Yeni Üyelik
9.
Bölüm

8.BÖLÜM- İLK BULUŞMA

@elzem_books

"Begüm'ün ölümünden 2 hafta sonra)

Bugün Kerem ile Begüm'ün ölümünden sonra ilk defa buluşacaktık.Tabi ki de evim gibi olan hasane odasında.

 

Begüm öldükten sonra en iyi destekçim Kerem'di.

 

Teyzem ve eniştem perişandı.

 

Herkes bir yandan toparlanmaya çalışıyordu,teyzem psikolojik destek almaya başlamıştı.Eniştem antidepresanlar kullanıyordu.

Ama toparlanmamız gerekiyordu,Begüm öyle isterdi

 

(Dakikalar sonra)

 

Kapıyı biri tıklattı...

 

"Çilay?"

 

Kerem gelmişti.

 

"Hoş geldin!"

 

"Sağol."

 

Karşımda ki koltuğa oturup,konuşmaya başladı

 

"İyi misin?Çilay"

 

"Yani,ne kadar iyi olunabilirse."

 

"İlaçlarını alıyorsun değil mi?"

 

"Evet."

 

"Bu arada ben,aslında sana bir teklifte bulunmak için geldim.

 

"Dinliyorum."

 

"İlk defa tanışanların yaptığı gibi tanışma yemeği yiyelim." diye bir teklifde bulundu.

 

"Ama ben hastaneden çıkamam ki."

 

Yüzü düştü.

 

"Tamam, başka bir zaman yaparız."

 

"Karan'dan haber var mı?" diye sordum.

 

"Tutuklanmış, uyuşturucu satmaktan."

 

Ah Begüm'üm.

 

"İstersen aşağıdaki Cafe'ye gidelim mi?" diye bir teklifde bulundum.

 

"Çok isterdim, ama bazı işlerim var." dedi.

 

"Peki."

 

Yerinden kalktı, ve;

 

"Benim gitmem gerekiyor."

 

"Tamam,görüsürüz."

 

Kerem gitti,bende artık evim gibi hissettiğim hastane odasında oturmya devam ettim.

 

(Yazarın anlatımıyla)

 

Kerem Çilay'ın odasından çıkar çıkmaz hemen telefonunu eline aldı.

 

"Ferdi!"

 

"Buyrun, küçük beyim?"

 

"Hastane bahçesini süsleyip,yemek filan getirebilir misiniz?"

 

"Tamamdır."

 

Telefon konuşması kapandı.

 

Çilay gidemiyorsa o getirirdi.Çilay'ı kalbinin bir yerine koymuştu,bir kalbi daha olsa onun için atsa,o hep yanında olsun istiyordu.

 

(Saatler sonra)

 

Kerem hastanenin bahçesine baktığında;

 

"Siz şaka mısınız ya?"

 

"Beğenmediniz mi?"

"Yere mi oturacak kız?"

 

"Hayır tabi ki de,yemek için ayrı bir yer hazırladık.Belki yemekten sonra orda takılırsınız,diye düşündük."

 

"Güzel."

 

Kerem çalışanlara;

 

"Çilay'ı çağırabilir misiniz?"

 

"Elbette.

 

(Çilay'ın anlatımıyla)

 

Odamda tek başıma oturuyordum,Aysel hemşire iğnemi yapıp gitmişti.

 

Odanın kapısı çaldı;

 

"Girebilirsin."

 

"Merhaba,ben yeni hemşireyim.Hastalara özel bir programımız var,size de haber verelim dedik."

 

"Ee nerde?"

 

"Hastanenin arka bahçesinde."

 

"Tamam, iki dakikaya inerim."

 

Adam kapıdan çıktığında,ayağa kalktım.

 

Hastane odasının dolabından bir tane siyah şort ile beyaz bir crop ve üstünede kısa bir hırka giydim.Saçlarımı bir tokayla topladım.

 

Ve aşağıya inmek için odadan çıktım.Ama herkes odasındaydı,bir gariplik vardı.

 

Hastanenin arka bahçesine girdiğimde bir konfeti patlatıldı ve karşımda Kerem duruyordu.

 

"Nasıl yani?" dedim.

 

"Sen hastaneden çıkamassan bende ilk tanışma yemeğimizi ayağına getiririm."

 

"Çok mutlu oldum." Kerem'i gördüğümden beri içimde kelebekler uçuşuyordu.

 

"Eee o zaman yemeğe geçelim mi?" dedi.

 

"Tamam."

 

Sandalyemi çekip oturmamı bekledi, sonra karşıma geçip oturdu.

 

"Ee birbirimizi tanıyalım." dedim.

 

"O yemekten sonra."

 

"Peki." dedim.

 

Masada şarap,meyveler,et gibi daha çok şey vardı.

 

"Şarap içer misin?" diye sordu.

 

"Ben içmiyorum." dedim.

 

"Zaten içmemelisin." dedi.

 

Portakal suyuna uzanıp,yemek yemeye başladım.

 

(1 saat sonra)

 

"Artık sohbete geçelim mi?" diye sordum.

 

"Tamam,ama burda değil."

 

Elini uzattı ve bende tuttum.

 

Sonra biraz ilerledikten sonra karşımda çok güzel bir manzara vardı.

 

Oturduk.

 

"Evet, artık gerçekten tanışabilir değil mi?" diye sordu.

 

"Elbette."

 

"O zaman ilk ben senin hakkında merak ettiklerimi soruyorum." dedi.

 

Bende, başımı sallayarak onayladım.

 

"Öncelikle Üni okuyor musun?"

 

"Evet,yani okuyordum hastaneye yatmadan önce."

 

"Hangi bölüm?"

 

"İstanbul üniversitesi diş hekimliği."

 

"Vay, sağlıkçı,Kaçıncı senendesin?"

 

"Son senem, üniversiteyi hemen tutturmuşdum zaten."

 

"Güzel."

 

"Annen,baban çalışıyorlar mı?"

 

"Evet, Annem turist rehberi,babam Edebiyat öğretmeni."

 

"Peki, abin,ablan, kardeşin filan var mı?"

 

"Var,3 kardeşiz.Abim, Ablam var."

 

"Hiç görmedim."

 

"Ablam Avukat, Edirne'de eşi ile yaşıyor,Abim ise Bilgisayar mühendisi Eskişehir'de yaşıyorlar eşi ve bir kızıyla.

 

"Güzel."

 

Biraz düşündükten sonra

 

"Sevgilin oldu mu hiç?" diye bir soru yöneltti.

 

"Evet,bir tane oldu.4 aylık bir ilişkiydi,anlaşamadık ve ayrıldık."

 

"Senin oldu mu?"

 

Bu soruyu sorunca yüzü düştü

.

 

"Evet,3 senelik bir ilişkiydi ve bitti."

 

"Neden, peki?"

 

"Aldattı,çünkü.En yakın arkadaşımla..."

 

"Ah,bu kötü olmuş."

 

"Ee bu konuyu kapatalım mı?" diye sordu.

 

"Peki."

 

"Aa? dur bir dakika, sana bir hediyem var."

 

"Ayy merak ettim."

 

Bir oyuncak paketi çıkardı.

 

"Al, bakalım."

 

"Bomba filan yok dimi?"

 

Kesinlikle,bomba koydu.

 

Hahajsjjs

 

Oha içinden popüler olan misfittens oyuncağı çıktı.

 

Ay mükemmel.

 

"Yaa!çok teşekkür ederim."

 

"Herkesin sevgilisi alıyordu,bende alayım dedim."

 

"Sevgilisi,derken?"

 

 

Ellerimi tutarak;

 

"Artık bu yaşadığımız duygulara bir isim koyalım,yani benimle sevgili olurmusun?"

 

Çıkma teklifi,misfittens,yemek.Ooo aslanım hızlı çıktın.

 

"Evet."

 

Sonra kendimi kollarının arasına bıraktım, o ise beni kollarıyla sardı...

 

 

 

 

 

Loading...
0%