Yeni Üyelik
12.
Bölüm

Seviyorum 2

@eltun

Selamm oy vermeyi takip etmeyi unutmayın. İyi okumalarrrrrr

______________________________________________

Yolda sahile yakın bir yerde durduk. Meraklı bir şekilde yüzüne bakıyordum. Kapımı açıp elini uzattı tebessüm ederek bana bakıyordu. Ben de elini tuttum yürümeye başladık.

-Yemeği bu gün dışarıda yiyelim dedim. Nasıl fikir?

-Güzel ama evdekiler bekliyor.

-Ben mesaj attım sen evi düşünme.

Sahil boyunca yürüyorduk. Derin bir nefes aldı.

-Burayı hatırladın mı?

Gülümsedim, film şeridi gibi ceçip girmişti gözümün önünden o gün...

- Hatırlamaz mıyım ? Adamı öldürüyordun

Kahkaha attı.

-Benim olana bulaşmayı bırak bakmaya bile hakkı yok.

Yanağına bir öpücük kondurdum. El ele yürümeye devam ettik ve sonunda çok lüks bir restoranta geldik. İçeriye girdik bir tane garson;

- Efendim her zaman ki yeriniz hazır.

Ateş;

- Teşekkürler.

Çok güzeldi yemeğimizi yedik baş başa romantik bir yemekti. Ateş lavaboya gideceğini söyleyip kalktı. Ben öyle beklerken önüme garson mille feuille getirdi. Şaşkınlık içinde bakıyordum ki ;

-Ateş bey gönderdi efendim.

Diyerek yanımdan ayrıldı. İster istemez yüzümde bir tebessüm belirdi. Ama çok uzun sürmedi. İki tane kız bana doğru geliyorlardı. Bunlar da kimdi ?

Kızlar ;

-Selam

-Selam?

- Yalnız orada sadece Yamanoğlu soyadını taşıyanlar oturabilir.

Diğer kız hemen lafa atladı;

-Yıllarca Fidan teyze bana uğraştı sen ne hakla oturuyorsun .

Alaylı bir şekilde söylüyordu. O sırada Ateş geldi kurtarıcımdı. Kızlar;

-Oooo Ateş! Biz oturamadık Yamanoğlu masasına ortalığı dağıtma tamam mı sinirden.

Ateş gülümsedi ve kendinden yeterince emin bir tavırla;

-Hâla sadece Yamanoğlu. Ve burayı da dağıtmayacağım.

-Kızlardan bir tanesi;

-Her şimdi anladım kız kardeşin.

Bana döndü;

-Çok afedersin. Sana da laf söyledik. Neden söylemedin kardeşi olduğunu ?

Bana elini uzattı hâla alaylı bir tavrı vardı.

-Ben Eda , senin adın Ef-

Ateş lafa girdi;

-Adı Bera. Bera Yamanoğlu! Benim karım olur Eda!

Yaşasın bu hareketine çocuk gibi sevinmiştim.

Şimdi alaycı olma sırası bendeydi. Ben de elimi uzattım.

-Bera. Memnun oldum Edacım.

Kızların yüzünü görmeliydi herkes. Şok içinde Ateş'e bakıyorlardı. Sonra da gitmemiz gerek diye gittiler. Ateş de oturdu.

- Mille feuille sevdiğimi nereden biliyorsun ?

-E biz de bir şeyler biliyoruz. Hem insan karısının en sevdiği tatlıyı bilmez mi?

Gülümsedim .

-Sen yemiyor musun ?

-Yok .

Elindeki kadehe bakarak ;

-Birlikte iyi gitmiyorlar.

Gülümsedim ama uzun sürmedi;

-O kızlar kim ?

-Babamın yakın arkadaşlarının kızları.

-Fidan anne çok uğraştı bizim bu masaya oturmamız için dedi ne anlama geliyor?

-Sen kocanı mı kıskanıyorsun bakalım.

Tatlı yemeyi bırakmıştı. Sinirim tepeme çıkmıştı.

-Ateş cevap ver !

Sesim haddinden biraz fazla çıkmıştı. Özür dileyip hemen ciddiyetime geri döndü.

-Annem o kızlardan birisiyle evlenmemi istiyordu hem tanıyordu hem de istediğini yaptırabiliyordu.

Bana biraz yaklaştı;

-Ama bu masaya senden başka bir kadın oturmadı.

-Sen neden evlenmedin peki?

-Aşkım Allah aşkına güzel mi o kızlar.

Aşkım kelimesini duyunca bir afalladım ama kendime geldim.

-E Asya güzel annen seninle onu da evlendirmek istemiş ?

-Ya kimse benim karımdan güzel olamaz.

-Asya güzel ama !?

-Güzel olabilir ama benim karımdan güzeli olamaz. Hem ben ona hiç o gözle bakmadım annemin çok çabalarına rağmen.

Rahatlamıştım. Mutlu mutlu tatlımı yedim. Biraz daha oturup sohbet ettikten sonra kalktık ve eve geçtik.

Salonda herkes oturuyordu. Selam verip odama çıkacaktım ki Eşref baba;

-Bu gün olanlar ne Ateş?

-Erkek çocuğuna öğretemedikleri şeyleri kız çocukalrının kıyafetine bağlanmasının tartışması baba.

Kenan söze daldı;

-Beyfendinin karısı istediğini giyebilirmiş baba !

-Abin haklı bana olayları daha düzgün anlat bir daha ki sefere Kenan!

Fidan anne;

-Neredeydiniz siz !

-Yemek yedik anne.

-Evin yolunu bulamayın zaten siz !

Biraz sessizlik oluştu. Sessizliği ben bozdum.

-Müsadenizle bu gün yorucuydu odama çıkıp istirahat etmek istiyorum efendim.

Eşref baba;

-Müsade sizin kızım

Fidan anne;

-Bizle birlikte oturmasın hanımefendi hiç.

Duymazlıktan gelip odama çıktım. Üzerime ip askılı siyah şortlu bir pijama takımı giydim , rutin işlerimi hallederken Ateş geldi üzerini çıkardı lavaboya girdi ben de işlerimi halledip yatağa uzandım . Ateş de geldi üzerinde sadece boxeri vardı. Yanıma uzandı hiç beklemdiğim bir anda üzerime çıktı.

-Ateş ne yapıyorsun

-Bu gün bana sesini yükseltmenin bir bedeli var küçük hanım.

-Saçmalama Ateş herkes evde !

İçinden derin bir nefes aldı.

-Az kaldı kendi evimiz tamamen hazır olmak üzere.

Gülümsedim. Bana yaklaştı;

- O zaman sadece öpelim küçük hanımı.

Direkt dudaklarıma yapıştı. Nefesimiz kesilene kadar ayrılmadı. Bir kaç kez daha öptükten sonra ayrıldı;

-Yeni evimizde yalnız olacağız.

Sırıtıyordu. Yutkunmakta zorlandım.

-Hadi iyi geceler

-İyi gecele öpücüğü yok mu ?

-Biraz önceki neydi

-Milletin karısı kıskandığı her yerde ve istediği her yerde öpüyor bizim ki bizi bir kere bile kendi isteği ile öpmedi.

Dudaklarına yapıştım.

Ayrıldıktan sonra;

-Şimdi geceler gerçekten iyi olacak işte.

Gülümsedim ve uykuya daldım.

Sabah olmuştu duşa girip çıktım. Sırt dekoltesi olan mat lacivert mini bir elbise giydim. Ateş'i uyandırmak için yanına gittim ve dudaklarına yapıştım.

-Kalk hadi uykucu

Ayağa kalktı belimden tutup kendinw çekti. Dekoltemden dolayı ellerinin sıcaklığı benim bedenime geçmişti kor gibi yanmaya başlamıştım. Yanaklarım da kızarmış olamalı ki Ateş;

-Allık sürmene gerek kalmadı.

Göz kırptı. Dudağıma küçük bir öpücük kondurup duş almak için banyoya gitti. Ben de o sırada saç ve makyajımı yaptım. Siyah gömlek ve kumaş siyah pantalon giyiyordu. Gömleğinin kollarını açıp bir iki kat katladı. Yanıma geldi;

-İnmeden önce bir öpücük daha ?

-Makyajımı yaptım artık bozma lütfen.

- İyi hadi seni mi kıracağım.

Birlikte aşağıya indik. Kahvaltı masasında Kenan hariç herkes vardı. Fidan anne;

-Oğlum siz kardeşsiniz birbiriniz en çok sizin koruyup kollaması gerekiyor başkaları için birbiriniz kırıp satmayın.

İçimden derin bir nefes aldım bu kadın cidden ömür törpüsüydü. Tam insana cinnet geçirtmelik.

Ateş;

- Anne başkaları dediğin benim karım , karım!

Ateş ilk defa annesine sesini biraz da olsa yükseltmişti. Masadaki herkes şaşkınlık içinde birbirine bakıyordu. Bana olayları Savaş anlattığı için ben de biliyordum. Uzun süren sessizlik ile herkes kahvaltısına dönmüştü. Bitirince şirkete gittik. Adım atar atmaz Kenan gelip ;

-Sonunda anneme de mi bağırıp çağırmaya başladın saygısız!

Derin nefesler alıyordu tam bir şey söyleyecekken Savaş, Kenan'ı da alıp sakinleştirmek için gitti. Biz de kahve almak için kafeteryaya çıktık. Kahvelerimizi alıp oturma alanına gittik. Sürekli üzerimde izlenme hissi vardı kafamı etrafıma çevirince bir kız grubunun Ateş ve bana baktığını farkettim. Birden Ateş'in dudaklarına yapıştım. Şok olmuştu ama karşılık verdi. Ayrıldıktna sonra bana meraklı bakışlar atarak;

-Hayırdır karıcığım evdeyiz mi zannettim sen beni öpmezsin.

-Sen dün trip atmıyor muydun öpmüyorum diye al işte sana.

-Demekki bazen de trip işe yarıyormuş.

Sırıtarak bakmaya başladı;

-Odama geçebiliriz istersen

Kolumla hafifçe vurdum beni çok utandırmıştı ama sonuçta o kız grubunu ve bize doğru gelmekte olan Asya cadısıyla Caner belasının şok olmasını sağlamıştım bir taşla iki kuş vurmuştum yani.

-Utanma hemen utanma gel böyle

Diyerek beni hafif yanına çekti ve yanağıma öpücük kondurdu. O sırada Asya ve Caner geldi. Bana ters ters bakarak;

-Ateş kötü bir haberim var...

 

Loading...
0%