Yeni Üyelik
14.
Bölüm
@elma10

Helüüüüü

Ben geldiiimmm❤️

Bölüme geçiyorum hemen

İyi okumalar

 

_______________

 

"Elif kıpırdamıyor ya bir şey olmuşsa!"

"Elif ben gidiyorum."

 

"Nereye gidiyorsun Belinay?"

 

"Benim bakmam lazım Yunus'a"

 

"İçin rahat edecekse git."

 

Arkamı dönüp hızlı adımlarla basamakları çıktım. Nasıl içeri gireceğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu ama bir şekilde girmek zorundaydım çünkü onu görmeden içim rahat etmeyecekti.

 

İçeri girmek için bir kapının önüne geldiğimde kapının önünde iki tane güvenlik vardı. Beni gördüklerinde kapıyı direk açtılar. Allah'ım çok şükür. Şu ünlülüğün ekmeğini iyi yedik.

 

İçeri girip etrafa bakınmaya başladım. Çünkü nereye gideceğimi bilmiyordum. Hiç bir yerde göremeyince soyunma odalarına doğru ilerledim. Zaten maçta bitmişti bu yüzden oyuncular yavaş yavaş soyunma odalarına geliyordu.

 

Acar'ı görünce hemen onun yanına ilerledim. "Acar Yunus nerde?" Beni görünce ilkin afalladı. Sonra toparlayıp söze girdi "Bende onun yanına gidiyordum gel seni de götüreyim."

 

Bir kaç kapı geçtikten sonra birinde durduk. Acar kapıyı açtı ve yatakta otururken kafasına dikiş atılan Yunus'la karşılaşmam bir oldu.

 

Dolu gözlerimle ona yaklaştım. Dikiş bitmiş olacak ki doktor ipi kesip üstünü gazlı bezle kapatmıştı.

 

Yunus daha beni görmemişti. Ona daha da yaklaştım. Kafasını kaldırıp beni gördü. "B-belinay" ağzı açık bana bakıyordu.

 

Bense hiç bir şey söylemeden ona sarıldım. Çok sarsmamaya dikkat ediyordum. Ama buna çok ihtiyacım olduğu için yaptım.

 

O da ellerini belime doğru doladı. Şu an sıkı sıkı sarılıyorduk.

 

Boynuna doğru gömdüğüm kafamı kaldırıp kulağına doğru konuştum."Sana bir şey olucak diye çok korktum."

 

O da boynumda kafasını kaldırıp kulağıma fısıldadı. "Şu an daha iyi olamazdım."

 

Şalımın üzerinden dahi sıcak nefesini hissedebilmiştim.

 

Yavaşça istemeyerek ondan ayrıldım.

 

Yüzüme baktı ve kaşlarını çattı. "Bir daha sakın benim için ağlama. Mutluluktan bile." Dedi.

 

Kalbimin o an bir pamuktan farkı yoktu.

 

(...)

 

 

Yunus'la olay hakkında biraz konuşup odadan çıkmıştım. Şu an ise Eliflerde sabahı bir şekilde etmiş şirkete girmeden önce kahvaltı yapıyorduk.

 

Yunus'un biraz dinlenmesi gerektiği için doktor izni ile evinde istirahat edecekti. Yanında ise Acar vardı. Ona güvenerek Yunus'u bırakmış ne olur olmaz diye de Acar'ın numarasını almıştım.

 

Derya teyzenin işleri olduğu için evde değildi. Elif'le birlikte sucuklu yumurta yapmıştık. Karşılıklı bir yandan konuşuyor bir yandan karnımızı doyuruyorduk.

 

Çayımdan tam bir yudum alacakken telefonum çalmasıyla bardağı indirdim. Ters duran telefonumu elime almam ile telaşlanmam bir oldu.

 

Acar UÇUK 📞

 

Ben Acar'a sadece bir sorun olursa ara demiştim. Yoksa bir şey mi oldu? Sorularıma cevap almak için telefonu açtım.

 

+Alo Acar bir şey mi oldu? Yunus iyi mi?

 

-Dur bi nefes al Belinay Yunus iyi merak etme. Ben seni şey için aramıştım. Ben şu an antrenman için çıkmam gerekiyor da Yunus evde tek kalacak doktor da ayağa mümkün oldukça kalkmasın dedi. Bu manyakta başında biri olmadığı sürece yerinde durmaz top falan oynar. Zaten uyandığından beri antrenmana gelicem diyip duruyor. Acaba sen ben gelene kadar yani akşama kadar Yunus'un başında durabilir misin?

 

+Anladım. Tamam ben dururum başında.

 

-Çol iyi o zaman ben sana evin adresini atıyorum.

 

+Tamam bekliyorum hoşçakal.

 

-Hoşçakal.

 

Telefonu kapattım. Elif'e durumu izah etmeme gerek yoktu çünkü zaten kulağını kulağıma dayayarak bütün konuşmayı duymuştu.

 

"Elif ben çıkıyorum duydun zaten."

 

"Çık tabi çık da bu bana bu kadar masum gelmedi."

 

"Nasıl yani."

 

"Yani Acar bir şeyler gizliyor gibi bir havadaydı. Yunus aratmış olmasın."

 

"Yok ya o kadar değildir herhalde."

 

"Neden olmasın ki seninle zaman geçirmek için yapmış olabilir bence."

 

"Yok yok yapmamışlardır öyle bir şey hem Yunus cidden deli bir çocuk antrenmana katılacağım demiştir bence."

 

"Sen öyle diyorsan öyledir Belocum ama benim dediğim çıkarsa da 'Elif demişti' dersin."

 

"Tamam derim fındık burun masayı toplamak sana kaldı özür dilerim."

 

"Ben hallederim hadi git sen."

 

Elifin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum. "İyi ki varsın seni çook seviyorum. Hadi Belo kaçar." Diyip evden çıktım.

 

Arabaya bindiğimde Acar'ın attığı konuma doğru sürdüm.

 

Konum ulaştığımda müstakil orta büyüklükte iki katlı bir evle karşılaştım. Dışı kahverengi ve kırmızı bir kapısı vardı.

 

Kapıya doğru gidip zili çaldım. Çalmamla açılması bir oldu.

 

Acar beni görünce gülümsedi "Hoşgeldin Belinay bende çıkıyordum geç kalmamam lazım yoksa hocadan fena fırça yerim. Yunus içerde salonda oturuyor hadi ben kaçar."

 

Dedi ve yanımdan geçip gitti. Acelesini biraz garipsesemde Jose nin etkisini düşününce anlayışla karşıladım.

 

İçeri girip kapıyı kapattım. Beyaz spor ayakkabılarımı çıkarıp ayakkabılığa yerleştirdim.

 

Bir an kendimi Yunus'un bakıcısı gibi hissettim. Sanki Yunus bebekmişte Acar'da annesiymiş gibi. Bence böyle hissetmem gayet normal.

 

Aklımdan geçen senaryoya güldüm ve evi incelemeye başladım. Genel olarak koyu renkler hakimdi. Ama oldukça sıcakta duruyordu. Koyu renklerin içerisindeki kasvetin içinde sıcaklığı bulmuş gibiydi.

 

Kırmızı çelik kapının hemen yanında yukarı çıkan bir dönen merdiven vardı.

 

Biraz ilerlediğimde geniş bir salon karşıladı beni. Hemen karşımda koltukta oturmuş maç yorumcularını izleyen Yunus ile karşılaştım.

 

Beni hissetmiş olucak ki arkasını döndü. "Aa hoşgeldin Belinay otursana."

 

Çekingen bir tavırla "Hoşbulduk oturayım." Dedim ve onun yanında kalan tekli koltuğa oturdum.

 

"Yerinde durmuyormuşsun galiba o yüzden Acar beni çağırdı."

 

"He ş-şey e-evet öyle."

 

"Ee top oynamak yerine ne yapmayı düşünüyorsun. Yorum mu izleyeceksin?"

 

"Evet yani eğer senin bir önerin varsa onu da izleyebiliriz."

 

"Yo yo bu programı bende izliyorum hatta son yayını izleyememiştim. İyi oldu yani."

 

"Tamam bunu izleyelim öyleyse."

 

Birlikte yorumcuları dinlemeye başladık. Aralarında futbolla ilgili her konuyu tartışıyorlardı. Magazin bile.

 

İyice odaklandım. Kalbimin hızlanmasına sebep olan ise konuşmaya başladıkları yeni konuydu.

 

*****************************************

Yorumcu1

Evet şimdi de Yunus DEMİRDAĞ ve Belinay ONUK ilişkisinden bahsedicez. Hala ilişkilerini doğrulayacak bir haber paylaşmadılar. Siz ne diyorsunuz bu duruma hocam.

 

Yorumcu2

Valla bence net bir ilişki var ortada. Evet hala doğrulayan bir şey söylemediler ama yalan olduğu hakkında da bir şey söylemediler. Ben anlamadım yani birliktelerse neden doğrulamıyorlar? Değilseler de neden yalanlamıyorlar?

 

Yorumcu3

Bence bu sorunun cevabını onlarda bilmiyor hocam. Çünkü daha bunlar tanışalı ne kadar oldu ki toplasan 2,5 3ay anca olmuştur.

 

Yorumcu4

Hocam öyle diyorsunuzda 1 günde evlenenler var yani ne zamn ne olacağı belli olmaz. Kısmet bu işler. Ama olsalar güzel olurlar. Başarılı yakışıklı çocuk ve başarılı güzel kız.

 

*****************************************

 

Bütün kanımın yanaklarıma hücum ettiğini hissettim adeta.

 

Göz ucu ile Yunus'a baktım. Düşünceli duruyordu.

 

Bir anda kafasını bana çevirmesiyle irkildim ama bunu Yunus'a belli etmedim.

 

"Belinay"

 

Dilim tutulduğu için max söyleyebileceğim şeyi söyledim."Hı?"

 

"Bende seninle bu konu hakkında konuşacaktım."

 

Ay nasıl konuşacaktın. Ay dur bayılırım. Konuşma.

 

Ya şu an söyleyecekleri çiçeğe can suyu olacaktı ya da onu yıpratan rüzgar.

 

Ne diyecekti?

 

Haberleri yalanlayacağını söyleyecekse ben bunu istemiyordum.

 

Ama bunu ona nasıl açıklayabilirdim ki.

 

Ya şu an bana çıkma teklifi edecek ve haberleri doğrulayacaktık ya da bizim hikayemiz gelişme ve sonucu olmadan sona erecekti.

 

"Konuşalım."

 

Üstündeki ince çarşafı kenara itip oturuşunu düzeltti.

 

"Seninle açık konuşacağım. Ben bu haberleri yalanlayamadım. Ama doğrulayamadım da. Bu yüzden bunu sana bırakmaya karar verdim. Yani eğer sen yalanla dersen yalanlarız istersen doğrularız. "

 

Resmen pimi çekilmiş bombayı avucuma koymuş ve ya bombayı fırlatmamı ya da bomba ile patlamam arasında seçim yapmamı istemişti.

 

Biraz sustum ve düşünmeye başladım. 'Ben bu haberleri yalanlayamıyorum' sevmese yalanlardı herhalde.

 

Ben belkide beni sevmeme ihtimaline çok bağlandığım için kendimi yıpratıyorumdur. Belki de o da beni seviyor. Kötü ihtimaller her zaman vardı. Önemli olan benim iyi ihtimallere fırsat verebilecek cesaretimin olmasıydı.

 

Bu yüzden yanaklarımı bir kenera bırakıp benden hiç beklenmeyecek bir soğuk kanlılık ile söze girdim.

 

______________

 

Bittiğğğ

Nasıl olmuş ballar🍯

İnşallah beğenmişsinizdir

 

!!! BU ARADA BU BÖLÜM BİRAZ KISA OLDU FARKINDAYIM AMA BÖYLE OLURSA ERKEN BÖLÜM ATIYORUM SİZCE NASIL OLSUN KISA BÖLÜM YAZIP ERKEN Mİ ATAYIM YOKSA UZUN BÖLÜM YAZIP GEÇ Mİ?!!!!

 

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın lütfen

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere

Baysss 💋

 

 

Loading...
0%