Yeni Üyelik
10.
Bölüm

Bölüm 10

@emlyce

Hünkar sinirle çıktı has odadan, attığı adımlar yeri titretiyordu, öfkeyle kükredi.

Sultan Süleyman : İbrahim!

Pargalı hünkarının sesini duyduğunda endişeyle çıktı odasından. Eğilip selam verdi

Pargalı : Hünkarım?

İbrahim afallamış halde hünkara baktı.

Sultan Süleyman : Duyduklarım doğru mu?

Pargalı neyi sorduğunu biliyordu, ölen kızı hünkarına daha sonra söylemeyi planlıyordu.

Pargalı : Sizi uygun bir vakitte söyliycektim..

Sultan Süleyman : Bu nasıl mümkün olur Pargalı! Benim sarayımda benim haremimde bir kızı öldürüyorlar?!

Pargalı : Ben olayı tetkik ediyoru-

Sultan Süleyman : Ben seni ne diye has odabaşı yaptım İbrahim?

Pargalı başını eğdi.

Sultan Süleyman : Derhal bunun sorumlusunu bul! İhmali olan herkesede cezasını ver.

Pargalı : Emredersiniz hünkarım..

Sultan Süleyman : Kendinde dahil Pargalı.

Hünkar cümlesini bitirdiğinde Pargalı'ya bakmadan arkasını dönüp has odaya geri gitti. Pargalı hünkarın sözlerine kırılmıştı lakin belli etmedi sadece arkasından baka kaldı ardından kapı ağalarına döndü.

Pargalı : Bana Sümbül'ü getirin ÇABUK!

*

Hünkar odaya geri geldiğinde gerdindi.

Sultan Süleyman : Kusura bakma Rüya.. Bu konu hakkında bildiğin başka bir şey var mı?

Rüya : Aslında Ayşe hatunun neden öldürüldüğünü biliyor olabilirim..

Süleyman tek kaşını kaldırdı ve beni daha dikkatli dinlemeye başladı. Boğazımı hafiften temizleyip lafa girdim.

Rüya : Bana ait bir eşyam kayıptı Nigar kalfa çalınmış olabilieceğini söyleyip arama yaptı haremde.. Bana ait şey Ayşe hatunun yatağının altından çıktı.

Sultan Süleyman : Onun çaldığını düşünüp onu öldürmediniz umuyorum.

Anlamadığım için yüzümü buruşturdum, bu da benle dalga geçecek yer arıyor böyle bir durumda bile yani umarım dalgadır.

Rüya : H-hayır.. ben öldürmedim zira bana ait olan şeyi onun çaldığınıda düşünmüyorum..

Hünkar elini yanağıma koyduğunda neye uğradığımı şaşırdım, baş parmağıyla hafifce yanağımı okşayıp elini geri çekti.

Sultan Süleyman : Bende sizin katil olduğunuzu sanmıyorum zira bu bir şakaydı.

Zorlukla gülümsemeye çalıştım.

Sultan Süleyman : Çalınan şey neydi?

Rüya : Bir kutu içinde ailemden kalan bir hatıra vardı..

Hünkar anlayışla kafasını sallayıp masasına geri geçti. Öylece ayakta kalmıştım ki bana oturmam için minderi gösterdi. Oturup ona döndüğümde kafasını kaldırıp bana baktı.

Sultan Süleyman : Gözünü açık tut Rüya haremimde bir katil istemiyorum.

*

Sümbül telaşla koşarak Pargalı'ya odasına geldi, kapıyı tıklayıp " Gel! " sesini duyunca içeriye girdi. Has odabaşının olduğu yöne dönüp selam verdi.

İbrahim o kadar sinirliydi ki Sümbül'ü boğazından tutup duvara yapıştırdı. Elinin içimdeki boynu sıkıp öfkeyle Sümbül'ün gözlerine baktı.

Pargalı : Ayşe hatunu kim öldürdü!!

Sümbül zar zor nefes alabiliyordu.

Sümbül : Kh-bil.. bilmiyorum..

Pargalı bir anda tuttuğu boynu bıraktı, canı yanan Sümbül ellerini boynuna götürüp ovuşturdu.

Pargalı : Sen ne diye harem ağasının?!

Sümbül korku dolu gözlerle bakıyordu Pargalı'ya.

Pargalı : Ne biliyorsan anlat!

Sümbül bir kaç adım uzaklaşıp öyle konuştu.

Sümbül : Bu gün size Ayşe hatunu getirdikten sonra sadece odanızdan koşarak çıktığını gördüm. Sonra ölüsü bulundu..

Pargalı : Haremde gören duyan yok mu?

Sümbül : Nigar kalfa bu gün haremde arama yaptırmış daha sonra Ayşe hatunun derhal bulunmasını söylemiş.

Pargalı : Bir şey mi çalmış?

Sümbül : Rüya hatuna ait bir kutu onun yatağında bulundu. Kızı aralıklarında ölüsü bulunmuş.

Pargalı Rüya'nın ismini duyunca bir an şaşırdı ama hemen kendini topladı.

Pargalı : Bana Nigar kalfayı getir Sümbül!

Sümbül hızlı bir selam verip çıktı. Doğru Nigar kalfanın kaldığı odaya koştu, kapısını aceleye çaldı. Kapıyı açan Nigar şaşkına uğramış bakıyordu.

Nigar kalfa : Ne bu telaş Sümbül ağa? Bir şey mi oldu?

Sümbül ağa : Has odabaşı seni çağırdı, derhal gelsin dedi.

Nigar kalfa : Neden ki?

Sümbül ağa : Ayşe hatunla ilgili sorguya çekecek.

Nigar kafasını sallayıp onayladı. Bir süre sonra Has odabaşının odasına gelmişti. Kapıyı tıklayıp içeri girdi selam verip kenara geçti.

İbrahim daha sakin görünüyordu, sinirini Sümbül'den çıkarmıştı nede olsa. Ellerini arkasında birleştirip kalfaya döndü.

Pargalı : Anlat! Ayşe hatun hakkında ne biliyorsan.

Nigar kalfa : İki gün önce Rüya hatun bir kutusunun kayıp olduğunu söyledi, heryeri aramış ama bulamamış, bende çalınma ihtimaline karşı haremi arattım ve kutu Ayşe'nin yatağından çıktı.. Sonra ağalara onu bulmasını söyledim lakin-

Pargalı : Evet ölüsü bulundu biliyoruz bunu. Başka bir şey yok mu? Dikkatini çeken?

Nigar biraz duraksadı düşündü.

Nigar kalfa : Kutu bulunduğunda Rüya hatun içinde bir şeyin eksik olduğunu söyledi..

Pargalı : Neymiş eksik olan?

Nigar kalfa : Söylemedi.. bilinmesini istemiyor gibi..

Pargalı : Bu kız Ayşe yok mu bir dostu arkadaşı?

Nigar kalfa : Fatma var en sık onunla görürdüm onu.

Pargalı : Geç oldu yarın söyle gelsin.

Nigar başını eğip çıktı.

Pargalı ise düşüncelere daldı. Hiç bir iz yoktu Ayşe'nin ölümüne dair.

*

-Ertesi gün-

Dairemde bir sağa bir sola gidiyordum. Ayşe'yi kimin öldürmüş olabileceğini ve kolyemi o esnada Gülçiçek geldi, telaşlı ve korkmuş görünüyordu.

Rüya : Neyin var? İyi misin?

Gülçiçek : Korkuyorum haremde bir katil var.. Ayşe öldü bizimde can güvenliğimiz yok..

Onu sakinleştirmek için elimi omzuna koydum.

Rüya : Merak etme ben buradayken sana kimse bişey yapamaz.

Tebessümle yüzüme baktı.

Gülçiçek : Kayıp kolyen bulundu mu?

Dur bir dakika ben kimseye kolyemin kayıp olduğunu söylemedim ki.. o nerden biliyor..?

Sorgulayan gözlerle ona baktım.

Rüya : Ben kolyemin kayıp olduğunu kimseye söylemedim sen nerden biliyorsun?

Gülçiçek : B-ben.. lütfen beni bağışla ben korktum suç üstüme kalır diye..

Rüya : Sakin ol! Nerden biliyorsun?

Gülçiçek : Ben Ayşe ölmeden önce konuşurken duydum onu.. kolyenden bahsetti çok beğendiği için çalmış.. sonra.. sonra has odabaşı kolyeyi ondan almış.

Rüya : Has odabaşı mı? Ne yapsın ki kolyeyle?

Gülçiçek : Bilmiyorum.. suç üstüme kalır diye kimseye anlatamadım lakin sana güveniyorum Rüya.. sen benim tek dostumsun..

Ona tebessüm ettim ama kafamı karıştıran sorular artmıştı. Pargalı kolyeyi neden aldı ki? Ayşe ne zaman çaldı kolyemi?

Gülçiçek biraz daha durup gitti o gider gitmez Sümbül ağa geldi.

Rüya : Bir haber var mı Sümbül?

Sümbül : Henüz yok lakin has odabaşı İbrahim olayı tetkik ediyor, evelallah yakındır bulması-sı-sı.

Rüya : Sana sormak istediğim bişey var Sümbül ama bunun aramızda kalmadı gerek..

Sümbül : Tabi Rüya hatun benden sır çıkmaz.

Rüya : Ayşe'de kelebekli bir kolye hiç gördün mü?

Sümbül : Ah evet.. Öldüğü akşamın sabahında takıyordu bir kolye sordum nerden çıktı bu diye..

Rüya : Ne dedi hatırlıyor musun?

Sümbül : Hatırlıyorum.. Yatakları toplarken bulmuş sormuş kimse sahip çıkmayınca takmış.. hmm.. birde..

Rüya : Evet? Birde?

Sümbül tereddüt ediyor gibiydi.

Rüya : Merak etme benden de sır çıkmaz.

Sümbül : Has odabaşı onu görünce odasına çağırdı, kız odaya girdi çıktığında ağlaya ağlaya koşup gitti..

Rüya : Ne olmuş ki?

Sümbül : Girdiğinde boynunda olan kolye çıktığında yoktu..

Kaşlarım çatıldı, olanlara anlam veremiyordum.

Sümbül : Ben gideyim Rüya hatun..

Rüya : Has odabaşı nerede şimdi?

Sümbül : Sarayda değiller.

Rüya : Tamam gidebilirsin..

*

Sümbül gider gitmez daireden ayrıldım, Pargalı'nın odasında olmayışından yararlanıp kolyemi arayacaktım. Altın yola giderken Daye hatun önümü kesti.

Daye hatun : Valide sultanımız sizi çağırdılar.

Rüya : Hemen mi?

Daye hatun : Evet.

*

BÖLÜM SONU😀

Loading...
0%