@emlyce
|
Pargalı sıkılmaya başladı, odanın içinde volta atıyordu. Pencereye yaklaşıp dışarıyı inceledi, gelen giden olmadığını gördükçe sinirleniyordu. "Rüya onu kandırmış olabilir miydi?" Aklında sürekli bu düşünce dolanıyordu. Uzun zamandır beklediğini fark etti. Daha fazla beklemenin anlamsız olduğunu düşünüp köşkten çıktı, atını bağladığı ağaçtan çözüp üzerine atlayıp saraya doğru yola koyuldu. * Hançer Rüya'nın boynuna baskı yaptıkça kız nefes almakta zorlanıyordu. Korku dolu gözleriyle Gülçiçek'e bakıyordu. Gülçiçek kana susamış haldeydi, onu öldürmek istediği açıktı. Rüya : S-sakin ol.. sorun.. sorun ne? Gülçiçek : Sorun sensin! Rüya : Ne..? Gülçiçek : Pargalı'yla aranda olan şeyden haberim var! Rüya : Canım yanıyor! Ne saçmalıyorsun?! Gülçiçek'in hançeri çekmeye hiç niyeti yoktu. Gülçiçek : Kolyeyi sana o hediye etti biliyorum! Sana onu sevdiğimi söyledim! Rüya : Aramızda birşey yok!.. ben hünkarın.. gözdesiyim! Gülçiçek : Yalan söyleme! Yakalanmamak için iki kişiyi öldürdüm senide öldürmekten çekinmem! Rüya'nın korku dolu gözlerinin yerini şaşkınlık almıştı. Haremde dolanan katil Gülçiçek'ti. Rüya ona bu kadar güvendiği için kendine kızıyordu. İçindeki öfkesi katlanarak artmıştı. Elini hızla hareket ettirip Gülçiçek'i hançeri tutan elinin bileğinden yakaladı, kız daha ne olduğunu bilemeden onu var gücüyle itti. Geriye savrulan Gülçiçek sinirle soluyordu. Rüya kızın iki saniyelik şaşkınlığından yararlanıp, yanda sehpanın üzerinden duran vazoya uzandı. Vazoyu duvara vurup kırılmasını sağladı, kırılan parçalar sıçrayıp etrafa saçıldı. Elimde kalan kırık parçayı Gülçiçek'e doğru uzatıp kendini savunmaya çalıştı. Birbirlerine bir kaç hamle yaptılar. Gülçiçek'in sabrı kalmamıştı, koşar adımlarla Rüya'nın üzerine yürüdü. Rüya hızlı refleksi sayesinde ondan kurtulup arkasına geçti, kızın hançer tutan elini yakaladı. Elindeki kırık vazo parçasını kızın boynuna dayadı tıpkı onun yaptığı gibi. Gülçiçek debelenip kurtulmaya çalışıyordu lakin Rüya onu sıkıca tutuyordu. Rüya kızın hançerli elini sıktı neredeyse kıracaktı, kız acıya dayanamadı hançeri elinden bırakmak zorunda kaldı. Hançer yere düştü. Rüya : Sen kendini ne sanıyorsun?! Gülçiçek : Hadi! Öldür beni! Rüya : Kızlarını neden öldürdün? Gülçiçek : Sorun teşkil ediyorlardı.. Rüya : Sorun olan tek şey sensin! Rüya kızın boynundan kırık parçayı çekip onu yere itti. Kız yere yuvarlandı, kendini toplayıp Rüya'ya döndü sonra gözleri yerde duran hançere değdi. Rüya bunu gördüğünde eğilip hançeri aldı. Kız önünde diz çökmüş duruyordu. Rüya : Hainin tekisin.. Sana güvendim! Gülçiçek : Çok safsın. Rüya sinirle kıza okkalı bir tokat attı, tokadın etkisiyle dengesini kaybeden kız taç zemine uzandı. Rüya : Kalk! Hünkara hesap vereceksin! Kız zar zor ellerinin üzerine kalktı. Saçlarını üfleyip yüzünden itti. Yüzünde korku yoktu aksine sinsi bir gülüş vardı. Gülçiçek : Tabii.. senin ona nasıl ihanet ettiğini bilmek isteyecektir.. Rüya : Sen!- Gülçiçek : Beni açığa çıkarırsan kendimle birlikte senide yakarım. Rüya : Ne istiyorsun? Kız düştüğü yerden kalkıp doğrudan Rüya'nın gözlerinin içine baktı. Gülçiçek : Şimdilik sessiz ol yeter. Elinin tersiyle burnundan akan kanı sildi. Rüya : Tamam.. Kız Rüya'ya zafer gülüşü atıp gitmek için arkasını döndüğünde sırtında derin, can yakıcı bir acı hissetti. Gülçiçek : Ah!.. Kızın bedeni hissizleşti, dizlerinin üzerine geri çöktü. Elini zar zor acıyan yere götürmeye çalıştı, ulaşabildiği ise sırtından aşağıya süzülen kandı. Elini geri çekip baktığında gözleri kararmaya başladı, başının döndüğünü hissetti sonra kendinden geçip yere yığıldı. Onun düşüşünü izleyen Rüya tepkisizdi, sadece bakıyordu. Dostu sandığı kişi tarafından vurulmak, dostu sandığı kişiyi vurmak, güveninin yıkılması ona ağır gelmişti lakin başka çaresi yoktu, en azından buna inanmak istiyordu. Kızın yerde yatan bedenine yaklaşıp nabzını kontrol etti, atmıyordu.. çünkü onu tam kalbinin olduğu noktadan hançerlemişti. * Saraya gelen Pargalı hala sinirliydi, Rüya'yı bulmak istedi lakin ondan önce yanına Sümbül geldi. Sümbül : Has odabaşım.. Pargalı : Ne var? Söyle. Sümbül : Hatice Sultanımız sizinle bir hususta görüşmek istediler, şuan odanızda bekliyorlar.. İbrahim şaşkınlığını belli etmemeye çalışarak Sümbül'e baktı. Pargalı : Ne hususunda? Sümbül : Ben bilmiyorum has odabaşım. Pargalı : Tamam sen git. Pargalı geri dönüp odasına gitti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde divanında oturmuş onu bekleyen Hatice'yi gördü. Hali iyi durmuyordu. Pargalı'yı gören kadın ayaklandı. Hatice : İbrahim.. Pargalı : Sultanım? Hatice : Neredeydin? Pargalı : Bir iş için saraydan ayrılmam gerekti.. Bir sorun mı var? Hatice : Yok.. hayır.. ben sana yazdığım mektup ulaştı mı? merak ettim. Pargalı onun yazdığı mektubu çoktan unutmuştu. Pargalı : E-evet.. lakin sizden rica ediyorum sultanım bana mektup yazmayın, yanlış anlaşılsın istemem. Hatice : Başkası var öyle değil mi? Pargalı : Ne? Hatice : Onu bana tercih ediyorsun.. Pargalı : Bu sizi alakadar etmez sultanım lütfen dairenize dönün. Pargalı kapıyı açıp onu dışarı buyur etti. Hatice : Buna pişman olacaksın İbrahim.. Hatice cevap beklemeden odadan ayrıldı. Pargalı kapıyı kapatıp bıkkınlıkla burun kemerini sıktı. Masasına geçip oturduğunda kapısı tıklandı. Pargalı : Gene ne var? İçeriye giren Rüya'ydı. Pargalı hızla ayağa kalkıp ona yaklaştı. Kızın gözleri boş bakıyordu, üzeri hırpalanmış gibiydi. Pargalı'nın gözleri kızın elini bulduğunda şaşkınlıkla açıldı, kan izleri vardı. Pargalı : Rüya? Ne oldu?! Rüya transa geçmiş gibiydi tepki vermiyordu. Gözünden süzülen bir damla yaştan sonra ancak bakmıştı adamın yüzüne. Rüya : Pargalı.. Rüya hiç düşünmeden ona sarıldı, sıcacık kollarına attı kendini. Pargalı tereddüt etmeden sarmaladı onu. Başını onun başının üzerine koydu. Pargalı : Neyin var? Söyle bana. Rüya : Ben.. katili buldum.. Pargalı kızı geri iterek kollarından tuttu, merakla gözlerine bakıyorudu. Pargalı : Kim? Rüya : Gülçiçek.. Pargalı : Nasıl? Neden yapmış? Rüya : Beni öldürmek için.. Pargalı : Rüya ne diyorsun? Anlamıyorum. Rüya : O aramızda olanlardan haberdarmış.. Sana aşıktı.. Beni öldürmek istedi, boynuma hançer dayadı. B-ben ondan önce davrandım.. öldürdüm onu. Pargalı : Tamam sakin ol.. geçti. Pargalı kıza tekrar sarıldı. Rüya : Hünkara ihanet ettiğini söyliycem dedi. Ne yapacağımı bilemedim.. Pargalı : Geçti Rüya.. * Valide oğlunun yanına gelmişti, onunla uzun uzun sohbet ettiler. Gitmesine yakın asıl söylemek istediği konuyu açtı. Valide : Aslanım, biliyorsun Bali Bey oldukça kıymetli bir Bey. Sultan Süleyman : Evet validem. Valide : Haticemlede iyi anlaşıyorlar. Sultan Süleyman : Ne demeye çalışıyorsunuz validem? Valide : Haticemin ilk evliliği kötü bitti eşi öldü, o günden beridir hep hüzünlü. Ona yeni bir yuva kurmamızın vakti geldi. Sultan Süleyman : Kafanızdaki damat adayı da Bali Bey galiba? Valide : Evet, tabi sen ne dersin bilmem? Sultan Süleyman : Uygundur validem. Haticemi bende mutlu mesut görmek isterim. Valide : Güzel öyleyse. Sultan Süleyman : Evvela ikisinde rızası var mı? Onu öğrenmek gerek validem. Valide : Haklısın aslanım, ben haticeme sorarım. Sultan Süleyman : Merak etmeyin bende Bali Beyin fikrini alırım. Valide memnun şekilde kafasını salladı. Gitmek için ayağa kalktı. Valide : Sefere ne vakit çıkıyorsunuz? Sultan Süleyman : Kısmetse haftaya yola revan oluruz validem. Valide : Allah'ım yolunuzu açık etsin. Valide son kez gülümseyip odadan çıktı. Süleyman masasına geçip son planlarını gözden geçirmeye başladı. * Rüya skinleşmişti, Pargalı'nın odasında divanda oturuyordu ikiside. Pargalı : Senin odanda mı hala? Rüya : Evet.. Pargalı : Onu yok etmemiz gerekli.. Rüya : Kimseye görmeden nasıl yapıcaz? Pargalı : Sen orasını bana bırak. * BÖLÜM SONU 😄 BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? 🤩 Yazım hataları için kusura bakmayın 🫣 |
0% |