Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@emlyce

İbrahim'in beni düşürüp herkesin içinde rezil etmesinin üzerinden 2 hafta geçmişti. Bu gün Sultan Süleyman Topkapı sarayına geri dönecekti bu İbrahim' den intikam almak için son günümdü. Hünkar ve yanındakiler son avlarından dönmüş yemek yiyorlardı, İbrahim dışarda etrafta geziyordu. Yanına gitmeye karar verdim.

Rüya : Bir isteğiniz var mı?

İbrahim : Yok.

Sözlerim gene boğazımda düğümlenmiş gibiydi konuşamıyordum. İbrahim yanından ayrılmadığımı fark edince bana uzunca baktı.

İbrahim : Bir diyeceğin mi var?

Sormasını beklemiyordum bir an affaladım ama sonra kendime keldim, kafamı kaldırıp gözlerinin içine bakmaya cesaret ettim.

Rüya : Beni neden düşürdün?

İbrahim : Anlamadım?

Ne güzel birde anlamamazlıktan geliyor. Derin bir nefes alıp verdim.

Rüya : İlk geldiğiniz gün bana çelme takıp düşürdünüz. Neden?

İbrahim : Bu iftiraya girer, kanıtınız var mı?

Tek kaşını kaldırıp bilmiş tavır takınıp bana bakmaya devam etti. Gözlerini gözlerimden çekmeden bakıyordu.

Rüya : Düştükten sonra beni kaldırdığınızda gülüşünüzü gördüm.

İbrahim : Kanıtınız yok yani?

Rüya : Ben sadece nedenini merak ediyorum, size iftira attığım yok.

İbrahim : Çok cüretkarsın, sana haddini bildirmek istedim.

Rüya : Sözleriniz kanıtımdır.

İbrahim şaşırmıştı, kendi ağzıyla itiraf etmişti bilerek yaptığını.

İbrahim : Oldukça da zekisin anlaşılan. Ne yapacaksın? Bana ceza mı vereceksin?

Sözleri beni sinirlendirmişti, istemeden yumruklarımı sıkmıştım ve o bunu farketmişti.

İbrahim : Yoksa bana dayak mı atacaksın?

Yumruklarımı anında geri açtım. Nefes alış verişlerim hızlanmıştı.

İbrahim : Başka bir şey yoksa.. gidebilirsin.

Hızla yanından ayrıldım, koşarak odama giderken birine çarptım. Dengemi kaybetmiştim düşecekken çarptığım kişi beni belimden yakalayıp düşmemi engelledi, ancak o zaman görebilmiştim çarptığım kişiyi, Hünkara çarpmıştım.

Sultan Süleyman : Ne bu acele? Dikkat et tutmasam gene düşecektin.

Daha önce hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyordum, bir önceki düşüşümden bile çok utanç duymuştum. Hünkar yavaşça elini belimden çekti, bende bir adım geri attım başımı eğip selam verdim.

Rüya : Lütfen beni bağışlayın hünkarım..

Sultan Süleyman : Canıma kast etmedin ya.. sadece bana çarptın neden seni bağışlamayayım?

Rüya : Ben özür dilerim..

Sultan Süleyman : Daha önce hiç Topkapıyı görmüş müydün?

Rüya : Hayır.. görmedim hünkarım..

Cevabımdan sonra yanımdan geçip gitmişti Hünkar. Ardından Melek kahya yanıma geldi.

Melek kahya : Rüya neyin var senin? Dikkatli ol!

Rüya : Üzgünüm.. Melek kahya bir daha olmaz.

Bıkkınlıkla iç çekip o da yanımdan ayrılmıştı. Bu İbrahim denen adam beni Sultan Süleyman'a iki kere rezil etmişti ama ben ise ondan intikam bile alamamıştım.

*

Sultan Süleyman : Evet onu istiyorum, iyi eğitilmiş.

Ç.Hanımı : Siz nasıl isterseniz hünkarım.

Çiftiğin Hanımı kahyaya döndü.

Ç.Hanımı : Rüya'yı buraya getir.

Melek kahya : Hemen getiriyorum hanımım.

Melek kahya heryerde Rüya'yı arıyordu, çitlerin yanında İbrahim'i keman çalarken gören kahya İbrahim'in burada ki zamanlarını hatırladı. Zamanında bu çiftliğe 10 yaşında gelen Teo isimli pargalı çocuk şimdi hünkarın en yakını Pargalı İbrahim olmuştu. Gözleri dolan Melek kahya yaşlarını silip Rüya'yı aramaya devam etti. Bir süre sonra onu mutfakta aşçıya yardım ederken buldu.

Melek kahya : Rüya!

Rüya : Efendim Melek kahya?

Melek kahya : Hanımım seni çağırıyor.

Rüya : Hemen geliyorum.

*

Hanımım beni çağırmıştı, Melek kahya ile hemen yanına gittik. Bahçede Sultan Süleyman'la sohbet ediyordu, İbrahim etrafta değildi. Yanlarına gidip başımı eğip selam verdim.

Ç.Hanımı : Hazırlığını yap Rüya hatun, hünkarımız seni haremine aldı.

Hanımımın sözleriyle şaşkınlık içinde kaldım. Hünkar beni haremine istemişti.

Sultan Süleyman : Burada iyi eğitim almışsınız Rüya hatun, benimle geldiğinizde daha da iyi eğitimler alacaksınız.

Hünkar el hareketiyle yanımızdaki asker ve hizmetkarları göndermişti daha sonra çiftliğin hanımını da göndermişti sadece ikimiz kalmıştık.

Sultan Süleyman : Rüya hatun herkes sizi haremim için aldığımı bilmeli en yakınım bile lakin sizi haremim için değil benim özel casusum olmanız için istiyorum.

Rüya : A-anlamadım hünkarım..

Sultan Süleyman : Kendinizi çok iyi yetiştirmişsin Rüya hatun, seni Topkapıya götürüp özel cacusum olman için eğitmek istiyorum.

Ona şaşkın bakışlarımı görünce sözlerine devam etti.

Sultan Süleyman : Haremime almışım gibi geleceksiniz Saraya, böylece odama gelip gitmeniz dikkat çekmeyecek, siz ise bana sarayımda bana karşı ihanet içerisinde olanları tespit etmemde yardımcı olacaksınız.

Rüya : Beni bu göreve layık gördüğünüz için minnettarım hünkarım.

Sultan Süleyman : Kabul etmenizde beni ziyadesiyle mutlu etti Rüya hatun, şimdi gidip hazırlanın akşam üstü yola çıkacağız.

Başımı eğip hünkarı selamlarken İbrahim geldi. Beni görmemiş gibi davranıyordu.

İbrahim : Hünkarım ne vakit yola revan olmamızı istersiniz?

Sultan Süleyman : Akşam üstü yola revan oluruz inşallah Pargalı.

Pargalı? Pargalı mı? İbrahim'de mi Pargalıydı, benim topraklarımdan mı geliyordu? Şaşkınlık içinde yanlarından ayrıldım.

*

Sultan Süleyman : Rüya hatun onu haremime aldım Pargalı.

Bir an afallayan İbrahim hünkarına anlamaz gözlerle baka kalmıştı.

Pargalı : Merakımı mazur görün hünkarım.. neden?

Sultan Süleyman : Güzel bir kız, iyi eğitilmiş üstelik kılıç ve ok kulanırmış.

Şaşkınlığı ikiye katlanan Pargalı tekrar sözüne devam etti.

Pargalı : Kılıç ve ok mu?

Sultan Süleyman : Evet, sende şaşırdın değil mi? Buradan ayrılmadan onunla ok atışı yapmanızı izlemek isterim doğrusu.

Pargalı : Siz nasıl isterseniz hünkarım lakin beni onunla bir mi tutuyorsunuz?.. O bir kız, onu yenip üzmek istemem.

Sultan Süleyman : Madem kendine güvenin tam hazırlık yapın gitmeden ok atışı yapacaksınız.

Pargalı kafasıyla onaylayıp hazırlıklar için hızla hünkarın yanından ayrıldı. Hazırlıklar bittiğinde herkes ok atışını izlemek için toplanmıştı, hünkar yerine geçtiğinde Pargalı ve Rüya Sultan Süleyman'a eğilerek selam verdiler. Rüya'nın beklediği fırsat ayağına gelmişti bu ok atışını kazanıp Pargalıyı herkesin içinde rezil edebilirdi.

Sultan Süleyman : Başlayabilirsiniz!

İlk atış Pargalı'nındı, yayına okunu geçirdi var gücüyle yayın kirişini çekti, duruşunu düzeltti ve kirişi bıraktı. Ok hedefin tam ortasında sallanıyordu. Sıra Rüya hatundaydı, saçlarını geriye savurup yayı eline aldı, okunu geçirdi ve kirişi sıkıca çekti, sol ayağı önde olacak şekilde duruşunu düzeltti yayın kirişini bıraktığında ok Pargalı'nın okunu ikiye ayırarak hedefe saplanmıştı. Rüya gururla başını kaldırıp Pargalı'ya bakış attı, o hiç hoşnut görünmüyordu. İkişer kez daha atış yaptılar Pargalı bir atışı kaçırmıştı ama Rüya hiçbir atışı kaçırmadan kazanmıştı. Herkes Rüya'yı tebrik ediyordu. Pargalı bu duruma bozulmuş gibi duruyordu, Rüya intikamını almıştı Pargalı'yı herkesin içinde rezil etmişti üstelik bunu hakkıyla yapmıştı.

Pargalı : Tebrik ederim Rüya hatun.

Rüya : Teşekkürler.

Pargalı dönüp hünkarın yanına gitmişti.

Sultan Süleyman : Bilerek yenildin diye umuyorum Pargalı, yoksa senin yerine onu mu has odabaşım yapmalıyım?

Pargalı : Elbette bilerek yenildim hünkarım bir kızı üzmek istemediğimi söylemiştim size.

Tabi ki bilerek yenilmemişti ama hünkarına mahcup olmakta istemiyordu Pargalı.

Sultan Süleyman : Atları hazırlayın artık yola çıkma vaktidir.

*

Çiftlikten de ayrılmıştım, hünkarın alayıyla birlikte Topkapı sarayına gidiyordum. Yeni yuvam orası olacaktı artık. Pargalıdan son dakkada aldığım intikam paha biçilemezdi benim için, o yüksek egosunu yerle bir etmek beni mutlu etmişti. Uzun ve sorunsuz bir seyahatin ardından Saraya gelmiştik. Hayatımda bu kadar büyük yapı görmemiştim, görkemli ve güvenli görünüyordu. İçimden bir ses buranın benim kalıcı yuvam olduğunu söylüyordu. Hünkar ve adamları başka bir kapıdan girmişti içeriye beni ise diğer taraftaki kapıda harem ağası olduğunu sonradan öğrendiğim biri bekliyordu.

Harem ağası : Rüya hatun, böyle geçin odanız hazır edildi. Hünkarımızın istediği gibi gözdeler katında.

Önden giden ağayı takip ettim, yeri taşlarla kaplı koridorlardan geçip geniş bir alana geldik.

Harem ağası : Burası Harem, artık burada kalacaksınız. Gelin odanızı göstereyim.

Haremin ortasından geçerken diğer kızların bakışlarını üzerimde hissediyordum, aralarında fısırdaşıyorlardı. Çok kafama takmadan ağayı takip etmeye devam ettim. Köşeden merdivenlere geçip bir üst kata çıktık.

Harem ağası : İşte geldik. Odan burası, bende Sümbül ağa bir şeye ihtiyacın olursa beni bul.

Rüya : Sağolun.

O geri dönmüş giderken bende bana oyrılan odaya girdim. Çiftliktekinden daha büyüktü ve rahat görünüyordu. Eşyalarımı yerleştirdim. Yatağa oturmuş olanları düşünürken kapı tıklanıp açıldı.

?? : Rüya hatun, hünkarımız seni istedi, gel hazırlanmana yardım edelim.

*

BÖLÜM SONU 💖

Loading...
0%