beraber olucaz...Eveet gençler yeni gittiğim her okulda ilk derslerimi hep kaynaşma üzerine yaparım.

Yiğit:Nasıl yani hocam

Aslı:Yani bu ders sizinle tanışıcaz kaynaşıcaz,ders yapmıyıcaz (herkes sevinir) sizden sırayla kendinizi tanıtmanızı istiyicem (elindeki gitarı işaret ederek konuşmaya devam eder sonrada belki şarkı söylemek isteyeniniz olur (herkes tebessüm eder,Aslı sağ tarafı işaret eder) Sağdan başlayalım

(Herkes kendini tanıtır,isimlerini soyisimlerini ilerde ne olmak istediklerini,hayallerini öğretmenle paylaşırlar)

(15 Dakika sonra sonra)

Aslı:Güzel sizlerle tanıştığıma çok memnun oldum çocuklar

(Hep bir ağızdan)

Sınıf:Bizde çok memnun olduk hocam.

Aslı:Şimdi napalım 10 dakikamız var sesi güzel olan bir arkadaşımız bize şarkı söyleyebilir isterseniz

Tuğçe:Harika bi fikir hocam.Hatta ikizim söyleyebilir çok güzeldir sesi hemde çok güzel gitar çalar

Aslı:Òyle mi?

Akın:Evet evet hadi çalsana kardeşim

Taner:Yok hocam o çok eskidendi

Akın:Bazı sebeplerden dolayı bıraktı hocam ama hâlâ ilk günki gibi çok güzel çalar eminim

Taner:Arkadaş çok güzel klarnet çaldığı için benimde çok güzel gitar çaldığımı zannediyor hocam...

(Aslı öğretmen şaşırır ve Akın'a döner)

Aslı:Klarnet,sen klarnet mi çalıyorsun?

(Yağmur tebessüm eder)

Yağmur'un iç sesi:Evet hemde çok güzel çalar

Akın:Yok hocam benimde eskide kaldı

Alperen:Vallaha hocam çok güzel çalar

Aslı:Olsaydı çalar mıydın?

Akın:Şuanda klarnetimiz yok ama gitarımız var.O yüzden beni pas geçin. Benim yerime Taner ya da Alperen bize bi gitar çalsa daha güzel olur hocam.

(Aslı,Alperen'e döner)

Aslı:Demek sende gitar çalıyorsun...

Alperen:Yani öyle kendimce birşeyler... Ama şuanda çalamam hocam.Başka bir güne sözüm olsun ama Taner'den dinleyelim derim.

Derya:Hadi Taner nolur ya

Yiğit:Hadi

Tuğçe:Lütfen ya

(Herkes ısrar etmeye başlar)

Taner:Peki tamam ama minik bi kuple sadece...

Aslı:Olur (gitarı uzatır) Al bakalım

(Taner gitarı alır önce hüzünlenir ve bir kaç saniye sonra gözleri dolu bi şekilde çalıp şarkı sòylemeye başlar)

(Taner'in söylediği şarkı👆. Bizzat kendisinden dinlemek için hvbhdiziofficial hesabıma bakın öyle okumaya devam edin derim😉)

(Bir kaç dakika sonra Taner'in çalması bitmişti tam o anda Zilde çalmıştı.Taner hemen gitarı öğretmenine verdi ve hüzünle sınıfı terk etti)

Derya:Taneer!

Nil:Zorlamasa mıydık acaba,niye böyle bi tepki verdi ki?

Tuğçe:Sonra anlatırız,şimdi gitmemiz lazım.

(Sekiz köşe tamam manasında kafa sallar ve efsane gider,Akın'da,Yağmur'un yanına oturur sekiz köşede etrafına toplanır)

Akın:Yağmur biraz konuşalım mı

Yağmur:İstemiyorum (kalkıp gitmek ister ama Alperen durdurur)

Alperen:Niye böyle yapıyorsun abicim

Yağmur:Birşey yaptığım yok rahat bırakın beni (sınıfın kapısına kadar gider bir müddet durduktan sonra,onlara döner ve Akın'a bakar)

Yağmur:Akın benden uzak dur,birdaha seninle konuşmak istemiyorum

Akın:Neee!

(Yağmur gider,Akın'ın gözleri dolar)

Selim:Noluyor amcaoğlu

Akın'ın iç sesi:Babam yüzünden böyle yapıyor

(Akın öfke dolu bakışlarla duraksar gözleri doludur ve burnundan soluyordur)

Akın:Birşey olduğu yok,Yağmur pes etmeyi tercih etti

Erva,Selim:Nasıl yani

Akın:Müsadenizle

(Gider)

Erva:Noluyo ya biz yine neyi kaçırdık

Alperen:Birşeyler olmuş ama anlamadım

Eren:Kim anladı ki kardeşim

Erva:Tamam,şimdilik kendi hallerine bırakalım sonra konuşur öğreniriz

Selim:Erva haklı

(Diğerleri onaylar şekilde başını sallar)

.....

2 SAAT SONRA OKUL ÇIKIŞI

(Akın koridorda çıkışa doğru gidiyordur tam o anda Yazgı òğretmen onu durdurur,Yağmur ise gizlice onları dinliyordur)

Yazgı:Akın

Akın:Hocam

Yazgı:Nasılsın canım

Akın:İyim hocam,sağolun siz

Yazgı:Bende iyim...sana birşey sorucaktım

Akın:Buğlem'i mi soracaktınız hocam

Yazgı:Evet bir süredir gelmiyor okula,Güneş hocanla da konuştuk bu durumu sanırım sen bakıcakmış ama gidememişsin

Akın:Evet hocam duymuşsunuzdur üste üste çok şey yaşadık beyin kanaması filan geçirdim ben,başka şeylerde oldu o yüzden hiç fırsatım olmadı kusura bakmayın,ama bu gün gidicektim zaten

Yazgı:Anladım oğlum,şimdi iyisiniz demi

Akın:İyiz hocam...

Yazgı:Güneş hocaya o mahallenin biraz tehlikeli olduğunu söylemişsin kendisi bu gün izinli olduğu için seni tembihlememi ve hatırlatmamı istedi aslında beraber gidelim diyicem ama kızım rahatsızlanmış gitmem gerekiyor

Akın:Hocam gidin siz ben hallederim,alışığız yani

Yazgı:Sen yinede biriyle git olur mu?

(Akın tamam manasında başını sallar tam o anda Yağmur gelir)

Yağmur:Ben onunla giderim hocam

(Akın bir an görünce şaşkınca,Yağmur a bakar,Yağmur tebessüm eder,Yazgı öğretmen gülerek cevap verir)

Yazgı:Sen bizimi dinliyorsun

Yağmur:Yok hocam kulak misafiri oldum diyelim

Yazgı:Peki birbirinize emanetsiniz aslında bi büyükle gitseniz daha iyi olur çocuklar

Yağmur:Tamam hocam olmadı Anıl abiyle gideriz

Yazgı:Tamam canım hadi iyi günler

Yağmur,Akın;İyi günler

(Yazgı öğretmen gider,Akın hafif bağurmaya başlar)

Akın:Ne işin var senin burada,beni mi takip ediyorsun

Yağmur:Geçerken kulak misafiri oldum dedim ya

Akın:Yanakların kızardı

Yağmur:Of tamam azcık takip etmiş olabilirim

Akın:Napmaya çalışıyorsun sen Yağmur,gün boyu soğuk yaptın o yetmezmiş gibi benden uzak dur dedin bende dediğini yaptım işte şimdi seninle gelicem diyen yine sensin niyee

(Yağmur cevap veremez)

Akın:Cevap bile veremiyorsun,ben vereyim senin yerine sen babamı haklı çıkardın onun dediğini yaptın pes etmeyi tercih ettin defalarca konuşmadık mı sende bana hak vermedin mi bu ne şimdi haa!

Yağmur:Akın bi dinle (gözleri dolar)

Akın:Nesini dinliyicem ya herşey ortada işte,sen kendi tercihini yaptın

(Yağmur daha fazla dayanamaz ve gözlerinden yaş akarak bağırır)

Yağmur:Yaa yeter,yeter ya bir kerede beni dinle yeter ben amcamı haklı çıkarmadım amcam zaten haklı Akın

Akın:Değil

Yağmur:Kendini kandurma haklı işte herşey benim yüzümden oldu eğer videoyla onları uyarmak yerine direk Emin beye verseydim bunların hiç biri olmayacaktı yalan mı?

(Akın birşey diyemez,Yağmur'un ise gözlerinden yaş akmaya devam ediyordur)

Yağmur:Benim yüzümden dayak yemiyicektiniz,uzaklaştırma almıyacakatın ya sen beyin kanaması geçirdin (biraz sakinleşir,nefes vererek korkuyla ve hüzünle sözlerine devam eder) Ölebilirdin Akın,ölebilirdin,benim yüzümden ölebilirdin

(Akın yutkunur Yağmur'un gizlerindeki endişeyi ve hüznü fark edince onunda gözleri dolmuştur)

Akın:Tamam diyelim ki bütün bunlar senin yüzünden sonucunda birşey oldu mu hayır.Bak ben iyim,ölmedim,karşındayım yapma böyle ,ağlama nolur

Akın'ın iç sesi:Sevdiğim biri ağladı mı sanki etimden et koparıyorlar,kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor yapma be Yağmur,kendinide,benide daha fazla üzme

Yağmur:Kolay mı sanıyorsun ağlamamak kolay mı,ateş düştüğü yeri yakarmış senide hatta hepinizi yaktım yalan mı

Akın:Evet yalan,yakmadın aksine senin düştüğün yerde çiçekler açıyor ağlama artık,abine sor kime sorarsan sor emin ol hepsi böyle der sil artık gözyaşlarını

(Yağmir yutkunur ve iki eliyle gözyaşlarını siler sonra masum bi ses tonuyla konuşur)

Yağmur:Oldu mu

(Akın tebessüm eder ve kıyamayan bakışlarla onu taklit eder)

Akın:Oldu...Cadı (Yağmur güler) Bu konuyu seninle sonra konuşucaz ama şimdi gitmem lazım

Yağmur:Bende gelicem

(Akın olmaz dercesine bakışlar atar)

Yağmur:Lütfen

Akın:Peki tamam yanımdan ayrılmak yok ama

Yağmur:Yok (İkiside tebessüm eder tam o anda birden Taner çıkar)

Taner:Hatta bende geliyorum

(İkiside irkilir)

Akın:Sen nereden çıktın

Taner:Sürpriz yumurtadan

Yağmur:Bakıyorjmda keydin yerinde sabah iyi değildin noldu niye zil çalar çalmaz birden çıktın dersten gözlerin dolmuştu

Taner:Şimdi onu boşverelim ya Akın biliyor daha sonra anlatur sana

(Yağmur,Akın'a bakar,Akın'da başını olumlu bir şekilde sallar)

Taner:Bende sizi izliyordum

Akın:Bizi mi izliyirdun

Taner:Evet birşey diyim mi sizin hayat hikayenizden harika bi film olur

(Yağmur'un yanakları kızarır,Akın'da uyarırcasına boğazını temizler)

Taner:Neyse işte birşeyler geldi kulağıma Serpil teyzelerin mahalleye gidecek mişsiniz dedim ki sizi yalnız bırak mıyim bende geliyim

Akın:Off vallaha hiç inatlaşamıyucam seninle tamam birlikte gidelim

Yağmur:Eeee diğerlerine ne diyicez

Akın:Buluruz birşeyler hadi gidelim

Yağmur:Bukuruz ama abim ve Selim hayatta inanmaz haberin olsun

Taner:Bu sefer inanabilirler bu aralar hepinizin kafası güzel zaten düşünemiyebilirler

(Akın ve Yağmur kahkaha atar)

Yağmur:İyi gidelim bakalım

GİDERLER

(Yarım saat sonra)

(Diğerlerini atlatıp nihayet mahalleye gelmişlerdir)

Yağmur:Buğlemgilin ev şurası değil miydi ya

Taner:Oh oho benim bildiğim oradan taşınalı 2,3 sene oldu (Akın'a döner) yalnışmı biliyorum

Akın:Doğru

Yağmur:Ben hatırlıyamadım demek ki

Akın:Olur öyle

(Akın sağ taraftaki sokağı gösterir)

Akın:Şu sokaktan dönücez biraz yürüdükten sonra ilerdeki ilk ev

(Biraz yürüdükten sonra eve varırlar,kapısına doğru yaklaşırlar ama kapı aradır,üçüde şaşırır)

Akın:Bu kapı niye açık

(Yağmur'u eliyle arkasına alır)

Taner:Allah Allah

(Akın hafifce kapıyı iter kafasıyla etrafı kontrol eder sonra Yağmur'a döner)

Akın:Yağmur sen bekle burada, biz girip bakalım olur mu?

Yağmur:Olmaz anca beraber kanca beraber

(Akın burnundan derin bir nefes verir)

Akın:Tamam (Yağmur'un elini tutar)

Akın:Elimi bırakmak,yanımdan ayrılmak yok anlaştık mı

Yağmur:Tamam

Taner:Giriyoruz o zaman

Akın:Aynen

(Tam girecekken)

Buğlem:Akın abi

(3 üde aynıanda Buğlem'e döner.Buğlem'in kıyafetleri delik deliktir,elinde ise mendil poşeti vardır.3 üde baştan aşağı ona bakar,Buğlem'in o hali hepsini şaşkına çevirir)

Akın:Buğlem

(BUĞLEM)

BÖLÜM SONU

(OY VERMSYİ,YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN)

1.Sizce Buğlem neden o halde?

2.Sizce Asaf Sarp'ın yıllardır Cahit'in yanında olduğunu öğrenince ne tepki verecek?

3.Sizce Ali ve Hanne'nin durumu ne olacak?

Gibi sorularınızın ve daha fazlasının cevabı çok yakında yeni bölümde takipte kalın.

☆En beğendiğiniz sahne hangisiydi

☆Selim ve Akın'ın intikam sahnesi nasıldı?😄

☆En duygulandığınız ve güldüğünüz sahne hangisiydi

☆Bölümü genel olarak nasıl buldunuz

(Kendinize iyi bakın hoşçakalın,harika bir sezon finaliyle yeni bölümde görüşmek üzere🤗)