@em_ineee
|
Bölüm-12 *** Bana inanmıyor musunuz... Bir kalbin huzuru mutluluğu ruh eşini bulmakta saklıydı. Sevildiği kadar sevebilmek sevdiği kadar sevmek. Banyodan çıkan Berivan üstündeki kıyafetleri giymiş ıslak saçını toplayıp toka yardımı ile toplamıştı. Yüzüne gelen mutluluk, kadını daha utanmasina sebep veriyordu. Hele dün gece ki görüntüler... Çok çok güzelsin Berivan. Benimsin, benim berivanimsin. Zevkin doguruna çıktık, Berivan.. Ve daha niceleri.. " Berivan hazır mısın?" Aşağıdan seslenen kocasına hızla aşağı inmişti. " Hazırım." Şiyar kol düğmesini kapatmış kadına bakışını çevirmişti. Eli ile boyununu kapatmaya çalışması, ara ara başını öne egmesi de adamın hoşuna gidiyordu. " Boyununu iyice kapat." Diye alaveri taviriyla uyardı kadını. Gözleri kocası ile kesişti. Birde yaptığı güzel bir şeymiş gibi söylüyordu. " Birde yaptığın marifetmis gibi söylüyorsun!" Kadının yanı başına geldi. Parmağı ile çenesini okşadı. Güzel yüzü bugün ışıl ışıldi. " Ne yapmışım ki ben?" Sanki dün gece kendisi hiç bir şey yapmamış gibi birde dalga geçiyordu. " Yaptığını görmüyor musun?" Dedi ters ters gözlerine bakarken. " Gün boyunca boynum açılacak diye korku yaşayacağım." " Bir şey olmaz." Dedi genç adam. Kime neydi onların ne yaptığı, sonuçta onlar karı kocaydi. Hem dün gece olması gerektiği gibi olmuştu. " Olsun." Dedi kadın. " Ayıp olur." Yanına gelip iki eliyle kadının yanağını tuttu. Kafasını kaldırıp kararmış göz bebekleri ile dün gece baştan çıkardığı gözlere baktı. Vurulmuştu bu gözlere, içindeki bu ateş cayır cayır yanıyordu içinde. " Sen benim karimsin Berivan. Kim sana ne diyecek!" Karimsin demişti kocası. Onun sevdiği nikahlı karısı esiydi. Dünya ne garip bir yerdi. Daha düne kadar kocası ondan nefret ederken, bugün ise onun yanında kendi varlığını hissediyordu. Berivan alt dudağını ısırıdi. Bir an evvel yola çıkma vakti gelmişti. " Çıkalım." Karı koca evden çıkmış arabaya binmişti. Yol boyunca birbirleri ile konuşup konağa gelene kadar güzel sohbet etmişti. Konağın önüne gelen araban inmeden evvel kocasına dönüp sordu. " Akşam ne yemek istersin?" " Şuan aklımda yemek yok, sen yap." " Tamam." Diyen kadın arabadan inip kapıyı kapattı. Konağın kapısını açıp içeri girdi. Gitmeden önce de kocasına el salladı. Şiyar kadına git işareti yaptı. Berivan kapıyı kapatıp içeri girdi. Yukarıya doğru yönünü çeviren kadın büyük bir mutlulukla çıkıyordu. Dün olanlar o kadar farklı olmuştu ki, sanki bir rüya gibiydi. Karşıdan gelen viyani gören kadın duraksadı. Elinde yeşil üzüm yiye yiye kadının yanına geldi. " Eltim hoşgeldin." " Hoş buldum eltim," dedi alaveri taviri ile. " Dün gece neredeydin göremedim seni de." " Çiftliğe gittim, kocamla orada vakit geçirdik." Dedi Berivan. Viyan kikirdadi. Demek planı işe yaramıştı. Ki çiftlikte bazı şeyler olmuştu. Yanmıştı ortalık... " He iyi çiftliğe gittisenyiz." Dedi gülerek. Kadının ara ara boynu açılıyor dış izleri hafifçe görünüyordu. Kadını kendine bırakıp üzümünü yiye yiye kalçasını kivirta kivirta aşağı indi. Berivan da kendini odaya atmıştı. Kapıyı kapattığı gibi sırtını kapıya yasladı. Kalbi heyecandan olsa gerek gümbür gümbür atıyordu. Akşam yemeği sonrası odasına çıkan kadın kendini yorgunkla odaya atmıştı. Önce aldıkları eşyayı, çamaşır makinesi atmıştı daha sonra odayı toplayıp kendini yatağa attı. Kocası Şiyar da gelmişti. Üstünü değiştiren adam yorgunlukla kendini yatağa attı. " Dünya çok garip bir yer." Dedi Berivan. " Neden?" Diye sordu Şiyar. " Daha düne kadar birbirimizi yiyorduk ama şimdi de yan yanayız." " Sanırım evliliğin tadı tuzu bu." Berivan kocasına baktı. İçindeki hareket eden eylemi söylemek istiyordu. " Benden hâlâ nefret ediyor musun?" Etsin değil sevsin istiyordu Berivan. Kocası ona değer versin, aralarındaki ilişki güçlü olsun istiyordu. Her anlamda... " Benden senden nefret etmiyorum." Dedi Şiyar. Edecek değildi. Ona iyi geliyor onda huzur buluyordu. Sanki onun ruh eşi gibiydi. " Ama ilkin ediyordun değil mi?" " Ailem beni hiç görmediğim bir kadınla evlendircekti Berivan. Bir anda kendimi evli bir adam olarak buldum." " Bende seni görmedim seni tanımadım. Ama yinede sana iyi yaklaştım." " Evet sen bana ruhunla geliyorsun." Dedi adam. " Sen bana her yönden iyi geliyorsun." " Yinede mutlusun değil mi?" Mutlu olsun istiyordu. Masallardaki gibi bir evlilik olamayacaktı ama en azından kocasının mutlu olduğunu bilsin istiyordu. " Mutluluk senin yanına da paha biçilmez Berivan" Kadının gönlünü fethettmis beraber koyun koyuna yatmıştı. *** Kahvaltı sonrası Berivan kocasından izin almıştı. Bugün ailesinin yanına gitmek istiyordu. Besne xanim da izin vermişti. Berivan hazırlanmak adına yukarı çıktı. Ki o sırada Viyan yanına geldi. Elinde bir kutu vardı. " Bu nedir?" Viyan kutuyu kadına uzattı. " Bunu yengene aldım. Kendisi benim gibi hamile, ilk hediyesi benden olsun" Berivan memnuniyetle aldı kutuyu. Odasına gidip hazırlanmış konaktan çıkıp evine gitmişti. Eve gelen kadın sanki kırk yılda bir gelmiş gibi hissediyordu. Çok özlemişti ailesini. " Misafir kabul eder misiniz?" Annesi Güley xanim kızını görür görmez ayağa kalkıp yanına gelmiş sarılmıştı. Ne kadar zaman olmuştu. " Hoş gelmişsen kızım." " Hoş buldum dayemin." Kadınların yanına geçip oturmuştu. Güzel bir sohbet havası açılmıştı. Yengesi ile konuşmuştu. Allah izin verirse dört ay sonra genç bir delikanlı kucağına alacaklardı. " Bunu Viyan gönderdi, ilk hediyem benden olsun dedi." Filiz kutuyu açtı. İçinde bebek patiği vardı. Hemde yumuşacık bebek patiği. İki tane almıştı. Bir pembe birde mavi. " Ya ne gerek vardı." Dese de beğendiği apaçık belliydi. " Oğluşum doğsun bunu ona takacağım." Tüm kadınlar gelin görümceye bakıyordu. " Berivan gelin sen nasılsın? Kocan nasıl iyidir?" Dedi yaşlı kadın. " Çok şükür iyiler. Hepsinin selamı var. Çok iyi anlaşıyoruz." " Biz bir ara duyduk ki Şiyar evlenir evlenemez çekip gitmiş doğru mu?" Dedi kadın. Meraklı gözlerle kadına bakıyordu. Amaç laf almaktı. " Yok işi vardı aniden gitmek zorunda kaldı. Sonra geldi zaten." " Keçe.. ne işidir bu! İşse seni niye alıp gitmedi." Berivan iyiyce sinir olmuştu. Kurtulmanın peşine düşmüştü. Şimdide kocası hakkında dedikodular çıkacak, kadını daha beter hâle sokacakalardi. " Hanımlar hayırdır?" Dedi Filiz. Kaşı catilmis kadınlara bakıyordu. " Kız bizi özlemiş yanımıza gelmiş sizene kocasından, evliliğinden!" Berivan kurtulmak için çayları tazelemek adına mutfağa geçmişti. İşleri güçleri yoktu onların ailesini karisticaklardi. Annesi de yanına gelmiş kapıyı az açık bırakmıştı. " Keckamin, o gün size geldiğimde iyi değildin. Kocan sana iyi davranıyor değil?" Eğer kocası iyi değilse aile iyi bakmıyorsa hiç bir kuvvet Güley xanimi durduramzdi. " İyi dayê iyi. Merak etme sen." " Niye o zaman ilk günden çekip gitti?" Berivan annesine baktı. Nasıl cevap vereceğini düşündü. İyi değil dese kadın daha kötü olacaktı, iyi dese daha beter olurdu. " İyi dedim ya dayê. İşi vardı gitti." Nitekim Güley xanim buna inanmadı. Kızının canı yanmıştı o gün görmüştü. O bir anneydi, körde olsa sağır da olsa, felç de olsa o bir anneydi. Her canlı gibi evladının iyi olmasını istiyordu. " Berivan ananı kandırma yavrum. Ben senin halini o gün gördüm iyi değildin." " Dayemin niye böyle yapıyorsun? İyiyim dedim ya, hem kötü olsam sana demez miyim?" Ortamı yumuşatmak için debelniyordu. Annesi onun gözlerine Keskin nişancı gibi bakıyordu. Bir gözünü kacirsa bitmişti işi! " İyi öyle disen öyle olsun." Çayları doldurup tekrar gelmişti salona. Kadınlar ara ara sohbet havası açıyor konuşyurdu. Sonra bir an bebeğin cinsiyetine gelmişti. " Viyanin bebeği kız mı olacak acaba?" " İnşallah erkek olur şanı yürür." Dedi diğer kadın. " Belki Berivan'nin bebeği erkek olur." Berivan bütün kadınları merak içinde dinliyordu. Konu daha nereye gidecek merak ediyordu. "Doğru diyorsun belki Berivan'nin bebeği erkek olur." " Ay yeter." Diye bağırdı Berivan. Bütün kadınlar ona dönmüştü. " Ya siz ne dedginizin farkında mısınız? Bu ne demek böyle!" " Niye Berivan, görümcen Beliz seni sevmiyormus kocan da seni sevmiyor diye duyduk." Dedi kadın kendinden emin bir sesle konuştu. " Buna siz karişamansiz. Bu Allah'ın vereceği bir can ister kız olur ister erkek." Dedi kadın sinirden hızını alamıyor ne dediğini bilmiyordu. " Hem ne belli hangimiz erkek hangimiz kız çocuğu dünyaya getircegimiz. Belki ben getireceğim erkek bebeği!" Öfkesi yanan bir orman gibi büyümüştü. Ne dediğini kulakları bile duymuyordu. Halbuki ailesini görüp akşam kocasınin yanına gidecekti. Daha fazla dayanamadı evden çıkıp gitmişti. Eve gelen kadın deli gibi odasına çıktı. Sinirden olsa gerek ağlamak İstiyordu. Evde kimsenin olmaması daha iyiydi. Yoksa bu hâlde sorarlardi ne olduğunu. *** Kayınvalidesi ile yakınını ziyaret etmeye gitmişti Viyan. Uzun uzun oturmuştu. Kalkacaklari vakit yanına genç bir kız gelmişti. " Viyan." Viyan çantasını koluna takarken kadına döndü. " Buyur canım." " Benden duymuş olma ama senin bu eltin nasıl biri böyle?" Dedi genç kız. Viyan ve Beliz birbirine bakıp daha sonra kıza döndüler. Ne demek istediğini tam anlamış değildi. " Anlamdım?" Genç kız viyanin yanına geldi. Bu söyleyecekleri kadının canını sıkacakti binevi. Birde gebeydi. " Diyorum ki bu kadın nasıl bir kadın. Sizin aileye hiç yakışmamış." " Ne demek istiyorsunuz siz?" Berivan gibi bir kadın kolay kolay bulunmazdı. Ne diyordu bu kadın. " Ailesinin evine gidip dert yanmış seni kocasını, gorumcesine kadar dert yanmış!" Viyan şüphe içinde baktı kıza. Berivan bunları diyecek kız değildi. Berivan kimsenin hakkında hele ki ailesi hakkında kimseye laf etmezdi. " Canım sen milletin lafına bakma onlar ne dediğini bilmiyor." " Yok kız ben değil Berivan söylüyor. Hani kocası ilk haftadan İstanbul'a gitti ya, baya dert olmuş buna. Birde benden duymuş olma ama konağa ilk erkek bebeği ben vereceğim diyor." Beliz ve Viyan şok içinde kaldı. Berivan bunları yapamazdı. O kadın bu kadar iyi yürekli biriyken bunları söyleyecek değildi. " Berivan bunları söyleyecek kadın değil. Seni yanlış duymuşsun!" " Kız niye demesin! Sonuçta oda sizin soyadını taşıyor. Soylu değil mi? Niye erkek bebek getirme derdine düşmesin ki?" Giden kadın nasıl bir iftara atağındam habersizdi. Viyan bunu kabul etmiyordu, Berivan böyle bir insan değildi! " Yenge hatırlıyor musun?" Dedi Beliz. " Neyi?" " Sen gebe olduğunu söylediğin gün yüzü düşmedi. Nasıl da üzüldü sen gebesin diye." Sinirli sinirli konuşuyor yine viyani üzmeye çalışıyordu. " Beliz kendine gel Berivan öyle bir insan değil!" Diye cemkirdi. Berivan böyle bir insan olamazdı. O kadının canı yanmışken hemde! " Öyle değilse, niye millet ne diye onun arkasından böyle konuşuyor!" Viyan neye inanacgini şaşırdı. Berivan mı inansın yoksa millete mi? Bilemedi. " Böyle bir şey mümkün değil Beliz!" Ayakta duracak derman kalmamıştı. Bir kadın daha gelmiş aynı şeyleri söylüyip gitmişti. Viyan o saniyeden sonra inanmıştı. Hormonlar da üstleinince, daha da kötü olmuştu. Eve nasıl gelmiş nasıl yukarı çıkmış bilmiyordu. Doğruca kadının odasına çıkmıştı. Kapıyı kirarcasina girmişti içeri. " Bana bunu nasıl yaparsın sen? Sende hiç mi utanma duygusu yok!" Berivan yatağın kenarına oturmuştu ki gelen kadınla ayağa kalkmıştı hemen. Viyana ne olmuştu böyle! " Viyan ne oldu?" Dedi hayret içinde. " Daha birde soruyor musun sen?" Hiddetiden kopan fırtına kadını savurup duruyor kendine zarar veriyordu. " Yazıklar olsun sana be! Sırf sen üzgünsün kırgınsin diye sana güzel plan yaptım. Kocan ile aran düzelsin diye sana yapmadığım kalmadı. Sen ne yaptın gittin millete neler neler dedin!" Berivan anlamaya çalışıyordu. Viyana her ne olmuştu da ateş püsküryordu. " Ben ne demişim Viyan?" " Daha ne soyleceksin be!" Beliz hızla ortaya atıldı. " Sen kimsin ki Viyan yengem hakkında böyle şeyler söylüyorsun?" " Ben ne yapmışım ya?" Delirecek kıvama gelmişti artık. Kimse neden ne olduğunu açıklamiyordu. " Millet ailemiz hakkında bir sürü şey demişsin! Erkek bebeği ben vereceğim demişsin!" " Tamam da ama ben.." Viyan beyine balyoz darbesi yemiş gibi baktı kadına. Demek doğruydu söylenenler. Berivan yapmaz demişti ama doğruydu! " Ben demiştim sana yenge Berivan gibi kadından güzel bir şey bekleme diye!" Yanındaki kadının canına kast ediyordu. Ama en büyük acıyı da Berivan'na vermeden durmuyordu. " Dilerim Allah'tan sana-" " Kes sesini!" Diye bağırdı Berivan. Bu sefer olmazdı. Bu sefer izin vermezdi. Parmağını kıza doğru salladı. " Bir daha sakın bana beddua etme sakın!" Daha yeni yeni kendine gelmişti oysaki. Kocasıyla daha yeni yeni güzel şeyler yaşamış yaşama fırsatı bulmuştu. " Ne yaparsın bunda mı millete anlatırsın?" Dedi Beliz. Hiddetiden kopan fırtına konağı esir aldı.. Viyan karınına giren sancı ile iki büklüm olmuştu. Aniden gelen sancı ile ağızdan inleme döküldü. Beliz hızla kadının koludan tutmuştu. Berivan yardım etmek için elini uzatcagi sırada, Beliz karşı çıktı. " Sakın yengeme dokunma!" Zar zor çıkmıştı odadan. Hızla araba hazırlanmış Besne xanim odadan çıktgi an gelinin iyi olmadığını fark etmişti. Hastaneye hangi ara gidilmişti bilmiyordu. Hakan haberi alır almaz hastaneye koşmuştu. Şiyar ne olduğunu sorduğunda ise Beliz ağlaya ağlaya anlatmıştı. Eve gelen adam kadının yanına çıkmıştı. Berivan odada ağlar halde buldu. " Berivan." " Şiyar." " Bu nasıl oldu böyle? Sen neler dedin?" Berivan başını salladı. Bu doğru değildi. " Lütfen.. lütfen Şiyar dinle.. dinle beni." " Neyini dinleyeceğim senin? Yengem iyi değil kanaması var." Berivan sürekli başını sallayıp duruyordu. Neden ona kimse inanmıyordu. Bu bir iftarydi. " Yemin ederim Şiyar herşey yalan. İnanın bana, hiç bir şey göründüğü gibi değil." Şiyar kadına kararmış göz bebekleri ile baktı. Daha dün gece koyununa almıştı kadını. Bugün ise bu kadın ailesini perişan ediyordu. " Umarım Berivan yengeme ve yeğenime bir şey olmaz!" Kocası dahil hiç kimse ona inanmycakti. Belliydi. Sakin olmaya çalıştı. Canı yanacagi belliydi. İki gün gülse bir hafta ağlıyordu. " Yoksa seni asla affetmem!" Kapıya doğru yürüdü kocası. Tam gideceği sırada karısının sesini duydu. " Umarım benim üzerime atılan iftirayı er yada geç ortaya çıkar. O zaman bende sizi nasıl affedecgim onu düşün!" Dedi genç kadın. Bu olaylardan onun suçu yoktu.. anlı ak başı dikti.
.
|
0% |