Yeni Üyelik
23.
Bölüm

BÖLÜM 23

@emlyce

 

Yasemin emin olmak için hekim kadın çağırdı. Odadan Rüya ve kendisi hariç herkesi dışarıya çıkardı. Rüya hekim kadının talimatıyla yatağa uzandı.

Yasemin muayenesini bitiren hekim kadının eline su döktü ardından yerinde duramaz haliyle kadının diyeceğini bekledi. Üzerini giyinen Rüya kalkıp yanlarına gitti.

Hem içi kıpır kıpır ediyordu hem sıkıntıdan daralıyordu. Eğer gebeyse neler olabileceğini az çok kestiriyordu.

Hekim kadın elini temiz bez parçasıyla silerken kızlara kaçamak bakışlar atıyordu.

Rüya merakla Yasemin'e fısıldadı.

Rüya : Ee.. niye bir şey söylemiyor?

Yasemin : Bahşiş bekliyor.

Rüya arka tarafında ki gömme dolaba gidip bir kese çıkardı. İçinde hekimi memnun edecek miktarda gümüş vardı. Hekime dönüp keseyi uzattı, hekim hızla keseyi kapıp kuşağına iliştirdi ardından kocaman gülümsemeyle Rüya'ya baktı.

Yasemin : Hadi artık öldük meraktan!

Hekim kadın : Gözün aydın gebesin.

O an Rüya'yla Yasemin göz göze geldi. Rüya'nın gözlerindeki endişeyi gören arkadaşı onu rahatlatmak için gidip sarıldı.

Yasemin : Hayırlı olsun arkadaşım, hünkarımız geldiğinde bu habere çok sevinecek.

Rüya şaşkınlıkla kalakalmıştı.

Yasemin arkadaşını bırakıp hekim kadına döndü ardından kuşağından çıkardığı keseyi kadına uzattı.

Yasemin : Bunu kimseye söyleme hekim kadın. Rüya hatun kendi istediği zaman söyleyecek.

Hekim kadın uzatılan ikinci keseyide alıp diğerinin yanına kattı, başını eğdi.

Hekim kadın : Siz nasıl isterseniz Yasemin hatun..

Rüya minnetle arkadaşına bakıp tebessüm etti.

*

Rüya'nın hizmetlisi olan Elif kapıda bekliyordu. Hekim kadın dışarı çıktığında onu takip etmeye başladı. Hekim revire girdiğinde kız ardından girip hızla içeriyi kolaçan etti, kimsenin olmadığından emin olduğunda kadının arkasından yaklaşıp kollarından tutup yakaladı.

Hekim kadın : Neler oluyor?!

Elif : Sessiz ol!

Hekim kadın : Bırak beni!

Elif : Sana sessiz ol dedim!

Elif bir elini hızlıca kemerine atıp hançerini çektiği gibi kadının boğazına dayadı.

Elif : Rüya hatun gebe mi?!

Hekim kadın : H-hayır..

Elif hançerini biraz daha bastırdı. Hekim kadın korkudan zor nefes alıyordu.

Elifin gözleri kadının şişkin kuşağına kaydı. Diğer elini atıp iki keseyide dışarı çıkardı ardından hekimin gözünün önüne doğru salladı.

Elif : Ondan mı bahşiş aldın?!

Hekim kadın : Gebe! Evet gebe!

Can korkusuyla kadın gerçeği daha fazla saklayamadı. Hekimi sertçe yere iten Elif'in dudağının kenarı yukarı kıvrıldı.

Yere düşen hekim acıyla boynunu ovuşturuyordu.

Elif : Bundan birine bahsedersen gelir canını kendi ellerimle alırım!

Hekim korkuyla geri geri süründü.

Hekim kadın : S-söylemem..

Elif, kadının üzerinde bulduğu iki keseyide alıp hızla revirden çıktı.

*

Rüya odada bir o yana bir bu yana yürüyüp duruyordu. Yatakta oturan Yasemin'se kıza bakıyordu.

Yasemin : Ayh! Yeter Rüya başım döndü.

Rüya olduğu yerde durup arkadaşına döndü.

Rüya : Ne yapıcam ben? İlk seferinde hamile kalacağımı düşünmemiştim!

Yasemin : Ne kadar şey yaptıysanız artık.

Rüya karşısında dalga geçip kıkırdayan kıza yatağın kenarından kaptığı yastığı fırlattı. Yasemin hızlı refleksi sayesinde yastığı havada yakaladı.

Yasemin : Iska! Hahaha.

Rüya : Yasemin!

Yasemin : Öf.. tamam, seni neşelendirmeye çalışıyorum sadece.

Rüya : Hiç işe yaradığını söyleyemiycem.

Rüya pencerenin yanındaki divana geçip oturdu.

Yasemin : Ona mektup yazmalısın.

Rüya : Kime? Pargalı'ya mi?

Yasemin : Başka kime olacak Rüya? Tabi ona.

Rüya : Hayatta olmaz! Bir kere yaptık Hatice okudu, hadi onu atlattık bir şekilde ama bu öğrenilirse o da bende biteriz.

Yasemin : Ne yapacaksın? En fazla karnın şişmeye başlayıncaya kadar saklayabilirsin.

Rüya : Kehretsin! Bilmiyorum lakin şimdilik gizli kalmalı.

Yasemin : Peki sen bilirsin.

*

Elif koridorda yürürken hançerigeri yerine sokup hareme girdi. Kimseyle göz teması kurmadan yatağına gitti, sandığının içinden kağıtla mürekkebini alıp geldiği hızla haremden geri çıktı.

Arkasından kızların fısıldaşmaları duyuldu lakin o bunu umursamadı. Çamaşırhaneye geçip kapıyı ardından kilitledi. Uygun bir yere oturup bildiklerini göndereceği mektuba yazmaya başladı. Hatice'nin Pargalı'yla nişanlanacağını, Rüya'yla Pargalı'yı has behçedeki çeşmenin orada gördüğünü, ikisinin gizli bir ilişkisi olduğunu hatta Rüya'nın Pargalı'dan hamile olduğunu bile yazdı. Mektubun sonuna göndereceği kişiye iş birliği teklif eden küçük bir not ekledi. Yazmayı bitirdiğinde kafasını hafifçe kaldırdı, gözlerindeki hırs herşeyi açılıyordu. Kız, Rüya'nın yükselişini kıskanmıştı. Altında yatan gerçeği bilse yinede kıskanırmıydı bilinmez.

Mektubu elinde sarıp iple bağladı sonra kalkıp kilitlediği kapıyı açıp çamaşırhaneden çıktı. Güvendiği bir ulağın yanına gitti. Mektubu ona verip Bali Beye teslim etmesini istedi.

Ulak yola çıkmak için atına binip uzaklaştığında kız arkasından bakıyordu rahatlamış görünüyordu.

*

-Ulağın Sultan oatağına ulaştığı vakit-

Bali Bey çadırların etrafında dolaşıyordu. Seferde herşey yolundaydı. Atından inip yanına gelen adamı fark etti. Adam Malkoçoğlu'nun karşısına geldiğinde eğilip selam verdi.

Ulak : Bali Bey.

Bali Bey : Söyle?

Ulak : Saraydan size mektub var.

Ulak getirdiği mektubu Bali Beye uzattı.

Bali Bey : Kimden?

Ulak : Okuduğunuzda anlayacaksınız efendim.

Ulak tekrar selam verip Bali Beyin yanından ayrıldı.

Bali Bey hızla kendi çadırına gidip mektubu açtı. Okudukları karşısında donup kalmıştı. Öfkeyle parlayan gözlerinin içinde alevler görünüyordu resmen. Pargalı'ya duyduğu nefret yeni değildi lakin bu haberlerle dahada artmıştı. Sinirle elindeki mektubu burşturdu ardından masasına oturup bir mektupta o yazmaya başladı.

Hatırlıyor musun Hatice? Seninle küçükken hayli yakındık. Büyüdüğümde seninle evlenme hayali kurardım. İkimiz iyi anlaşıyorduk ta ki o dönme oğlan aramıza girene kadar..

O senin başını döndürdü, seni benden çaldı..

Çalmayada devam ediyor. Duydum ki döndüğümüzde onunla nişanın duyrulacakmış lakin onunla ilgili bilmediğin şeyler var.

Pargalı hem sana hem hünkarımıza karşı ihanet içerisinde.

Hünkarın gözdesi Rüya hatunla gizli aşk yaşadıklarını öğrendim hatta o kadar kuvvetli bir aşk ki meyvesi bile var,Rüya hatun gebe. Pargalı ile olan nişanına bir son vermelisin.

Yazmayı bitirdiğinde buruşturduğu diğer mektubuda içine ekleyip sardı. Vakit kaybetmeden mektubu gelen ulağa geri verip Hatice sultana iletmesini istedi.

*

-Akşam-

Pargalı dışarıda yanan ateşin yanına geçip oturdu. Aklına Rüya'yla geçirdiği gece geldiğinde yüzünde tebessüm oluştu. Adam kıza iyice meftun olmuştu. Bu nişan olayı canını sıksada şuan sadece Rüya'yı düşünüyordu.

"Şimdi ne yapıyordur acaba?" diye geçirdi içinden. Olanlardan bir haberdi ne de olsa.

Pargalı dalmış halde ateşe bakarken arkasından gelen hünkarı fark etmemişti.

Sultan Süleyman : Hayırdır İbrahim? Ne düşünürsün kara kara?

Şaşkınlıkla afallayan Pargalı ayağa kalkmaya çalıştı lakin hünkar oturmasını söyleyince geri yerine çöktü.

Pargalı : Hünkarım affedin fark edemedim sizi..

Sultan Süleyman : Nedir seni bu kadar düşündüren?

Pargalı : Hiç.. öyle dalmışım sadece hünkarım.

Sultan Süleyman : Anladım, söylemek istemiyorsun.

Pargalı : Estağfurullah hünkarım.. ben sadec-

Sultan Süleyman : Sakin ol Pargalı. Dostumu bu denli düşündüren nedir onu merak ettim yanlız. Söylemek zorunda değilsin elbette.

Pargalı mahcupça başını eğdi.

Sultan Süleyman : Yarın saraya gidecek mektuplarla ilgilen malum validem bir hayli merak içerisindedir.

Pargalı : Emredersiniz hünkarım.

Süleyman son kez gülümseyip çadırına döndü. Hünkar gittiğinde Pargalı rahat bir nefes aldı.

Pargalı : Ateşi söndürmeyi ihmal etmeyin.

Yeniçeri : Elbette has odabaşım.

Pargalı yorgun haldeydi çadırına gidip birazda olsa dinlenmek istedi.

*

BÖLÜM SONU ☺️

BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ

Loading...
0%