Hava karardığında dairemin penceresinden yıldızları seyrediyordum. Yasemin'nin sözlerini düşünüyordum, köşk teklifi cazip geliyordu. Hizmetli kızları bu günlük yollamıştım. Kapının tıklanmasıyla o tarafa döndüm, gelen Yasemin'di. Ayağa kalkıp onun yanına yürüdüm.

Rüya : Yasemin? Hoşgeldin.

Yasemin : Aslan paşanın işleri uzun sürecekmiş.. Hünkarımızda bu gece için kalmamızı buyurdu, seninle kalmamı uygun gördüğünü de ekledi.

Rüya : Güzel! Bol bol sohbet edebiliriz.

Yasemin : Evet!

Yasemin'nin kolundan çekiştirip divana oturttum. Ona teklifini kabul ettiğimi söylemeyi planlıyordum.

Yasemin : Heyecanına bakılırsa.. teklifimi olumlu bir cevabın olmalı?

Rüya : Hey! Nerden anladın?

Yasemin : Ben anlarım.

Rüya : Evet.. köşkü kullanmaya karar verdim.

Yasemin : Has odabaşı kabul etti mi?

Rüya : Şey.. aslında henüz söylemedim.

Yasemin : Şimdi geç oldu yarın ona bir mektup yollarsın, yakında sefere gidecekler bu ikiniz için bulunmaz fırsat.

Rüya : Evet sefer.. Onu uzun süre göremiycem..

Yasemin : Merak etme duyduğuma göre Pargalı'nın üstün savaş meziyetleri varmış. Sağ salim dönecektir.

Sohbetimize biraz daha devam ettik ardından uykumuz geldiğinde Yasemin'e kendi yatağımı verdim bense divana bir yastık koyup orada yattım.

*

Sabahın erken saatlerinde Bali bey iş üstündeydi, haremde ki herkesi tek tek sorguya çekiyordu. Bulduğu ipuçlarını yapboz misali bir araya getiriyordu. Sümbül'den kolye olayını öğrenmişti, bu kısımda kafası hayli karıştı adamın.

Cinayetlerin bu kolye ile bir alakası olup olmadığını anlamaya çalışıyordu, hünkarın dediği geldi aklına. Rüya hatundan yardım almak için dairesine gitmeye karar verdi.

Odasından çıktı, koridordan geçerken Pargalı'nında o yöne gittiğini gördü.

Bali Bey : Has odabaşım!

Adamın sesini duyan Pargalı sakince arkasını döndü.

Pargalı : Malkoçoğlu?

Bali Bey : Nereye?

Bali Bey bu soruyu gözleriyle gittiği yönü ima ederek sormuştu.

Pargalı bıkkınlıkla iç çekti, bir kaç adım atıp adamın tam önünde durdu. Gözlerinden siniri okunuyordu.

Pargalı : Sana haddin olmayan işlere burnunu sokma demiştim Bali Bey! Ve ben lafımı ikilemeyi sevmem.

Bali Bey kendinden emin görünüyordu. Hiçbir korkusu yok gibiydi.

Bali Bey : Size sormak istediğim bir şey var Has odabaşım.

Pargalı : Meşgulüm daha sonra gel.

Pargalı arkasını dönmüş gidecekken;

Bali Bey : Kelebek kolye! Kime ait?

Pargalı'nın hala arkası dönüktü, bu soruyu beklemediği aşikardı. Donuk, mimiksiz suratıyla Bali Beye döndü.

Pargalı : Ne kolyesi?

Bali Bey : Ucunda mavi kelebek olan kolye, cinayetlerle alakası olabilir.

Pargalı : Alakası neymiş?

Bali Bey : Henüz emin değilim.. bilgi-

Pargalı : Daha emin bile olmadığınız şeylerle beni meşgul ediyorsunuz öyle mi?

Bali Bey : Has odabaş-

Pargalı, adamı dinlemeden yönünü kendi odasına çevirdi.

Bali Bey ise onun arkasından bakıp göz devirdi.

*

Rüya, Yasemin'in dediğini yapıp Pargalı'ya bir mektup yazdı.

Bizim için ayarladığım köşke gelmeni istiyorum. Geldiğinde sana herşeyi açıklayacağım. Bu mektubu okuduğunda, içimdeki sevgi ve heyecanı hissetmeni diliyorum. Gözlerimdeki ışıltıyı, kalbimdeki çarpıntıyı sana anlatmak istiyorum. Lütfen bugün köşke gel. Sabırsızlıkla seni bekliyor olacağım.

İçine köşkün adresini de ekledi. Yasemin'den mektubu has odabaşının odasına bırakmasını rica etti. Rüya köşke gitmek için saraydan ayrıldı.

Yasemin, Rüya'nın isteğini yerine getirdi. Mektubu Pargalı'nın masasına bırakıp sessizce odadan geri çıktıp gitti.

*

Pargalı, Bali Beye gıcık kapmaya başlamıştı. Odasına girdiğinde tuhaf birşey fark etti. Yerde duran buruşturulmuş kağıt parçası.. Ne olduğunu anlamak için odaya göz gezdirdi herşey yerli yerindeydi. Eğildi kağıdı alıp kalktı. Buruşuk kağıdı düzeltip okumaya başladı.

Rüya'nın yazdığı mektuptu.. Neden buruşturup yere bırakmıştı ki. Anlam verememişti. Rüya'nın yazdıkları sinirini alıp götürmüştü. Atının hazırlanmasını emretti, hazır olduğunda saraydan ayrıldı.

*

Rüya köşke gidiyordu arabadan dışarıyı seyrederek yolculuk etti. Hava onları kavuşturmak için ayrıca ışık saçıyordu sanki. Köşke geldiklerinde Rüya arabadan indi. Köşkün önünde bir at arabası daha duruyordu. Kız şüpheyle etrafı kesiti. Pargalı ondan önce gelmiş olabilir miydi?

Adımlarını hızlandırıp köşke girdi. Eski ahşap köşkün verdiği huzur Rüya odaya girince bozuldu. Karşısında Pargalı'yı görmeyi bekleyen kız şaşırmıştı. Yüreğini korku kaplayan Rüya ne yapacağını bilemedi. Karşısında öfkeyle ona bakan Hatice Sultan duruyordu.

*

Hatice, Rüya'ya verdiği notun Pargalı'ya ulaşıp ulaşamadığını anlamak için has odabaşıyla konuşmaya karar verdi. Kimse görmesin diye sabah erkenden onun odasına gitti lakin İbrahim yoktu. Hatice odaya göz gezdirdiğinde masadaki kağıtlar dikkatini çekti, incelerken Rüya'nın mektubuna denk geldi. Mektubu açıp okuyan kadın sinir küpüne dönüşmüştü. Sevdiği adam onu sırf başka bir kadın için reddeyordu, bu kadının kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Kağıdı avucunda buruşturup yere fırlattı ardından okuduğu adrese giderse kim olduğunu öğrenebileceği geldi aklına. Gizlice saraydan ayrılıp yola koyuldu.

*

Karşı karşıya duran iki kadın, biri öfkeden delirmiş, göz altları ağlamaktan şişip kızarmış, diğeri telaş ve korku içinde.

Hatice : Sen?..

Rüya hızla bir bahane bulmalıydı, eğer ne için burada olduğunu anlarsa onun için felaket demekti.

Rüya : Sultanım.. iyi misiniz? Sizi Ayrılırken gördüm.. merakımı mazur görün.. lakin haliniz beni korkuttu bende takip ettim..

Hatice inanıp inanmamak arasında gidip geliyordu.

Rüya kadına yaklaşıp koluna girdi.

Rüya : Gelin oturun..

Sultanı oturtup yanına geçti.

Rüya : Neyiniz var? Neden buraya geldiniz?

Hatice : Pargalı aşığıyla burada buluşacak.. görmek istedim.. Bana tercih ettiği kadını görmek istedim..

Rüya : Has odabaşını sevdiğinizi biliyorum lakin-

Hatice : Lakin ne?! Buna hakkım yok mu? Ben sultanım! Beni reddederek büyük hata yapıyor.. İstediği mevkileri ben ona sağlayabilirim..

Rüya : Siz iyi değilsiniz.. hadi gelin Saraya döneli-

Hatice : Bırak!

Hatice sultan hışımla ayağa kalktı.

Hatice : Ben sen değilim Rüya! Ben bir Sultanım! Onun başkasıyla olmasına izin vermem! Veremem..

Rüya : Öfkenizi anlıyorum lakin hünkarımız bu halinizi görürse çok üzülür.. lütfen saraya dönelim.. söz veriyorum kim olduğunu ben sizin için öğrenirim.

Hatice umutla Rüya'ya döndü.

Hatice : Gerçekten mi?

Rüya : Evet.. ama şimdi saraya dönelim.

Hatice isteksizce kabul etmek zorunda kaldı. Kızlar arabaya binip saraya geri döndüler. Onlar köşkün önünden uzaklaştığında atıyla köşke Pargalı geldi. Atından inip onu yakın bir ağaca bağladı, yüzümde gülücüklerle köşke girdi. İçeriye geçtiğinde kimsenin olmadığını fark etti.

Pargalı : Rüya!

Sesizlik..

Pargalı : Rüya burda mısın?

Sesizlik..

Pargalı'nın kaşları çatıldı, tek tek tüm odaları kontrol etti. Kimse yoktu, Rüya'nın ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu, onu buraya çağırmıştı ama o yoktu. Henüz gelmemiş olabileceğini düşünüp beklemeye karar verdi.

*

Kızlar saraya döndüğünde Rüya Hatice'yi odasına kadar geçirip dairesine döndü. Planı bozulduğu için üzgündü ama Hatice'yi atlattığına da seviniyordu. Dairesinin kapısına geldiğinde Bali beyi gördü.

Bali Bey : Rüya hatun.

Rüya : Bali Bey birşey mi oldu ?

Bali Bey : Yardım etmeniz gereken bir husus var.

Rüya : Tabi nedir?

Bali Bey : Kelebek kolyenin kime ait olduğunu biliyor musunuz?

Rüya : Neden arıyorsunuz?

Bali Bey : Kolyenin cinayetlerle alakası olduğundan şüpheliyim.

Rüya : Yanılıyorsunuz zira kolye bana ait.

Bali Bey : Ya.. Kaybolan kolye size aitti demek.

Rüya : Evet, çalınmıştı lakin bulundu. Cinayetlerle alakası olduğunu sanmam.

Bali Bey : Kimdi?

Rüya : Kim kimdi?

Bali Bey : Hırsızı diyorum.

Rüya : Bulunamadı.. Kolye kendiliğinden ortaya çıktı.

Bali Bey : Bu sizcede tuhaf değil mi?

O esnada onlara yaklaşan kızla dikkatleri dağıldı.

Gülçiçek : Rüya biraz konuş- Bali Bey.

Gülçiçek adamı sonradan fark etti, eğilip selam verdi.

Rüya : Bali Bey Ben sizin yanınıza daha sonra uğrarım o vakit tartışalım bunu.

Bali Bey : Elbette Rüya hatun.

Bali Bey kızların yanından ayrılıp gitti.

Rüya, Gülçiçek'e döndü.

Rüya : Ne oldu Gülçiçek?

Gülçiçek : Biraz konuşmak istiyorum seninle..

Rüya : Tabi gel daireme geçelim.

Kızlar odaya geçti, Rüya kapıyı kapatıp kıza döndüğünde hançeri boynuna doğrultan Gülçiçek duruyordu. Hızla kapıya geri dönmek istedi lakin kızın daha hızlı davranıp hançeri onun boynuna dayadı.

Rüya : Gül-Gülçiçek.. ne yapıyorsun?..

*

BÖLÜM SONU 😃

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?😅