çağan: tamam

çağan tuana yı kucağından indirir

ülkü: e nereye gitcez biz şimdi

tuana: kahve içmeye gidelim

çağan: olur bende o zaman arkadaşımı çağırim

tuana: tamam

çağan arkadaşını çağırır yani yağızı yağızda gelir

yağız: çağan ben geldim

çağan: hoş geldin yağız otursana

ülküden: yağız denen kişi o kadar yakışıklı ve karizmatik ki gözlerini ondan alamaz

tuana: ülkü tamam bakma gözlerinle yedin bitirdin çocuğu

ülkü utanır ve

ülkü: saçmalama tuana ya

yağız bunu duyar ve sırıtır tuanada farkeder

tuana: noldu enişte hoşuna gitti galiba ülkünün sana yiyeçekmiş gibi bakması

yağızdan: tuananın enişte demesi hoşuna gitmiştir ve sonra

yağız: ne alaka ya

çağan: bence çok alaka ben burda aşk kokusu alıyorum resmen

ülkü: siz önce kendinize bakın tuana senin kuçağındayken gözlerinizi birbirinizden alamadınız

tuana utanır ve kafasını eğer çağanda fark der ve sırıtır

yağız: burda biri utançtan kafasını eysin biride bunu fark edip sırıtsın vay be asıl aşk kokusu ben alıyorum

ülkü: ay bende bende alıyorum aşk kokusu

çağan biraz utanır ve

çağan: ya abartmayın

ülkü: tamam tamam daha fazla utandırmayalım sizi

tuana: ülkü ya susarsın yada kaçarsın

ülkü: ee ben susim en iyisi

çağan: tek sen değil yağızda sussun

yağız: tamam

çağan: tuana ve ülkü bu yağız yağız bunlarda ülkü ve tuana

üçüde memnun oldum

çağan: hadi kahvemizi içelim

ülkü: evet bencede sonra parka gideriz

tuana çağan tatlı tatlı bakar ve

tuana: gideriz dimi çağan