Rüya ve Pargalı çeşmenin yanından hızlıca ayrılıp odalarına döndüler, ikiside yakalanmak istemiyordu. Karanlıkta hiçbir şey göremedikleri için telaşlıydılar.

Rüya odasına girdiğinde Sultan Süleyman'ın onu beklediğini gördü. Eğilip selam verdi. Korkusunu belli etmemeye çalışıyordu, zorlukla yutkundu. Süleyman kapının kapanma sesiyle kıza döndü, yüzü asıktı, donuk ifadesiyle kızı süzdü.

Süleyman : Nerdeydin?

Rüya : B-ben..

Rüya bir yalan uydurmak zorundaydı lakin aklı durmuştu adeta. Süleyman bir kaç yavaş adım attığında Rüya'nın nefesi kesildi. Sultan kızın tam önünde durdu.

Süleyman : Nerdeydin?

Rüya : Ben.. a-acıkmıştım..

Süleyman : Mutfağa mı gittin?

Rüya : Evet.

Süleyman : Bende seni merak etmiştim lakin gördüğüm kadarıyla iyisin.

Süleyman cevap beklemeden kapıya yöneldi. Rüya ne olduğunu anlayamıyordu.

Süleyman kapıyı açtı çıkmadan son kez sesi duyuldu;

Süleyman : Hayırlı geceler Rüya hatun.

Ardından kapıyı sertçe kapattı, sesle Rüya irkildi. Süleyman yalanına inanmadımı diye düşündü.

Rüya : Bir bu eksikti..

*

Sabah Sultan Süleyman huzuruna Bali beyi çağırtmıştı. Bali Bey has odaya geldiğinde eğilip selam verdi sonra geri doğrulduğunda Sultanın sinirli halini gördü.

Bali Bey : Hünkarım..

Sultan Süleyman : Gel Bali Bey.

Bali Bey, masasında oturan hünkara yaklaştı.

Sultan Süleyman : Bali Bey, sefer hazırlıkları bitti mi?

Bali Bey : Evet hünkarım, ordu emrinizi bekliyor.

Sultan Süleyman : İyi, haber götür yarın sabah yola revan oluyoruz.

Bali Bey onayla başını eğdi.

Bali Bey : Emredersiniz hünkarım.

Sultan Süleyman : Bu arada Bali Bey sefer dönüşü seni kardeşim Haticeyle nişanlamak isterim. Senin fikrini de merak ediyorum.

Bali Bey : Benim için büyük onur hünkarım lakin sultanımız ne ister bilmiyorum..

Sultan Süleyman : Onu da seferden döndüğümüzde öğrenirsin Bali bey.

Bali bey selamını verip kapıya yöneldi, kapıyı açtığında karşısında Pargalı'yı gördü.

Bali Bey : Has odabaşım.

Pargalı onu görmezden gelip içeriye girdi, Bali Bey bu duruma sinir olmuştu lakin hünkarın verdiği haberi duyurmaya gitti.

Pargalı içeri girip selam verdi.

Pargalı : Hünkarım.

Sultan Süleyman : Geldiğin İyi oldu İbrahim.

Pargalı : Bir sorun mu var hünkarım?

Pargalı, Bali Beyin bulduğu cesetten bahsedip etmediğini merak ediyordu.

Sultan Süleyman : Hazırlıklarını tamamla Pargalı yarın sabah yola revan oluyoruz.

Pargalı : Seferi erkene mi çektiniz hünkarım?

Süleyman bu cevabı beklemiyordu, kaşları çatıldı, kızgın bakışlarını Pargalı'ya dikti.

Sultan Süleyman : Hazır değilsen seni sarayda hatunlarla bırakabilirim İbrahim.

Pargalı başı yere eğildi, hünların ona neden böyle davrandığını anlayamıyordu.

Pargalı : Beni bağışlayın hünkarım, sadece merak ettim..

Sultan Süleyman : Fazla merak iyi olmaz Pargalı, git hazırlığını yap.

Pargalı kafasını eğip onayladı ardından odadan çıktı.

*

Valide odasında oturmuş nakış işliyordu, kızlara Hatice Sultanla Rüya hatunu çağırmalarını buyurdu.

Bir süre sonra Rüya'yla Hatice daireye geldiler. Eğilip selam verdikten sonra validenin ayak uçlarında duran minderlere oturdular. Bir süre sohbetten sonra valide asıl söylemek istediğine getirdi lafı.

Valide : Haticem sana hayırlı bir kısmet buldum.

Hatice şaşkınlıkla dönüp valideye baktı. Rüya'da kısmetin kim olduğunu merakt ediyordu.

Hatice : Ne kısmeti validem? Evlilik hakkındaki düşüncemi biliyorsunuz..

Valide : Bir eşe, hayat arkadaşına ihtiyacın var Hatice.

Hatice'nin yüzü düştü.

Rüya : Kimdir bu kısmet validem?

Hatice bakışlarını hızla Rüya'ya çevirdi.

Valide : Malkoçoğlu Bali Bey.

Rüya rahatlamıştı zira kısmetin İbrahim olmasından korkmuştu. Hatice ise bu ismi hiç beklemiyordu.

Hatice : B-Bali Bey mi?..

Valide : Evet haticem, seferden sonra aslanım nişanınızı duyuracak.

Hatice : Benim fikrimin bir önemi yok tabi..

Hatice'nin fısıltısını sadece Rüya duymuştu.

Valide : Bir şey mi dedin Hatice?

Hatice sinirle validesine baktı ardından hışımla kalkıp odadan çıktı. Valide işe Rüya sultanın ardından bakakalmıştı.

Valide : Rüya yanına git yanlız kalmasın.

Rüya : Peki validem..

Rüya, validenin yanından ayrılıp Hatice sultanın yanına gitti. Sultan terasına çıkmıştı. Gözleri kapalı rüzgarı dinliyordu, Rüya yavaşça yanına yaklaştı.

Rüya : Sultanım?..

Hatice bıkkınlıkla nefes verip Rüya'ya döndü.

Rüya : Canınızı sıkan nedir?

Hatice : Duymadın mı Rüya? Benim fikrimi bile sormadı.

Rüya : Eğer evliliği istemediğinizi söylerseniz sizi zorlayacak değiller Sultanım.

Hatice : Onlar çoktan karar verdi Rüya.. benim isteyip istemem hiçbir şeyi değiştirmez.

Rüya : Bence hünkarımızla konuşmalısınız.

Kadınların konuşmasını Nigar kalfa bozmuştu.

Nigar kalfa : Sultanım, Rüya hatun.

Hatice : Ne var Nigar?

Nigar, sultanın sinirine aldırış etmedi.

Nigar kalfa : Hünkarımız yarın sefere çıkıyor, Akşam Validemizin dairesinde vedalaşmak için size haber vermemizi buyurdu.

Hatice ile Rüya göz göze geldi.

Rüya : Tek şansınız Sultanım..

*

Rüya Sultanın yanından ayrılıp dairesine gidiyordu. Hayli dalgın olan Rüya kendini çeken eli fark etmemişti. Bir anda kendini boş dairede buldu, bağırmaması için ağzı elle kapanmıştı. Rüya kendini çekeni görmek için bakışlarını kaldırdı. Adamı görünce ağzındaki eli tutup yavaşça indirdi.

Rüya : Pargalı..?

Pargalı : Yarın gidiyoruz..

Rüya : Biliyorum..

Pargalı : Seni özliycem.

Kız hüzünle baktı adamın gözlerine, elini kaldırıp Pargalı'nın yanağına koydu.

Rüya : Bende seni özliycem..

Pargalı : Sana sormaya fırsatım olmadı lakin merak içindeyim.. Köşke neden gelmedin?

Kız o gün olanları hatırlayınca yutkundu.

Rüya : Hatice ordaydı.

Pargalı : Ne? Nasıl?

Rüya : Sana yolladığım mektubu okumuş.

Pargalı : O zaman bizi biliyor mu?

Rüya : Hayır, bir yalan uydurup kurtuldum lakin sana o mektubu yazan kızı bulmamı istedi.

Pargalı : Onu ne kadar reddetsemde peşimi bir türlü bırakmıyor..

Rüya : Neyse ne.. bunu konuşmak için mi çektin beni buraya?

İbrahim bakışlarını kızın gözlerine dikti.

Pargalı : Hayır.

Pargalı elini kızın beline sarıp onu kendine çekti. Kalp atışları hızlandı. Eğilip burnunu kızın saçlarına gömdü. Unutmak istemez gibi kokusunu içine çekti, her aromasını aklına kazıdı. Rüya gözleri kapatıp adamın nefeslerini dinledi. Pargalı kafasını yavaşça kaldırıp alnını kızın alnına dayadı.

Pargalı : Seni seviyorum Barca..

Rüya : Seni seviyorum Teo..

Pargalı tutkuyla kızın dudaklarına yapıştı, Rüya hemen karşılık verdi. Bu anı uzun zamandır ikisi de bekliyordu.

O geceyi Rüya, Pargalı'yla geçirdi.

*

- O sırada -

Akşam Hünkarın ailesi valide sultanın dairesinde Sultan Süleyman'ın gelmesini bekliyorlardı.

Sümbül ağa : Destur! Sultan Süleyman han hazretleri!

Hepsi yan yana dizilmişti, hünkar içeri girince valide haçir diğerleri eğilip selam verdi. Süleyman önce validesinin yanına gitti elini öpüp helallik istedi.

Valide : Sağ salim geri dön inşallah aslanım.

Hünkar ardından Hatice'nin yanına gitti. Kardeşini hüzünlü gördü.

Sultan Süleyman : Haticem?

Hatice : Allah zaferle dönmeyi nasip etsin hünkarım..

Hatice hünkarın elini öpüp başına koydu.

Vadalaşma faslı bittiğinde hünkar has odaya geri döndü. Hatice hiç vakit kaybetmeden abisinin arkasından has odaya gitti.

Süleyman : Bir sorun mu var Haticem?

Hatice : Hünkarım.. validem bugün beni Bali Beyle nişanlayacağınızı söyledi..

Süleyman : Evet.

Hatice göz yaşlarını tutamadı.

Hatice : Ben.. onunla evlenmek iste-

Süleyman : Ben öyle uygun gördüm Hatice.

Hünkar arkasını döndü.

Hatice : B-ben.. İstemiyorum!

Hünkarın şaşkınlıkla Hatice'ye döndü.

Süleyman : Ne?

Hatice : Beni bağışlayın hünkarım.. Bali Bey ile evlenemem zira bu evlilik bana cehennem olur.

Süleyman : Neden böyle düşünüyorsun?

Hatice : Kalbim başkasına aitken nasıl biriyle evlenebilirim ki?

Süleyman'ın kaşları çatıldı.

Süleyman : Başka birini mi seviyorsun?

Hatice : Evet hünkarım..

Süleyman : Kim?

Hatice : Has odabaşınız İbrahim..

Süleyman'ın şaşkınlıkla kaşları bu kez yukarı kalktı.

Süleyman : İbrahim biliyor mu?

Hatice : Evet.. biz birbirimizi seviyoruz lakin sizden çekindik.. bu yüzden sakladık..

*

BÖLÜM SONU 😃

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ?