Selamlaarrrr
Şaka maka 15. Bölüme geldik.
Hemen bölüme geçiyorum
İyi okumalar

💋____________

Allah'ım hayır daha çok erken daha yeni sevgili olduk nolur ayrılmayalım.

Görselde bugün öğlen Serter'le birlikte kahve içerken çekilmiş bir kare vardı. Allah'tan yakın oturmuyorduk. Tabii altına yazılan yazılarla bu kare farklı yerlere evrimleştirilebilirdi. Yunus'a acil açıklama yapmam gerektiğinin farkındaydım.

Ama ondan önce Eda'yı bekletmemek için gözlerimi Yunus'tan çekip hemen aradım.

-Alo canım

+Alo Eda yayınlama bu haberi.

-Tamam canım sen nasıl istersen. Bu arada benden sana bir dost tavsiyesi bu görseli yollayan kişinin senle bir sorunu var galiba dikkatli ol.

Evet biri benimle oyun oynuyor. Bu fotoğrafı çeken kişinin şirketten olduğu da aşikar. Çünkü şirkete girmek için giriş kartları bulunuyordu. Yani öyle elini kolunu sallayan giremezdi. Kesin sistemde kaydı vardır. Ama ben seni bulmam mı? Bu kareyi çeken kiminle dans ettiğini bilmiyor. Sıkıntı yok tanışırız.

+Tamam çok teşekkür ederim Eda sana borçlandım.

-O zaman bir gün Kahve ısmarlarsın ödeşiriz.

+Anlaştık görüşürüz.

-Görüşürüz.

Telefonu kapatıp Yunus'a döndüm. "Yunus ben bu gün Serter'le sadece kahve içtim o kadar yani bu görselde o sırada çekilmiş. Benim Serter'le herhangi bi yakınlığım dahi yok. Olamazda."

Yunus gözlerini gözlerimden çekmeden konuştu. "Ben zaten farklı bir şey düşünmedim Belinay sadece o adamdan hoşlanmıyorum biliyorsun ve senin yanında görmek hoşuma gitmedi o kadar."

Ne kadar belli etmemeye çalışsada rahatsız olduğu her halinden belli oluyordu. Bende içini rahatlatmak istercesine konuştum.

"Tamam o zaman ben Serter'e karşı daha mesafeli olucam merak etme."

"Tamam güzelim ben sana güveniyorum biliyorsun zaten."

"Biliyorum. "

"He Yunus bu arada ben abimle falan konuştum yani açıklama yapabiliriz benlik bir sorun yok."

"Çok iyi bende bizimkilere söyledim bir sorun yok yani. O zaman bu gün açıklarız."

"Tamam."

Dedim ve bacağının üstündeki elini tuttum. Bu hareketim ile Yunus'un o sinirli halinden iz kalmamış hatta gözleri parlamaya başlamıştı.

O sırada Elif "Hadi fotoğraf çekilelim anı kalsın." dedi.

"Aaa çok iyi fikir hadi çekilelim." Dedim.

Elif "Kimin telefonundan çekiyoruz?" dedi.

Acar "Hepimizin telefonundan bir kaç kare çekilelim bence herkesde olsun foroğraf." dedi.

"Olur."

Acar önce kendi telefonunu Elif'e uzattı. "Selfie yapar mısın?"

Elif'in utangaçlığından yanakları kızardı. Ve Acardan telefonu alıp dördümüzü de alacak şekilde selfie yaptı.

Birkaç kareden sonra Acar'a tekrar telefonunu uzattı.

Acar telefonu Elif'ten aldı ama kapatmadı. Kolunu kendinden uzaklaştırarak sadece Elif'le kendisini alacak şekilde selfie yaptı. Ben şok bir şekilde ikisine bakıyordum. Elif şu an kızarmada en ileri seviyeye çıkmıştı.

Yunus kulağıma eğilip "Bunlar ne ara işleri bu kadar ilerlettiler?" dedi.

"Valla bende bilmiyorum Yunus sadece şok bir şekilde izliyorum."

"Vay arkadaş biz göz göze zor geliyorduk bunlar selfie yapıyor."

Onun bu haline güldüm.

Yunus tekrar bana döndü ve "Ee bizim ne eksiğimiz var aksine fazlamız var bizde çekilelim." dedi.

Kendi içinde yarışa giriyor şapşal çocuk ya.

"Tamam çekilelim."

Ben masadaki telefonumu Elif'e uzatırken Yunus öne atıldı ve "Benden çekilelim arada açar bakarım."

"Ya belki bende açıp bakıcam benden çekilelim." Belki mi??? (OPSİYONEL)

"Olmaz benden çekilicez. "

Elif dayanamamış olucak ki "Ay tamam ikinizin de telefonundan çekeriz." dedi ve iki telefonu da alıp birini Acar a verip diyeri ile kendi bizi çekmeye başladı.

Bizde Yunus'la poz vermeye başladık. O kolunu benim boynuma doladı. Otuziki diş gülümsemeli pozler verdik. Tabii havalı pozlar vermeyi de unutmadık.

Sonra sahneye bir kız ve bir adam çıktı. Işıklar kapatıldı ve sadece sahnenin görüneceği şekilde aydınlatıldı.

Canlı müzik başlıyordu.

Çalmaya başlayan şarkıyla ise alkışlar ve ıslıklar koptu.

🎶
İki dudağın arasına bir aşığın kaderi bağlı
Vurdu beni kurşuna
İki lafının o can yakan anlamı
🎶

Bir yandan şarkıyı söylüyor bir yandan da olduğumuz yerde salınıyırduk.

Yunus'la sözleri birbirimize bakarak söylüyorduk.

Bir kaç şarkıyı da bu şekilde söyledik.

Sonra söylenen şarkı ile bazı çiftler dans etmeye başladı.

🎶
Sen bilemezsin
Ne çektiriyor yokluğun bana sevgilim
Birmez sorular uzar geceler
O düşünceler üzüntüler
🎶

Yunus'da ayağa kalkıp elini bana uzattı."Dans edelim mi?"

Cevabımı uzattığı elini tutarak verdim.

Birlikte boş olan bir noktaya yürüdük. Yunus yavaş hareketlerle ellerini belime koydu.

Bende aynı şekilde ellerimi boynuna koyup birleştirdim.

İyiki bu gün tabanlı spor ayakkabı giymişim yoksa ellerimi boynunda birleştirebileceğim şüpheliydi.

Yavaş yavaş salınmaya başladık. Sonra Yunus sözlere eşlik etmeye başladı. Gerçekten sesi güzeldi. Sadece mavi gözlerine odaklanıp sesini dinledim. O an o şarkı sözlerine dönüşmek istedim. O sözler o notalar olmak istedim.

🎶
Sensiz yaşayamam
Sensiz hiç olamam
Sensiz yaşamak zor geliyor bana
Her an içimdesin
Her an kalbimdesin
Seni seviyorum
Seviyorum
🎶

Şarkı nakaratının ikinci turunda bende söylemeye başladım. Bu sefer de Yunus beni dinledi.

Çok güzel bakıyordu. Bu bakışların sahibi olmak içime huzur dolmasına sebep oluyordu.

Aşk mıydı beni bu huzura erdiren. Sevda mı? Bunun tek bir cevabı vardı. Yunus.

Sol tarafımdaki hareketlilikle o tarafa baktım. Oha. Benim gözler doğru mu görüyor? Şu an Acar'la Elif bizim yanımızda dans ediyorlar.

Yunus'u dürttüğümde o da onlara doğru baktı. Şaşırdığı fal taşı gibi açılan gözlerinden anlaşılıyordu.

"Bunlar şimdi sevgili mi oldu?"

"Valla bende bilmiyorum. Ama arkadaş değiller herhalde. Sonuçta hangi arkadaş arkadaşı ile dans eder ki."

"Bencede."

Daha fazla sorgulamadan dans etmeye devam ettik.

Şarkı bittiğinde biz hala salınıyorduk. Gözlerimizi kapatmış alınlarımızı birleştirmiştik.

Şarkının bitmesi bize engel değildi ömür boyu bu şekilde dans edebilirdim.

Beni durduransa Elif'in "Pişt aşıklar rahatsız etmek istemezdim ama şarkı bitti. Gelin de içeceklerinizi için." demesi oldu.

Aşıklar

Yavaşça gözlerimi açtım. Yunus'un gözleri hala kapalıydı. "Yunus şarkı bitmiş." dedim.

Gözlerini açmadan konuştu. "Benim kafamda hala çalıyor. Belkide sen söylediğin için çalıyordur. Sanırım bundan sonra en sevdiğim şarkı bu. Boş ver biz dans etmeye devam edelim."

"Olmaz insanlar bize bakıyor Yunus."

"Baksınlar umrumda değil. Kimse benim sana baktığım gibi bakamaz zaten."

Kalbimin sesi neredeyse göğüs kafesimi parçalayacaktı. En ufak bakışı sözü beni bu hale getiriyordu.

Şu an çok masum duruyordu. Gözümde bir çocuktan farksızdı.

Ondan bir hamle gelmeyeceğini anlayınca ben ellerimi yavaşça boynundan indirdim.

"Yunus hadi daha fazla utandırma beni."

Artık gözlerini açmıştı. "Ne yapayım sende utanınca kızaran yanaklarınla çok tatlı oluyorsun."

"Bak hala."

"Tamam tamam utandırmadım. "

Elini tutup oturduğumuz masaya doğru ilerledik. Yunus bir yandan konuştu. "Sesin güzelmiş. Arada söylesene bana bir şeyler." Cümlesiyle gülümsedim. "Seninki de çok güzelmiş. Bana eşlik ediceksen neden olmasın."

Mekan çok kalabalıktı. O yüzden masaya ulaşmak biraz zor olmuştu.

Acar bizi görünce "Ooo sonunda ayrılabilmişsiniz biz sabaha kadar öyle kalırsınız diye düşünmüştük." dedi.

Yunus hafif dişlerini sıkarak "Sussana oğlum." dedi. İçinde küçük bir tehdit mi vardı bana mı öyle geldi?

Acar bir şeyler anlamış olacak ki hemen susup arkasına yaslandı.

Masaya oturduğumuzda Elif'lerin bizim için sipariş ettiği meyve kokteyllerini içtik. Elif beni iyi tanıdığı için tam seveceğim türden bir şey söylemişti.

Canlı müzik bitince yavaş yavaş mekandan çıktık.

Konum olarak güzel bir yer olduğu için biraz yürüyüş yapmaya karar verdik.

Ben Yunus'la yan yana yürüdüğüm için Elif'te Acar'la yürümek zorunda kalmıştı.

Bana duacı olması gereken yerde yüzde yüz azar yiyecektim. Ama şu an anın tadını çıkarmaya baktım.

Yunus'la el ele yürüyorduk. Daha önce hiç bu şekilde yürümemiştik. İçimde istemsiz kelebekler uçuyor ve ben özgürlüklerine izin veriyordum.

Bir anda önümüze atlayan gülcü abla ile durmak zorunda kaldık.

"Aaağğbem şu güüzel yengeme gül almaz mısın bee yaa."

Çingene tavırlı abla cidden komikti. Yunus da onun gibi konuşup "Alığğrım bee yaa." dedi.

Onun bu haline kahkaha atmamamın ihtimali yoktu. Öyle de yaptım.

Yunus cüzdanından ikiyüzlük banknot çıkartıp ablaya uzattı. Ablada bana geldiğinden beri neredeyse ağzıma sokacağı gülü verdi.

Yunus'a dönüp "Teşekkür ederim." dedim.

Yunus da bana bakıp "Rica ederim sana layık değil ama." dedi. Ay bu çocuk bir gün beni kalpten götürecek. Hele şu mavişleriyle...

Sol tarafımdan sesler gelmeye başlayınca o tarafa döndüm. Gülcü abla bu sefer Acar'la Elif'e sarmıştı.

Acar en sonunda gülü aldı ve gülcü abla oradan uzaklaştı.

Acar bi elindeki güle birde Elif'e baktı. Sonra gülü Elif'e çok beceriksiz bir şekilde uzattı. Gülcü abla bile gülü öyle uzatmamıştır yani.

Elif şu an kan kırmızısı gülle aynı renkteydi. İkisi fark etmeden telefonumla ikisinin bu halini çektim.

Kamerayı açmışken Yunus'la birleşik olan ellerimizi ve parmaklarımın ucundaki gülü çektim.

Çok güzel bir fotoğraf olmuştu.

Yürümeye devam ettik. Galata kulesine gelmiştik. Önünde biraz durduk. Mimarisini inceledik. Büyülenmemek elde değildi.

Yunus bana bakıp konuştu. "Buraya çıkmamız gereken konular var Su Perisi." Bana uzun zaman sonra bu şekilde hitap ediyordu. Acayip hoşuma gitti.

Ay dur bir dakika. Bana hitap şekli kafamı ne kadar karıştırdıysa söylediği asıl şeyi kaçırmışım. Evlenmek istediğini bu şekilde söylemesi çok hoşuma gitmişti.

Efsaneye göre galata kulesine sevdiği ile çıkan evleniyormuş.

Ama daha çok genciz evlenmek için. Önce benim okulu bitirmem lazım o da şu an dondurulmuş durumda.

"Bencede yabancı beyefendi."

"O zaman bir gün birlikte buraya gelip çıkıcaz. "

"Anlaştık."

Elif'ler de bu gün baya sevgili gibi takılmıştı. Elif daha fazla utanmasın diye sormuyordum ama bence sevgili oldular.

Yavaş yavaş araçlara doğru ilerledik. Arabaların yanına geldiğimizde Yunus'tan ayrılasım hiç gelmedi. Yol boyunca birleşik olan ellerimizi ayırmak istemiyordum.

Ama eninde sonunda ayrılacaktık. Bu dünyada hiç bir şey sonsuz değil. Elbet bizde sonsuz değiliz. Ama bir gün sonum olacaksa da onunla olayım istiyordum.

Bu yaşadıklarımıza aşk demek istemiyordum. Aşk bizimkinin yanında hafif kalırdı. Bu aşk gibi üç harfli bir sözcüğü sığdırılamayacak kadar büyük bir sevgi.

Yavaşça yüzümü Yunus'a döndüm. "Ayrılma vakti."

"Offf şimdi sensiz nasıl saatler geçecek."

"Bende bilmiyorum. Ama artık gün sonu."

Yavaşça elimi ondan hiç istemeye istemeye ayırdım. Ama o izin vermedi ve parmak uçlarımı tuttu.

"Ciddiyim saatler geçmeyecek."

Ayrılamayacağımızı anlayınca parmak uçlarımda yükselip yanağını öptüm.

"O zaman o saatleri bununla yetinerek geçir."

Dedim ve hızla arabaya bindim. Elif bindiğimde zaten oturmuş kemerini bağlamıştı.

Aracı çalıştırmadan son kez Yunus'a baktım. Ağzı açık bir şekilde bir eli ile öptüğüm yanağını tutuyordu.

Şapşik çocuk ya ben bununla ne yapıcam.

Acar'a başımla selam verip aracı çalıştırdım. Elif'e yandan küçük bir bakış attım.

"Siz şimdi Acar'la sevgili misiniz?"

Elif'in gözleri fal taşı gibi açıldı ve hemen cevap verdi. "Ne alakası var Belo ya."

"Ne ne alakası var Elif siz ikiniz ben ve Yunus'tan daha sevgili gibiydiniz. "

"Abartma Belo arkadaşız işte."

"Arkadaşsınız pardon da hangi arkadaş romantik bir şarkıda dans eder."

"Off Belo karıştırma işte oraları bende ne yaşadım bilmiyorum."

"Ay tamam sustum. Ama şunu da söyliyim ki siz arkadaş değilsiniz."

(...)

Elif'le eve gelince hemen üstümüzü değiştirdik, namazlarımızı kıldık ve yatağa uzandık.

Şimdi ise telefonda çekildiğimiz fotoğraflara bakıyorduk.

Hepsinde çok güzel çıkmıştık. Tabi bazılarında gözlerimizin kapalı olmasını es geçersek.

Elif kendi telefonundan Yunus'la ben dans ederken çektiği bir fotoğrafı gösteriyordu. Efsane bir fotoğraftı. Birbirimize alınlarımızı yaslamış gözlerimizi kapatmıştık. Aramızdaki boşluktan sızan mor ışıksa fotoğrafı daha havalı kılmıştı.

Manifestlediğim pinterest fotoğraflarından bile öteydi.

Sanırım uzun bir süre bu fotoğrafa kilitli kalıcam. Derken telefonuma yukarıdan gelen instagram bildirimi ile dikkatim dağıldı.

Çünkü bildirimde Yunus'un adı vardı.

İnstagram
'Yunus_DEMİRDAĞ' postunda sizden bahsetti.

Ayy neee. Yoksa bu beni etiketleyip post mu attıığğğ.

Elif'de bildirimi benimle gördüğü için "Ayy Belo aç hemen bakalım." dedi.

"Ay dur açıyorum Elif heyecan yaptırmasana."

"Belo sence senin heyecanlanman için benim bir şey yapmama gerek var mı?"

"Tamam dur açıyorum. "

Bildirime tıklayıp Yunus'un attığı postu açtım.

Altı tane fotoğraflı bir dump yapmıştı. Ve ilk fotoğrafta ben ve Yunus vardı. İkimizde kameraya doğru gülümsüyorduk. İkincisinde de yine biz vardık am bu sefer gözlüklerimizi takmış kameranın Sol tarafına doğru bakıyorduk. Hava daha yeni battığı için yüzümüze vuran turuncu güneş ışığı fotoğrafı çok ayrı bir seviyeye taşımıştı.

Üçüncü fotoğrafta ben kameraya doğru gülümsüyor Yunus'sa bana bakıyordu. Bu fotoğrafta Yunus beni kalbinin üstüne etiketlemişti.

Yicem bu çocuğu.

Dördüncü fotoğrafa geçtiğimde bu sefer dörtlü çekildiğimiz hepimizin gülümsediği bir fotoğraftı.

Beşinci fotoğrafta benim ve Yunus'un dans ettiği fotoğraf vardı. Az önce Elif'in telefonunda kitlendiğim fotoğraftı.

Altıncı ve son fotoğrafta ben ve Yunus galata kulesine doğru el el yürürken arkamızdan çekilmişti. Yüksek bir ihtimal bunu Acar çekmişti.

Açıklama kısmına '🌹🎼' ifadelerini koymuştu.
Postun arkasınaysa bu gün dans ederken birbirimize söylediğimiz şarkıyı koymuştu.
-Seni Seviyorum-

"Beloooo çok güzeel. "

"Elif çabuk kalbime bak yerinden çıkacak mı?"

Elif elini kalbime doğru koydu ve koyması ile gözleri bölerdi. "Belo sakin ol yoksa bu kalp cidden yerinden çıkacak bune."

Hemen zaten açık olan posta beğeni attım. Daha paylaşılalı 5 dk olmasına rağmen 20k beğeni almıştı.

Yorumlarda yüksekti bu yüzden yorumlara girdim. Birkaçını okumaya başladım.

Karşıma çıkan ilk yorumsa Mert abinindi. Şaşırdık mı hayır.

'meethakanyandas'
Aferin Yunus'da biraz erken olmadı mı? ❤️

Yunus Mert abinin yorumuna cevap vermişti.
'Geç olsun güç olmasın abi'

Mert abinin yorumuna İrfan abi beğeni atmıştı. Bu adamların organize hareket ettiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

'Kahveci10 '
Hayırlı olsun kardeşim

'Fenerloves'
Sonunda beee

'Mehmetaş'
3. Fotoğrafta Yunus ev yanıyor
Yunus; yansın

Yorumlardan çıkamayacağımı bildiğim için
bende bir post atmaya karar verdim.

Galerime girdim ve bende bir dump yaptım. Yunus'un dumpuna benzer olmuştu.

Onunkine benzer fotoğraflara ek olarak galatada gül ile çektiğim fotoğrafı koydum.

Çok güzel olmuştu. Bende Yunus gibi aynı şarkıyı ve açıklamayı yazıp postu paylaştım.

5 dk sonrasında tekrar postu kontrol ettiğimde Yunus beğenmiş yoruma da 'seviyorum♥️' yazmıştı. Yorumuna beğeni attım ve diğerlerine bakmaya başladım.

'Merthakanyandas'
Küçük yengeee ❤️

Hahahahha Elif'le bunu gördüğümüz an kahkaha atmaya başladık. Sadece beğeni attım.

İrfan abi de eksik kalır mı asla.

'Kahveci10'
Hayırlı olsun SMALL YENGE

Allah'ım bu adamlar nolursun beni çok utandırmasınlar. Biliyorum utandırıcaklar ama çok olmasın en azından.

Elif'le yorumlara yeterince bakınca 'bembembeyaz futbol' programını açtık. Zaten bu saatte Canlı olan tek programdır herhalde. Normalde maç sonrası değerlendirme yapmaları gerekirken içine her türlü magazini de ekleyip yorumlama adı altında dedikodu yapıyorlardu.

Saçma sapan bir şeyler konuşacaklarını bildiğim için teyit etmeye açtık.

'Yorumcu
Evet sevgili seyirciler bir son dakika ile karşınızdayız. Bir çiftimiz doğrulandı.'

Al işte başlıyoruz.

_______________

Bittiğğğğ
Nasıl olmuşşşş
Bol yorum yapıp oy vermeyi unutmayınn
Tiktok;desise.10
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere
Öptüm💋