@eltun
|
- Neyse yenge iyi geceler sana Dedikten sonra odadan çıktı, ne yani annesi saçma bir çocukluk travmasını kullanarak ona istediğini yaptırabiliyor muydu ? Gözlerimden artık yaş bile gelmiyordu o kadar çok ağlamışım ki. Yatakta yatıyordum ama gözüme bir gram uyku girmiyordu sadece yatakta dönüp duruyordum. Birden kapı açıldı gelen Ateş'di. Bana olan bakışları yumuşamıştı. Sanırım Savaş onunla bu konu hakkında konuşmuştu.Sessizce yanıma gelip oturdu benim uyuduğumu düşünüyor olmalı ki saçlarımı okşadı, öptü, kokladı; -Güzelim özür dilerim ama bazen aklımı ben kontrol edemiyorum. Bu durumdan şikayetçiyim ama benim de yapabildiğim bir şey yok kendimi kontrol edemeyip sana zarar vermekten de korkuyorum. Lütfen beni biraz anla. Saçlarımı tekrar öptü ve üzerini çıkarıp yanıma uzandı. Çok geçmeden uyuyakaldı. Ben ise o gece boyunca kafamın içindeki düşüncelerden dolayı uyuyamadım. Arada bir balkona çıkıyordum. Sabaha kadar orada kaldım yel çarpmış olmalı ki üşütmüşüm. Orada uyuyakalmışım sabah Ateş'i alnıma ıslak bez koyarken gördüm ve uyandım . -Bana bir battaniye verir misin ? -Olmaz Bera ateşin var doktor da gelir zaten birazdan. Sen neden balkonda uyudun dün? -Uyuyakalmışım. Bana bakıyordu evet sadece benim yüzümü inceliyordu ne göz kırpıyor ne de tek kelime söz söylüyordu ne olmuştu ona , daha fazla dayanamayıp sordum. -Ateş , iyi misin? Bir şeyin mi var ? Hemen kendine gelip kafa salladı gülümseyerek; - Yok bir şeyim güzelim ,sen beni düşünme O sırada kapı çaldı gelen doktordu Ateş hemen ayağa kalkıp doktora yer verdi ve beni muayene ettikten sonra Ateş'e dönerek; - Korkulacak bir şey yok sadece biraz üşütmüş bir iki gün dinlensin daha fazla soğuğa maruz kalmasın ama kalıcı enfeksiyon yada çeşitli hastalıklara neden olabilir. Geçmiş olsun. Doktor çıkınca Ateş hemen yanıma gelip; -Doktoru duydun, kendine dikkat et Saçlarımdan öpüp koltuğa çekildi.ona dönmeden; -Bu gün şirkete gitmeyecek misin? -Hayır ,karım hastayken benim yerim senin yanın. -Önemli bir şeyim yok, ayrıca yorgun gibisin gitnde Asya masaj yapsın biraz rahatlarsın. - Hani evde sen yapardın Alaycı bir şekilde güldü. - O ,o zamnan için geçerliydi , şansını kaybettin. - Olsun ben karımın bir daha şans vermesini beklemek istiyorum. -Dün öyle demiyordun ama Asya'nın yanında bana laf bile söyledin. Sevmiyor olabilirsin ama en azından başkalrının yanında bana laf söyleme. Bu sefer zor yutkunam Ateş oldu. Sözlerim adeta bir ok gibi saplanmıstı kalbine. -Bilmiyorsun. Diyebildi sadece oysaki biliyordum çünkü dün gece uyaniktım. Ama belli etmedim. Biraz da Ateş üzülsün istedim ya da hatasını anlasın çünkü o da bir yandan masum sayılırdı. Sadece biraz sürünsün. Yarım saat sonra elinde bir tepsi ile geldi. Bana doğru gülümseyerek geliyordu. Yanıma oturdu. - Sana çorba yaptım hadi sana yedireyim. -Teşekkürler ama ben yerim. -Olmaz hadi ben yedireceğim dediysem o kadar. Tamam deyip yatakta doğruldum bana yavaş yavaş yediriyordu ve elibgerçekten çok lezzetliydi. -Sen yemiyormusun? -Yok ben aç değilim, ayrıca sana yaptım. Gülümsedim. -Fidan anne ve Eşref baba nerede sesleri gelmiyor? -Onlar dün yemekten sonra gittiler iş toplantısı için şehir dışındalar. Yarın dönerler. Tamam anlamında kafamı salladım. Yemeğim bitmişti. Biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı. -Ben biraz uyumak istiyorum. -Tamam bir şey ister misin? -Hayır. -Ben alt katta biraz PlayStation oynayacağım bir şey olursa çağırorsın. PlayStation deyince uykum kaçtı Ateş'e seslenip bana dönmesini sağladım. -Şey bana da öğretir misin ? -Uyumayacaksan hadi gidelim. -Uyuyacaktım ama oynamak istiyorum. Beni kucağına alarak alt kata indirdi. Sanki bir çocuğa yeni bir şey öğretiyormuş gibi heyecanlı heyecanlı bana her deyayı anlatıyordu. Aynı heyecenla ben de onu dinliyordum. Ben alıştırma maçı yaparken gözlerini ayırmadan beni izlediğini farkettim ona dönüp; -Pişmanlık insana her şeyi yaptırıyormuş demek. -Anlamadım karıcığım. -Bana hizmet etmek zorunda değilsin evet söylediklerin ve yaptıkların kırıcıydı ama bunu kendi isteğin olmadığı sürece yapmanı istemiyorum. -Hanıma hizmet ne zamandır pişmanlık telafisi olarak adlandırılır oldu. Utanarak önüme döndüm. Biraz oynadık hava kararmaya başlamıştı. -Biraz temiz hava almak istiyorum sahile inelim mi? -Hadi hazırlan gidelim. Beni yine kucağına alarak odaya çıkardı. Yatağa uzandı. Bir tane bisikletçi taytı üstüne de uzun bir tişört giydim spor ayakkabılarımı da giyip; -Hadi gidelim. Beni süzdü. -Hayırdır bu gün açık giyinmek yok mu? -Kocamın katil olmasını istemiyorum. Dedim ve burnuna hafifçe dokundum. Gülümseyip bir adım geriye çekildim. Sonra çıktık. Sahilde yürürken karşımızdan bir çocuklu ele ele tutuşan bir çift geçti. Onları görünce Ateş'de hemen benim elimi tuttu. Şaşkın gözlerle Ateş'e baktım. -Özür dilerim şimdiye kadar tutmadığım için. Dedi yanağıma bir öpücük kondurup balon ve pamuk şeker satıcısının yanına doğru yürümeye başladı. Bana pamuk şeker ve kırmızı kalpli balon aldı. Bir banka oturup yedik sonra yine aynı şekilde eve döndük. Eve gittiğimizde Fidan anneler çoktan gelmişti. Bana bakarak; -Yemek hazır mı? Ateş hemen lafa atladı. -Siz de yoksunuz diye bu gün çalışanlara izin verdim. Fidan anne; -Farkettim onu zaten eee yemek? Ateş; -Bera bu gün hastaydı dışaridan ne söyleyeyim? Eşref baba; -Yok oğlum biz yolda yedik zaten annene bakma sen. Fidan anne; -Hiç de hasta gibi görünmiyorsun bu gün şirkete de mi göndermedin Ateş'i? Ateş lafa atladı -Bu gün karımın yanında kalmak istedim. Fidan anne derin bir nefes aldı beni Ateş aracılığıyla da vuramamıştı hemen o da odasına çıktı ben de yorulmuştum. -Size iyi geceler efendim. Odama çikup duş aldım işlerimi halledip yatağa uzandım. O sırada Ateş geldi. Elinde alkol şişesi vardı doğruca balkona çıktı. Arkasından gittim. -Eşlik etmemi ister misin? -Havada biraz rüzgar var istersen odada içelim ama istemezsen ben burada biraz kafa dinleyeceğim. Aklıma sarhoşken ne yapabileceği geldiği için hemen kalktım. -Sana iyi eğlenceler ve iyi geceler. Yanağından öpüp gidiyordum ki beni kolumdan tutup çekti ve dudaklarım yapıştı. İlk önce şok olmuştum ama daha sonra ben de karşılıklı verdim. İki dakika kadar sürmüştü. Hemen kalktım yanklarım kıpkırmızı olmuştu. Odaya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.Arkamdan; -Sanada iyi geceler karıcım. Sırıtarak bana bakmaya devam ediyordu hemen battaniyenin altına gömüldü. -Ateşin yine çıkar battaniyeyi biraz aç ! |
0% |