Yeni Üyelik
6.
Bölüm

(6. Bölüm)Talihsiz Olay

@elisa_turkoglu

Ali:Hayırdır çokmu çektiriyorum.ben sana? (Güler)


Barış:Şaka şaka! Allah başımızdan eksik etmesin seni. (Sessizce amin derler o sırada Hifa öksürmeye başlar)


Tahir:Kızııım! (Tahir,Hifa nın sırtına vurur fakat Hifa nın öksürüğü geçmez ve daha fazla dayanamayıp bayılır)


Hümeyra:Kızım!


(Tahir Hifa'nın yüzüne hafiften vurmaya başlar)


Tahir:Kızım,kızım Hifaa kendine gel,hadi babacım... (Herkes telaşlanır)


Hümeyra:Tahir noluyo


Yağmur:Baba (Tahir hâlâ uyandırmaya devam ediyordu)


Ali:Baba uyanmıyo işte kucaklada acile indir


(Tahir,Hifa yı kucaklar ve Alperen'e döner)


Tahir:Oğlum siz burada durun biz annenle gideriz


Alperen,Yağmur,Defne:Hayır bizde geliyoruz (Hümeyra telaşlı bir ses ile


Hümeyra:Kızım siz durun işte


Ali:Abicim tamam annemler halleder


Tahir:Barış burası sende


Barış:Tamam amca 


(Tahir ve Hümeyra hemen odadan çıkar ve koridorda bir sağa,bir sola koşmaya başlarlar)


Tahir:Yardım ediiin,kimse yokmu yardım edin


(Levent'in odası,Levent sesleri işitir)


Levent:Noluyo ya (Ve odadadan çıkar koridorda koşturan Tahirgili görür)


Levent:Tahir noluyo (Tahir hemen Levent e yüzünü döner)


Tahir:Haa Levent (Levent Tahir in kucağında Hifa yı görür)


Levent:Noldu?


Hümeyra:Bilmiyoruz birden bayıldı


Levent:Sedye getirin acil sedye getirin


(Personel sedye getirir)


Levent:Acile acile hemen acile


YARIM SAAT SONRA ALİ NİN ODASI


(Alperen,Yağmur ve Defne odanın içinde telaşlı telaşlı yürürler)


Barış:Yahu çocuklar bir durun,başım döndü...


Ali:Abicim biraz sakin olur musunuz?


Alperen:Nasıl sakin olalım abi ya gözümüzün önünde bayıldı...


Yağmur:Ya ciddi bir şey varsa,bir hastalığı filan çıkarsa🥺 (Yağmur biran duraksar)


Defne:Allah korusun,belkide önemli birşey yoktur,iyi düşünelim iyi olsun.


(Alperen ve Yağmur Defne ye kulak asmaz dalmışlardır hâla bir sağ bir sol yapıyorlardır)


Barış:Aaaa yeter ama bir sabit durun.


Ali:Harbiden haa,benimde başım döndü,merak etmeyin,birazdan haber gelir.


Yağmur:Abicim ya siz niye böyle rahatsınız?


Barış:Siz niye bu kadar panik yapıyorsunuz küçük hanım?


Alperen:Sence abi...


Ali:Abicim haklısınız,haklısınızda biraz sakin olmaya çalışın bakın bende merak ediyorum,bende telaşlanıyorum ama böyle yapmayın nolur yıpratıyorsunuz kendinizi.


Barış:Aynen biraz daha sakin .


Defne:Hem önemli birşey olsaydı şimdiye kadar duymuştuk.


ACİL


(Tahir ve Hümeyra telaşlı telaşlı bekleyiş içindedir)


Hümeyra:Allah Allah noldu bu çocuğa birdenbire


Tahir:Bilmiyorum ki hayatım,zehirlendi desem hepimiz yedik pastadan


Hümeyra:Allah korusun inşallah ciddi birşey yoktur.Hayır birde yüzüde benek benek olmuştu...


(Levent acilden çıkar)


Tahir:Levent noluyo


Levent:Merak etmeyin korkucak birşey yok,fıstık alerjisi


Tahir:Fıstık mı alerjisi😮


Hümeyra:Nasıl ya,Hifa nın böyle bir alejisi yoktuki


Hümeyra:Ya da bizmi fark etmedik


Levent:Bazı alerjiler belli yaşlarda belirtilerini göstermeye başlar Fıstık alerjiside onlardan biri


Tahir:Eee şimdi nolucak


Levent:Birşey olmayacak,birazdan kendine gelir.


Hümeyra:Yani bir tedavisi,ilacı birşeyi yokmu kullanmayacak mı?


Levent:Şuan için gerekenleri yaptık,bundan sonrası içinse fıstık yememesi lazım.Olurda yerse Alerji ilacını uygulamanız gerekecek.


Tahir:Yani şuan gayet iyi birşeyi yok,kesin demi


(Levent tebessüm eder)


Levent:Yok dedim ya Tahir,Şimdi odaya götürecekler uyanınca çıkabilirsiniz


Hümeyra:Tamam çok sağol Levent


(Hümeyra nın telefonu çalar arayan Barıştır,Hümeyra cevap verir)


Hümeyra:Efendim barış


(Ali'nin odası)


Barış:Yenge kusura bakma sizin bu veletler durmuyor bizde merak ettik Hifa nasıl


Hümeyra:İyi yengem iyi önemli birşeyi yok alerjikmiş


Barış:Alerjik mi


Alperen:Ne alerjisi


Barış:Ne alerjisi yenge?


Hümeyra:Fıstık


Barış:Fıstık mı


Yağmur,Defne:Ne fıstığı


Barış:Ne fıs... (Barış yüzünü buruşturur) Aman çocuklar,yenge şey bi susun ya yani sana değil demedim yenge...


Hümeyra:Tamam Barış,çocuklara söyle Hifa gayet iyi uyanınca çıkıcaz beklesinler orada hadi görüşürüz


(Kapatırlar)


Barış:Yahu bir rahat vermedinizki konuşayım,Hifa gayet iyimiş uyanınca çıkıcakmışsınız tamam mı


Yağmur:Oh be


Ali:Ha rahatladınız mı abicim


Alperen:Rahatladık


Defne:Sende kusura bakma Barış abi kafanı şişirdik


Barış:Yok birtanem sorun yok.


HİFA NIN YATTIĞI ODA


(Hümeyra,Hifa nın başını okşar)


Hümeyra:Güzel kızım benim (Tebessüm eder)


Tahir:Fıstık alerjisi nereden çıktı ya,benim miniğim artık fıstık yiyemeyecek mi şimdi


Hümeyra:Maalesef.Allahtan alerjik bir an öksürmeye başlayınca dedim herhalde boğuluyor sonra birde bayılınca yüreğim ağzıma geldi dedim gitti çocuk


Tahir:Allah muhafaza,korkma artık bak gayet iyi prensesimiz


Hümeyra:Birde uyansa


(Hifa yavaş yavaş gözlerini açmaya başlar)


Hifa:Bu ne gürültü ya,bi bırakmadınız ki rahat rahat uyuyim,sessiz olun azıcık


(Tahir ve Hümeyra güler)


Tahir:Şuna bak,laflara bak ya şebek


Hümeyra:Çokta bilirmiş


(Üçü birlikte güler daha sonra gülmeyi bırakırlar)


Tahir:İyisin demi kızım


Hifa:İyim baba,iyimde noldu bana,en son pasta yiyiyordum


(Hümeyra sessizce)


Hümeyra:Yemez olaydın


Hifa:Birşeymi dedin anne


Hümeyra:Yok kızım yok


Hifa:Ama ben birşey sormuştum


Hümeyra:Ne dedin kızım


Hifa:Noldu bana dedim


Tahir:Bayıldın babacım


Hifa:Neden


(Hümeyra sakin ve naif bir ses tonuyla)


Hümeyra:Annecim niye soruların bitmiyor senin?


Hifa:Çünkü benim sağlığım,nolduğunu bilmem lazım,hastalardan sağlığı ile ilgili birşey saklanamaz.


Tahir:Bak bak bak


Hifa:Artık nolduğunu söyleyecek misiniz (Tebessüm ederler)


Hümeyra:Pasta fıstıklıydı ya kızım


Hifa:Evet


Tahir:Seninde fıstığa alerjin varmış babacım o yüzden böyle olmuş


Hifa:Gerçekten mi (Hifa sevinir,Tahir ve Hümeyra şaşkın şaşkın bakar)


Hümeyra:Evet kızım


Hifa:Yaşasııın!


Tahir:Yaşasın mı,neden sevindim kızım anlamadım artık fıstık yiyemeyeceksin


Hifa:Bende o yüzden sevindim ya zaten


Hümeyra:Nasıl yani


Hifa:Fıstık pek sevmiyorum ama bazen çok canım istiyor kendimi tutamayıp yiyiyorum sonrada bazen karnım ağırıyor ve midem bulanıyordu ama artık kendimi tutmak zorunda kalıcam ve fıstık yiyemiyicem,o zamanda fıstık yüzünde karın ağrısı filan çekmem🙂


(Tahir ve Hümeyra tekrar güler)


Hümeyra:Küçük hanıma bak sen.Tahir baksana şuna çenesi durmuyor gayet iyi...


(Güler)


(Tahirde güler)


Tahir:Aynen...Çıkış işlemlerini halledeyimde eve gidelim🙂


Hümeyra:Tamam canım🙂


PARK


(Güneş takımı parkta her zamanki yerinde oturuyordur fakat Derya yoktur)


Beril:Arkadaşlar birşey diyicem bu hafta sınav haftası müsabaka yok tamam ama önümüzdeki hafta kaldığımız yerden devam edecek biz beş kişi napıcaz


Emre:Evet,acilen birini bulmamız lazım


Yiğit:Derya varya


Beril:Hani nerde var Yiğit,ben artık yokum diyen kendisi değilmiydi,hayır varda bizmi göremiyoruz.


(Taner sinirlenir ve birden bağırır)


Taner:Kimin yüzünden acaba,birde marifetmiş gibi anlatıyorsunuz


Tuğçe:Napıcaz peki beş kişi yürütemeyiz


Taner:Bilmiyorum,tek bildiğim şey Derya nın yerini kimse dolduramaz,birdaha aklınızdan geçirmeyin bunu...


Beril:Tamam Taner öyle olsun ama birşeyler yapmamız lazım


Yiğit:O zaman gidin gönlünü alın


Emre:Nasıl yapıcaz onu


Tuğçe:Nasıl kırdıysak öylede düzeltmek zorundayız,hem çok üzdük onu...


Taner:Vallaha ayakta alkışlıyorum seni kardeşim hatanın farkında olman güzel ama şaşırtıcı sen hatalarını pek kabul etmezsinde


Beril:Taner,Derya yok diye bize patlama


Taner:Kime patliyim sizin suçunuz değil mi?Ayrıca ne bu laflar Derya nın takımdan ayrılması sizi çok mutlu etti galiba...


(Emre ve Beril in yüzü düşer)


Emre:Aslında öyle değil kardeşim


Beril:Sadece napıcağımızı bilmiyoruz,buda bizi sinirlendiriyo


Emre:Acaba senmi konuşsan Taner, bizim adımıza özürdilesen


Taner:Sizin adınıza ben niye özürdiliyorum,gidin kendiniz özürdileyin


Tuğçe:İyide Derya bize çok kırıldı yüzümüze bile bakmaz ki haklıda yani nasıl konuşucaz


Beril:Allahım nolur Derya takıma geri dönsün birdaha Güneş hakkında tek kelime bile edersem dilim tutulsun


Emre:Töğbeestağfurullah,Allah korusun tamam ya beddua etme kendine,bir çözüm bulucaz yani bulmak zorundayız


Tuğçe:Sevgili ikizim biz burada napabiliriz diye kafayı yemek üzereyiz birazcık yardım mı etsen napsan


Taner:Napıyim Tuğçe,napmamı istersin yani aklıma birşey gelmiyor


Yiğit:Bulduuum


Taner,Tuğçe,Beril,Emre:Ne buldun


Yiğit:Sürpriz yapalım


Emre:Ne sürprizi🤔


Yiğit:Ee doğümgünü çok yaklaştı


Taner:Tabii ya nasıl unuttuk 


Tuğçe:Güzel bir doğumgünü organize edelim hem kutlarız,hemde gönlünü alırız hem çok sevinir demi Taner


Taner:Hemde nasıl sevinir Derya yı biraz tanıyorsam böyle sürprizlere bayılır...


Tuğçe:Ona asla unutamayacağı bir gün yaşatıcaz,hemde kendimizi affetirmiş olucaz.


Beril:Ama bizi affetse bile Güneş i yine unutamayacak napıcaz?


Taner:Onunda bir yolunu bulucaz...


Yiğit:Hadi inşallah.


İKİ GÜN SONRA


(Akıngilin ev)


Akın:Size afiyet olsun ben kalkıyorum (kalkar)


Seray:Annecim birşeyler yeseydin


Akın:Yedim anne


Tarık:Biz ona yemek demiyoruz,atıştırmak diyiyoruz,doğru düzgün yeseydin ya oğlum


Akın:Doydum,hem okulada geç kalmiyim olmadı okulda birşeyler yerim


Seray:İyi peki


Akın:Görüşürüz


Seray:Görüşürüz (Akın kapıya doğru gider tam odadan çıkacakken)


Tarık:Oğlum!


(Akın,Tarığa döner ve yanına gelir)


Akın:Efendim baba


Tarık:Kaç gündür söyliyicem bir türlü söyliyemedim


Akın:Ne söyliyiceksin baba


Tarık:Aferim sana harika bir atış yaptın,çok başarılıydın


(Akın tebessüm eder)


Akın:Gerçekten mi


Tarık:Evet


(Tarık ve Seray tebessüm eder)

Madem bu kadar çok istiyorsun, okçuluğa devam edebilirsin


(Akın çok sevinir)


Akın:Vallaha mı yani kesin olarak devam edebilir miyim


Tarık:Evet oğlum

(Akın,Tarığın boynuna sarılır,Tarıkta ilk bi duraksar,tebessüm eder sonra oda sarılarak karşılık veririr)


Akın:Çok teşekkür ederim baba


Tarık:Birşey değil


Akın:Şeeey pekii


Seray:Futbolu sorucaksın demi


Akın:Evet


Tarık:(Biraz yüzü düşer)

Şu haftayı bi atlatalım bakarız


Akın:Tamam,hadi ben kaçtım,Allah a ısmarladık.


Seray:Güle güle


(Ervagilin ev)


(Kapı çalar gelen Tahirdir)


Asaf:Hoşgeldin Tahir


Tahir:Hoşbulduk usta,hayırdır apar topar çağırdın


Asaf:Konuşuruz,sen geç salona Fatih orada bende çocukları yolcu edip geliyorum


Tahir:Tamam Usta


(Tahir salona geçer,Eren ise merdivenlerden iner)


Asaf:Aslanım Erva nerede


Eren:Ellerini yıkıyordu amca gelir şimdi,babaannem nerede


Asaf:Mutfakta,birşeylerle uğraşıyordu


(Eren,Erva ya seslenir)


Eren:Ervaaaa hadisene kızım ya geç kaldık


Erva:Tamaam geliyorum


Asaf:Kızıım biraz hızlı 


(Erva merdivenlerden iniyordur)


Erva:Geldim geldim


Eren:Hele şükür


Erva:Ya geldim ne abarttınız (Telefonuna mesaj gelir)


(Sekiş Köşe whatsap gurubu Selim'den)


-Erva nerede kaldınız sizi bekliyoruz


Erva yazar:Geliyoruz


Alperen yazar:Biraz hızlı olun


Erva yazar:Tamam


(Eren seslenir)


Eren:Ervaa,Ervaaa


Asaf:Ervaa (Erva bir anda irkilir)


Erva:Ay efendim baba


Asaf:Kızım bırak şu zımbırtıyı...


Eren:Seni bekliyorum...


Erva:Afedersin bizimkiler mesaj yazmışta bizi bekliyorlarmış onlara cevap yazdım


Asaf:Tamam tamam hadi


(Erva hızlıca ayakkabılarını giyer,bahçe kapısına kadar yürürler tam bahçe kapısından çıkacaklarken Hafize gelir)


Hafize:Durun bakıyim


Erva,Eren:Babaanne (Hafize çocuklara yaklaşır)


Hafize:Açın bakıyim ağzınızı


Erva:Ağzımızımı açalım


Hafize:Eveet,hadi dedim


Eren:Amaa 


Hafize:Açın dedim (Açarlar,Hafize bir eliyle Erva'nın bir eliylede Eren'in ağızına pirinç teper)


Erva:Babaanne bu ne


Hafize:Pirinç,yiyin yiyin


(Eren ve Erva ağzını buruştarurlar,zorla yiyip yutarlar)


Hafize:Aferim size


Eren:Biz niye çiğ çiğ pirinç yedik şimdi babaanecim


Hafize:Eee okunmuş bu pirinçler sınavınız varya iyi gelir


Erva:İyide babaanne diyelim ki hiç çalışmadık pirinç sayesindemi geçicez sınavı


Hafize:Öyle sıradan bir pirinç değil okunmuş dedim ya...(Erva hafif gülerek)


Erva:Ee,madem öyle ben hiç kafa yormiyim senin okunmuş pirinçlerden yiyiyim hergün


(Asaf gülerek)


Asaf:Kızım olur mu öyle şey önce elinizden geleni yapıcaksınız tedbir alacaksınız sonrada Allah tan isteyeceksiniz,anca öyle hedeflerinize ulaşırsınız.


(Erva,Asaf ın sözünü keser)


Erva:Eee oluyormuş işte baba (Güler,aslında şaka yapıyordur,daha sonra Asaf ta güler)


(Eren ise sakin bir tavırla,tebessüm ederek)


Eren:Sevgili amcacım,sevgili kuzenim ve sevgili babaanecim muhabbetinizi bölmek istemem ama (Bir anda ciddileşir ve hafif bağırır) okula geç kalıcaz ya hadi


Erva:Doğru gitmemiz lazım,bu gün parkta buluşup öyle gidecektik,onlarıda bekletiyoruz...


Eren:Aynen


(Erva,Hafize'nin yanaklarından öperek)


Erva:Çook sağol babaannecim,hadi Allah'a emanet ol (Erva Hafize yi öptükten sonra evin kapısının önünde duran Asaf'a bakıp el sallar) Hadi babacım görüşürüz


Eren:Görüşürüz amca (El sallar sonra Hafize'nin sol yanağına öpücük kondurur) görüşürüz babaannecim)


Asaf:Güle güle


(Arkalarını dönüp gitmeye başlarlar,Hafize el sallayarak)


Hafize:Allah zihin açıklığı versin.


(15 dakika sonra park sekiz köşe Erva ve Eren i bekliyordur o sırada,Erva ve Eren gelir)


Alperen:Hele şükür


Selim:Nerede kaldınız ya


Erva:Kusura bakmayın babaanem...


(Gülerler)


Eren:Yağmur ile Akın nerede niye gelmediler


Defne:Geldilerde sizden 5 dakika önce kırtasiye ye gittiler,direk okula gelecekler


Eren:Haa,tamam


Nil:Biz gidelim mi o zaman


Erva:Aynen,zaten yeterince beklettik vallaha kusura bakmayın yaa


(hepsi tebessüm eder)


Selim:Tamam Erva sorun yok


Alperen:Hem zaten dersin başlamasına 20 dakika var 10 dakikaya gideriz


Nil:Gideriz giderizde bir türlü gidemedik ama


Defne:Evet yaa hadi (Giderler)


HASTANE


(Barış neşeli bir şekilde odadan içeri girer)


Barış:Gü-nay-dıın (Barış karşısında Cahit başkanı görünce şaşırır)


Barış:Başkanım,siz buradamıydınız gittiniz sanıyordum


Cahit:Sen gelmeden nereye gidiyim evlat


Ali:Başkanım ya,hakkınızı helâl edin sizide işinizden alıkoyuyorum


Cahit:O nasıl söz Ali tedavin bitene kadar sırayla birimiz refakatçi olalım diye anlaştık,ya napıcaktık tekmi kalacaktın


Barış:Aynen amcaoğlum geçen gün amcam kaldı,dün başkanım,bu günde ben kalıcam


Ali:En çokta sen buradasın amcaoğlu vallaha çok zahmet verdim sana,hepinize


Barış:Hâlâ zahmet diyiyor ya,amcaoğlum ne zahmeti ne güzel işte, işten kaytarıyorum fenamı oluyor (Güler)


(Sonra,Cahit ile gözgöze gelirler)


Cahit:Demek öyle haaa Barış efendi


Barış:Yo yok başkanım ben öyle demek istemedim,siz yanlış anladınız..


(Ali şaka yapar)


Ali:Gayette öyle demek istedi başkanım,kaç gündür sürekli geliyor rahata alıştı,işten kaytarıyorum diye seviniyor,napsak ceza filan mı versek


(Ali,hafif sırıtır)


Barış:Vay vay vay demek öyle haaa amcaoğlum,ne çabuk sattın beni,demek ceza haa,nankör...Başkanım kusura bakmayın ama beyefendi yangelmiş yatıyor işten kaytaran ben oluyorum


Cahit:Yaa napıcak aslanım bu halde işemi gelecekti


Barış:Tabiki gelemez ama,bi insan kardeşinide böyle satmaz yani demi başkanım


(Cahit güler)


Ali:Başkanım ben cezama razıyım,hatta amcaoğlumuda ceza vermeyin onun bir suçu yok benim yüzümden burada


Barış:Aynen öyle


Ali:Bana her türlü cezayı verebilirsiniz mesela cezam hastaneden çıkmak olsa,çok güzel olur ben çekerim cezamı


(Hepsi güler,daha sonra Cahit konuşmaya başlar)


Cahit:Ooo oo aslanım konuyu neeerden nereye getirdin,kaç kez daha söylememiz gerek tedavin tamamlanmadan çıkamazsın


Barış:Zaten bir kaç güne çıkacaksın amcaoğlu az daha sabret


Ali:Başkanım inanın ilk defa bu kadar işimden ve evimden ayrı kalıyorum 1 ay olacak hâlâ buradayım daraldım ne yapayım...


Cahit:Yapıcak birşey yok durum böyle,neyse benim gitmem gerekiyor,Ali önce Allah'a sonra sana emanet tamam mı Barış?


Barış:Tamam başkanım.


Cahit:Hadi Allah a ısmarladık


Ali:Sizde Allah a emanet olun başkanım


(Cahit gider)


2 SAAT SONRA ASAFGİLİN EV


(Fatih koltukta oturmuş,elindeki kitaba bakıyordur,Tahir ve Asaf ise kitaplıktaki diğer kitapları kurcalıyordur,Hafize gelir)


Hafize:Oğlum su birazdan kaynar sen bakarsın demi


Asaf:Bakarım anacım


Hafize:Tamam bende gideyim kuşluk namazımı kılayım siz çalışmanıza devam edin,hadi kolay gelsin


Fatih/Tahir:Sağol Hafize ana (Hafize gider,Fatih ise elindeki kitabı birden kapatıp ayağa kalkar)


Fatih:Usta ne demek ya Kudüs,asiltürklerden biri sayesinde özgürlüğüne kavuşacaka...


Asaf:Vallaha öyle Fatih,Kudüs Fatih sultan Mehmet in soyundan gelen birileri sayesinde özgürlüğüne kavuşacakmış,rivayetler böyle...


Tahir:İyide usta Fatih sultan Mehmet'in soyundan gelen sadece bizim aile yok ki sizde varsınız,belkide sizden biri olucak


Asaf:İyide bizim kimsemiz yok ki Annem,ben Erva ve Eren var bu kadar bir tanede amcam varmış ama,hiç görmedim babamla yıllarca küs kalmışlar,sonra onlar ben doğduğumda bir yere taşınmış dahada haber alamamışız.


Fatih:Usta araştırsan belki çıkar birileri


Asaf:Birileri olsa bile biz Gevherhan Hatun un yani Fatih sultan Mehmet in kızının soyundan geliyoruz siz ise 2. Bayezit in rivayetlerde direk Fatih sultan Mehmet in soyundan gelen birileri diye yazıyor


Tahir:Yani direk ona bağlı olması gerekiyor babadan oğula gibi


Asaf:Evet


Fatih:Usta Allahını seversen bu nasıl iş yani bildiğim kadarıyla Kudüs'ün kjrtulmasına daha var.O zamana biz göçüp gitmiş,Alperen,Akın,Selim de bizim yaşlarımıza gelmiş olur


Tahir:Birdakika,ya gelecek ordu bizim çocuklardan sonraki nesilde ise yani torunlarımız...


Asaf:Olabilir ama rivayetlerde Fatih sultan mehmet'in emanetlerini koruyacak çocuğun şuanda hayatta olduğu söyleniyor...


Fatih:Nasıl ya Kudüs yakın bir zamanda mı özgürlüğüne kavuşacak?


Asaf:Bu savaşın ne zaman olacağını,Kudüs ne zaman zulümden kurtulacağını bilmiyoruz çünkü onunla ilgili bir bilgi yok elimizde.


Tahir:Belkide Kudüs'ü özgürlüğüne kavuştaracak kişi ile emanetleri koruyacak kişi aynı kişi değildir,olabilir mi böyle bir şey?


Asaf:Hmm yani diyiyorsun ki iki farklı çocuk var


Tahir:Bence öyle


Fatih:Evet,olabilir


Asaf:Bilemiyorum ama banada mantıklı geldi aslında Tarık birşeyler biliyor olabilir ama hiç yanaşmıyor ki bu mevzuya,böyle saçmalık mı olur diyip duruyor


Fatih:Haklı


Tahir:Sende mi Fatih


Fatih:Napiyim abi tıkandık kaldık


Asaf:Fatiih böyle konuşman Atamızın hatıralarına hürmetsizlik oluyor,yakışıyor mu hiç...


Tahir:Aynen kardeşim. 


Fatih:Haklısınız ama bahsedilen kişi ya da kişiler bizim çocuklarımızdan biriyse, o zaman napıcaz,düşman kapıda...


Asaf:Oda doğru eğer düşman bizden önce bulursa neler olur tahmin bile edemiyorum


Fatih:Bende ondan korkuyorum işte usta


Asaf:O zaman bir an önce araştırmalarımızı hızlandırmalıyız ve ilk işimiz Kudüsteki zulme son verecek kişi ile Fatih Sultan Mehmet'in emanetlerini koruyacak kişi aynı mı yoksa farklı kişiler mi onu bulmak olucak...


Tahir:Aynen (Biraz duraksar,ve hafif tedirginleşir) Ama nasıl


Fatih:Kitapların hepsini dikkatlice,teek tek,araştırıcaz


Asaf:İllaki bir yerde geçiyordur,daha sonrada kim ya da kimler olduğunu bulmaya çalışıcaz...


Tahir:Tamam,zaten ikimizde izinliyiz çocuklar gelene kadar var vaktimiz...


Asaf:Ama az kaldı gelmelerine,bir an önce başlayalım...


Fatih/Tahir:Tamamdır.


(KOLEJ 4.DERS TENEFÜSÜ SEKİZ KÖŞE KANTİNDE OTURUYOR)


Selim:Eee millet Edebiyat sınavı nasıl geçti,benim süperdi


Erva:Benimde,pek çalışmadım ama babaannemin verdiği pirinçler işe yaradı galiba (Güler,diğerleride eşlik eder)


Eren:Boşverin şimdi sınavı,sonra konuşuruz,asıl ne diyicem size,Derya neden tek takılıyor bilen var mı (Hayır anlamında kafa sallarlar)


Alperen:Acaba kavga filan mı ettiler


Defne:Bilmiyorum ama çok üzgün (Defne yüzünü asar,sonra ayağa kalkar)


Selim:Nereye


Defne:Gidip konuşucam.


Nil:Saçmalama Defne...


Defne:Saçmalamıyorum,ya baksanıza ne kadar üzgün resmen diğerlerinden kaçıyor belliki bi sıkıntısı var.Belki yardım edebileceğimiz birşey olur


Erva:Ya tuzaksa!


Defne:Ne tuzağı olucak Allah aşkına


Yağmur:Erva haklı Defne,bunlardan herşey beklenir belkide bizi bilerek kendilerine çekmeye çalışıyorlar planları filan olabilir.


Selim:Önce yardıma ihtiyacı olup olmadığından emin olalım,gerçek mi yoksa tuzak mı onu anlamaya çalışalım...


Alperen:Sonra yardım edebileceğimiz bir şey varsa ederiz.


Defne:Ya Derya dan bahsediyoruz o diğerleri gibi değil daha farklı ama madem ısrarcısınız öyle yapalım (Oturur)


Alperen:Bu arada benim asi amcaoğlum nerede yaa


Yağmur:Hakikatten nerede Akın


Selim:Vallaha heryerde olabilir bu gün pek bir hareketli,pek bi neşeliydi


(O sırada Akın gelir,neşeli bir şekilde)


Akın:Birileri benden mi bahsetti,çokmu özlediniz beni gençler


(Gülerler)


Selim:Yaaa amcaoğlum hasretinden yandık tutuştuk (Tekrar hep birlikte gülerler)


Akın:Vallaha bu gün hiç birşey keyfimi bozamaz (O sırada Güneş takımı gelir)


Emre:Hayırdır Akın kafana saksı filan mı düştü ,yerinde duramıyorsun


(Akın ağzından derin bir nefes alır)


Akın:Bende tam bu gün hiçbirşey keyfimi bozamaz diyiyordum demi


(Yağmur da moreli bozuk bir şekilde konuşmaya başlar)


Yağmur:Evet


Akın:Erken konuşmuşum


Taner:Noldu keyfini mi kaçırdık


Alperen:Sadece onun değil hepimizin keyfini kaçırdınız


Selim:Hayırdır...


Erva:Siz yine niye geldiniz?


Yağmur:Başka işiniz yokmuydu...


Tuğçe:Geçerken uğradık


Erva:Ya öylemi,hiç gerek yoktu


Beril:Bizde çok meraklı değiliz


Tuğçe:Alttarafı birşey söyleyip gidicez


Nil:Ne söyliyiceksiniz acaba çok merak ettim.


(Emre hafif bağırarak)


Emre:Sanane,Akın ı ilgilendiriyor seni değil (Selim sinirlenir,Alperen de göz devirip derin bir nefes alır)


Selim:Ağzını topla,birdahada sakın kardeşime sesini yükseltme


Emre:Öyle mi yükseltirsem nolur


Alperen:Ben sana göstericem şimdi nolucağını (ayağa kalkar ve Emre ye doğru gidecekken,Nil Alperen in bileğinden tutar)


Nil:Alpereen,sakin! (Alperen kafasını çevirip Nil'e bakar sonra Emre ye döner)


Taner:Evet sakin,buraya tartışmaya gelmedik,sende rahat dur Emre


(Emre göz devirir)


Akın:Otur amcaoğlu otur (Alperen oturur)


Taner:Akıın (Akın oflayarak)


Akın:Haa canım,ha Yiğidim söyle


Eren:Canım mı


Selim:Yiğidim mi


Alperen:Ne âlaka ya


Taner:Evet ne âlaka


(Akın sırayla Alperen'e,Selim'e,Eren'e ve Taner'e bakarken,diğerleride Akın'a bakar)


Akın:Ne bakıyorsunuz ya,ağız alışkanlığı öylesine dedim


(Taner kafasını sağa çevirir)


Taner:Töğbeestağfurullah,neyse (biraz duraksar) gidelim (Tam gideceklerken)


Akın:Birşey diyicektin 


Taner:Vazgeçtim kalsın sonra derim


Akın:İyi


Taner:Gidelim (Onlar gider,sekiz köşe ise hepsi birden Akın'a döner,Alperen sandeleyesini biraz daha öne doğru çekip ellerini masaya koyar ve konuşmaya başlar)


Alperen:Amcaoğlu sen hayırdır


Akın:Ne hayırdır


Selim:Canımlar,Yiğidimler filan noluyo o sözler bize aitti


Akın:Oğlum siz ne kıskançsınız ya,Allah Allah


Yağmur:Bakma sen onlara sadece sana değil hepimize karşı böyleler hep kıskançlar işte


Erva:Seninde onlardan farkın yok,bilmiyoruz sanki😄


Yağmur:Yoo hiçte bile


Defne:Tabi tabi (Gülerler)


6 SAAT SONRA SAAT 17:30 


HASTANE LEVENT'İN ODASI


(Telefonu çalar arayan bakıcıları Narin teyzedir)


Levent:Efendim Narin abla


Narin:Levent oğlum,Derya senin yanında mı


Levent:Yok abla buraya hiç gelmedi


Narin:Allah Allah evede gelmedi hâlâ


Levent:Gelmedi mi,arkadaşlarını aradın mı


Narin:Kimse açmıyor


Levent:Tamam abla ben bir bakayım,senide haberdar ederim


Narin:Tamam (Kapatırlar)


Levent:Neredeki acaba (Derya yı arar fakat Derya açmaz)


Levent:Ah güzel kızım niye açmıyorsun ki (İpeği arar,İpek telefonu açar)


Levent:Âlo İpek


(İpek ağlamaklı bir ses tonuyla)


İpek:Efendim abi


Levent:İpeek sen ağlıyor musun


İpek:Yooo (Ağlıyordur)


Levent:Emin misin bir sıkıntı yok demi


İpek:Yok abi yok biraz rahatsızım o yüzden sesim öyle çıkıyordur (Yutkunur) sen niye aramıştın


Levent:Derya sizdemi diye soracaktım eve gitmemişte


İpek:Yok abi bizimkilerde henüz gelmedi aradığımda parkta oturuyorlardı ama Derya yanlarındamıydı bilmiyorum sen bir onları ara istersen


Levent:Tamam,öyle yapıcam zaten hadi güle güle (Kapatırlar,biraz endişeli bi ses tonuyla)


Levent:İnşallah oradadır


ANILGİLİN EV 


(Akşam yemeği yiyiyorlardır Anıl,Liya ya çorba içiriyordur)


Anıl:Aç bakalım kızım ağzını


(Liya açmaz)


Reyyan:Annecim hadi ham yap bakalım


(Liya güler ve ağzını açar,Anıl yedirir)


Anıl:Aferim kızıma


Asel:Anne dedemle ne saman tanısıcas


(Anıl ve Reyyan üzgün yüzlerle birbirine bakar)


Reyyan:Az kaldı kızım (Reyyan,Anıl'a döner)


Reyyan:Hiç aradın mı


Anıl:Aramadım,aramıyıcamda


Reyyan:Hayatım yapma böyle nolursa olsun baban o senin


(Anıl biraz sinirlenir)


Anıl:Reyyan daha önce kaç kere aramıştım açmadı şimdide aramak istemiyorum


Reyyan:Peki ya annen,onu arasan en azından,onun bir suçu yok ki bu gün konuştum çok özlemiş seni


Anıl:Merak etme annemi arıyıcam bir kaç kez aradım ama ulaşamadım,akşam tekrar ararım ya da sabah


Reyyan:Sen bilirsin canım,ne zaman istersen ara,ama mutlaka ara bi sesini duysun (Anıl tamam manasında başını sallar)


KARAKOL


Hanne:Başkanım Ali den haber var mı,nasıl


Cahit:Merak etmeyin gayet iyi


Mehmet:Bir kaç güne çıkacakmış


Gülçehre:Öyle mi


Mehmet:Evet


Hanne:Oh çok şükür (O sırada telsizden bir ses gelir


-45/40 merkez 45/40 merkez


Hanne:45/40 dinlemede


-Göztepe mahallesi orman yolunda araba kazası olmuş,bir adam bir çocuğa çarpıp kaçmış çocuk yaralı hastaneye sevk ediyoruz...Bir kız çocuğu daha bulundu 13 yaşlarında amaaa maalesef ölmüş...


Gülçehre:Nee!


Mehmet:Tamam geliyoruz... (Giderler)


ASAFGİLİN EV 


(Tahir,Fatih ve Asaf hâlaâ kitapları kurcalıyordur,o sırada Tahir konuşmaya başlar...)


Tahir:Çocukların piknik yapacak olması iyi oldu biraz daha araştırmaya vaktimiz oldu


Fatih:Aynen


(Asaf sandalyesinde oturmuş masanın üstüne kitabı koymuş araştırma yapıyordur,birden ayağa kalkar)


Asaf:Bulduum


Fatih:Nee


Tahir:Çocuğu mu


(Tahir ve Fatih meraklı gözlerle Asaf'a bakarlar)


PARKTA GÜNEŞ TAKIMI


Yiğit:Biz niye sürekli buradaki çardakta oturuyoruz birazda başka yerlere gidelim


Beril:Alttarafı küçük bir kasaba,en fazla nereye gidebiliriz ki


Emre:Yani,çok yer yok


Tuğçe:Aslında bir sürü güzel yer var.Keşke Bize ait olan bir yer olsaydı nebiliyim ağaç ev,karavan gibi...


Beril:Süper olurdu,demi Taner


(Taner dalgındır Beril'i duymaz,cevap vermeyince dördüde Taner'e döner)


Tuğçe:Taneeer (Taner yine duymaz) Taneer ,ya Taner (Nihayet duyar ve birden irkilir)


Taner:Haa,ne 


Emre:Kardeşim sen bizi dinliyor musun


Taner:Kusura bakma kardeşim ya, dinleyemedim aklım Derya'da kaldı...


Tuğçe:Of ya o olmadan çok sıkıcı


Beril:Yüzümüze bile bakmıyor ki


Yiğit:Bu şekilde nasıl sürpriz yapıcaz bilmiyorum


(O sırada Taner'in telefonu çalar,Taner bakar kim diye arayan Leventtir)


Taner:Efendim dayı


Levent: ...


Taner:Yoo


Levent: ...


Taner:Nee!😮 (Biraz duraksar,gözleri dolar) Tamam dayı Tamam (Kapatırlar)


Tuğçe:Taner noluyor


Taner: ...


Beril:Ya birşey söylesene...


Taner:Deryaa!


Emre,Yiğit:Nolmuş Derya ya?


Taner: ... 


(Bölüm sonu)


1.Sizce Anıl annesini arayacak mı?


2.Akın,Taner'e ne diyecekti?


3.Derya ya noldu?


Gibi daha fazla sorularınızın cevabı ve yeni bölümde,beklemede kalın.


(Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın yeni bölümde görüşürüz


Loading...
0%