@elzem_books
|
"Bu sana son seslenişim" Yüzyüzeyken Konuşuruz
Odaya girdiğimde annem ile babam oturuyorlardı,ama mutsuz bir şekilde.Annemin gözleri yaşlıydı.
"Ne oldu?"
"Kızım sana bir haberimiz var." dedi,babam.
"Ne haberi?"
"Begüm..."
"Ne olmuş Begüm'e?"
"Begümm..."Babam laflarını tolarlıyamıyordu,aynı ayrık harfler gibi.
"Begüm?" dedim, anlamsız bir şekilde.
"Kızım Begüm trafik kazası yapmış,durumu ağır.Doktorlar hazırlıklı olun diyorlar."
O an beynimde bir şimşek çaktı.Kafamda babamın sesleri yankılanıyordu.
Benim kuzenimin, kardeşimin,kan bağımın ölümünden bahsediyorlardı.
"Yalan!"
"Begüm'üm olmaz,hayır Begüm'üm olmaz.Olmazz baba olmaz,olamaz!"
"Kızım elimden bir şey gelmez, hepimiz çok üzgünüz."
"Kimin yüzünden,he kimin yüzündenn?" artık ses tellerimin dayanacak gücü kalmamıştı.
"Bize de arkadaşı anlattı.Sanırım onla konuşuyomuş.Şu yeni tanıştığı Karan diye bir çocuk varmış,sanırım Begüm ile tartışmışlar.Sinirli bir şekilde kullandığı için direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ."
"Allah belanı versin Karann."
"Kızım..."
"Nee ne?"
"Ben Begüm'e gideceğim,gitmem lazım."
"Çilayy!"
"Begüm, öldü..."
Önce babamın sesleri kafamda yankılandı.
Gözüm karardı,sonrası...
(Hastane Odası)
Uyandığımda annem ile babam yoktu.
Begüm,benim ona gitmem lazımdı,onu görmem lazımdı.
Elimdeki serumları sökerek koridora çıktım.
"Begümm!"
Hastane bahçesine kadar indim.
Arkamdan babam sesleniyordu.
"Çilayy!"
"Begüm'e gideceğim."
"Kızım,öldü."
"Sus!Bir daha o kelimeyi söyleme,ölmedi benim kardeşim."
"Hadi gel,gidelim."
"Olmaz,olmazz."
Tanıdık bir ses geldi;
"Beyefendi, isterseniz ben sakinleştireyim."
"Sağol, doktor oğlum."
Tek başıma yürüyerek Dr.Kerem ile tanıştığımız banka oturdum.Dizlerimi önüme çektim,ve başımı istemsiz bir şekilde Kerem'e yasladım.
Ve aniden bir yağmur bastırdı.
Kerem montunu çıkararak omuzlarıma bıraktı.Ve beni kollarının altına aldı.
O an bahçede kimse yoktu,sadece biz vardık.
"Üzülme." dedi bana.
"Hayattaki tek kardeşimi kaybettim."
"En azından annen baban var,benim ailem yok."
"Yaa."
"Begüm benim için çok özeldi."
Ve o an ellerimiz bir birine değdi.
İkimizde bunun farkındaydık ama ellerimiz istemsiz bir şekilde ayrılmadı.
Yüzlerimiz birbirine çevrildi.
Gözlerim yaşlı bir şekilde;
"Kerem."
O gün ilk defa ona "Kerem" diye seslendim.
"Çilay."
O an orda yağmur yağarken,önce bir birimize yaklaşık.
Sonra dudaklarımız birbirine değdi,o kadar tutkulu, masum bir öpücüktü ki bu.Sanki ikimizde bugünü bekliyorduk.
"İki çift gözün bedeli aşka çevrilmişti."
Pişman değildik...
Umutsuzduk,mutsuzduk,hayatımdan kardeşim gibi gördüğüm kişiyi kaybetmiştim.
Ama aşk ile doluyduk.Ve bu duygu bana yarabandı gibi gelmişti.
Aşk yaralarımı sarmıştı.
İlk defa tattığım bu duygu bir ışık gibi görünmüştü bana. |
0% |