Sabah uyandım ve konaktaki seslerin nedenini öğrenmek için avluya çıktım babamı sinir küpüne dönmüş, annemi fenalaşmış konaktaki kızlar ona yardım ederken gördüm ve her zamanki gibi abim ortalıkta yoktu.

Koşarak annemin yanına gittim annem ağlayarak ;

-Bera'm güzel kızım ...

Dedi kısık sesle ve bayıldı.

Ortam biraz durulunca biraz sakinleşmek için köşke geçtik.Babam bana asla kıyamazdı .Bu gün nemden özür diledi ve söze başlayacaktı ki ben ;

-Önce ailecek kahvaltı yapalım mı ?

Diye sordum.Bana o kadar ters bakmıştı ki bu kişi babam olamazdı ama beni kırmadı.

Bu konakta bana göre dünyanın en gereksiz baba tarafı akrabası sayılabilecek kişiler yani amcamlar da bizimle kalıyordu. Kendilerine ayrı bir konak yaptırma şansı olmasına rağmen bize muzırlık çıkarmak için burada kalıyorlarmış gibiydi .Hasan amcamın Fatih , Sefa olmak üzere iki oğlu ve Seher adında bir de kız çocuğu vardı. Sefa abi ailesine göre tersti ama iyi yönden çünkü onlar gibi fesat ve kıskanç değildi, ama Fatih abi ve Seher tamamen annesi yani Serpil teyze gibi kötü huyluydu.

Babama olayları anlamak için çok masum bir şekilde bakıyordum ki birden telefonunu çıkarıp birisini aradı.

-Bu gün olmaz yarın gelin.

Ben yine anlamamıştım ama sorun etmedim . Kahvaltı yaptıktan sonra Seher ;

-Bu gün alışverişe gidelim mi birlikte ?

Deyince şaşırdım ama tebessüm edip kabul ettim hemen hazırlanmak için odama çıktım altıma kot şort ve üstüme de ip askılı bir crop giyip biraz makyaj yaptım , çantamı alıp çıktım .Seher de hazırdı ve bana ters ters bakarak beni bekliyordu.Bizim aileyi hiç sevmiyorlar ama başka bir yere de gitmiyorlardı. Birkaç koruma ile gittik ve ikimizde elbise, ayakkabı, çanta türü şeyler aldık.Seher bir de kuyumcuya gidip zümrüt yeşili yeni gelen şu ançok moda olan bilekliklerden almak ostediğini söyleyince son durak olarak oraya gittik .Üç tane adam orada yüzük seçiyorlardı.Sanırım söz yüzüğüydü.

İçeriye girerken Seher kendini beğendirmek istercesine kıyafetlerinin göğüs kısmını ve saçlarınıdüzeltip o şekilde girdi.

Seher bilekliğin modelini seçerken bana sormak yerine orada duran üç adama soruyordu ama onlar Seher ile pek fazla ilgilenmiyorlardı.

En sonunda Seher buna bozulup bir modeli aldı adamların yanına gitti.

-Bir kahve içmek ister misiniz?

Orada bulunanlardan birisi ;

-Teşekkürler , yarın bizim için önemli bir gün ve işlerimiz var .

Diyerek Seher' in davetini reddetti.

İşlerimiz bitince eve geldik ve babam akşam saat sekizde evde olmamı benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi.

Merak etmiştim ama çok da takmayıp odama çıktım biraz uyumaya ihtiyacım olduğu için rutin işlerimi halledip uyudum .Akşam yemeğinden sonra babamın yanına gidecektim.

Saat sekize geldi ve abim yine hiçbir yerde yoktu.

Ben de babamın yanına köşke indim.

Annem ve babam üzgün surat ifadeleri ile bana bakıyordu.

Babam sakince yanını işaret etti ve gidip ben de sessizce oturdum .

Bana yavaş bir şekilde izin süre sarıldıktan sonra konuşmaya başladı.

-Kızım okulu yeni bitirdiğini biliyorum ama sen evlenmek zorundasın .

Dünyam başıma yıkılmıştı ,babam bu kötülüğü bana yapacak en son kişi bile değildi. Sinirden güldüm ve dolu gözlerimle babama nedenini sordum.

-Abin olacak o piç kurusu yamanoğullarının kız kardeşi Efsun'u kaçırmış. Ya berdel yapacaklar ya da bu konağı başımıza yıkacaklardı. Üzgünüm canım kızım...Yarın istemeye gelecekler.

-NE!?!?!?

​​​​​

​​