@emine.arbck
|
Yabancı Sesler 10. Bölüm - Final
İpek, kapının ardındaki karanlık boşluğa adım attığında, her şey bir anda sessizleşti. Evin derinliklerinden gelen yankılar, artık sadece bir hafıza gibi yankılanıyordu. Her köşe, her oda, her duvar, bir zamanlar içine sıkışmış ruhların ağırlığını taşıyor gibiydi. Ama İpek, bu kez korkudan değil, bir tür kararlı sakinlikle yürüyordu. Geçmişin acı veren anıları, onu bu noktaya getirmişti. Bu evin sırrı ne olursa olsun, bu kabusun son bulması gerektiğini biliyordu.
Kapı ardında kapalı bir hava vardı, ama o gece, geçmişin karanlık güçleri artık onu tutamayacak gibiydi. Derin bir nefes aldı ve yavaşça ilerlemeye başladı. Her adımında, eski duvarlardan hafif tıkırtılar, çatırdamalar yükseldi. Ama İpek’in adımları kararlıydı. Geçmişin yaralarını sarmak, kaybolanların ruhlarını huzura kavuşturmak, evin karanlık sırlarını gün yüzüne çıkarmak istiyordu.
Odanın köşesinden, uzun süredir görmediği bir figür belirdi. Annelerinin silueti, bu kez, korkutucu değil, daha çok huzurlu ve yorgundu. Gözlerinde bir tür yumuşaklık vardı, ama aynı zamanda derin bir anlam. İpek, adeta zamanın durduğunu hissediyordu. Annesi ona yaklaştı, ama bu kez sessizdi, sadece gözleriyle konuşuyordu.
“Beni dinle,” dedi annesi sonunda, sesinde bir tür yorgunluk vardı. “Geçmişi çözmeden huzur bulamayacaksın. Bizim kayboluşumuz, bu evin lanetinin bir parçasıydı. Ama sen, bunu sonlandırmak için buradasın.”
İpek, annesinin söylediklerini sindirerek, gözlerinde bir umut ışığı belirdi. Evdeki lanet, sadece bir ruhsal zincir gibi etrafını sarıyordu, ancak şimdi, tüm bu karanlık geçmişi ortadan kaldırma şansı doğmuştu. Lena’nın kaybolduğu gece, büyükannesinin yaptığı anlaşma, bir tür bedel karşılığında hayatta kalan ruhları bu evde tutuyordu. Bu anlaşma, sona ermeliydi.
"Senin yüzleşmen gereken tek şey geçmişin değil, evin içindeki karanlık gücü." Annem devam etti. "Lena'nın kaybolduğu o gece, evin karanlık güçleri bizden birini almıştı. Ama bir şekilde hepimiz buradayız. Birlikte, bu laneti sonlandırabiliriz."
Annesinin figürü, yavaşça kaybolurken, gözlerinin derinliklerinde bir şey fark etti İpek. Evet, Lena’nın kaybolduğu gece yalnızca bir başlangıçtı. Evin laneti, evin gizli odalarındaki sırlara gizlenmişti. Ama bir şey vardı, İpek’in artık fark edebildiği bir şey: Eğer bu sırrı çözerse, bütün bu lanet sonsuza dek bitebilir.
Karanlık bir geçitte ilerlerken, İpek aniden bir ses duydu. "İpek…" Ses, kendi sesine benziyordu, ama daha derindi, daha korkutucuydu. Hızla döndü. O an, kendisinin sadece bir parçası olan bir başka figür belirdi: Lena. Kız, korkunç bir şekilde bakıyordu ve sesinden bir tür boşluk yayıldı.
“Beni bırakma… Bizi bırakma…” Lena’nın sesi, adeta bir yankıya dönüştü.
İpek, derin bir nefes aldı. "Bu sona ermek zorunda," dedi, kendine güvenerek. "Senin ve bizim adımıza bu laneti bitireceğim."
O anda, evin duvarları titremeye başladı, derinlerden bir uğultu yükseldi. Yavaşça odanın ortasında bir ışık beliriverdi. İpek, adımlarını yavaşlatarak ışığa doğru yöneldi. Işık, karanlıkla birleşmeye başladığında, eski bir aynanın yansıması gibi, evin içinde saklanan bir sırrı açığa çıkardı.
Evdeki tüm kaybolan ruhlar, bir araya geldi. Bir zamanlar evin içinde hapsolmuş olan tüm figürler, sonunda gerçek yüzlerini gösterdi. Her biri, kaybolduğu geceyi hatırlıyordu, ama İpek’in varlığıyla, karanlık güçlerin etkisi yavaşça yok olmaya başlamıştı.
İpek, adımını son bir kez attığında, evin içinde yoğun bir sessizlik oluştu. Karanlık, artık bir tehdit değil, sadece geçmişin yüküydü. Evin derinliklerinde, tüm ruhlar huzura erdi. Aniden, evin her köşesinde bir ışıltı belirdi ve karanlık güçlerin gücü sona erdi.
İpek, gözlerini kapattığında, her şeyin bittiğini hissetti. Ev, son kez bir hüzünle boşalmıştı, ama aynı zamanda özgürleşmişti. O anda, evin kaybolan ruhları ve karanlık güçleri, nihayetinde İpek’in cesaretiyle kaybolmuştu.
Kendini bir anda dışarıda buldu. Gökyüzü berraktı, gece yıldızlarla doluydu. Derin bir nefes aldı, sanki hayatının en büyük yükünü atmış gibiydi. O evdeki karanlık, geride kalmıştı. Ancak, İpek’in içindeki huzur, çok değerliydi. Geçmişin gölgeleri, artık birer hatıra haline gelmişti. Her şey sona erdi.
İpek, yavaşça yürürken, bir an için geriye dönüp baktı. Ama o anda, evin ışıkları yavaşça söndü ve sonunda karanlıkta kayboldu.
Ve o, bu evin son halkasydı.
Bitti..
Sonunda,kitabı bitirmenin verdiği tatminin yanı sıra, okurların İpeğin yolculuğuyla ilgili kendi yorumlarını ve duygularını alacak olmanın heyecanı da beni mutlu ediyor. Ve şimdi "YABANCI SESLER" bittiğinde, geriye sadece o evde kalan bir anı,bir hatıra ve insanın en derin korkularıyla yuzleşebilme cesareti kaldı. Kitap hakkında düşünceleriniz benim için çok önemli, yorumlarda bunlardan bahsederseniz çok mutlu olurum.🤍
|
0% |