@emlyce
|
3 hafta sonra- Sarayda atılan topun sesi haremdeki kızları korkutmuştu. Hepsi endişeyle birbirlerine bakıp ayaklanmaya başladı. Nigar kızlara eliyle oturmalarını işaret etti. Nigar kalfa : Kızlar sakin olun! Kız : Bu ses ne Nigar kalfa? Yoksa baskın mı? Nigar kalfa : Yok daha neler! Bu top sesinin manası hünkarımızın seferde zafere eriştiğinin göstergesidir. Korkmayın sevinin şavaşı kazanmışız! Nigar'ın sözleri kızların içini rahatlattı, içi ferahlayan kızlar zafer haberiyle neşelendiler. * 3 haftadır yatağında hareketsiz yatan Rüya her şeyden habersizdi. Merdivenlerden düştükten sonra bir daha uyanmamıştı. Rüya'nın başından bir saniye olsun ayrılmayan Yasemin kendini yine suçlu hissediyordu. Arkadaşını yanlız bırakmıştı, düşüncesizlik etmişti kendince. Yatağının yanı başında oturuyordu, 3 haftadır uyanması için dua ediyordu. Rüya'ya kötü haberi nasıl verecekti? Ona bebeğini kaybettiğini nasıl anlatacaktı? Bunca gündür hem arkadaşına üzülmüş hem düşüncelere boğulmuştu. Elini Rüya'nın elinin üzerine koydu. Yasemin : Seni o gece kanlar içinde görünce.. kendime ne kadar kızdım bilemezsin.. korku beni mahvetti.. Bir umut başını kaldırıp Rüya'nın yüzüne baktı, uyanmasını istiyordu lakin kızda bir kas bile oynamamıştı. Hüzünle başını eğip tuttuğu ele yasladı. Gözleri her gün ağlamaktan kurumak üzere olsada kendine engel olamıyordu. Gözünden akan yaşlar düşüp Rüya'nın elini ıslatıyordu. Kapının açılmasıyla Yasemin hızla başını kaldırıp göz yaşlarını sildi. Yasemin : Validem.. Valide : Nasıl? Bir değişiklik var mı? Yasemin : Hayır.. Hala uyanmadı.. Valide Rüya'nın düşüş haberini en son duyanlardandı. Duyar duymaz yanına gitmişti, hekim kadın bebeğin düştüğünü söylediğinde Valide şaşkınlığını gizleyememişti. Süleyman'la Rüya'nın arasında padişah ve casusu ilişkisinden daha fazlası olduğunu düşünmüştü. Bebeğin Süleyman'dan olduğunu sanmıştı. Valide : Bebeğin düştüğünü aslanım bilmesin. Ve tabi bebekten Süleyman'ın haberi olmadığınıda öğrenmişti. Yasemin : Evet.. elbette validem. Valide ihtiyatla başını sallayıp odadan ayrıldı. * Sultan Süleyman ve ordusu zaferle saraya geri dönüyordu. Ordu yola koyulmuştu. Bali bey, Hatice'den cevap mektubunu alamadığı için endişeliydi fevrice davranmış olmasından korkuyordu. Pargalı ise hem mutluydu hem üzgün. Bir an önce Rüya'ya kavuşacağı düşüncesi onu hayli mutlu ediyordu lakin Hatice ile olacak nişan haberi derinden üzülmesine sebep oluyordu. Bunu Rüya'ya nasıl açıklayacaktı? Daha önemlisi bu işten nasıl sıyrılacaktı? Hatice'yle evlenmek istemiyordu. * Hatice 3 haftadır yaptığı şeyin pişmanlığıyla odasına kapanmıştı. Az yiyor az uyuyordu. Kimsenin yanına gelmesine izin vermiyordu. Diğerleri Rüya düştüğü için üzüldüğünden böyle davrandığını düşünüyorlardı. Kapısı tıklanan Sultan bıkmış bir sesle bağırdı. Hatice : Gidin!! Elif : Sultanım benim.. Hatice oturduğu yerden hızla kalkıp kapıyı açtı, kızı kolundan sertçe tutup içeriye çekti. Hatice : Ne var?! Zaten her şey senin yüzünden! Hatice'nin Rüya'yı bilerek ittiğini bilen tek kişi Elif'ti. Zaten bunu yapması için onu cesaretlendirende Elif'ti. Elif : Sizi merak ettim Sultan.. Hatice : Niye geldin? Yoksa uyandı mı?! Elif : Hayır Sultanım merak etmeyin onu öyle bir itmişsiniz ki uyanacağını sanmıyorum. Hatice : Sessiz ol! Biri duyacak şimdi. Elif : Neden böylesiniz Sultanım istediğiniz bu değil miydi? Hatice : Hayır.. evet.. bilmiyorum.. Elif : O bunu hak etti lütfen kendinizi suçlamayın. Eğer hünkarımız öğrenseydi direkt kellesini alırdı. Hatice : Sadece onun değil Pargalı'nında kellesini alırdı. Elif : Evet.. bu yüzden onu kendiniz öldürmek istediniz, pişmanlık çekmemelisiniz. Yanlış bir şey yapmadınız. Hatice kıza sinirli bakış gönderdi. Elif : B-Böyle yaparak dikkatleri üzerinize çekmemelisiniz bence Sultanım.. Hatice : Bana akıl mı veriyorsun? Elif : Estağfurullah Sultan akıl vermek değil.. sadece düşüncemi söyledim. Hatice : Ne yapıyım? Gidip başında dua mı edeyim? Elif : Hayır lakin en azından bir kerede olsa ziyaret edin. Hatice : Çık dışarı. Elif eğilip selam verdikten sonra ikiletmeden odadan çıktı. Hatice'nin kalbinden akan kötülük suratına yansımaya başlamıştı. Kafasını kaldırıp sahte bir üzgünlük yerleştirdi suratına sonra odasından çıkıp Rüya'nın dairesinin yolunu tuttu. * Arkadaşında bir kıpırtı bekleyen Yasemin kalkıp pencereye yaklaştı. Dışarıda ki şenlik havası normalde onu çok mutlu ederdi. Eşi Aslan paşanın dönüyor oluşuna bile sevinememişti. Bir kıpırtı sesi duydu Yasemin, hızla arkasını döndü. Rüya : Ökh-ökh.. Rüya gözlerini aralamıştı, sevinçle arkadaşına koştu kadın. Yasemin : Rüya! Rüya kafasını halsizce kıza çevirdi gördüğü kişi arkadaşıydı sonra içinde bulunduğu odaya göz gezdirdi. Yasemin : Nasılsın? Ağrın var mı? Rüya : Yasemin.. biz nerdeyiz? Yasemin : Senin dairendeyiz. Rüya : Çiftlik Hanımı bana daire mi verdi? Yasemin'nin gülümseyen yüzü dondu, hayretle arkadaşına bakakaldı. Rüya : Yasemin..? Yasemin : Rüya biz en son ne yaptık? Rüya hafızasını zorlamak istercesine gözlerini kıstı. Rüya : En son.. ok alanında talim yapıyorduk..sanırım. Yasemin : A-açsındır ben yemek getirmelerini söyliycem. Rüya : Bana ne oldu? Yasemin ne diyeceğini bilmiyordu. Arkadaşını ilk kez duymazdan gelip odadan çıktı. Hızla hekim bulup Rüya'nın yanına geri döndü. Daireye girmeden önce hekime olanları anlattı. Hekim hafıza kaybı yaşamış olabileceğini söyledi lakin kısa süreli mi yoksa kalıcı mı anlamak için muayene etmesi gerekiyordu. Odaya girdiklerinde Rüya yatağında uyuyordu, başında ise Hatice Sultan dikilmiş ona bakıyordu. Yasemin'le Hekim eğilip sultana selam verdiler. Yasemin : Sultanım. Hatice : Merak ettim nasıl diye bakmaya geldim lakin görüyorum ki hala uyanmamış. Yasemin : Aslında uyandı.. geri uyumuş olmalı. Hatice korkusunu gizlemeye çalıştı. Hatice : Öyle mi? Yasemin : Evet Sultanım bende kontrol etsin diye Hekim getirdim. Hatice bir adım geri çekilerek hekime yol açtı. Yasemin yatağın diğer tarafına dolanıp Rüya'nın omzunu nazikçe dürttü. Yasemin : Rüya. Rüya uyan. Rüya yüzünü buruşturarak gözlerini yavaşça açtı. Hekim gerekli muayenesini yapıp geri çekildi. Ancak o çekilince Rüya Hatice sultanı görmüştü. Sultanı görmesiyle kafasında neredeyse dayanılmaz ağrı hissetti, ağrıyla göz kapaklarını birbirine bastırdı. Yasemin : Rüya?! N'oldu? Rüya : Başım.. çatlayacak! Hekim : Kafasına aldığı darbe sonrası böyle ataklar normal yanlız kalıp dinlenmesi lazım. Hatice : İyi olduğunu gördüm artık gidebilirim. Geçmiş olsun. Hatice arkasına bakmadan odadan çıktı. Yasemin hekime döndü. Yasemin : Neyi var? Hakim gözleriyle dışarıyı işaret etti. Yasemin anlayınca Rüya'ya baktı. Yasemin sen biraz dinlen ben sana kekik yağı getireyim ağrına iyi gelir. Rüya kafasını sallayıp onayladı. Yasemin hekimle birlikte kapının dışına çıktı. Yasemin : Ee neyi var ? Hekim : Hafızasını yitirmiş. Yasemin : Onu bende anladım, geçecek mi sen onu söyle? Hekim : Söylemesi zor.. zaman gösterecek lakin ona bir şeyleri hatırlatmaya çalışıp kafasını yormayın bu daha kötüye gitmesinden başka bir işe yaramaz. Yasemin dehşet içinde hekime bakıyordu. Hekim : Geçmiş olsun. Hekim eğildi sonra gitti. Yasemin dengesini kaybetmemek için duvara tutundu. Yasemin : Ne yapıcam?.. * Sümbül hızlı adımlarla valide sultanın dairesine gitti. Kapıyı çaldığında kapıya Daye hatun çıktı. Daye hatun : Ne var Sümbül? Sümbül ağa : Validemize haber getirdim. Daye hatun : Söyle ne söyleyeceksen validemin şuan dinleniyor. Sümbül ağa : Ama be- Daye hatunun kaşları yukarıya kalktı. Sümbül ağa : Rüya hatun uyanmış onu diyecektim. Daye hatun : Ben iletirim sen git. Sümbül ağa : Emredersiniz Daye hatunum.. Sümbül gidince Daye içeri geçti. Valide : Ne olmuş Daye niye gelmiş? Daye hatun : Rüya hatun kendine gelmiş validem onu haber etmek için gelmiş. Valide : Uyandı demek, aslanım gelemden kendine gelmesi iyi oldu yoksa ona bu durumu nasıl açıklardım bilmiyorum Daye. Daye hatun : Bebeği kaybettiğini gizlememizi emretmiştiniz, gereken uyarıları yaptım hepsi ağzını sıkı tutacak validem. Valide başını onay verir şekilde salladı. * BÖLÜM SONU 😁 BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ? KURGUMU BEĞENDİYSENİZ BENİ TAKİP EDEREK DESTEK OLABİLİRSİNİZ 😅🫠. |
0% |