Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Tatlı Kıskançlıklar

@eltun

O şekilde kalmaya devam etttim. Biraz zaman sonra Ateş gelip üzerimi açtı. Hemen uyuyor numarası yaptım. Saçımı okşayıp geri balkona çıktı.

Sabah uyandığımda Ateş yanımda yoktu. Hemen bakona çıktım orada sızıp kalma ihtimaline karşı. Orada da yoktu. Banyodan su sesinin geldiğini duydum hızla banyoya doğru ilerledim. Kapıyı sertçe açıp içeriye daldım. Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Altında sadece havlu vardı yüzünü soğuk su ile yıkıyordu.

-Sarhoş olup olmadığından emin olmak istedim

Dedim gözlerimi kaçırarak. Bana yaklaşatı gözleri dudaklarıma kaydı.

-Bir günaydın öpücüğü alırsam ayılırım.

Dedi sırıtarak . Yanağına bir öpücük kondurup kaçmaya çalıştım. Beni kolumdan hafifçe tuttu.

- Ben içerken yanaklarımı değil dudaklarımı kullanıyorum.

Göz kırptı iyice yaklaşmıştı nefes alış verişlerini hissedebiliyordum. Gülümsedim sonra da Ateş'in dudaklarına yapıştım. Kısa sürmüştü hemen geri çekildim.

-Şirkete ben de geleceğim.

-Olmaz doktor iki üç gün dinlenmeni söyledi.

-Lütfen evde kalmak istemiyorum.

-Bir şartım var.

Sırıtarak bana bakıyordu.

-Bir oyun oynayacağız ben kazanırsam seni öperim ve şirkete gelirsin, sen kazanırsan şirkete gelebilirsin. Karar senin.

Oyunu oynarlar ve kazanan Ateş'dir. Dudakları usulca belli belirsiz kıvrılırken gözleri Bera'nın dudaklarına bakıyordu. Yavaşça yaklaştı ve dudaklarıma yapıştı. Ben de karşılık verdim beş dakika boyunca birbirimizden ayrılmadık

Sonra hemen kalktım çünkü yanaklarım kor gibi yanıyordu hızla banyoya gittim. Ardından hazırlanmaya başladım. Tatlı bir mavi renge sahip mini elbise giyinip çıktım. Biraz makyaj yaptım ve birlikte kahvaltıya indik. Fidan annenin o gereksiz ters bakışlarına maruz kalmamak için kafamı kaldırmadan kahvaltı yapıyordum ama benim canımın ostediği bir şey yoktu aç bir şekilde masadan erken kalktım

Üstümde olan o rahatsız edici bakışları hissedebiliyordum.

Ateş, Kenan ve Savaş da kahvaltısını bitirince şirkete doğru yola çıktık. Yolda;

-Benim karnım aç.

Dedim utanarak. Bana dönmeden konuşmaya başladı.

-Ne yemek istersin ?

Gülümsedim içime bir rahtlama gelmişti çünkü orada neden yemdin diye küzacak zannetmiştim.

-Kruvasan

En yakın pastaneye gidip durduk

-Burada mı şirkette mi?

-Yolda yerim ben.

Gidip 4 tane kruvasan alıp geldi . Ama bunlar çoktu bana bir tane olsa yeterliydi.

-Bu kadar almana gerek yoktu.

Tebessüm ederek araba sürmeye devam etti.

Yerken arda Ateşe de veriyordum. Ona kendi ellerimle vermem hoşuna gitmiş olmalı ki mutluluğu yüzünden belli oluyordu. Sonunda şirkete vardık. Kenan ve Savaş çoktan gelmiş bizi bekliyorlardı. Kenan kızgın gözerle bize bakıyordu.

-Nerede kaldınız yeni ortaklar gelecek bu gün !

-Pastaneye uğramamız gerekti de

Bana göz kırptı. Ben de kruvasan ister misiniz diye sordum. Kenan bana ters ters bakarak

- Cidden bunu için mi durdunuz kahvaltı edebilirdi.

Ateş;

-Sana ne karımın canı istememiş bu gün daha gelmemişler ya sonuçta. Ayrıca bana bir daha sesini yükseltme !

Savaş ortamı yumuşatmak için;

-Ben alırım yengecim

Dedi ve elimdekileri aldı.

- Hem hanıma hizmet vatan hizmettir

Dedi savaş gülümseyerek.

İçeriye girdik Asya yanımıza doğru geliyordu. Ateş'in önünde durdu;

-Dün neden gelmedin?

-Bera biraz rahatsızdı onunla beraber vakit geçirdik.

Ateş'den bu sözleri duyunca moreli bozulmuştu ama belli etmemeye çalışarak;

-Yaa geçmiş olsun canım.

Dedi ve uzaklaştı. Biz de Ateş'in odasına gittik.

Ben oturuyor Ateş de dosyaların son kontrollerini yapıyordu. Birden kapı tıklatıldı ve Caner içeriye bir kaç dosya daha getirdi onları da Ateş'e vererek benim yanıma doğru geldi;

-Geçmiş oldun Bera kantine çıkıp birlikte bir kahve içelim mi?

Bunları duyar duymaz Ateş'in gözleri alev saçarak bana bakmaya başladı. Ben de zaten istemediğim için;

-Yok zaten birazdan ortaklar gelecekmiş.

-E sen de dedinya birazdan gelecekmiş o zamana kadar içeriz sohbet eder dertlesiriZ biraz olmaz mı?

Ateş sinirli bir şekilde lafa atladı.

-Kız istemiyorum dedi ya Caner çık artık odamdan !

Caner odadan çıktı. Hızla bana dönüp ;

-O ecdadını sįktįğįmįn pįçį ile seni yan yana görmeyeyeim Bera !

-Sinirini benden çıkarma zaten ben de meraklı değilim Caner'e.

Biz tartışırken kapıyı çalmadan içeriye Asya girdi;

-Yeni ortaklar geldi hadi Ateş gidelim artık.

-Tamam. Bera hadi.

Asya göz devirip Ateş'e sarıldı.

-Sakin ol güzel bir görüşme olacak.

Gözlerim dolmuştu. Bunu farkedince Ateş;

-Sen git Asya ben lavaboya girip geliyorum.

Asya gidince ben de biraz önce bana yaptığı gibi yapmak istedim.

-O ecdadını sįktįğįmįn pįçį ile seni yan yana görmeyeyim Ateş !

Gülerek yanıma geldi.

-Sen kocanı mı kıskandın ?

-Bu sürtükten mi ? Ne kıskanacağım be ben seni

Toplantı odasına doğru yürümeye başladım. Sırıtarak arkamdan geldi ve beni durdurdu.

-Sakin olmam için öpmem lazım.

-Git Asya 'ya sarıl !

-O beni sakinleştiren bir şey değil ki.

Dudaklarıma yapıştı ilk başta karşılık vermemiştim sınırlı olduğum için ama daha sonra verdim ve bir iki dakika öyle kaldık. Bunu Asya toplantı odasının camından bizi izliyordu. Bunu göründe tekrar küçük bir öpücük kondurup içeriye girdim. Arkamdan hâla sırıtıyordu.

 

Loading...
0%