@elzem_books
|
"Zaman Herşeyin İlacı; sözündeki ilaç Parol galiba gram etkisi yok." (HASTANE ODASI) Hastane odasının camından manzarayı izliyordum.Kendimi çıkınılmaz bir yerde hissediyorum.Odanın dışından gelen sesler,doktorlar,hastalar her gün gördüğüm şeylerdi. Ama ben güçsüz olmak istemiyordum.Aksine güçlü olmak istiyordum.Benim ismimin anlamı Çilay;"Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler." anlamına geliyordu.Ama ben o lekeleri karartmak istemiyordum.Aksine dediğim gibi renklendirmek istiyordum. Şuan 22. yaşın lanetini yaşıyordum.Ama 23. yaşımda yaşadığım yaşın 23. yaşın bana getirdiği kurtuluş olsun istiyordum.Ben inanıyorum ki öyle de olacaktı. Ben güçsüz olmayacak, herkese örnek olacak,hayatımı yaşayacaktım.Daha doğrusu buna inanıyordum.Ve inanmaya devam edecektim. Kendimi düşüncelere bırakmışken kapı çaldı ve içeri hemşire Aysel abla geldi. "Nasılsın canım?" diye sordu. "İyiyim Aysel ablacım biraz ağrım var." dedim. Gülerek "Parol ister misin?" diye sordu Bunalmış gibi bir İç çektim herkes bilirdi Paroldan nasıl nefret ettiğimi. "Kusura bakma Aysel abla ama geçenlerde sosyal medyada dolaşırken bir sözle karşılaştım.Şöyle diyordu sözde;" "Zaman herşeyin ilacı; sözündeki ilaç Parol galiba gram etkisi yok." Aysel abla kısa bir kahkaha attı. "Ay çok komiksin vallahi Çilay kusura bakma kendimi tutamadım." "Sorun yok Aysel abla şimdi müsade edersen dinlenmek istiyorum." "Bende zaten serum takmaya gelmiştim.Hadi geç yatağına." Aysel abla serumu takıp odada beni yalnız bıraktı.Onu çok seviyordum,bu hastanenin en güzel yönü onun gibi bir hemşireye sahip olmalarıydı bence. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp gözlerimi kapadım. (Bir, iki saat sonra) Gözlerimi yüksek bir konfeti sesiyle araladım.Karşımda kuzenim Begüm duruyordu.Elinde bir ayıcık,öteki elindede bir pasta. "Ne oluyor kuzen?" diye sordum şaşkınca suratına bakıyordum. "Doğum gününü kutlayamadık,bende küçük bir süpriz yapmak istedim." dedi. Bu hayatta en sevdiğim kişilerden biri ise Begüm'dü. "Teşekkür ederim canım benim." "Lafı mı olur kuzen? hadi pastayı üfle." Pastaya bakıyodum.Bu pasta 22. yaşımın pastasıydı.Hastalığımı getiren,güzel bir günü mahveden bir yaşdı.Benim aklımda hep 22. yaşın laneti olarak kalacaktı. "Hu hu, kuzen burda mısın?" İrkildim."Aklıma bir şey takıldıda,hadi üfleyelim." Bütün lanetine rağmen o pastayı üfledim.Çünkü ben kendime bir söz vermiştim.Güçlü olacak,herkese örnek olacaktım. Ve Begüm'ün bana aldığı ayıyı yanımdaki sehpaya bıraktım. "Nasılsın aşko." "İyiyle,kötü arası sen tahmin et bebeğim." "İyisin diye tahmin ediyorum aşko.Neyse biriyle flört etmeye başladım.Bir görsen nasıl tatlı çocuk." "İnşallah gene yanlış birini seçmemişsindir,Begüş" Genellikle Begüm yanlış tercihler yapardı.Sonra gelip omuzumda ağlardı. "Vallahi Çiloş bu sefer doğru bir tercih,görsen nasıl beyfendi.Herkesden çok farklı bir çoçuk.Sana geçmiş olsun dileklerini iletti." "Sen öyle diyorsan madem öyle olsun.Zamanla göreceğiz bakalım.Hakkınızda hayırlısı olsun.Sonra gelip ağlama da." "Ağlamam,ağlamam." Begüm'ün telefonu çalmaya başladı. "Eee şey kuzen Karan arıyor da.Tuvallete konuşabilir miyim?" "Şuna bak.Büyümüşde sevgilisiyle tuvalette telefonla konuşuyo.Hadi,hadi git konuş.Alacaklı gibi arıyor.Hastane camında düştüğünü filan zannetmesin.Sizi gidi aşık kumrular." Begüm tuvalette gittiğinde ayağa kalkıp, su aldım kendime.Tam yatağıma gidiyordumki,gözüm karardı. Sonrası... |
0% |