Yeni Üyelik
11.
Bölüm

Bölüm 11

@emlyce

Valide'nin beni neden çağırdığını merak ederek odasının yolunu tuttum, Daye hatun iki adım geriden geliyordu. Kapısına geldiğimizde Daye hatun önümü geçip kapıyı açtı.

Daye hatun : Buyurun.

Kafamı sallayıp odaya geçtim, içimde anlam veremediğim bir tedirginlik vardı. Valide sultan divanında oturmuş beni bekliyordu, eğilip selam verdim.

Valide : Gel Rüya hatun şöyle.

Eliyle ayağının ucunda duran minderi işaret ediyordu, geçip oturdum. Valide, Daye hatuna dönüp kafaıyla çıkmalarını emretti. Daye hatun odadaki diğer hizmetlileride alıp dışarıya çıktılar, Valide ve ben kalmıştık sadece, bu beni dahada tedirgin etti.

Rüya : Benimle ne konuşmak istediniz validem?

Valide : Lafı dolandırmayı hiç sevmem bu nedenle direkt söyleyeceğim. Size gösterdiğim müsamaha yanlış anlaşılsın istemiyorum.

Rüya : Anlayamadım..?

Valide : Aslanımla aranızdaki anlaşmadan haberim var Rüya hatun.

Sözleriyle buz kestim.

Valide : O akşam yemeğe daireme gelmenizden hemen önce Aslanım bana herşeyi anlattı.. Yoksa bir gözdeye hele ki bir şehzade bile verememiş bir gözdeye daire vermezdim.

Şimdi anlaşıldı gözdağı vermek için çağırmış beni. Bende nasıl bu kadar kolay verdi diyordum daireyi.

-o akşam yemeği öncesi-

Hünkar hızla validesinin dairesine girdi. İçerideki valide dışında herkes eğilip selam verdi. Süleyman odaya bir göz gezdirip validesinin yanına yürüdü.

Sultan Süleyman : Beni validemle yanlız bırakın!

Valide ne olduğunu anlayamadı lakin gözleriyle hizmetlilere çıkmasını işaret etti. Hepsi çıktıktan sonra Süleyman ellerini arkasında birleştirdi.

Valide : Ne oldu aslanım?

Sultan Süleyman : Size anlatmam gereken bir husus var validem.

Valide : Evet dinliyorum?

Sultan Süleyman : Yemeğe Rüya hatunuda davet ettim.

Valide'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı.

Valide : Gözdenin bu yemekte ne işi var? Katiyen olmaz!

Sultan Süleyman : Olur zira o gözdem değil..

Valide iyice neye uğradığını şaşırmıştı.

Vallide : Ne demek gözdem değil?!

Süleyman validesine tüm olanları anlattı. Kızı çiftlikte gördüğünü, üstün meziyetleri sayesinde onu casus olarak kullanacağını.

Valide'nin şaşkınlığı birazda olsa dinmişti.

Valide : Bu yüzden mi ona bunca ayrıcalığı verdin?

Süleyman kafasıyla onayladı.

Sultan Süleyman : Bu sırrı sizden başkası bilmemeli validem.

Süleyman sözlerine imalı bakışlarınıda ekledi.

Sultan Süleyman : Daye'de dahil..

Valide : Tamam aslanım.

Sultan Süleyman : Bu yemeğe o da gelecek.. sizden bir şey daha isteyeceğim validem, haremi siz yönetiyorsunuz bu yüzden bizzat sizin onayınızı duymalı herkes.

Valide : Neymiş o?

Sultan Süleyman : Rüya hatun için bir daire..

Valide önce itiraz edecek gibi oldu lakin oğlunun bakışlarını gördüğümde kabul etmekten başka çaresi yoktu.

-Günümüz-

Valide : Beni anladığınızı umuyorum Rüya hatun..?

Rüya : Anladım Valide sultanım lakin merak buyurmayın görevim dışında hiçbir beklentim yok.

Valide : Bunu duyduğuma sevindim Rüya hatun.. çekilebilirsiniz.

Ayağa kalıp selam verdim daha sonra odasından çıktım. Neden bilmiyorum lakin içime bir huzursuzluk çöktü, derin bir nefes alıp doğru Pargalı'nın odasının yolunu tuttum.

Altın yoldan geçip has odabaşının odasının önüne geldim, şansıma kimse yoktu sadece biraz ileride has odabaşının kapısında bekleyen kapı ağaları vardı. Onlara görünmeden hızla odaya girip kapıyı kapattım. Şimdi tek yapmam gereken kolyemi bulmaktı.

Rüya : Pargalı kolyemi nereye koymuş olabilir?..

Etrafı incelemeye başladım.

*

Saraya geri dönen İbrahim doğru divan toplantısı yapılan yerin kapısının önüne gitti. O sırada divan toplantısı bitmiş herkes bir bir odadan çıkıyordu, en son hünkar çıktığında herkes aynı anda eğilip selam verdi.

Sultan Süleyman : Gel İbrahim.

Hünkar hiç duraksamadan yoluna devam etti, Pargalı'da arkasından hızla gitti. Altın yoldan geçip has odaya girdiler.

Süleyman masasının üzerinde duran haritayı çekiştirip açtı.

Pargalı hünkarla sefer için istişare ediyordu.

*

Pargalı'nın odası oldukça düzenliydi bu yüzden bi yerleri dağıtmadan aramaya özen gösteriyorum. Masasına, minderlere, halının altına, raftaki kutulara aklıma gelen her yere baktım. Bir türlü bulamıyordum. O sırada gözüme şömine bacası takıldı. İlerleyip elimi bacanın içine soktum. Elimi gezdirirken birşey takıldı parmaklarıma, tutup çektim. Küçük bir kutuyu bu hemen içini açıp baktım.

Evet işte kolyem! Mutluluktan havaya uçuyordum az daha. Tam dönerken yanımda duran vazoyu fark edemeyip çarptım. Korkuyla gözlerimi kapattığımda görüntülü bir ses doldurdu odayı. Gözlerini açtığımda vazo yerde param parça haldeydi.

*

Pargalı ve Hünkar sohbet ederken yan odadan yüksek bir ses duyuldu. İki erkekte hızla sesin geldiği yöne dönüp sonra birbirlerine baktılar.

Sultan Süleyman : Bunu sende duydun mu?

Pargalı : Ben hemen kontrol ederim hünkarım, hizmetlilerden biridir.

Hünkar kafasını sallayıp masasına döndü. Pargalı hızla has odadan çıkıp kendi odasının önüne geldi. Tekrar kulak kesildi içeriden ses gelmiyordu. Kapıyı hışımla açıp içeriye daldı. Etrafına bakındı lakin odasında yerde kırılmış olan vazodan başka birşey yoktu. İçeri girip iyice etrafı inceledi. Sonra sakladığı kolyeyi kontrol etti ama yerinde yoktu. Kaşları çatılan İbrahim öfkeyle odasından çıktı.

Vazonın kırıldığını görür görmez odayı hızla terk ettim zira başka bir şansım kalmamıştı sesi duyan biri odaya girerse yakalanırdım. Adımlarımı hızlandırıp daireme geçtim. Nefes nefese kalmıştım.

Lale : İyi misiniz Rüya hatun?

Elif : Nefes nefese kalmışsınız..alın biraz su için.

Eliyle uzattığı suyu ali biraz içtim daha sonra yatağıma oturup soluklandım.

Rüya : Lale bana Nigar kalfayı çağır.

Lale kafasını sallayıp odadan ayrıldı. Kolyeyi boynuma taktım uzun zaman olmuştu takmayalı, bu kolye ruhuma iyi geliyordu.

Bir süre sonra Lale Nigar kalfa ile geri döndü.

Nigar kalfa : Beni böyle ikide bir çağırıp durma Rüya hatun, benimde işlerim var.

Rüya : Kayıp olan eşyam onu buldum. Artık aramanıza gerek yok.

Nigar kalfa : Ya öylemi? Nerede buldunuz?

Rüya : Hünkarımızın odasında düşürmüşüm..

Başını sallayıp onayladı Nigar sonra gözleri boynuma kaydı kolyeye bakıyordu. Hızla elimle kolyeyi kapattım.

Rüya : İşlerim var diyordun..?

Nigar : Öyle.. ben gideyim artık.

*

Pargalı boş koridorda Sümbül'ü bekliyordu. Sümbül hızla has odabaşının yanına geldi eğilip selam verdi. Burnundan soluyan İbrahim'i görünce yutkundu.

Sümbül ağa : Kötü bir şey yok inşallah has odabaşım?..

Pargalı : Kelebek kolye kime ait?

Sümbül : Hangi Kelebek kolye?

Pargalı bir ayağını kaldırıp yere vurdu. İrkilen Sümbül hızla hatırladı.

Sümbül : Haa.. şu kolye..

Pargalı : Bana o kolyenin kime ait olduğunu bul Sümbül ağa!

Sümbül : Kolye sizde değil miydi has od-

Pargalı : Beni duymadın mı be adam!!?

Sümbül korkuyla başını sallayıp Pargalı'nın yanından ayrıldı.

Pargalı etrafına bakınıp geri odasına döndü.

*

-Akşam-

Haremde yemek yiyen kızları izliyordu Nigar, telaşla etrafa bakınan Sümbül ağayı görüp yanına gitti.

Nigar : Ağam neyin var?

Sümbül : Sorma Nigar.. Has odabaşı bir şey istedi bulamazsam beni öldürür herhalde..

Nigar : Sakin ol ağam.. ne istedi de bu kadar telaş ettin?

Sümbül : Bir kolye var.. Ucu mavi kelebekli.. onun kime ait olduğunu bulmamı istedi..

Nigar : Ne kolyesi bu? Ne önemi varmış?

Sümbül : Ben nerden bileyim Nigar! Önce Ayşe hatunda gördüm şimdi kuş olup uçtu kolye.

Nigar biraz düşününce aklına Rüya hatunun taktığı kolye geldi.

Nigar : Cam mıydı bu kolye?

Sümbül merakla Nigar'a döndü.

Sümbül : Evet evet! Yoksa gördün mü?

Nigar söyleyip söylememek arasında tereddüt ediyordu.

Sümbül : Bir şey biliyorsan söyle Nigar yoksa has odabaşı benim kellemi alacak.

Nigar : Bu gün Rüya hatunun boynunda gördüm kelebekli bir kolye.. gördüğümü fak edince elini aceleyle kolyenin üstüne kapatıp beni yolladı..

Sümbül : Emin misin Nigar kalfa?

Nigar : Ben sadece gördüğümü söylüyorum ağam..

*

Pargalı odasında bir o yana bir bu yana yürüyordu. Kapısı çalındığında tüm dikkatini kapıya çevirdi.

İçeriye Sümbül girdi.

Pargalı : Buldun mu?

Sümbül : ... Şey.. yani..

Pargalı : Geveleyip durmada anlat!

Sümbül : Nigar'la konuştum az evvel.. aradığımız kolyeye benzer bir kolyeden bahsetti..

Pargalı : Eee!

Sümbül : Kolyeyi.. Rüya hatunun boynunda görmüş..

Bu cevabı beklemeyen Pargalı afallamış halde ağaya bakakaldı.

*

BÖLÜM SONU 😄

Loading...
0%