Yeni Üyelik
1.
Bölüm

1. Bölüm

@elsaakdemir07

1.Bölüm

Geçmiş zaman 2012;

-Anne, anne uyan.

-Anne ses geliyor salondan.

-Anne uyan korkuyorum.

Sonunda uyanmıştı annem şimdi korkmuyorum çünkü annem beni her zaman korur. Benim annem çok güçlüdür.

-Noldu annecim.

Dediği an salondan sesler gelmeye başlamıştı.

-Anne biri var birsey yap korkuyorum.

-Tamam kızım korkma sen ben şimdi halledecem kedidir korkma annecim, ve sakın yataktan kalkma.

-Peki annecim

Annem yataktan kalkıp odadan dışarıya doğru çıktı. Annem kedi olduğunu demiş olsa bile korkuyordum. Babam olsaydı şuan yanımızda şimdi babam gidip hemen gelirdi. Ama maalesef ki babacım iş için başka şehire gitmek zorunda kaldı. Onu özlüyorum, hatta bu gece ağladığım için annem beni kendi yatağına getirdi. Abimde ananemlerde kaldı arkadaşlarıyla yarın futbol maçı varmış diye yani anne kız kalmıştık evde...

Derken annemin çığlığını duydum imdat diye. Korkudan ağlayıp örtünün altına girdim. Ama annem böyle yapmazdı annem beni korumak için bağırdığım an hemen gelirdi yanımda. Benimde öyle yapmam lazım.

Korkuyordum, ama yapmak zorundaydım annem olsaydı oda öyle yapardı. Bende şimdi anneme yardım edecem. Küçük ayaklarımla yataktan zorla indim. Elimde pelüş oyuncağım bonbon ile annemin yanına giderken tam kapıya gelip kapıyı zorla açarken, annemin,

-Nova, saklan kızım gelme

Dediğini duydum ama,

-Hayır anne bende senin gibi sen ağladığında sana yardım edeceğim.

Deyip kapıyı tamamen açıp koridorda ilerlerken korkuyordum. Karşıma ne çıkacağını, ya kedi yerine köpekse ben köpeklerden çok korkardım. Ama annem köpeklerden korkup bağırmazdı ki kesin başka birsey di hem köpek olsaydı havlardı ki. Yavaş yavaş salona annemin yanına doğru ilerliyordum ve git gide korkum ve heyecanım artıyordu. Kapının açık olduğunu gördüm ve içeri girdiğim an. Koca bir çığlık attım. Annemin, zorla kaç dediği an direk koşup kaçtım.

Gizli yerime ağlayarak koştum, ve babamın duvarın arkasına bana kurduğu evin kapısını açıp içine girdim hızla kapıyı kapattım. Annem annem kanlar içinde yerdeydi. Çıplaktı ve üstünde bir adam vardı. Ben annem gibi cesaretli olup onu koruyamamıştım. O, çok kan içindeydi düşünceler içindeyken odaya o kocaman adam geldi. Gizli olan delikten adamın ne yaptığına bakıyordum. Ve hıçkırık tutmuştu hayır olamaz buraya doğru geliyordu gülerek çok korkuyordum. Diz çöküp kapıyı tıklattı nasıl fark etmişti burayı.

-Merhaba ufaklık.

Konuşmayacaktım çünkü korkuyordum.

-Hadi ama ufaklık bu kadar mı korkuttum seni?

-Peki konuşma. Ben konuşayım o zaman.

-Şuan belki ne olduğunu pek anlamadın ama büyüdükçe ne olduğunu anlayacaksın. Benden nefret edeceksin. Beni öldürmek isteyeceksin. Ama bak hiç birsey yapamıyorsun. Korkuyorsun benden. Haklısın da benden korkmaktan. Ben olsam bende korkardım.

Korkarak konuşmaya başladım.

-Annem ölecek mi?

-Annen öldü.

-Lütfen yardım et anneme iyileşsin.

-Anneni ben öldürdüm ufaklık.

Hayır hayır korkuyordum çok korkuyordum. O yapmıştı. O annemi öldürmüştü. Ben ne yapacaktım. Ben daha küçüğüm. Tekrar konuşmaya başladı.

-Annen öldü ama bir gün sen beni bulmak için çabalayacaksın.

Kapıya yaklaştı kapıyı açtı geri geri gidiyordum korkuyordum. Bana doğru geliyordu. Dursun gelmesin. Eğildi diz çöktü ve kolumdan tutup kendine doğru çekti çığlık atmak istiyordum ama ağzımı kapatmıştı. Yapamıyorum olmuyor bırakmıyor beni annemi istiyorum. Beni dışarı çıkardı elini ısırdım.

-Ah, seni küçük fahişe.

Yeniden beni tutup yere yapıştırdı ve üstüme çıkıp beni boğmaya başladı nefes alamıyordum. Biri yardım etsin lütfen. Canımı çok yakıyor. Ölecekmiş gibi hissediyorum. Gözlerim kapanıyordu. Galiba bende annem gibi ölüyordum. İnşallah ölürüm çünkü ben annemsiz yaşayamam ki. Gözlerimi ebedi bir hayata kapatmıştım sanki hiç uyanmayacakmışım gibi kapatmıştım gözlerimi.

Günümüz 2024;

İlk defa konuşmuştum 11 yıl sonra ilk defa psikoloğuma konuşmuştum. Zaten o olaydan sonra 5 yıl boyunca konuşmamıştım. Ondan sonra zaten konuşmaya başlamıştım. Hayatımda çok şey değişmişti. Hayatım, hayallerim, hedeflerim, yaşam tarzım hepsi değişti. Kimseye güvenmiyordum kimseyi istemiyordum çevremde kimseyi istemiyordum. Çevremde doğru düzgün kimse yoktu arkadaşlarım çok azdı. Sadece sevgilim vardı ama maalesef ki aşık olup olmadığıma emin değildim. Aşk birisini kıskanmak kötü anında ihtiyaç duymak her zaman çevrende onu istemek degilmiydi. Peki ben neden bunları hissetmiyordum neden sevgilim ama sevgilim değilmiş gibiydi...

Ah kusura bakmayın size kendimi tanıtmayı unuttum ben Nova Bademci 17 yaşındayım. 5 yaşında annem öldü. Babam annemin ölümünden sonra çekip gitmişti suçlusu benmişim ona göre ah tabi bide öğrendiğim en ağır ve öğrendiğimde yıkıldığım babam Aslan Bademci Zümra Bademciye anneme aşık olan babam ama aslında aşık değilmiş yani bana göre değil çünkü şuan evli ve 1 kızı var ya ne mutlu hayat değil mi. Bide abim var Yaman bademci yanımda olan ama yanımda olmayan bu olayda babam gibi beni suçlu gören abim. Hayatın acısı sırtıma yüklenmiş nefes almamı engelliyordu kambur etmişti bu hayat beni daha küçücük çocukken daha 5 yaşındayken soldurmuştu hayat beni ailemi düşman etmişti bana annemin ölümünü iletmiş babamın bir kızının oluşunu bana sırt dönüşünü abimin de babamdan farksız bir şekilde aynı şeyi yapmıştı bana daha ne gelebilir ki demiş olabilirim ama hayatın bana hala sürprizleri olduğunu bilmiyordum ki.

-İşte böyle Aylin abla, ne kadar garip değil mi?

-Garip olan nedir nova.

Kafamı koltuğa yaslayıp 1 saattir dökmediğim yaşlarımdan sadece bir tanesi yavaş yavaş süzüldü gözümden hızla sildim. Ben ağlayamazdım ağlamak güçsüzlüktür, ağlamak insanı yıpratır, ağlamak insanı güçsüz gösterip yakar yıkar. Cevap verdim.

-O günden 1 hafta önce ne kadarda mutluyduk babam bizimleydi abim yanımızda bana sataşırdı. Annem ona kızardı bir mutfak masasında hepimiz mutlu bir şekilde gülüp yemek yerken ondan 1 hafta sonra her şey alt üst olmuş bir haldeydi annem ölmüştü. Ben konuşma yetkimi kaybetmiştim. Babam beni bizi terk etmişti üstüne evlenip bide bir kız çocuğu yapmıştı abim derseniz zaten o suratıma bakmıyor yanımda olduğu bile belli değil ki. 5 yaşında biliyor musunuz. Kızı 5 yaşında benim yaşımda çocukluğumun bittiği yaşta annemin öldüğü gün yani 4 Nisan günü babama bir mucize gibi o gün doğup babama bizi unutturuyor. Yani 1 hafta sonra kızı 6 yaşına girecek. Peki ben, ben neden hala 5 yaşında kaldım ben neden 6 yaşıma neden hiç olmadım. Neden o kızın yanında o olacakken neden ben 6 yaşımda olduğum gün neden yanımda değildi. Bu kadar mı benden nefret ediyordu. Bu kadar mı kırmıştım onu. Hayır geri gelmesini istemiyorum ama bir kızının olmasını da istemiyordum. Anneme ihanet etmiş olmasını da istemiyordum. Annem onu affetmişse eğer ben affetmiyorum. Onun bana bir çocukluk borcu var. Neyse zaten süre doldu. Ben gidiyorum her şey için teşekkür ederim Aylin hanım. Çok çabaladınız benim için. İyi günler. Kapıdan çıkarken Aylin hanımın sesini duydum.

-Nova.

-Efendim Aylin hanım.

-Bazı babaların yaralarını çevremizde insanlarda dindirebilir. İyileştirebilir.

-Oğuz doğru kişi değil Aylin hanım bundan eminim. Doğru olan kişi neden acılarımı görmesin ki yada neden görmemezlikten gelir?

-O zaman ne yapman gerektiğini biliyorsundur nova’cım.

Gülümsedim kafamı sallayıp çıktım odadan. Derin bir nefes alıp merdivenlerden aşağıya indim. Gerekli belgeleri imzalayıp merkezden tam çıktım. Hayatımın en büyük parçası olan onsuz yaşayamam gibi hissettiğim kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Tekrar düşüncelere dalmıştım. O adamı hatırlamak istiyordum ama olmuyordu sanki bilerek beni bayıltmıştı onu hatırlayacağımı biliyormuş da unutmam için yapmıştı. Hatırladığım tek şey annem kanlar ondan kaçışım ve dediği şeyler. Ama bir türlü onu hatırlayamıyorum. Onun hakkında bildiğim tek gerçek bileğinde bir dövme olduğu. Çok garip bir dövmeydi. Sanki çok büyük bir anlamı varmış gibiydi. Bir yazı yazıyordu Türkçe değildi Fransızca, İngilizce hiç biri değildi bir sürü dile bakmıştım hiç birine benzemiyordu. Kulaklığımda Rafet Hasanlı’nın yine de unut şarkısı vardı. İlerideki parktaki banka ilerleyip oturdum. Tekrar gözlerim dolmuştu dayanamıyorum anne lütfen bana bir yol göster anne. Yapamıyorum gücüm yetmiyor bu hayata. İçimden konuştukça konuşmuştum lanet olsun. Akşam olmuştu gözlerimi açtığımda.

Ah bide anlatmadığım bir olay daha babam terk ettikten sonra, teyzemle eniştem benle abimi yanlarına almıştılar. Almaz olsaydılar keşke, teyzemle ve eniştemin normalde çocuğu olmuyordu bu yüzdende bizi almak çok istiyorlardı ve babamla beraber anlaşıp eniştem kendi soyuna aldı bizi. Ne tesadüfse benden 3 yıl sonra bir kızları olmuştu Afra ondan 5 yıl sonrada Barlas olmuştu. Yani Yaman abim 20 yaşında, ben 17 yaşındayım, Afra 14 ve Barlas ise 9 yaşındaydı. Barlas ve Afra bizim üvey olduğumuzu bilmiyordu söylememiştik. Böylesi daha iyiydi çünkü Afra pek iyi olan birisi değildi sürekli bir sinir içindeydi sürekli agresiflik vardı onda bu yüzden yüzümüze karşı kullanırdı. Eniştem ve teyzemin çocukları olduktan sonra güllük gülistanlık hayatımız gene mahvoldu. Çünkü biz başkasının çocuklarıyız abime bir sorun çıkmadı ama benim için öyle söylenemez. Abim istediği yere gidip gelebilirdi mutluydu çünkü kimse ona karışmıyordu bana bu söylene bilir mi pek sayılmaz. Yavaş yavaş şiddet başladı yavaş yavaş daha da artış gösterdi evden atma, dışarıda bırakma, köpeklerin önüne atma, onların kulübesinde tek başına gece leyin bırakma gibi durumlar başladı. Yavaş yavaş iyileşen bünyem bir süre sonra tekrar etki altına girdi bipolar bozukluk oluştu. Mitomani teşhisi konuldu ve kişilik bozukluğu başladı. Yani gördüğünüz gibi pekte normal bir hayatım olduğunu söylenemez. Koşa koşa eve gitmeye başladım. Lanet olsun yemek cezası vermesin çok açım. Evet bunun gibi cezalarda vardı rekorum 3. Evet 3 gün boyunca aç kalmıştım ama sonunda direncim dayanamayıp bayılmıştım. Telefonumda yoktu mesela alınmadı. Şimdi ise koşa koşa eve gidiyordum. Çok korkuyordum dayak yemek artık alışkanlık olmuştu alışmıştım ama alışmakta istemiyordum. Eve yarım saatlik mesafeyi 15 dakikada gelmiştim. Korkarak kapıyı çaldım kapıyı teyzem açtı ama anne diyordum enişteme de baba diyordum fark etmesinler kardeşlerim diye. Mutlu değildim istemiyordum demek ama demezsem dayak yiyeceğimi biliyordum. Direk nefes nefese konuştum.

-Anne özür dilerim. Bankta otururken unutmuşum saati özür dilerim. Babam nerde?

-İçeride seni bekliyor. Bu sefer seni onun elinden alamam nova.

-Anne ne olur bir şey yap. Dövmesin beni ne olur anne lütfen korkuyorum.

Kafasını eğip dönüp gitmişti. Tekrar beni o adamın ellerine bırakmıştı lanet olsun çok korkuyorum ana hayata asla korktuğumu belli etmedim. Ettiğim an hayatın bana darbe vuracağını biliyordum. Evet abimle iyi anlaşmıyor olabilirdik ama bugüne bugün dövmemişti beni ve ben şuan dayak yemekten tekrar olduğu gibi korkuyordum. Yavaş yavaş oturma odasına doğru ilerledim ve odanın kapısını açıp içeriye girdim. Evimiz sobalıydı yani tek bir oda ısınıyordu ve kış mevsimini sevmiyordum asla. Cezam hep dışarıda kalmak oluyordu. Babam karşıda oturmuş bana bakıyordu.

-Neredeydin?

-Pi,pisikoloktan sonra yürürken banka oturdum orada ise zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Özür dilerim baba söz bir daha olmayacak.

-Ben ne zaman sen hata yaptığında sana ceza vermedim nova?

-Hiç bir zaman baba.

-Geç dışarıya.

-Hayır baba yapma ne olur yapma olmaz bir daha yaşayamam baba ne olur lütfen.

Ağlıyordum deli gibi ağlıyordum orası dışarısı olmazdı olamazdı. Geceden korkuyordum lanet olsun evet gene cezam dışarısıydı. Evimiz müstakil bir evdi ve bu yüzden dışarıdan gece leyin çok korkardım pekte tekin bir mahallede oturduğumuz söylenemezdi. Sefalet içinde hepsi müstakil olan birine bir şey olsa umurlarında olmayan acı çektiren. Zorla can yakan zorla kadınların kızların canını yakan bir mahalleydi. Benim korkumdan bu sebepten başlıyordu ama en büyük sebep bu değildi.

Geçmiş zaman 3 yıl önce;

-Hadi herkes yatıyor. Uyku saati.

Babam ilk defa oturma odasında uyumamıza izin vermişti. Babamla annem yatak odasına geçerken ben ve Afra oturma odasında yer yatağında uzanmıştık. Afra ayaklanıp televizyonu açtı. Lanet olsun ne yapıyordu bu babamız uyansa büyük sıçmıştık. Direk uyanan bir adam tek seste direk uyanıyor adım sesinden bile uyanır mı demeyin çünkü evet uyanıyor ve Afra şuan yürek yemişti herhâlde.

-Afra ne yaptığını zannediyorsun? Şimdi uyanacak adam yürek mi yedin bizi gebertir.

-Ya abla ne olur lütfen çok merak ediyorum filmin devamında ne olduğunu.

-Afra babam duyduğu an bizi gebertecek.

-Ay abla ne korkak çıktın ya.

-Ben uyuyorum Afra birsey olsa beni alakadar etmez. Sen açtın sana bol şans.

-Ay tamam be uyu kendine ben izleyeceğim çok merak ediyorum.

-Et Afra et çok merak et bak babam gelsin gör o zaman gününü

-Bu televizyon neden açık!!!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%