@em_ineee
|
Bölüm-5 *** Hiç bir kadın sevgisiz kalmamalı Biz kadınlar bu dünyaya nice bedeller ödeyerek geliriz. Ta anne rahiminde başlayan savaşımız dünyaya gelir gelmez devam eder. Hiç bir kadın bu adaletsiz dünyada sevgisizlik ile sinanmamli. Berivan ta en başından beri bu dengesizlik içinde kalmıştı. Yüreğinde ki bu yük onu agirlastiriyor, molozlarin altında ezercesine bırakıyordu. Dün gece ağlamaktan gözleri iki çeşme olan kadın bugün uyanmış, yüzüne bin ton kapatıci ile kapatmıştı. Evvela işin aslını öğrenmeliydi. Neler olduğunu anlamadan, öğrenmeden kafasındaki deli sorulardan kaçış yoktu. Mutfağa inen kadın ortalığı kontrol etti. Saat daha sabahın altısı idi. Bu saatte kimse inmezdi. Ekmek kutusunu kontrol eden Berivan, tandır ekmeği için kolları sıvadı. Ekmeğin hamurunu hazırlayan kadın ocağı yakmış işe başlamıştı. İşi biten kadın taze kokan ekmeği alıp mutfağa geçti. Taze ekmeğe bayılıyordu. Buram buram taptaze ekmek! " Rojbas eltim." Diyen Viyan mutfağa girmişti. Taze ekmek kokusunu alan kadın Berivan'nin yanına geldi. " Ekmek mi yaptın?" " Evet. Erken kalkınca boş durmak istemedim." Gözünde hâlâ uyku yoktu ki, o kadar ağlamasına rağmen! " Elline sağlık." Kahvaltıyı kızlar ile birlikte hazır eden kadınlar sofrayı kurmuş oturmuştu. Viyan kaynanasina ekmeği verirken, Besne xanim arada bir gelinine bakıyordu. Az az yemek yiyor dalgın dalgın soluyordu. " Keckamin, niye yemek yemiyorsun?" Berivan başını kaldırıp kaynanasina baktı. " Aç değilim jimom." " Olur öyle şey!" Dedi ağır aksanı ile kızdı geline. " Bugün misafir var." Asmin elindeki ekmeğini yutup annesine döndü. " Dayê kim geliyor?" " Uzaktan misafir varmış kızım. Düğüne gelemedikleri için, gelecekler." Kızlar oflasada mecvurlardi ağırlamaya. Sofra toplanıp misafir için hazırlık yapılmıştı. Gün boyunca yeniden misafir agirlnamisti. Berivan kaynanasının boş anını kolluyor, kocasının ne sebepten dolayı gittiğini bilmek istiyordu. Nihayet günün sonunda kaynanasını tek yakalayan genç kadın içeri girmiş kadının yanına gelip oturmuştu. " Jimom, seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum." " Buyur gelin." " Jimom, Şiyar gerçekten iş gereğinden dolayı mı gitti?" Besne xanim, gelen soru ile nasıl cevap vereceğini düşündü. Zaten gelini elbette ki soracaktı ama kendisi nasıl bir cevap verecek bunun derdine düşmüştü. " Berivan yenge." Asmin salonun kapısında onu eli ile çağırıyordu. " Geliyorum." İstemeye istemeye ayağa kalkan kadın cevabını alamadı. Mutfakta kahve hazır eden Berivan hem kayinina hemde kayinbabasina ikram edip işine geri dönmüştü. Misafirler gidip geliyor yeni gelini görüyordu. Hepsi bir hayli yeni gelini beğenmişti. Adabı, güzelliği, hanım hanımcık oturuşdan Besne xanimi da tebrik etmişlerdi. Berivan gelen misafirlerden aldığı takıları alıp odasına çıkmıştı. Hepsini tek tek yerlerine koyup aşağı inmişti. Akşam vaktine kadar kızlarla iş yapan Berivan günün yorgunluğunu da odasına çıkıp atarak veriyordu. Bazen elinde telefon ile ailesini aramak istiyordu ama yanlış bir hareket yaparım korkusu ile de yanaşmışyordu. Mutfağa inmiş bir kaç adım atmıştı ki Asminin sesi ile olduğu yerde kaldı. " Viyan yenge, sence Berivan yengeye haksızlık etmiyor muyuz?" Bulaşık makinesiden çıkardığı tabakaları yengsine uzatıyordu. Berivan kaşlarını çattı. Ne için haksızlık ediyordu ki? " Hepimiz haksızlık ediyoruz, şuan Berivan bilmese de, kendimi onun gözünde yalancı konumunda görüyorum." Dedi Viyan. Berivan artık delirmenin eşiğine gelmişti. Ne oluyordu? Bu aile ondan ne saklıyordu? İçeri hızla girdi ki, kızlar ona bakar vaziyette donup kalmıştı. Beliz kadına bakıyordu. " Benden ne saklıyorsunuz?" Merak içinde hepsine tek tek baktı. Varsa bir şey bilmek istiyordu. Oyuncak gibi oyunlarına alet olmak istemiyordu. Asmin hemen toplarlandi. " Yenge sakin ol istersen." " Hayır!" Dedi Berivan. " Neler oluyor anlatın artık!" Beliz hızla ayağa kalktı. " Bizim senden gizlimiz saklimiz yok çok şükür. Ailemin senden gizlediği şey şu." Dedi Beliz. Yengsinin gözünün içine bakıyordu. " Ağabeyim seni sevmiyor! Seni karısı, kadını olarak da istemediğini hepimiz biliyoruz." Duydukları sadece kala kaldı Berivan. Şiyar ağa onu sevmiyordu. Hatta değil sevmek sevmenin zerresini bile vermek istemiyordu. Akıl sağlığını kaybetmemek adına toparlanmaya çalıştı. " Neden?" Dedi Berivan. " Neden sakladiniz benden? Madem kocam beni sevmiyorsa, neden beni istediniz?" Bu sorulara cevap yoktu. Hiç biri adam gibi bu sorulara cevap veremiyordu. " Öyle gerekti." Dedi Beliz umursamazca. " Bende seni sevmiyorum!" Berivan kıza daha da baktı. Sevmediğini biliyordu. Ki keza bunu dile vuraminin mantığı yoktu. Mutfaktan hızla çıktı. Şiyar'in gitme sebebi kendisi idi. Sevmediği bir kadınla geçirmek istemiyordu vaktini. Ya hiç gelmez ise? Ya gizli saklı bir kadın varsa? Elinin tersiyle göz yaşlarını sildi. Şayet böyle bir durumda olursa onu bu evde hiç kimse tutamzdi. Ölüsü dâhi çıksa bile çekip giderdi bu evden! *** Tam bir hafta olmuştu kocası gideli. Gittiğinden bu yana deli gibi fırtınaya tutulmuş poyraz yeli gibi evde geziyordu. Aklını yitirecek kalbi sikişacak duruma geldiği an, kendine şunu hatırlatıyordu. Sakın pes etme! Sakın düşme! Sakın yalvarma! O bir kadındı düşse de, bitse de, kaybetse de asla ama asla pes edecek değildi. Salona geçen aile çaylarını içiyordu. Çerez tabakları dolmuş önlerine konulmuştu. Viyan ile birlikte mutfağa geçen kadın kahvelerini hazır ederken, konağın kapısı açılmış içeri Şiyar girmişti. " Ağabeyim geldi." Dedi Beliz. Berivan hareketsiz, kalmıştı. Elinde tepsi ile mutfak kapısının önünde duruyordu. Kaç gece olmuştu da evine donebilmisti? Bunları bir kenara bırakıp elindeki tepsiyi alıp salona geçti. Tek tek kahveleri dağıtıp köşeye oturdu. Yüzünde kocasının gelişine ait hiç bir durum belirtisi bile yoktu. Kışın ortasında kalmış gibi kocasına bakmıyordu, baksa bile soğuk rüzgarlar esiyordu aralarında. Şiyar onu sevmiyordu muydu? Oda sevmeycekti. Şiyar ondan nefret mi ediyordu? Oda ondan nefret edecekti. Şiyar onu karısı olarak görmüyor muydu? Oda kocası olarak görmeyecekti. " Demek nihayet döndün." Dedi Besne xanim. " Döndüm yâde, işimi hal edip geldim." Dedi Şiyar. Gözleri kadına kayıyordu. Beyaz oyalı tülbentinin atından görünen saçı gözüküyordu. " İşini sonraya bırakmadın mi?" " Olmaz yâde benim gitmem gerekiyordu." Kaçma bahanesine gel Paşa'nın. " Gitmeseydim işler birikirdi." Keşke hiç gelmesydin. İçindeki biriken acıları bir bir yüzüne vurmak seni gibi yalancıyi ömrümde görmedim demek isterdi. Yüzüne de okkalı bir tokat. Kadın oradan çıkmıştı. Ruhuna fenalık gelen ortamdan uzaklaşmış odaya çıkmıştı. Kısa süre sonra kocası da girmiş kadının çamaşırlara ugarstini görmüştü. Şiyar kadının yanında durmuştu. " Bana gömlek versene?" Hiç bir şey olmamış gibi, sanki giden kendisi değilmiş gibi rahat rahat karısından gömlek istiyordu. Berivan çamaşırları toplayıp ayırdı. Sesini dâhi cikarmamisti. " Sağır misin sen?" Sessizlik adamı daha da öfke harbine sokuyordu. Bu kadın onu deli ederdi. Ki şimdi ettiği gibi... Kadının koluna dokunacagi sırada, Berivan kolunu kurtardı. " Dokunma bana!" Dedi öfke ile. " Ne oluyor lan sana?" İkiside patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Her an patlayacak gibi. " Bir daha sakın bana dokunma!" Diye uyardı. " Ne o gittiğim için mi bu öfken?" Dedi alaveri taviri ile. " Hayır." Dedi Berivan. " Karşımda korkak bir adam olduğu için bu öfkem! Beni istemeyen kadını olarak görmeyen, ama ilk günden kaçıp giden bir adam için bu öfkem." Dedi bağırarak. " Ne söylüyorsun Berivan?" Dedi hiddetiden kopan fırtına gibi. " Korkarsın Şiyar ağa! Benimle evlenmek istemediğini söylemeye aciz bir Korkagin teksin!" " Haddini bil!" Diye uyardı. Kimse onunla konuşmaz iken Berivan onunla konuşuyordu. Bu akıl alır gibi değildi. " Ben haddimi çok iyi biliyorum!" Dedi kadın. " Sen herkesi kandır ama canını yaktığın insanı sakın kandırma! Çünkü o insan kandilircak kadar seviyeye düşmedi!" Dedi. Elindeki çamaşırları alıp odadan çıktı. Bu adam yüzünden yakında tımarhaneye düşmez ise iyiydi!
|
0% |