@emir1212
|
XIII. yy.da yetişmiş ünlü bir düşünür ve gönül adamıdır. Horasan’ın Nişabur kentinde doğmuştur. Annesi Hatem Hatun, babası Seyyit İbrahim Sani’dir. Ve her ikisi de Türk soyundandır.
Hacı Bektaş Veli’den Altın Sözler * İncinsen de, incitme. * Kadınları okutunuz. * Murada ermek sabır iledir * Araştırma açık bir sınavdır. * Eline, diline, beline sahip ol. * Her ne ararsan, kendinde ara. * Arifler hem arıdır, hem arıtıcı. * Bir olalım, iri olalım, diri olalım. * Marifet ehlinin ilk makamı edeptir. * İnsanın cemali, sözünün güzelliğidir. * Hiçbir milleti ve insanı ayıplamayıznız. * Nefsine ağır geleni kimseye tatbik etme. * İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. * Düsünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu. * Nebiler, veliler insanlığa Tanrı’nın hediyesidir. * Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız. * İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. * Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
Hacı Bektaş-ı Velî Hacı Bektaş-ı Velî'nin bir minyatürü Doğum Seyyid Muhammed bin Seyyid İbrâhim Atâ Ölüm1271 Takma adPir Hünkar MeslekŞair ve mutasavvıf İkametAnadolu Edebî akımSûfilik, Yesevîlik, Kalenderîlik, Hâydarîlik, Bektâşîlik Etkiledikleri Etkilendikleri Makale serilerinden İslam İnançlar İbadetler Metinler ve Hukuk Tarih Mezhepler Kültür ve Toplum Ayrıca bakınız g t d Hacı Bektâş Velî (Farsça: حاجی بکتاش والی Hācī Bektāş-ı Vālī; d. 1209, Nişabur - ö. 1271, Nevşehir); mistik, seyyid, mutasavvıf, âlim ve İslam filozofu. Alevi-Bektâşiliğin fikir ve isim öncülerindendir. Kendisinin yolunu takip edenlere Bektâşi adı verilir. Hayatı ve kişiliği Ana maddeler: Yesevîlik ve Âhiler Horasan Melametîliğinin önde gelen temsilcilerinden Yusuf Hemedani'nin öğrencisi Hoca Ahmed Yesevitarafından kurulmuş olan Yesevîliktarikâtının Anadolu'daki en fa'al uygulayıcısı konumunda 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaşma sürecine önemli katkılarda bulunarak adını “Horasan Erenleri” olarak anılan şahsiyetler arasına yazdıran, 16. yüzyılda ise Balım Sultanönderliğinde 14. ile 15. yüzyıl Azerbaycan ve Anadolu'sunda yaygınlaşmış olan Hurûfîlik akımının etkisi altında kalınmak suretiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hülul anlayışlarını da bünyesine alarak kurumsallaşan Bektaşîliktarikâtının isim babası, Kalenderî / Haydarî şeyhi, islam mutasavvıfı. Lokman Parende'den ilk eğitimi almış ve Hoca Ahmed Yesevî (1103-1165)'nin öğretilerini takip etmişti. Bundan dolayı Yesevi'nin halifesi olarak kabul edilmektedir. Anadolu'ya geldikten sonra kısa zamanda tanınarak kıymetli talebeler yetiştirdi. Hacı Bektâş Velî kendisinin de bağlı olduğu "Ahilik Teşkilâtı" ile, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur. Hayatının büyük bir kısmını Sulucakarahöyük'te (Hacıbektaş) geçiren Hacı Bektâş Veli, ömrünü de burada tamamlamıştır. Mezarı, Nevşehir iline bağlı Hacıbektaşilçesinde bulunmaktadır.
Hacı Bektâş-ı Veli'nin kimliği Ana maddeler: Hoca Ahmed Yesevî, Seyyid Ebû'l Vefâ Tâcû'l-Ârifîn, Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs, Kutb'ûd-Dîn Haydar ve Baba İshâk Kefersudî Meşhur Velâyet-Nâme onu Şiîliğinunvan mezhebini taşıyan Câ’fer-i Sâdık’tan Beyazid Bistâmî’nin getirdiği hırkayı giymiş olan “Lokman Perende” vasıtasıyla Hoca Ahmed Yesevî’ye bağlar. Velâyet-Nâmeüzerinde uzmanlaşmış yazarların naklettiklerine göre Hacı Bektâş’ın tarikât silsilesi önce Kutb’ûd-Dîn Haydar’a, ondan da Lokman Serahsî’ye ve oradan da Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyas el-Horasanî vasıtasıyla Hoca Ahmed Yesevî’ye bağlanmaktadır. Âşık Paşa tarihinde ise “Hacı Bektâş” Horasan’dan “Menteş” adındaki kardeşiyle beraber Sivas'a gelerek Baba İlyas Horasanî’ye mürid oldular. Bu intisaptan sonra Hacı Bektâş önce Kayseri’ye oradan da Kırşehri’ne geldi, sonra da Karacahöyüğe yerleşti. Buna göre Hoca Ahmed Yesevî müridlerinden olduğuna dâir rivayetin doğru olmadığı anlaşılıyor.[1]
Hacı Bektâş’ın yaşadığı devir ve şahsiyeti Tezkire-i Eflâkî’ye göre “Hacı Bektâş” Rûm'da “Baba Resûl” derler bir Erin halifesiydi. Bektâş o yüzyılda mesnevîleri ve gazelleriyle bütün tasavvuf âleminde saygıyla anılan Mevlânâ Celâl’ed-Dîn-i Rûmî’ye bazı sualler sormak için müridi Baba İshâk Kefersudî’yi Konya’ya gönderdi. Şeyh İshâk Konya’da Mevlânâ’nın yanına vardığında onu zikr’üs-semâ’yla meşgul buldu. Mevlânâ ise keşf ve kerâmetyoluyla sorulara önceden vâkıf olduğundan daha Şeyh İshâk’ın sorularını sormasına fırsat tanımadan bir dörtlük şeklinde başka sorular yöneltmek suretiyle yanıt verdi. Şeyh İshâk kendisini, sualin ve mısraların zamirinde yatan amacın yanıtını almış addetmek suretiyle geri dönerek keyfiyeti Hacı Bektâş’a nakletti. Sultan Âlâ’ed-Dîn Key-Kûbâd-ı Evvel’in oğlu Gıyas’ed-Dîn Key-Hüsrev-i Sânidevrinde yaşadığı anlaşılan Hacı Bektâş’ın Anadolu’da nüfuz sâhibi Şiî dâîlerden birisi olduğu anlaşılmaktadır. Selçuklu Sultanları arasındaysa Süleyman’dan başka Şiî olan bilinmemektedir. Bir başka rivayete göre ise bu “Şiîlik Hareketleri” Hacı Bektâş'ın şahsiyetinde değil de ona tâbi olanlara mahsustu. Şekayık'a göre Hacı Bektâş'ın Şeyh İshâk gibi diğer müridleri arasında da “Melâhide-i Bâtıniyye” i'tikadını paylaşan pek çok dervişler mevcuttu.[2]
Eserleri Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî Makalat - (Arapça) Kitâbu'l-Fevâid Şerh-i Besmele Şathiyye Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye
|
0% |