Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1 Turuncu saçlı kız

@elofnzm

Kaç haftadır iş gelmiyordu, evde yatıyordum ben evde yatmak içinmi mezun oldum acaba farklı bölüm falanmı seçseydim her neyse acaba kahvaltıda ne vardı, düşündüm şeye bak daha yataktan kalkmadım ve kalkmakta istemiyordum elimi kolumu salya salya aşağı indim Sümeyyeyi görünce gözlerim büyüdü.

Çiçekle beraber kahvaltı yapıyordulardı “o Sümeyye hanım yüzünüzü gören Cennetlik” ikisi benim sesimi duyunca kafasını bana çevirdiler, Sümeyyenin yüzünde tebessüm oluştu.

“günaydın” sesi heyecan doluydu “günaydında bu neşe ne kızım sabah sabah” Sümeyye ayağı kalktı ve hızlıca yanıma geldi ve hızlıca konuşmaya başladın “yeni bir iş geldi kızım hazırlan” ilk başta söylediğini anlamadım ve Sümeyye afalamış süratımı görünce düzgün bir şekilde anlatmaya başladı.

“kızım Yunanistana gidiyoruz daha doğrusu sen gidiyorsun çünkü kamil abi seni seçti ve ben sana dosyaları vercem uçak bileti orda kalıcağın ev ve nedenini anlatcam şimdi” Yunanistanmı? Kafam sabah sabah hiç bir şey almıyordu ve almak istemiyordu.

Masaya yerleştik Sümeyye karşıma bir bilet, anahtar ve dosya koydu “kızım ben Yunanca bilmiyorum ben nasıl iletişim kurcam” Sümeyye derin bir iç çekti “öğtenirsin canım sen kafaya takma ” elime bileti aldım gözüm tarihe yakıldı bu akşam saat onda, bir anda çüş diye bağırdım.

Bu neydi nasıl bu kadar erken “lan ben nasıl yetiştiriyim” Sümeyye yerine geri yerine oturdu ve ağzına bir zeytin atı “kumral sana on ikiye kadar uyu diyen yok” haklıydı, onların yanına oturdum “her neyse şu işi anlat” tabağımı doldurmaya başladım bir yandan da Sümeyyeni dinlemeye devam etim.

 

“bak şimdi Yunanlar türklerin arkasından iş savaş açmak istiyor yani sen bunların silahları sakladığı yeri bulman gerekli ve öğrenebilmen için binbaşı Leon mark ernova adlı askerin yanına sıvışman gerek”.

Başımı saldım kahvaltı yapmaya devam etik, kahvatıda kalkıp mutfağa gittim kahve yaptım ve odama döndüm giyinme odama girdim bir yandan kahvemden bir yudum aldım dolapların hemen üstünde buran valizi aldım ve yere koydum dolaptan üç tane gecelik, dört tane crop, altı tane swift, beş tane bol pantolon, iki tane eşofman, beş tane iç çamaşırı, beş tane südyen koydum ve çorap ped falan yine koydum zor olsada sığdırdım ve kendime bir çantada yine aldım orta boyut makyaj mazemelerimi pasaportum, kimliğim ve Sümeyyenin verdiği bileti koydum her şeyimi hazırladım ve saate baktığımda gözlerim büyüdü.

Saat altı oluyordu. Ne zaman bu kadar hızlı geçmemeliydi, Dört saatim vardı aşağı indim herkes vardı Sümeyye, balım, Ecrin, Berk, Emine, çiçek, telman, Ferit bu neydi şimdi toplantı falanmı var.

Her zaman ki gibi ecrinle telman birbirine bakıyordu ama Berk yine aralarına giriyordu daha berkle iki hafta önce ayrıldık ama keyfi yerinde o ilk hafta nedi kapımda yatacaktı utanmasa bir kerede balkon çıkmam için cama taş atı ve cam kırıldı, Allah'tan aklını başından aldı.

Hep beraber kahve içiyorlardı, çiçekte ferite bakıp duruyordu ondan hoşlandığını biliyordum ama Ferit Sümeyyeden hoşlanıyordu. Bu ne herkes birbiniden hoşlanıyor.

Yanlarına gittim ve yanda buran tekli koltuğa kendimi atım “selam milletvekilleri” dedim neşeli bir şekilde nedense mutluydum selam dediler hepsi ama Berk selam güzelim demişti.

Bütün neşem kaçmıştı “bak Berk biz ayrıldık bana güzelim demiyi kesmesen sonu kötü olur” bunu ciddi ve net bir şekilde söylemiştim, hepsi bilirdi ciddi olunca ne yapa bilceğimi istesem dava dahi açacak kadar ciddi oluyordum.

Ferit ortaya atlayarak konuşmaya başladı “biz telmanla kalkalım, isterseniz Sümeyye hanım sizide bıraka bilirim” Sümeyye tam konuşacakken emine sözünü kesti “yok teşekkürler biz ablamla gitcez dimi abla” Sümeyye başını saladı, emine ablasını koluna takarak çıktılar “binbaşım siz bunun kardeşi varken biraz zor işiniz” dedi telman gülerek.

Söylediği komikti gerçekten emine varken Sümeyyeyi elde etmesi zordu emine kıskanç bir kardeşti ama sadece ablasını kıskanırdı çünkü Sümeyye onun ailesiydi onu her şeyden sakınırdı bunu sevdi için yapardı.

Telmanla Ferit çıktılar Ecrin konuşmaya başladı şimdi bunun dırdırnı çekmek istemedim o yüzden geri odama çıktım, ona bir saat vardı ve hazırlandım yolculuk için bir şeyler seçtim beyaz bir etek ve siyah bir swift giyim siyah külotlu çorap ve beyaz spor ayakkabı.

Valizimi aşağı indim Ecrin, Berk ve balımda gitmişti “çiçek” diye bağırdım çiçek yanıma geldi “gidiyormusun kumral” başımı saldım, kolarımı iki yana açtım çiçekte durmadan kollarımın arasına girdi bu duygusal an bittikten sonra yanda buran araba anahtarını aldım.

Dışarda duran beyaz BMW açtım ve içine valizimi koydum orta boyalardaki çantayı yanıma koydum havalimanınan doğru sürdüm son sürat on dakika orda oldum valizimi aldım içeri doğru gittim saate baktığımda ona beş dakka vardı orda oturdum ve uçağı bekledim ve bizim sıramızdı kalkıp uçağı bindim koltuğumun numarasına baktım ve koltuguma oturdum uçak inene kadar telefonla uğraştım.

$$$$$$$$$$$$

Uçaktan indim ve çıkakışa ilerledim burda herkes Yunanca konusuyordu, ya ne konusacaklardı kumral Rusça falanmı, kafamda binlerce şey vardı daha otelde şu Leon denilen adamın dosyasını inceliyecektim kafam çatlayak gibi hissediyorum.

İrkildim bir duvara çatpmış gibi yere düştüm o an ağzımdan türkçe küfür çıktı sinirle ayağı kalktım kafamı kaldırdım üç tane iri yarı adam üstünde yunan ünü forması bir doksanlarda bir adam ben ortadakine çarpmıştım o hepsinden daha uzundu.

“önüne baksana yavşak” Yunanistanca pek bilmiyordum ama bir kaç cümle biliyordum “Τι” dedi ortadaki adam bulduğim kadar bu ne demekti ve ben apatal gibi Türkçe cevap verim “bitin yavrusu” dedim ciddi bir şekilde.

​​​​

Evet arkadaşlar birinci bölümün sonundayız diyer kitapta sonunu kötü bittirdim için bana sövmüş ola bilirsiniz ama bu kitap diğerine göre daha uzun bölümlü olcak ve haftada bir bölüm atıyorum ama bunda haftada üç bölüm atcam bölümler uzun olacak ve bunu uzun bir seri olcak görüşürüz öptüm iyi geceler bayss 😘😘.​​​​​

Loading...
0%