Yeni Üyelik
20.
Bölüm

BÖLÜM 20

@emlyce

Etrafın sakinliğinden yararlanıp Pargalı'yla gizlice odama gittik. İçeri girdiğimizde etrafa şaşkınlıkla baktım çünkü Gülçiçek'in ölüsü yoktu. Kanı hala yerdeydi lakin bedeni orada değildi. Pargalı'da benim kadar şaşırmış odaya göz gezdiriyordu.

Pargalı : Ölüsü nerede?

İçimi kaplayan korkuyla ona döndüm.

Rüya : Bu-buradaydı..

Elimle hala kurumamış kanların olduğu yeri gösterdim. Pargalı gösterdiğim tarafa bakınca kaşları çatıldı ardından gözleri öfkeyle kocaman oldu.

Pargalı : Eğer onu başkası bulduysa..

Rüya : Başım büyük belada demektir..

*

Hatice sultanı uyku tutmuyordu, yatağında dönüp duruyordu. Bu durumdan sıkılıp yatağından kalktı. Pargalı ile olan konuşması onu hayli üzüyordu. Üzerine bir şeyler alıp kendini odasından dışarı attı. Meşalelerin aydınlattığı koridorda ilerledi. Nereye gittiğini bilmiyordu, zihnini biraz olsun rahatlatmak için öylece yürüyordu. Dalgınlığı onun önündeki adama çarpmasına neden olmuştu.

Bali Bey : Sultanım..

Hatice : Ben üzgünüm sizi fark edemedim.

Adam sultanın asık suratını hemen fark etmişti ve bunun ona çarptığı için olduğunu düşünmüyordu.

Bali Bey : Siz iyi misiniz sultanım?

Hatice hemen asık suratını düzeltti.

Hatice : Evet iyiyim.. sadece uyku tutmadı.

Bali Bey : Anladım.

Hatice zorlada olsa tebessüm etti. Odasına geri dönmeye karar verdi, gideceği esnada adamın sesi onu tekrar durdurdu.

Bali Bey : Seni üzen birşey olduğunu anlayabilirim Hatice..

Sultan geri adama döndü.

Hatice : Beni anlamayı uzun süre önce bıraktığını sanıyordum..

İkiside birbirlerinin gözlerine bakıyordu. Hatice'nin gözlerini bir anlığına Bali Beyin ellerine indi, gömleğinin bileklerinde kırmızı lekeler vardı. Hatice bunu pek umursamadı.

Hatice : Hayırlı geceler Malkoçoğlu..

Dönüp odasına gitti. Adam ise arkasından o gidene kadar baktı.

*

Pargalı, Rüya'ya kanları temizlemesi için yardım etti. Etrafı dikkatlice incelediler, bir iz bulmayı umuyorlardı. Rüya gözyaşlarını tutamaya çalıştı ancak uzun sürmedi, olduğı yere çöküp ağlamaya başladı.

Pargalı, kızın ağladığını duyunca hızla onun yanına gitti. Dizlerinin üzerine çöktü. Eliyle çenesini kaldırıp kendisine bakmasını sağladı.

Pargalı : Ağlama lütfen..

Rüya : Nasıl ağlamam!

Pargalı : Onun öldüğüne emin misin?

Rüya : E-evet..

Pargalı : O halde odaya başkası girdi ve onu götürdü.

Rüya'nın ağlaması şiddetlendi, Pargalı kıza sarılıp başını göğsüne yasladı. Onun için endişe duyuyordu.

Pargalı : Merak etme ben bu işi çözücem.

Kızı kaldırıp yatağına oturttu ardından bir bez bulup yerdeki kanları temizledi. Bitirdiğinde bezi yanan şömineye attı. Rüya'nın yanına dönüp ellerini tuttu.

Pargalı : Geç oldu.. şimdi uyu söz veriyorum bu sorunu halledicem.

Rüya'nın ağlaması durmuştu, kafasını kaldırıp adama baktı, ona minnetle bakıyordu.

Pargalı kızı yatırıp odadan çıktı. Odasına döndüğünde kapısında bekleyen adamı gördü. Bıkkınlıkla gözlerini devirdi.

Sümbül : Has odabaşım..

Pargalı : Ne var Sümbül?

Sümbül : Size önemli bir şey söylemeye geldim.

Pargalı odasına geçip onu içeri çekti ardından kapıyı kapattı.

Pargalı : Söyle, neymiş önemli şey?

Sümbül : Ben.. şey gördüm..

Pargalı : Ne gördün be adam?!

Sümbül : Bali Bey.. Bir kızı taşıyordu kucağında..

Pargalı : Malkoçoğlu'nun aşk hayatını anlatmaya mı geldin?

Sümbül : Hayır efendim, yanlış anladınız.. kız ölüydü.

Pargalı : Ne?

Sümbül : Ben onu görünce takip ettim. Önce revire götürecek sandım zira kız kanlar içindeydi..

Pargalı aklına gelen şeyle Sümbül'ü daha dikkatli dinlemeye başladı.

Pargalı : Ne yaptı?

Sümbül : Onu sarayın dışına götürüp.. denize attı..

Pargalı : Doğru gördüğüne emin misin?

Sümbül : Allah bilir neler yaşandı lakin size yemin ederim has odabaşım doğru gördüm.

Pargalı : Bunu başka hiç kimse bilmeyecek Sümbül! Anladın mı?

Sümbül : ...

Pargalı : Anladın mı?!

Sümbül :: A-anladım.. anladım has odabaşım.

Pargalı : Şimdi git.

Sümbül aceleyle odadan çıktı.

Pargalı, Rüya'nın odasına giren kişinin o olduğunu düşünmeye başlamıştı, sabah ilk iş gidip ona haber verecekti.

*

-Ertesi gün-

Sultan Süleyman sefer hazırlıklarını kontrol ediyordu. Pargalı ile Bali Beyde yanındaydı. Pargalı, Rüya'yla konuşacak vakit bulamamıştı bu yüzden hayli telaş içindeydi.

Sultan Süleyman : Bali Bey.

Bali Bey : Buyurun hünkarım?

Sultan Süleyman : Katille alakalı sonuç var mı?

Bali Bey : Henüz yok hünkarım lakin bulmaya yakınım.

Sultan Süleyman : İyi.

Süleyman önde yürüyordu, Pargalı'yla Bali Bey ise hünkarım arkasından gidiyorlardı.

Bali Bey Pargalı'ya imalı bir bakış attı. Pargalı onun bakışından rahatsız oldu.

*

Rüya odasında dolanıyordu, içi içini yiyordu. Cesedin nereye kaybolmuş olabileceğini düşünüp duruyordu.

Elif : Hanımım bir sorun mu var?

Rüya : Hayır.. yok.

Ellerini ovuşturarak yürüyen Rüya hiçde sorun yokmuş gibi durmuyordu.

Kapısı tıklandı, gelen Sümbül'dü.

Sümbül ağa : Rüya hatun.

Rüya : Ne oldu Sümbül?

Sümbül elindeki notu kıza uzattı.

Sümbül : Has odabaşı bunu size gönderdi.

Kız şaşkınlıkla notu aldı.

Rüya : Tamam, gidebilirsin.

Sümbül eğilip odadan çıktı. Rüya hizmetçisi olan iki kızıda gönderdi ardından yatağına oturup notu açtı.

Rüya son olaydan dolayı endişeli olduğunu biliyorum. Sana dün gece öğrendiğim bir şeyi anlatmam gerekiyor. Bu gece has bahçedeki çeşmenin yanına gel.

Rüya Pargalı'nın ne öğrendiğini merak etti. Ayağa kalıp şömineye ilerledi, notu yanan ateşe atıp yok etti. Birinin notu bulup okumasını istemiyordu.

Odasında durdukça yerde yatan ölü kızın bedeni aklına geliyordu, ona nasıl bu kadar güvenmişti kendine kızıyordu. Dairesinde daha fazla kalmak istemedi, çıkıp hareme gitti.

*

Haremde kızlar oturmuş yemeklerini yiyordu. Kapı aralarından biri bağırdı.

Kapı ağası : Destur! Hatice sultan hazretleri!

Sesi duyan kızlar ayağa kalkıp sultanı selamladılar. Hatice eliyle hepsine oturmalarını işaret edince kızlar geri oturdu.

Hatice haremi çok sık ziyaret etmezdi. Bu gelişi kızları meraklandırdı. Hatice Sultan kendine ayrılan sofraya geçti. Aynı sofrada oturan kız merakına yenik düştü.

Kız : Sultanım.. ziyaretinizin sebebi nedir?

Hatice kızın bu cüretini görmezden geldi.

Hatice sultan : Sizlerle yemek yemeyi özledim.

Sultan kendinden emin duruyordu. Sofrada duran kaşığı alıp yemem yemeye başladı. Haremdeki kzıların merakı hala geçmiş değildi lakin tekrar konuşmayada kimse cüret edemedi.

Bir süre sonra Rüya'da hareme girdi. Hatice Rüya'yı görünce omu yanına davet etti, kız ikiletmeden gidip onun sofrasına oturdu.

Rüya : Sultanım nasılsınız?

Hatice Sultan : İyiyim.. sen?

Rüya : Teşekkürler sultanım, bende iyiyim.

Birlikte yemek yediler, sofralar toplandı, kızlar kendi işlerine döndüler. Hatice ile Rüya oturmaya devam etti.

Hatice : Bir şey buldun mu?

Rüya : Anlamadım?

Hatice : Pargalı'nın görüştüğü kişiyi diyorum.

Rüya bu kadının takımtısına şaşıyordu.

Rüya : Henüz bulamadım.

Hatice : Lütfen Rüya bul. Bu benim için hayli önemli.

Rüya : Biliyorum sultanım, merak buyurmayın yakında bulurum.

Hatice memnuniyetle gülümsedi.

Rüya bu saraya ilk geldiğimde rahat ediyordu lakin artık burası onun yuvası değil esareti olmuş gibiydi.

*

Akşam hünkarın Rüya'yı çağırmayınca kız bunu fırsat bildi. Geceyi bekledi, hava iyice kararınca yıldızlar aydınlattı sarayı. Rüya gitme vaktinin geldiğini anladı. Önce odasından sonra saraydan gizlice çıktı. Pargalı'nın dediği çeşmeye yürüyordu. Etraf karanlıktı yolunu görmekte zorlanoyordu kız. Bir an takip ediliyormuş gibi hissedip hızla arkasını döndü. Kimse yoktu, biraz dinledi bir çıtırtı, kıpırtı olur diye lakin etraf sessizdi. Dönüp yoluna devam etti. Çeşmeye ulaştığında Pargalı'nın onu beklediğini gördü. Hızla koşup adama sarıldı.

Pargalı'da kızı uzun zamandır görmüyormuş gibi sarıldı. Özlem giderdikten sonra ayrıldılar. Pargalı kızın eline uzandı.

Söyleyeceklerinin kızı teleşlandıracağını biliyordu.

Rüya : Nedir bana söyliyeceğin önemli şey?

Pargalı : Dün gece senin yanından ayrıldıktan sonra Sümbül geldi.

Rüya : Evet?

Pargalı : Bali beyi bir kadın cesedi taşırken görmüş..

Rüya'nın ağzı açıldı, şok içinde Pargalı'ya bakan kız ne diyeceğini şaşırdı. Zar zor bir cümle kurabildi.

Rüya : Bu nasıl-

Rüya cümlesini tamamlayamadan gelen çıtırtıyla irkildi. Pargalı belindeki hançeri çıkarıp kızı arkasına aldı. Etrafa dikkat kesildi ikiside.

Gece karanlığının kapladığı yer onları bir tuzağa mı çekmişti? İkiside karanlıkta bir şey görmeye çalışıyordu lakin nafile.

*

BÖLÜM SONU 😃

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?

Loading...
0%